Search
English Turkish Sentence Translations Page 276
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Circulate, Max, circulate. | Servis, Max, servis. Servis, Max, servis. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's it. This is over. | Bu kadar. Bu iş bitmiştir. Bu kadar. Bu iş bitmiştir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That us on the wall never happens again. | Bu duvardaki biz bir daha asla olmayacak. Bu duvardaki biz bir daha asla olmayacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I lied. I can't be your friend. | Yalan söyledim. Senin arkadaşın olamam. Yalan söyledim. Senin arkadaşın olamam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was trying to be cool, but I'm not cool. | Rahat olmaya çalışıyordum ama rahat değilim. Rahat olmaya çalışıyordum ama rahat değilim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't know Adele. | Adele'yi tanımıyorum. Adele'yi tanımıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What just happened over there? Did he tell you | Orada ne oldu? Sana sevgilisinden... Orada ne oldu? Sana sevgilisinden... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
he's breaking up with his girlfriend? | ayrıldığını mı söyledi? ayrıldığını mı söyledi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No. What's wrong with you? | Hayır. Senin neyin var? Hayır. Senin neyin var? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You haven't been right about anything? | Herhangi bir şey hakkında haklı çıktın mı sen? Herhangi bir şey hakkında haklı çıktın mı sen? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I told him we are done, and that's over, okay? | Ona bunun bittiğini söyledim ve bitti, tamam mı? Ona bunun bittiğini söyledim ve bitti, tamam mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They've been together two years. | İki yıldır birliktelermiş. İki yıldır birliktelermiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And I know one thing about me I may pick the wrong guys, | Ve kendim hakkında bir şey biliyorum; yanlış erkekleri seçiyor olabilirim, Ve kendim hakkında bir şey biliyorum; yanlış erkekleri seçiyor olabilirim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but when I hear another woman is involved, | ama eğer başka bir kadın varsa, ama eğer başka bir kadın varsa, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am done. | bitmiştir. bitmiştir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is truly the end of my pattern. | Bu benim düzenimin gerçek sonu. Bu benim düzenimin gerçek sonu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We have to go I kissed Johnny again. | Gitmemiz lazım; Johnny'i tekrar öptüm. Gitmemiz lazım; Johnny'i tekrar öptüm. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What? Max, you said | Ne? Max, tuvalete Ne? Max, tuvalete | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
you were going to the bathroom. | gittiğini söylemiştin. gittiğini söylemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I did. And so did he. | Gittim. Ve o da gitti. Gittim. Ve o da gitti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's a unisex bathroom | Bu üniseks bir banyo; Bu üniseks bir banyo; | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
emphasis on the sex. | sekse vurgu yapan cinsten. sekse vurgu yapan cinsten. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We have to go. | Gitmemiz lazım. Gitmemiz lazım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm a little drunk and out of control. | Az biraz sarhoşum ve kontrol dışıyım. Az biraz sarhoşum ve kontrol dışıyım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Traive said we won't get paid | Traive bu çöreklerin... Traive bu çöreklerin... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
until every single one of the cupcakes is gone. | her bir tanesi bitmeden para alamayacağımızı söyledi. her bir tanesi bitmeden para alamayacağımızı söyledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So we're stuck here. Fine. | Yani burada tıkılı kaldık. İyi. Yani burada tıkılı kaldık. İyi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I shall go circulate. | Gidip servis edeyim. Gidip servis edeyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No. You cannot be trusted. | Hayır. Sana güvenilemez. Hayır. Sana güvenilemez. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Next thing I know, you'll be doing him behind the ice penis. | Bildiğim bir diğer şey, buzdan penisin yanında yapacağınızdır. Bildiğim bir diğer şey, buzdan penisin yanında yapacağınızdır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm telling you, I am done. | Sana söylüyorum, bitti. Sana söylüyorum, bitti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You told me that five minutes ago. | Onu bana 5 dakika önce de söylemiştin. Onu bana 5 dakika önce de söylemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well, you told me he was breaking up | Sen de bana üç kez, sevgilisinden... Sen de bana üç kez, sevgilisinden... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with his girlfriend three times. | ...ayrıldığını söylemiştin. ...ayrıldığını söylemiştin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So I guess we learned tonight that you know nothing about him, | Bu geceden öğrendiğimiz şey, onun hakkında hiçbir şey bilmediğindir Bu geceden öğrendiğimiz şey, onun hakkında hiçbir şey bilmediğindir | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I know nothing about me. | ve ben de benim hakkımda bir şey bilmiyorum. ve ben de benim hakkımda bir şey bilmiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cheers! | Şerefe! Şerefe! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait for me. | Beni bekle. Beni bekle. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hello, girls. | Selam kızlar. Selam kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Traivor told me you were looking to get paid. | Traivor bana ödeme beklediğinizi söyledi. Traivor bana ödeme beklediğinizi söyledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But just to be clear, you can't actually be paid | Fakat dürüst olmak gerekirse, çörekler bitene kadar Fakat dürüst olmak gerekirse, çörekler bitene kadar | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
until all the cupcakes are gone. | paranız ödenmeyecek. paranız ödenmeyecek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And do me a favor, love, | Ve bana bir iyilik yapın şekerler, Ve bana bir iyilik yapın şekerler, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
put a chocolate aside for Johnny. | Johnny için bir tane çikolatalı ayırın. Johnny için bir tane çikolatalı ayırın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He loves chocolate. | Çikolatalı seviyor. Çikolatalı seviyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He'll eat a vanilla if it's available, | Eğer müsaitse vanilyalı da yer, Eğer müsaitse vanilyalı da yer, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but he always goes back to chocolate. | fakat her zaman çikolataya geri döner. fakat her zaman çikolataya geri döner. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I don't think he's going to break up with her. | Onun kızdan ayrılabileceğini sanmıyorum. Onun kızdan ayrılabileceğini sanmıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Really? | Gerçekten mi? Gerçekten mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You have the accuracy rate of a magic 8 ball. | 8 numara topu sokmakta acayip bir oranın var. 8 numara topu sokmakta acayip bir oranın var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at her. She's so pretty. | Ona baksana. Kız çok güzel. Ona baksana. Kız çok güzel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And bitchy. And... | Ve sürtükümsü. Ve... Ve sürtükümsü. Ve... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
More pretty than bitchy. | sürtükümsüden ziyade güzel. sürtükümsüden ziyade güzel. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, God. She just zipped his hoodie | Kapşonunun fermuarını çekti ve Kapşonunun fermuarını çekti ve | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and fixed his hair that's a couple. | saçını düzeltti işte bir çift. saçını düzeltti işte bir çift. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What they have is real. | Sahip oldukları şey, gerçek. Sahip oldukları şey, gerçek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They are a couple Johnny and Cash. | Onlar bir çift. Johnny ve Cash. Onlar bir çift. Johnny ve Cash. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh ho, crap! Johnny Cash! | Hadi canım! Johnny Cash! Hadi canım! Johnny Cash! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They're an institution. | Onlar tanınan bir kişi. Onlar tanınan bir kişi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I never had a chance. | Asla bir şansım olamaz. Asla bir şansım olamaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Forget the money let's just go. | Unut parayı hadi gidelim. Unut parayı hadi gidelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We are staying till these cupcakes are gone. | Bu çörekler bitene kadar kalıyoruz. Bu çörekler bitene kadar kalıyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am not leaving with no dignity and no money. | Haysiyetim ve param olmadan hiç bir yere gitmem. Haysiyetim ve param olmadan hiç bir yere gitmem. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Fine, I'll circulate a couple more times. | Tamam bir kaç kez daha servis yapayım. Tamam bir kaç kez daha servis yapayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait a minute. | Bekle bir dakika. Bekle bir dakika. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
They said they had to be gone, | Çöreklerin bitmesi gerektiğini söylediler, Çöreklerin bitmesi gerektiğini söylediler, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
but they didn't say who had to make them gone. | ama kimin bitireceğini söylemediler. ama kimin bitireceğini söylemediler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We eat them and go! | Onları yiyelim ve gidelim! Onları yiyelim ve gidelim! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You're doing it! I rescued you from the gutter. | Yapıyorsun! Seni bataklıktan kurtardım. Yapıyorsun! Seni bataklıktan kurtardım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, well, that's not entirely accura | Bu tam olarak doğru değ Bu tam olarak doğru değ | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Max, wake up. | Max, uyan. Max, uyan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's 3:00. | Saat 3:00. Saat 3:00. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We forgot to set the alarm. | Alarmı kurmayı unutmuşuz. Alarmı kurmayı unutmuşuz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, I never thought waking up in bed | Yataktan başka bir kadınla uyanacağımı... Yataktan başka bir kadınla uyanacağımı... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
with another woman with...Frosting on my boobs, | düşünmemiştim... hem de memelerimi donduran bir kadınla, düşünmemiştim... hem de memelerimi donduran bir kadınla, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
would be this depressing. | Bu çok depresif. Bu çok depresif. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How are you feeling about it all today? | Bugün hakkında nasıl hissediyorsun? Bugün hakkında nasıl hissediyorsun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Do you want to talk? | Konuşmak ister misin? Konuşmak ister misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No. Good. | Hayır. İyi. Hayır. İyi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Where's your purse? | Çantan nerde? Çantan nerde? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm going to take some of the money we made last night | Dün kazandığımız paradan biraz alıp Dün kazandığımız paradan biraz alıp | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and get coffee. And yes | kahve alacağım. Ve evet, kahve alacağım. Ve evet, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I am walking down the street like this, | sokakta böyle yürüyeceğim, sokakta böyle yürüyeceğim, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
because after last night, I am impenetrable to shame. | çünkü dün geceden sonra, utanç geçirmez oldum. çünkü dün geceden sonra, utanç geçirmez oldum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait, we don't have any money. | Bekle, bizim hiç paramız yok. Bekle, bizim hiç paramız yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yes, we do. No, we don't. | Evet var. Hayır yok. Evet var. Hayır yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We did, but we don't. | Vardı ama şimdi yok. Vardı ama şimdi yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I bought something with it. | Onunla bir şey aldım. Onunla bir şey aldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I bought this. | Bunu aldım. Bunu aldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You carried that home? Where was I? | Onu eve mi taşıdın? Ben neredeydim? Onu eve mi taşıdın? Ben neredeydim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Three blocks ahead of me, | Benden üç blok önde, Benden üç blok önde, | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
telling strangers about your pattern. | yabancılara düzeninden bahsediyordun. yabancılara düzeninden bahsediyordun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I saw you and Johnny just hanging there, | Senle Johnny'yi orada asılıyken gördüm Senle Johnny'yi orada asılıyken gördüm | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and I knew what I had to do. | ve ne yapmam gerektiğini biliyordum. ve ne yapmam gerektiğini biliyordum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So what, am I supposed to hang that up? | Ne yani, onu asmam mı gerekiyor? Ne yani, onu asmam mı gerekiyor? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No. You're supposed to destroy it. | Hayır. Yok etmen gerekiyor. Hayır. Yok etmen gerekiyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You need to get over him, so you're going to kick this, | Onu unutman gerek, o yüzden bunu tekmeleyeceksin Onu unutman gerek, o yüzden bunu tekmeleyeceksin | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
and then you're going to kick him once and for all. | ve sonra son bir kez daha tekmeleyeceksin. ve sonra son bir kez daha tekmeleyeceksin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You want to break your pattern? | Düzenini bozmak istiyor musun? Düzenini bozmak istiyor musun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Start by breaking the painting. | Resmi kırmakla başla. Resmi kırmakla başla. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |