Search
English Turkish Sentence Translations Page 275
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Grown lady dressed like a doll, | Oyuncak bebek gibi giyinen bayan, Oyuncak bebek gibi giyinen bayan, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
we can't find tall hat, | uzun şapkalıyı bulamadık, uzun şapkalıyı bulamadık, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and we need to get paid for the cupcakes and leave. | ve çörekler için para alıp gitmemiz lazım. ve çörekler için para alıp gitmemiz lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Leave? What are you talking about. | Gitmek? Neden bahsediyorsunuz. Gitmek? Neden bahsediyorsunuz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're serving the cupcakes. Pardon? | Çörekleri siz servis edeceksiniz. Pardon? Çörekleri siz servis edeceksiniz. Pardon? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, why do you think we're paying you $500 for cupcakes? | Neden çörekler için 500 dolar ödediğimizi sanıyorsunuz? Neden çörekler için 500 dolar ödediğimizi sanıyorsunuz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Because my friend's a genius. | Çünkü arkadaşım bir dahi. Çünkü arkadaşım bir dahi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is new information. | Bu yeni bir bilgi. Bu yeni bir bilgi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We need to talk to someone. Traive! | Birisiyle konuşmamız lazım. Traive! Birisiyle konuşmamız lazım. Traive! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, no. Traive is busy installing his ice penis. | Hayır. Traive buzdan penisini kurmakla meşgul. Hayır. Traive buzdan penisini kurmakla meşgul. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I could get someone else on the show committee to help. | Show komitesinden başka birini yardım için getirebilirim. Show komitesinden başka birini yardım için getirebilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cashandra! | Cashandra! Cashandra! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's his girlfriend doing here? | Onun sevgilisinin burada ne işi var? Onun sevgilisinin burada ne işi var? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
[High heels clunking] Oh, God! | Tanrım! Tanrım! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What if soft eyes wussed out and told her what happened? | Ya buğulu gözler tırsıp, kıza olanları anlattıysa? Ya buğulu gözler tırsıp, kıza olanları anlattıysa? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Does she look mad? No, she looks amazing. | Sinirli mi gözüküyor? Hayır, harika gözüküyor. Sinirli mi gözüküyor? Hayır, harika gözüküyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, hello. | Max, selam. Max, selam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We met that one time on the street. | Sokakta karşılaşmıştık. Sokakta karşılaşmıştık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cashandra, Johnny's girlfriend. | Cashandra, Johnny'nin sevgilisi. Cashandra, Johnny'nin sevgilisi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, hi, hi. I'm Johnny's friend. | Merhaba, merhaba. Johnny'nin arkadaşıyım. Merhaba, merhaba. Johnny'nin arkadaşıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We're just friends. | Sadece arkadaşız. Sadece arkadaşız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hi, "Cassandra." I'm Caroline. | Merhaba "Cassandra. " Ben Caroline. Merhaba "Cassandra. " Ben Caroline. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was with Max on the street. | Ben de sokakta Max ile beraberdim. Ben de sokakta Max ile beraberdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And all day yesterday. | Ve de dün tüm gün boyunca. Ve de dün tüm gün boyunca. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We were together every minute. | Eminim bundan sonra daha fazla göreceğim, çok özel bir bayan için Sun'layalım. Her dakika beraberdik. Eminim bundan sonra daha fazla göreceğim, çok özel bir bayan için Sun'layalım. Her dakika beraberdik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's Cash andra, actually. | Aslında Cash andra olacak. Aslında Cash andra olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But everyone calls me Cash. | Fakat herkes bana Cash der. Fakat herkes bana Cash der. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And you're Max's business partner, right? | Ve sen de Maxin iş ortağısın değil mi? Ve sen de Maxin iş ortağısın değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, but she makes her own decisions. | Evet, fakat o kendi kararlarını kendisi verir. Evet, fakat o kendi kararlarını kendisi verir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Right. Well, let's just get to it, shall we? | Tamam. Başlayalım olur mu? Tamam. Başlayalım olur mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm a bleeder. | Ben hemofiliyim. Ben hemofiliyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's brilliant it all worked out | Çöreklerin işe yaraması harika. Çöreklerin işe yaraması harika. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with the cupcakes. Excuse me? | Efendim? Efendim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, I told Traive to hire you for the show. | Traive'e sizi show için tutmasını ben söyledim. Traive'e sizi show için tutmasını ben söyledim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Johnny cannot stop talking about your cupcakes, Max. | Johnny senin çöreklerinden konuşmayı kesemiyor, Max. Johnny senin çöreklerinden konuşmayı kesemiyor, Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Max's cupcakes are so moist." | "Max'in çörekleri çok sulu. " "Max'in çörekleri çok sulu. " | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
