Search
English Turkish Sentence Translations Page 304
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You like that? S that's it! | Hoşuna gitti mi? Yetti artık. Hoşuna gitti mi? Yetti artık. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Listen, hit me with one more dead president | Dinleyin! Bana bir kez daha para fırlatırsanız... Dinleyin! Bana bir kez daha para fırlatırsanız... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
and you'll be six feet under with Biggie and Tupac. | ...Biggie ve Tupac gibi toprağa gömerim sizi. ...Biggie ve Tupac gibi toprağa gömerim sizi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
You understand me, Jew Tang Clan? | Beni anladınız mı sizi Jew Tang Clan'ler? Beni anladınız mı sizi Jew Tang Clan'ler? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Skinny bitch came to play! | Cılız fahişe oynamaya gelmiş! Cılız fahişe oynamaya gelmiş! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
What kind of girl brings non kosher cupcakes | Ne çeşit bir kız koşer evine koşer olmayan kekler getirir? Ne çeşit bir kız koşer evine koşer olmayan kekler getirir? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Not me I'm not that kind of girl. | Ben değilim. Ben öyle bir kız değilim. Ben değilim. Ben öyle bir kız değilim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, hi, I think I'm that kind of girl. | Selam. Galiba ben öyle bir kızım. Selam. Galiba ben öyle bir kızım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Max, what are you talking about? | Max, neden bahsediyorsun sen? Max, neden bahsediyorsun sen? ...günü kurtardı. Çünkü artık Andy'nin sana yalan söylediğini biliyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I made sure every single one of those | Her birinin hahamın bana verdiği yüksek standartlarda olduğundan eminim. Her birinin hahamın bana verdiği yüksek standartlarda olduğundan eminim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Yes, well, maybe my rabbi didn't have such high standards. | Evet, belki de benim hahamım o kadar yüksek standartları yoktu. Evet, belki de benim hahamım o kadar yüksek standartları yoktu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'm so sorry, I burned some and we were running late | Çok üzgünüm. Birazını yaktım ve biz de geç kalıyorduk... Çok üzgünüm. Birazını yaktım ve biz de geç kalıyorduk... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
and I figured, four non kosher out of 80. | ...düşündüm ki 80 taneden 4 tanesi koşer değil? ...düşündüm ki 80 taneden 4 tanesi koşer değil? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
So close. | Çok yaklaşmıştım. Çok yaklaşmıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Max, I told you how important | Max, sana tüm o geleneklerin Musevi bir aile için... Max, sana tüm o geleneklerin Musevi bir aile için... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
all those traditions are to a Jewish family. | ...ne kadar önemli olduğunu söylemiştim. ...ne kadar önemli olduğunu söylemiştim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Yes, you told me about tradition and family, | Evet, geleneklerden ve aileden bahsetmiştin ama... Evet, geleneklerden ve aileden bahsetmiştin ama... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
but none of that meant anything until I felt that cold compress. | ...hiçbiri o soğuk kompresi hissedene kadar bir şey ifade etmiyordu. ...hiçbiri o soğuk kompresi hissedene kadar bir şey ifade etmiyordu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
And she was nice enough to put it on my head | Onu alnıma koyacak kadar kibardı ve bunun nasıl bir şey olduğunu hissettim. Onu alnıma koyacak kadar kibardı ve bunun nasıl bir şey olduğunu hissettim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
And then Bubby blew on my soup | Sonra da Bubby koşer olmayan kekleri yemeden önce çorbamı üfledi. Sonra da Bubby koşer olmayan kekleri yemeden önce çorbamı üfledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Wait, Bubby ate a non kosher cupcake? | Bekle biraz. Bubby koşer olmayan keki mi yedi? Bekle biraz. Bubby koşer olmayan keki mi yedi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
It's a shanda! | Bu bir skandal. Bu bir skandal. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
It is a shanda. | Bu bir skandal! Bu bir skandal! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'm hoping shanda means | Umarım skandalın anlamı bizi affedip paramızı yine de vereceğinizdir. Umarım skandalın anlamı bizi affedip paramızı yine de vereceğinizdir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
We are not taking any money. | Para falan almıyoruz. Para falan almıyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
That's right, you're not taking anything. | Haklısın. Hiçbir şey almıyorsunuz. Haklısın. Hiçbir şey almıyorsunuz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Except for this compress. | Bu kompres hariç. Bu kompres hariç. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Feel better. | İyi hissettirir. İyi hissettirir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Now go, get out of my sight. | Şimdi gidin. Kaybolun gözümün önünden. Şimdi gidin. Kaybolun gözümün önünden. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
