Search
English Turkish Sentence Translations Page 2730
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Who are you to bring up my kids' discipline? | Sen kim oluyorsun da çocuklarımın disiplininden bahsediyorsun? Sen kimsin de benim çocuklarımın terbiyesine laf ediyorsun? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Who do you think you are raising your voice to? | Ya sen kim oluyorsun da sesini yükseltiyorsun? Sen kime sesini yükselttiğini sanıyorsun? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I can raise my voice if I please. How old are you anyway? | Gerekirse, sesimi yükseltebilirim! Bu arada sen kaç yaşındasın? İstediğim zaman sesimi yükseltirim ben. Kaç yaşındasın hem sen? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I asked you first. How old are you, how old? Huh? | İlk ben sordum. Kaç yaşındasın, kaç? Söylesene? İlk önce ben sordum. Kaç yaşındasın, kaç yaşında? Ha? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Come here, I'll show you. Oh goodness... Get off me! | Gel buraya... Sana göstereceğim! Aman Tanrım...Bırak beni! Gel buraya, sana gününü göstereceğim! Oh! Aman tanrım... bırak beni! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Ma'am, please calm down. We can talk it over. | Bayan, lütfen sakin olun. Bunu konuşabiliriz. Hanımefendi, lütfen sakin olun. Konuşabiliriz. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| No need to get physical here. Sweetie, stop it. STOP. | Şiddete gerek yok. Tatlım, dur. DUR. Kavga etmenize gerek yok. Tatlım, kes şunu. Kes dedim. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Bring it. Out of my way! | Getir onu. Çekil yolumdan! Gel buraya! Bırakın beni! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sergeant Han? | Çavuş Han? Çavuş han? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sissy boy? | Hanım evladı? Süt kuzusu? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Salute! Salute! | Selam! Selam! Selam asker! Selam! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Honey, he's my senior from the marines. Sergeant Han! | Tatlım, o benim Deniz Kuvvetlerinden üstüm. Çavuş Han! Tatlım, deniz kuvvetlerinden benim üstüm. Çavuş han! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Korea Construction... CEO? | Kore İnşaat...CEO? Kore inşaat... ceo? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Wow, that's great. I knew you'd make it. | Bu harika. Bunu yapabileceğini biliyordum. Vay be, bu harika. Yapabileceğini biliyordum. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| You were always so driven. This is great. | Her zaman azimli biriydin. Bu harika. Sen her zaman çok zorlamışsındır zaten. Bu harika. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Hey, you know... I'm sorry about earlier. | Şey, biliyorsun... Olanlar hakkında üzgünüm. Hey, baksana.. Daha demin ki olanlar için üzgünüm. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| It's okay. Sometimes you step in dog poop. | Sorun değil. Bazen köpek kakasına müdahale etmelisin. Önemli değil. Bazen köpek pisliğine basarsın işte. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Anyway, don't worry about it. | Her neyse, bunun için endişelenme. Her neyse, endişelenme. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What's taking Byeol so long? | Byeol'un gelmesi neden uzun sürdü? Byeol neden bu kadar gecikti? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Maybe she went to see Woo Rahm? | Belki Woo Rahm'ı görmeye gitmiştir? Belki wu Ram'ı görmeye gitmiştir? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| She'll be here soon, I guess. | Sanırım, yakında burada olacaktır. Yakında burada olur, sanırım. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Woo Rahm? Do you have another kid? | Woo Rahm? Başka bir çocuğunuz daha mı var? Wu Ram? Başka çocuğunuz daha mı var? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Oh no... We don't. Sit. Sit down. | Hayır... yok. Otur. Otur. Oh! Hayır... yok otur, otur lütfen. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| My daughter, who is a high school senior, | Kızım lise öğrencisi,... Liseye giden kızımın, | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| has this friend who had a baby. | ...onun bebeği olan bir arkadaşı var. Bebeği olan bir arkadaşı var. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| They don't know who the mother is. | Bebeğin annesinin kim olduğunu bilmiyorlar. Annesi kim bilmiyorlar. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| And for some reason, his parents are not around. | Ve bazı nedenlerden dolayı, oğlanın ailesi etrafta yok. Ve bilinmeyen bir nedenden dolayı, ailesi de ortada yok. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| So my daughter goes over to babysit sometimes. | Yani, kızım bazen bebek bakıcılığı yapıyor. O yüzden kızım arada sırada bebekle ilgilenmeye gidiyor. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Just to help out... You know. | Sadece yardım ediyor... Bilirsiniz. Yardım için.. Anlarsınız ya. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What? A high school senior has a kid? | Ne? Bir lise öğrencisinin çocuğumu var? Ne? Lise de okuyan bir çocuğun bebeği mi var? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Honey... | Tatlım... Tatlım... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What in the world is going on? | Bu dünyada neler oluyor? Neler oluyor bu dünyada böyle? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| A student has a baby even without a mother? | Bir öğrencinin bebeği var üstelik de annesiz mi? Bir öğrencinin annesi bile belli olmayan bir bebeği mi var? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| His parents are even worse. | Ebeveynleri daha da kötü. Ailesi daha beter. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| No discipline whatsoever! None! | Hiç disiplin yok! Hiç! Hiç disiplin falan yok! Yok! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Mom... Dad... Your son is suspended again. | Anne...Baba... Oğlunuz yine uzaklaştırıldı. Anne... baba... oğlunuz yine okuldan uzaklaştırıldı. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I didn't beat up anyone. I didn't smoke at school. | Hiç kimseye vurmadım. Okulda sigara da içmedim. Kimseyi dövmedim. Okulda sigara içmedim. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| They just told me not to come. Because of your grandson. | Ama onlar bana gelmememi söyledi. Torununuz yüzünden. Bana sadece gelmemi söylediler. Torununuz yüzünden... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Just because he may distract other students, | Diğer öğrencilerin dikkatini dağıtabileceği nedeniyle,... Sırf diğer öğrencilerin aklını karıştırır diye, | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| they told me not to come. | ...onlar gelmememi söyledi. Bana gelmemi söylediler. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Man, seriously. You guys can't even call once? | Cidden. Bir kez bile arayamaz mısınız? Ya cidden... bir kere bile olsun arayamaz mıydınız? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Don't you miss your own son? | Kendi oğlunuzu hiç özlemediniz mi? Oğlunuz ile özlemiyor musunuz? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What about your grandson? What has he done wrong? | Ya torununuz? O ne yanlış yaptı? Ya torununuz? Onun suçu ne? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What has he done wrong? | O ne yanlış yaptı? Ne yanlış yaptı? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I miss you guys. | Sizi özledim. Sizi çok özledim. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Who are you? | Sen de kimsin? Kimsin sen? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Me? Who are you? | Ben mi? Asıl siz kimsiniz? Ben mi? Sen kimsin asıl? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Do you live here? | Burada mı yaşıyorsun? Burada mı yaşıyorsun? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| No, I'm just babysitting. | Hayır, sadece bebek bakıcılığı yapıyorum. Hayır, sadece çocuk bakıyorum. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Baby? Whose baby is it? | Bebek mi? Kimin bebeği? Bebek mi? Kimin bebeği bu? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| The owner of this house. | Bu evin sahibinin. Evin sahibinin... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Oh, you crazy old man. I'm gonna... | Seni yaşlı deli adam. Ben... Oh, o yaşlı deli adam! Ona göstereceğim... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Okay, he's coming. | Tamam, geliyor. İşte baba geliyor. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Hey, let's get going! | Hey, haydi gidelim! Hey, hadi çabuk çık! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I'm coming, I'm coming. Okay, okay. Hurry up! | Geliyorum. Geliyorum. Tamam, tamam. Acele et! Geliyorum, geliyorum. Tamam, tamam. Çabuk ol! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Just because you got suspended doesn't mean | Senin uzaklaştırılmış olman,... Sırf sen okuldan uzaklaştırıldın diye... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| that I can be late for the exam, alright? | ...sınava geç kalabileceğim anlamına gelmez. Ben de sınavlara geç kalamam, tamam mı? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Okay. Come here. Come to daddy. | Tamam. Buraya gel. Babana gel. Anladım, gel hadi. Babaya gel hadi. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| By the way, what kind ofjob is it? | Bu arada, ne çeşit bir iş? Bu arada, ne tür bir iş bu? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| That's none of your business. Good luck on your exam. | Bu seni ilgilendirmez. Sınavında iyi şanslar. Seni alakadar etmez, sınavda iyi şanslar. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Let's go. | Haydi gidelim. Gidelim. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Where do you get the appetite? | Bu iştahı nereden buluyorsun? Bu iştahı nereden buluyorsun? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Who is she? | Kim o? O kim? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What are you talking about? | Neden bahsediyorsun? Neden bahsediyorsun sen? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Who did you get knocked up this time? | Bu kez kimi hamile bıraktın? Kimi hamile bıraktın bu sefer? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Aren't you a little old for this now? Making Joon Soo's little brother, huh? | Şu an bunun için biraz yaşlı değil misin? Joon Soo'ya küçük kardeş yapıyorsun, ha? Bunun için biraz yaşlanmadın mı? Jun Su'ya küçük kardeş yapmak konusunda, ha? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| You crazy old fool! | Seni deli yaşlı aptal! Seni deli aptal ihtiyar! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Teacher, I'm sorry. I really don't know anything. | Öğretmenim, üzgünüm. Gerçekten hiçbir şey bilmiyorum. Hocam, özür dilerim. Gerçekten hiç bir şey bilmiyorum. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Hey, at least fill in your name, you fool. | Hey, en azından ismini yaz, budala. Hey, en azından ismini yaz, seni salak! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Ahh, my name... | İsmim... Ahh, ismim... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I knew it. | Biliyordum. Biliyordum. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| You, lazy bum. Wake up, Kim Byeol! | Seni tembel şey. Uyan, kim Byeol! Seni tembel teneke. Uyan, kim byeol! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sleep. Sleep tight... | Uyu. Uyumana devam et... Uyu. İyi uyu... | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| This is an English exam. | Bu bir İngilizce sınavı. Bu İngilizce sınavı. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Shouldn't you at least write this in English? | En azından bunu İngilizce yazamaz mıydın? En azından şunu İngilizce yazamaz mıydın? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Don't you even know that? | Bunu bile mi bilmiyorsun? Bunu bile bilmiyor musun? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sleep. Sleep. | Uyu. uyu. Uyu hadi uyu. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Come on, man. No. | Haydi, adamım. Olmaz. Hadi adamım. Olmaz. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Not with that baby. | Bu bebekle olmaz. Bebekle olmaz. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sir, please. I'll make sure he doesn't get in the way. | Efendim, lütfen. Onun sorun olmamasına dikkat edeceğim. Lütfen efendim. Ayak bağı olmayacaktır emin olun. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| No! Really! | Hayır! Gerçekten! Hayır! Olmaz dedim! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Ma'am, I can really do a greatjob here. | Bayan, gerçekten burada çalışabilirim. Hanımefendi, gerçekten çok iyi çalışabilirim. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| You can't work in the kitchen with a baby. | Bir bebekle mutfakta çalışamazsın. Mutfakta bebekle birlikte çalışamazsın? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Get outta here. Quick! | Çık buradan. Çabuk! Çabuk çık buradan! Çabuk! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| This isn't the place for babies. | Burası bebekler için değil. Burası bebeklere göre bir yer değil. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Get going, now! | Git, şimdi! Git hadi, hemen! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I'll do anything. Just let me do it. | Her şeyi yapabilirim. Sadece izin verin. Her şeyi yaparım. Lütfen izin verin! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| No, I can't let you work here. What can you do here with a baby? | Hayır, Burada çalışmana izin veremem. Bir bebekle burada ne yapabilirsin? Hayır, burada çalışmana izin veremem. Burada bebekle birlikte ne yapabilirsin? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Come on, I said, no. | Haydi, sana hayır dedim. Hadi ama, hayır dedim sana! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| You can't come to work with a baby. | Bir bebekle çalışmaya gelemezsin. İşe bebekle gelemezsin. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sir, I can assure you. I'm really good at this. | Efendim, sizi temin ederim ki, gerçekten bu işte iyiyim. Efendim, sizi temin edebilirim. Ben bu işte çok iyiyimdir. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I said NO! | HAYIR dedim! Sana hayır dedim! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Sir! Sir! | Efendim! Efendim! Efendim! Efendim! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Welcome. | Hoş geldiniz! Hoş geldiniz. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| I'm a high school student, and I have a baby. | Bir lise öğrencisiyim ve bebeğim var. Lise öğrencisiyim ve bir bebeğim var. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| It would be hassle for me to work here, right? | Burada çalışmak benim için güç olabilir, değil mi? Burada çalışmak oldukça güç olacaktır benim için, değil mi? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| Why do you ask? You know that, already! | Neden soruyorsun? Zaten bunu biliyorsun! Neden sordun? Zaten cevabı biliyorsun! | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| How much is the milk? 50 cents. | Süt ne kadar? 50 sent. Süt ne kadar? 50 cents. | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| What about the chocolate milk? | Ya çikolatalı süt? Ya çikolatalı süt? | Ahgiwa Na-1 | 2008 | |
| (Salty!) | (Tuzlu!) (Tuzlu!) | Ahgiwa Na-1 | 2008 |