"Max's cupcakes are delicious." | "Max'in çörekleri çok lezzetli. " "Max'in çörekleri çok lezzetli. " | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He loves your cupcakes. | Senin çöreklerini seviyor. Senin çöreklerini seviyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But just like in a casual way. | Fakat sadece normal düzeyde seviyor. Fakat sadece normal düzeyde seviyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I mean, he barely even touched them. | Yani, onlara neredeyse dokunmadı bile. Yani, onlara neredeyse dokunmadı bile. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So, um, I'm a bit busy getting ready for the show. | Showa hazırlandığım için biraz meşgulüm. Showa hazırlandığım için biraz meşgulüm. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Why don't you put your little cupcakes on these trays, | Siz de çöreklerinizi tepsilere koyar Siz de çöreklerinizi tepsilere koyar | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and when people start coming in, circulate, right? | ve insanlar geldiğinde servise başlarsınız, olur mu? ve insanlar geldiğinde servise başlarsınız, olur mu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Circulate, girls, circulate. | Servis, kızlar, servis. Servis, kızlar, servis. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, that wasn't uncomfortable. | Bu çok da rahatsız değildi. Bu çok da rahatsız değildi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Come on, let's bolt before Johnny gets here, | Hadi, Johnny gelmeden toz olalım, Hadi, Johnny gelmeden toz olalım, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
while I at least have a shred of my dignity. | en azından haysiyetimi korurum. en azından haysiyetimi korurum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We can't just bail out of our first big job. | Bizim ilk büyük işimizde, hemen kaçıp gidemeyiz. Tartışma burada bitmiştir. "İş"başı. Bizim ilk büyük işimizde, hemen kaçıp gidemeyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If we do, people will think we're flakes. | Eğer kaçarsak, insanlar bizim beceriksiz olduğumuzu düşünür. Eğer kaçarsak, insanlar bizim beceriksiz olduğumuzu düşünür. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And that'll spread faster through Williamsburg | Ve Williamsburg'da örgü şapkalar ve herpesten Ve Williamsburg'da örgü şapkalar ve herpesten | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
than knit hats and herpes. | daha hızlı yayıIır. daha hızlı yayıIır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, you ladies know where the wine goes? | Siz bayanlar şarabın nereye gideceğini biliyor musunuz? Siz bayanlar şarabın nereye gideceğini biliyor musunuz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh Right here. | Tam şuraya. Tam şuraya. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No! Just, uh, not the wine. The wine's mine. | Hayır! Sadece, şarabı alma. Şarap benim. Hayır! Sadece, şarabı alma. Şarap benim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Just serving cupcakes. | Sadece çörekleri servis ediyorum. Sadece çörekleri servis ediyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've been listening in on Cashandra | Cashandra'yı ve arkadaşlarının Cashandra'yı ve arkadaşlarının | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and her girlfriends' conversations, | sohbetini dinliyordum, sohbetini dinliyordum, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I don't think she knows anything happened | ve bence sizin aranızda ne olduğunu ve bence sizin aranızda ne olduğunu | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
between you two. | bilmiyor. bilmiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I also learned she's a dancer, | Ayrıca onun bir dansçı olduğunu öğrendim, Ayrıca onun bir dansçı olduğunu öğrendim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