And don't wear short skirts. | Ve sakın kısa etek giymeyin. Ve sakın kısa etek giymeyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Esther Rachel, | Esther Rachel, sizinle Shmuley'nin bugünkü davranışları hakkında konuşmak istiyorum. Esther Rachel, sizinle Shmuley'nin bugünkü davranışları hakkında konuşmak istiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
What did my Shmuley do? | Ne yapmış benim Shmuley'im? Ne yapmış benim Shmuley'im? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'll tell you what he did. | Ne yaptığını ben söyleyeyim. Ne yaptığını ben söyleyeyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
He became a man. | Bir erkek oldu. Bir erkek oldu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
That's all he did. | Tüm yaptığı bu. Tüm yaptığı bu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Right, Caroline? | Değil mi, Caroline? Değil mi, Caroline? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'll say he became a man. | Erkek olduğunu ben de söyleyecektim. Erkek olduğunu ben de söyleyecektim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Shmuley! | Shmuley! Shmuley! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Stay out of it, | Karışma, bu bizim ailemiz değil. Karışma, bu bizim ailemiz değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
You and I don't have a family. | Bizim bir ailemiz yok. Bizim bir ailemiz yok. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
They still do. | Onların hala var. Onların hala var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Let the police tell her about him. | Bırak polis söylesin onun hakkındakilerini. Bırak polis söylesin onun hakkındakilerini. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
So about my Shmuley. | Ne olmuş benim Shmuley'me? Ne olmuş benim Shmuley'me? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
What do you have to say? | Ne söylemek zorundasın? Ne söylemek zorundasın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Mazel tov, he's a wonderful, wonderful boy. | Tebrik ederim. O çok harika bir çocuk. Tebrik ederim. O çok harika bir çocuk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Oh, there you are. | İşte buradasın. İşte buradasın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Shmuley, David, say goodbye to the cupcake girls. | Shmuley, David kek kızlarına güle güle deyin. Shmuley, David kek kızlarına güle güle deyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Teşekkürler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
So I see no Max. | Max'i göremiyorum. Max'i göremiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
She still out sick? | Hala hastalık izninde mi? Hala hastalık izninde mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
It's her first night back. | Döndüğü ilk akşam. Döndüğü ilk akşam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
She should be here any minute. | Birazdan burada olur. Birazdan burada olur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Did you wanna order something | Bir şeyler sipariş etmek ister misin? Bir şeyler sipariş etmek ister misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
or wait for your boyfriend? | Yoksa erkek arkadaşını mı bekleyeceksin? Yoksa erkek arkadaşını mı bekleyeceksin? Benim paketimin onun için çok fazla olduğunu söyledi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Oh, see, this is sad story. | Görüyorsun ya. Bu acıklı bir hikaye. Görüyorsun ya. Bu acıklı bir hikaye. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Uh, he broke off with me to date other woman. | Başka bir kadınla çıkmak için beni terk etti. Başka bir kadınla çıkmak için beni terk etti. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
And she had penis. | Ve kadının penisi varmış. Ve kadının penisi varmış. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I can't compete with that. | Bununla yarışamazdım. Bununla yarışamazdım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Hi, Earl. | Selam, Earl. Selam, Earl. Kılıçlarını da mı geri istiyorsun yani? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
There she is, my long lost love. | İşte, benim uzun süredir kayıp aşkım. İşte, benim uzun süredir kayıp aşkım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
How you feeling, Max? | Kendini nasıl hissediyorsun, Max? Kendini nasıl hissediyorsun, Max? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'm pretty good. | Oldukça iyiyim. Oldukça iyiyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Bubby. | Selam, Bubby. Selam, Bubby. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I brought you some chicken soup | Son birkaç gün benimle ilgilendiğin için sana tavuk çorbası getirdim. Son birkaç gün benimle ilgilendiğin için sana tavuk çorbası getirdim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I enjoyed being your Bubby. | Bubby'in olmak zevk duydum. Bubby'in olmak zevk duydum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I guess you were wrong, Max. You and I do have family | Sanırım yanıldın Max. Sanırım yanıldın Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
each other. | Biz, birbirimizin ailesi olduk. Biz, birbirimizin ailesi olduk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
We're not family until we have | Kasıtsız adam öldürme duruşmasında... Kasıtsız adam öldürme duruşmasında... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
to testify against each other in a manslaughter trial. | ...birbirimizin aleyhinde tanıklık etmedikçe aile sayılmayız. ...birbirimizin aleyhinde tanıklık etmedikçe aile sayılmayız. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Here, eat this. | Al. Ye şunu. Al. Ye şunu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I don't want you to catch what I just had. | Başıma gelen şeye yakalanmanı istemiyorum. Başıma gelen şeye yakalanmanı istemiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Not gonna happen, Max. | Öyle bir şey olmayacak, Max. Öyle bir şey olmayacak, Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I took your advice. | Tavsiyeni dinledim. Tavsiyeni dinledim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I manned up. | Dik durdum. Dik durdum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I stared germs in the face. | Hastalığa kafa tuttum. Hastalığa kafa tuttum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
That's right, when you got sick, I got balls. | Haklısın. Hastalanırsan artık taşaklarım var. Haklısın. Hastalanırsan artık taşaklarım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Max, can you watch my tables while I run to the restroom? | Max, ben lavabodayken masama bakabilir misin? Max, ben lavabodayken masama bakabilir misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I already am. | Zaten bakıyorum. Zaten bakıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I've been watching model girl | Yarım saattir yiyormuş gibi yapan model kıza bakıyorum. Yarım saattir yiyormuş gibi yapan model kıza bakıyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Oh, she's nice. | O çok kibardır. O çok kibardır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
She always tips on what she would've eaten. | Yemiş olması gerekenler için bile her zaman bahşiş bırakır. Yemiş olması gerekenler için bile her zaman bahşiş bırakır. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Guess what, everyone? | Tahmin edin ne oldu, millet? Tahmin edin ne oldu, millet? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I have a secret. | Sır sırrım var. Sır sırrım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
You're a woman trapped in a man's body? 1 | Erkek bedenine hapsolmuş bir kadınsın? Erkek bedenine hapsolmuş bir kadınsın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
No. | Hayır. 1 Hayır. 1 | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
You're a man trapped in a woman's body? | Bir kadın bedeninde hapsolmuş bir adamsın? Bir kadın bedeninde hapsolmuş bir adamsın? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
You're a little boy | Küçük bir kızın bedeninde hapsolmuş küçük bir erkek çocuğusun. Küçük bir kızın bedeninde hapsolmuş küçük bir erkek çocuğusun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I am a man in a man's body. | Ben bir adam bedenindeki bir adamım. Ben bir adam bedenindeki bir adamım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
We're not talking about your night life. | Senin gece hayatın hakkında konuşmuyoruz. Senin gece hayatın hakkında konuşmuyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I have discovered something when going over | Eleman dosyalarına göz gezdirirken bir şey keşfettim. Eleman dosyalarına göz gezdirirken bir şey keşfettim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Okay, perhaps I never worked at the Waldorf Astoria, | Tamam, belki de Waldorf Astoria'da hiç çalışmadım... Tamam, belki de Waldorf Astoria'da hiç çalışmadım... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
but I did work with this guy, Waldorf, in Astoria. | ... ama Waldorf adında bir adam için Astoria'da çalıştım. ... ama Waldorf adında bir adam için Astoria'da çalıştım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
It's not you. Tomorrow is Caroline's birthday. | Sen değil. Yarın Caroline'nın doğum günü. Sen değil. Yarın Caroline'nın doğum günü. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Why wouldn't I know that? | Ben neden bilmiyorum bunu? Ben neden bilmiyorum bunu? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
She tells me everything about her life. | Hayatındaki her şeyi anlatır bana. Hayatındaki her şeyi anlatır bana. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I know so much about her cycle, | Periyodu hakkında o kadar çok şey biliyorum ki... Periyodu hakkında o kadar çok şey biliyorum ki... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I'm feeling pressure to impregnate her. | ...kendimi onu hamile bırakmak için baskı altında hissediyorum. ...kendimi onu hamile bırakmak için baskı altında hissediyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
I can do that for you. | Ben senin için yapabilirim. Ben senin için yapabilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
It's weird. | Çok tuhaf. Çok tuhaf. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |
Why wouldn't she want to celebrate her birthday? | Neden doğum gününü kutlamak istemiyor ki? Neden doğum gününü kutlamak istemiyor ki? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | ![]() |