Search
English Turkish Sentence Translations Page 279
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Why are you wearing two coats? | Neden iki tane mont giyiyorsun? Neden iki tane mont giyiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Same reason I wear two condoms. | İki kondom giymemle aynı sebepten. İki kondom giymemle aynı sebepten. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In case one breaks. 1 | Birisi yırtılırsa diye. Birisi yırtılırsa diye. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What the? | Bu da...? 1 Bu da...? 1 | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, good morning, world's worst weather girl. | Günaydın, dünyanın en kötü hava tahmincisi kızı. Günaydın, dünyanın en kötü hava tahmincisi kızı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I have never seen so much sunshine. | Çocuğunu yiyen kadını temsil etmediğine emin misin? Hiç bu kadar günışığı görmemiştim. Çocuğunu yiyen kadını temsil etmediğine emin misin? Hiç bu kadar günışığı görmemiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You know what that means? | Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Earl wrote shaft. | Earl Shaft'ı yazdı. Earl Shaft'ı yazdı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, I know it snowed, you don't have to tell me. | Max, kar yağdığını biliyorum, söylemene gerek yok. Max, kar yağdığını biliyorum, söylemene gerek yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm surrounded by so much white stuff I'm like Al Pacino | Al Pacino'nun "Yaralı Yüz"deki son sahnesinden bile... Al Pacino'nun "Yaralı Yüz"deki son sahnesinden bile... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
in the last scene of Scarface. | ...daha çok beyazlıkla çevrelenmiş durumdayım*. ...daha çok beyazlıkla çevrelenmiş durumdayım*. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are you wearing? | Ne giyiyorsun öyle? Ne giyiyorsun öyle? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You look like a bag of crazy garbage grew arms. | Kolları olan çılgın bir çöp poşetine benziyorsun. Kolları olan çılgın bir çöp poşetine benziyorsun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's the hefty 2011 winter collection. | İş baskısı, beni kocanla yatarken yakalaman kötü yüz gerdirme ameliyatına öfkelenmen... 2011 Bol Giysiler Kış Koleksiyonu'ndan. İş baskısı, beni kocanla yatarken yakalaman kötü yüz gerdirme ameliyatına öfkelenmen... 2011 Bol Giysiler Kış Koleksiyonu'ndan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I gave Chestnut my coat. | "Kestane"ye kendi montumu verdim. "Kestane"ye kendi montumu verdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is the only way to keep the snow off me. | Kardan uzak durmamın tek yolu bu. Kardan uzak durmamın tek yolu bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at poor Chestnut. | Zavallı "Kestane"ye bak. Zavallı "Kestane"ye bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is he wearing on his hooves? | Toynaklarına giydikleri ne öyle? Toynaklarına giydikleri ne öyle? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I cut up my Fendi cashmere leggings. | Fendy* kaşmir tozluklarımı kestim. Fendy* kaşmir tozluklarımı kestim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I grabbed them when we raided the town house. | Evime baskın yaptığımızda yanıma almıştım. Evime baskın yaptığımızda yanıma almıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought ahead for me, but not for him. | Önceden benim içinler diye düşünmüştüm, onun için değil. Önceden benim içinler diye düşünmüştüm, onun için değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He is humiliated in those ladies clothes. | Bu kadın kıyafetlerinin içinde küçük düşüyor. Bu kadın kıyafetlerinin içinde küçük düşüyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He looks like j. Edgar hoover. | J. Edgar Hoover*'a benzemiş. J. Edgar Hoover*'a benzemiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I've been out here sweeping since 4:00 A.M. | Sabah 4'ten beri dışarda yeri süpürüyorum. Sabah 4'ten beri dışarda yeri süpürüyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But it just keeps coming down. | Ama yağdıkça yağıyor. Ama yağdıkça yağıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What is your problem, snow? | Senin derdin ne, kar? Senin derdin ne, kar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I used to love you! | Eskiden seni severdim! Eskiden seni severdim! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Maybe we should ask your old doorman | Belki eski kapıcın "buraya tipik bir İrlandalı ismi girin"e... Belki eski kapıcın "buraya tipik bir İrlandalı ismi girin"e... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know their names. | Adlarını biliyorum. Adlarını biliyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Day James, night James and black James. | "Gündüz" James, "Gece" James ve "Siyah" James. "Gündüz" James, "Gece" James ve "Siyah" James. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So your plan is you're gonna sweep the snow away till spring | Yani planın, bu at muşambanın altında kapana kısılmışken... Yani planın, bu at muşambanın altında kapana kısılmışken... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
while the horse is trapped under this tarp? | ...bahara kadar karı süpürmek mi? ...bahara kadar karı süpürmek mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Which I'm pretty sure was covering the out of business | Bunun sokağın aşağısındaki çalışmayan... Bunun sokağın aşağısındaki çalışmayan... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cuban restaurant down the street. | ...Kübalı restorana ait olduğuna da eminim. ...Kübalı restorana ait olduğuna da eminim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They were out of business and I left a note. | Artık çalışmıyorlardı ve ben de bir not bıraktım. Artık çalışmıyorlardı ve ben de bir not bıraktım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What did it say? "I'm loco, gracias." | Ne yazdın? "Ben manyağım, teşekkür ederim." Ne yazdın? "Ben manyağım, teşekkür ederim." | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No, it said, "sorry I took your roof, hang in there.: | Hayır, "Üzgünüm, çatınızı aldım, orada bekleyin." Hayır, "Üzgünüm, çatınızı aldım, orada bekleyin." | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, don't be so negative. | Max, bu kadar olumsuz düşünme. Max, bu kadar olumsuz düşünme. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Doesn't matter where it came from, it's working. | Nereden geldiği önemli değil, işe yarıyor. Nereden geldiği önemli değil, işe yarıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I just need to secure this tarp a little. | Sadece muşambayı biraz daha sağlamlaştırmalıyım. Sadece muşambayı biraz daha sağlamlaştırmalıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Stop, you were gonna climb on | Dur, 15 santimlik topuklularla... Dur, 15 santimlik topuklularla... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
an icy chair in six inch heels and break your neck | ...buzlu bir sandalyeye çıkıp boynunu kıracaksın... ...buzlu bir sandalyeye çıkıp boynunu kıracaksın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and then I'm gonna be stuck with a horse in leggings | ...ve ben tozluk giymiş bir at ile... ...ve ben tozluk giymiş bir at ile... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and you in a wheelchair with a chopstick in your mouth | ...tekerlekli sandalyede ağzındaki çubukla klavyeden... ...tekerlekli sandalyede ağzındaki çubukla klavyeden... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
tapping out, "I'm sorry, I thought that would work." | ..."Üzgünüm, işe yarayacağını sanmıştım." yazan senle bir başıma kalacağım. Şu da Earl, birbirimize aşığız. ..."Üzgünüm, işe yarayacağını sanmıştım." yazan senle bir başıma kalacağım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I learned to build when I volunteered | "İnsanlık için Habitat"a gönüllü olduğumda... "İnsanlık için Habitat"a gönüllü olduğumda... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with habitat for humanity. | ...nasıl inşaat yapılır öğrenmiştim. ...nasıl inşaat yapılır öğrenmiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Looking back, they had so much more than I have now. | Geriye dönüp bakınca, onlar şimdi sahip olduklarımdan daha fazlasına sahip. Geriye dönüp bakınca, onlar şimdi sahip olduklarımdan daha fazlasına sahip. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I gotta go to my babysitting job | Şimdi bebek bakıcılığına gitmem gerek... Şimdi bebek bakıcılığına gitmem gerek... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and when I get back, you and I are gonna sit down | ...ve döndüğüm zamanla seninle oturup... ...ve döndüğüm zamanla seninle oturup... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and come up with a more realistic home | ...J. Edgar Hoover için daha gerçekçi bir... ...J. Edgar Hoover için daha gerçekçi bir... Burada ne arıyor o? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
for j. Edgar hoofer. | ...ev fikri bulacağız. ...ev fikri bulacağız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, he lives here. | Max, o burada yaşıyor. Max, o burada yaşıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I'm telling you, this is working. | Ve sana söylüyorum, bu işe yarıyor. Ve sana söylüyorum, bu işe yarıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What I'm doing is actually kind of brilliant. | Şu yaptığım aslında çok zekice. Şu yaptığım aslında çok zekice. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now I'm worried about those houses you built. | Şimdi inşaat ettiğin şu evler için endişelenmeye başladım. Şimdi inşaat ettiğin şu evler için endişelenmeye başladım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, Peach. | Sizin için ne yapabilirim bayanlar... Hey, Peach. Sizin için ne yapabilirim bayanlar... Hey, Peach. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, I have the most incredible news. | Max, inanılmaz haberlerim var. Max, inanılmaz haberlerim var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Lawyer finally found a loophole in your prenup? | Ve Afro Amerikanmış. Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu? Ve Afro Amerikanmış. Avukat sonunda evlilik öncesi anlaşmanda bir açık mı buldu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I wish, no. | Keşke, hayır. Keşke, hayır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I just got an email | Az önce bir e mail aldım,... Az önce bir e mail aldım,... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I have made it to the final round | ...ve "Tribeca'nın Gerçek Evkadınları"nın... ...ve "Tribeca'nın Gerçek Evkadınları"nın... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
of casting for Real Housewives of Tribeca. | ... rol dağıtımında son tura kalmışım. ... rol dağıtımında son tura kalmışım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Real Housewives of Tribeca? | Tribeca'nın Gerçek Evkadınları mı? Tribeca'nın Gerçek Evkadınları mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They're doing neighborhoods now? | Şimdi de semtleri mi yapıyorlar? Şimdi de semtleri mi yapıyorlar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's next, Real Housewives of from here to there? | Sıradaki ne acaba, Buradan Şuraya Kadarki Gerçek Evkadınları mı? Sıradaki ne acaba, Buradan Şuraya Kadarki Gerçek Evkadınları mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The producers are on their way over and I want everything | Yapımcılar yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde... Yapımcılar yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to be perfect when they see Brad and Angelina. | ...her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. ...her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, Peach, are you aware that your children | Peach, farkında mısın çocukların... Peach, farkında mısın çocukların... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
are being eaten by clothing? | ...kıyafetler tarafından yeniliyor? ...kıyafetler tarafından yeniliyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The snowsuits are Burberry. | Bu kar kıyafetleri Burberry*. Bu kar kıyafetleri Burberry*. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And the padding hides Angelina's weight problem. | Ve dolgu malzemesi Angelina'nın kilo problemini saklıyor. Ve dolgu malzemesi Angelina'nın kilo problemini saklıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Okay, you have to stop saying that. | Tamam, bunu söylemekten vazgeçmelisin artık. Tamam, bunu söylemekten vazgeçmelisin artık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She doesn't have a weight problem. | Onun kilo problemi filan yok. Onun kilo problemi filan yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's gained 25 pounds in one year. | Bir yılda tam 11 kilo aldı. Bir yılda tam 11 kilo aldı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, 'cause she started at zero. | Evet, çünkü sıfırdan başladı. Evet, çünkü sıfırdan başladı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, we all have to look our best, 'cause ready? | Max, en iyi halimizle görünmeliyiz, çünkü hazır mısın? Max, en iyi halimizle görünmeliyiz, çünkü hazır mısın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The last spot in the show is between me and Misty Mastbaum. | Programdaki son yer benim ya da Misty Mastbaum'um olacak. Programdaki son yer benim ya da Misty Mastbaum'um olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I thought she was your bestie. | Onu senin en iyi arkadaşın sanıyordum. Onu senin en iyi arkadaşın sanıyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She is, but my bestie's a bitchy. | Öyle, ama en iyi arkadaşım bir cadıdır. Öyle, ama en iyi arkadaşım bir cadıdır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's crazy competitive. | Aşırı rekabetçidir. Aşırı rekabetçidir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
As soon as we were approached about the show, | Programa katılmaya yaklaştığımız zaman... Programa katılmaya yaklaştığımız zaman... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
she adopted a three legged corgi and named it Mr. Pickle. | ...3 bacaklı bir Corgi* alıp adını "Bay Turşu" koydu. ...3 bacaklı bir Corgi* alıp adını "Bay Turşu" koydu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's crazy bitchy. | Şu çılgın cadı. Şu çılgın cadı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So now, I'm looking up handicapped animals | Şimdi, yapımcıları etkilemek için... Şimdi, yapımcıları etkilemek için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
to impress the producers. | ...engelli hayvanlara bakınıyorum. ...engelli hayvanlara bakınıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, you want a handicapped animal? | Engelli bir hayvan mı istiyorsun? Engelli bir hayvan mı istiyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I got your handicapped animal. | Senin engelli hayvanın bende. Senin engelli hayvanın bende. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I know a homeless horse with gender identity issues. | Cinsiyet problemleri yaşayan evsiz bir at biliyorum. Cinsiyet problemleri yaşayan evsiz bir at biliyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was thinking something cute, but damaged. | Ben sevimli fakat mahvolmuş bir hayvan düşünüyordum. Ben sevimli fakat mahvolmuş bir hayvan düşünüyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Like a one eyed French bulldog. | Mesela tek gözlü bir Fransız Bulldog. Mesela tek gözlü bir Fransız Bulldog. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What if I told you that this horse was a celebrity horse? | Peki sana bu atın ünlü birinin atı olduğunu söylesem? Peki sana bu atın ünlü birinin atı olduğunu söylesem? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Tell me more. | Biraz daha anlat. Biraz daha anlat. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My friend, Caroline Channing... | Arkadaşım, Caroline Channing... Arkadaşım, Caroline Channing... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How do you know Caroline Channing? | Caroline Channing'i nereden tanıyorsun? Caroline Channing'i nereden tanıyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
She's my AA sponsor. | Adsız Alkolikler sponsorum. Adsız Alkolikler sponsorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Makes sense. | Mantıklı. Mantıklı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Go on. | Devam et. Devam et. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Anyway, she has this cute, but crazy damaged horse | Her neyse, onun şu tatlı fakat mahvolmuş bir atı var... Her neyse, onun şu tatlı fakat mahvolmuş bir atı var... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and since her life flipped upside down, | ...ve kızın hayatı alt üst olduğundan dolayı... ...ve kızın hayatı alt üst olduğundan dolayı... | 2 Broke Girls-1 | 2011 |