her lip gloss is from Kiehl's, | dudak parlatıcısı Kiehl's marka, dudak parlatıcısı Kiehl's marka, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and she's school chums with Adele. | ve Adele ile okuldan kankalar. ve Adele ile okuldan kankalar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Not the Adele. | O Adele olmasın. O Adele olmasın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Damn it! Could she be any cooler? | Kahretsin! Acaba daha muhteşem olabilir mi? Kahretsin! Acaba daha muhteşem olabilir mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I want her to be my girlfriend. | Onun benim kız arkadaşım olmasını istiyorum. Onun benim kız arkadaşım olmasını istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I wouldn't break up with her for me. | Benim için ondan ayrıImazdım. Benim için ondan ayrıImazdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hi. I'm here. | Selam. Ben geldim. Selam. Ben geldim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Great. I was hoping tonight would get weirder. | Harika. Bu gecenin daha da tuhaf olmasını umuyordum. Harika. Bu gecenin daha da tuhaf olmasını umuyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I had no idea. | Hiçbir fikrim yoktu. Hiçbir fikrim yoktu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She did it to surprise me. | Bana sürpriz olsun diye yapmış. Bana sürpriz olsun diye yapmış. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And she did I'm surprised. | Ve başardı Şaşırdım. Ve başardı Şaşırdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You have a girlfriend. Why are you kissing Max? | Senin bir kız arkadaşın var. Neden Max'i öptün? Senin bir kız arkadaşın var. Neden Max'i öptün? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You told her? | Ona söyledin mi? Ona söyledin mi? Hala bir yüzün olursa. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, oh, I'm sorry. | Özür dilerim. Özür dilerim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Would the more subtle way be to paint a picture | Herkesin anlaması için, bir resim yapıp duvara asmaktan başka... Herkesin anlaması için, bir resim yapıp duvara asmaktan başka... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and hang it on the wall for all to see? | daha zekice bir yol var mıydı? daha zekice bir yol var mıydı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Are you insane? | Sen deli misin? Sen deli misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Could we have a moment, please? | Bir dakika izin verir misin lütfen? Bir dakika izin verir misin lütfen? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine. | Tamam. Tamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll be over there near the ice penis. | Orada, buzdan penisin yanındayım. Orada, buzdan penisin yanındayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look, I am so sorry. | Bak, çok özür dilerim. Bak, çok özür dilerim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
If I had known Cash was going to ask you to do all of this, | Eğer Cash'in senden bunu yapmanı isteyeceğini bilseydim, Eğer Cash'in senden bunu yapmanı isteyeceğini bilseydim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I would have told you. | sana söylerdim. sana söylerdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And why would you choose to hang that? | Ve neden bunu asmayı seçtin? Ve neden bunu asmayı seçtin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
'Cause it's my favorite piece. | Çünkü bu benim favori parçam. Çünkü bu benim favori parçam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Is there any way she could know what happened? | Ne olduğunu bilmesinin bir yolu var mı? Ne olduğunu bilmesinin bir yolu var mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, my God. Your lips. Split up. | Aman Tanrım. Dudakların. Aç onları. Aman Tanrım. Dudakların. Aç onları. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I can smell the sex from across the room. | Odanın ta öbür ucundan seks kokusu alıyorum. Odanın ta öbür ucundan seks kokusu alıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No whoa whoa! I need all those. | Hepsine ihtiyacım var. Hepsine ihtiyacım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So what? Is she still your girlfriend? | Ne yani? Hâla senin sevgilin mi? Ne yani? Hâla senin sevgilin mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, it's complicated. | İflas mı? olur. Sıçanlar mı? Hayır. Max, bu karışık. İflas mı? olur. Sıçanlar mı? Hayır. Max, bu karışık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What, are we on Facebook? | Ne bu, Facebook'ta mıyız biz? Ne bu, Facebook'ta mıyız biz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It is complicated. | Karışık. Karışık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cash and I have been together two years, | Cash ve ben iki yıIdır birlikteyiz, Cash ve ben iki yıIdır birlikteyiz, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and when Two years? | ve o zaman... İki yıl mı? ve o zaman... İki yıl mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Jeez, I'm a home wrecker. | Ben yuva yıkanım. Ben yuva yıkanım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Adele will probably write a song about me. | Adele büyük ihtimalle benim hakkımda şarkı yazacak. Adele büyük ihtimalle benim hakkımda şarkı yazacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're not a homewrecker. | Sen yuva yıkan değilsin. Sen yuva yıkan değilsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am. Johnny! | Öyleyim. Johnny! Öyleyim. Johnny! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You've got some folks. | Bazı arkadaşların geldi. Bazı arkadaşların geldi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |