Search
English Turkish Sentence Translations Page 302
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I mean, it's the least you could do after you | Demek istediğim, en azından kadına yalan söylersin... Demek istediğim, en azından kadına yalan söylersin... O herifi bir güzel dövdüler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
lied to that woman and let her think you were one of them. | ...ve onlardan biri olduğunu düşünmesini sağlayabilirsin. ...ve onlardan biri olduğunu düşünmesini sağlayabilirsin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey, I don't know who my father is. | Babamın kim olduğunu bilmiyorum. Babamın kim olduğunu bilmiyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I could be half Jewish. | Belki de yarı Museviyim. Belki de yarı Museviyim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Although it's more likely I'm half bartender | Annemden bar hesabını bir şekilde ödemesini isteyen... Annemden bar hesabını bir şekilde ödemesini isteyen... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
who demanded my mom figure out a way to pay her tab. | ...adamdan dolayı yüksek ihtimal yarı barmen de olabilirim. ...adamdan dolayı yüksek ihtimal yarı barmen de olabilirim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hey! Hello. | Selam! Merhaba! Selam! Merhaba! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Serguisz and I are on way up to my apartment. | Serguisz'la daireme çıkıyorduk. Serguisz'la daireme çıkıyorduk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He's making me brunch. | Bana kahvaltı hazırlayacak. Bana kahvaltı hazırlayacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Cornish hens splashed with my special sauce. | Özel sosumla birlikte korniş piliçleri... Özel sosumla birlikte korniş piliçleri... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I love special sauce, I love that! | Özel sosları bayılıyorum. Bayılıyorum! Özel sosları bayılıyorum. Bayılıyorum! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, and I stopped by because I was hoping you girls | Uğradık çünkü: Siz kızların tatlı için birkaç tane kek ayırdığınızı düşündük. Uğradık çünkü: Siz kızların tatlı için birkaç tane kek ayırdığınızı düşündük. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Only about 40 of them. | Yaklaşık 40 tane falan. Yaklaşık 40 tane falan. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, good! | Güzel! Güzel! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll go up and get started. | Yukarı çıkıp hazırlanmaya başlayım. Yukarı çıkıp hazırlanmaya başlayım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sophie, can I have you keys? | Sophie, anahtarlarını alabilir miyim? Sophie, anahtarlarını alabilir miyim? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, yeah. Cute place. | Tabii ki. Güzel yermiş. Tabii ki. Güzel yermiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ah, I have keychain just like this. | Benim de böyle bir anahtarlığım var. Benim de böyle bir anahtarlığım var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We are birds of a feather. | Bizler kuş tüyleriyiz. Bizler kuş tüyleriyiz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I love that! | Bayıldım. Bayıldım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, girls. | Görüyorsunuz kızlar. Görüyorsunuz kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is what I like about my new boyfriend. | Yeni erkek arkadaşımın da bununu seviyorum. Yeni erkek arkadaşımın da bununu seviyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
He loves so many things. | Çok fazla şeyi seviyor. Çok fazla şeyi seviyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And vagina ain't one of them. | Ama vajina onlardan biri değil. Ama vajina onlardan biri değil. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We don't know that. | Bunu bilmiyoruz. Bunu bilmiyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sexuality is more fluid these days. | Cinsellik bugünlerde çok değişik. Cinsellik bugünlerde çok değişik. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's okay. He's big, big gay. | Sorun değil. Kendisi sağlam geydir. Sorun değil. Kendisi sağlam geydir. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
So... You know he's gay? | Yani, gey olduğunu biliyor muydun? Yani, gey olduğunu biliyor muydun? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, know it? | Bilmek mi? Bilmek mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I prefer it. | Tercih sebebim. Tercih sebebim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, my ex husband was large male bully. | Eski kocam tam bir kabadayıydı. Eski kocam tam bir kabadayıydı. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yeah, all rough sex and stains in shorts. | Çok set sevişir, hemencecik biterdi. Çok set sevişir, hemencecik biterdi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Now all I want is a man who will spoon me and stay soft. | Şimdiyse tek istediğim benimle flört edip, bana yumuşak davranacak bir adam. Şimdiyse tek istediğim benimle flört edip, bana yumuşak davranacak bir adam. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But what about sex? | Peki ya seks? Peki ya seks? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, no one does me better than me. | Hiç kimse beni benden iyi yapamaz. Hiç kimse beni benden iyi yapamaz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's the last of them. | Bu sonuncusuydu. Bu sonuncusuydu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Look at us. | Şu halimize bir bak. Şu halimize bir bak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I think we look very nice. | Bence gayet hoş görünüyoruz. Bence gayet hoş görünüyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Really? | Ciddi misin? Ciddi misin? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I think we look like the Olson twins. | Bence, Olsen ikizlerine benziyoruz. Bence, Olsen ikizlerine benziyoruz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Well hello, girls. | Selam kızlar. Selam kızlar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
You look very lovely. | Çok sevimli görünüyorsunuz. Çok sevimli görünüyorsunuz. Bebek çıkarma makinesi mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Mazel tov to the family. | Ailenizi tebrik ederim. Ailenizi tebrik ederim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What a mitzvah to be part of this day. | Bugünün bir parçası olmak büyük bir onur. Bugünün bir parçası olmak büyük bir onur. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
How bashert. | Ne büyük bir mutluluk!* Ne büyük bir mutluluk!* | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, we're still on that ride? | Hala aynı muhabbette miyiz? Hala aynı muhabbette miyiz? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm sorry. | Affedersiniz. Affedersiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
It's just, I'm so happy to be | Sıcak ve güzel evinizde bulunmaktan çok mutluyum. Sıcak ve güzel evinizde bulunmaktan çok mutluyum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I was very close to my neighbors, the Kleins. | Komşum Kleinlarla çok yakındık. Komşum Kleinlarla çok yakındık. Ben Koreliyim! Koreliyim ben! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
In fact, they called me their honorary Jew. | Aslına bakarsanız bana fahri Musevi derlerdi. Aslına bakarsanız bana fahri Musevi derlerdi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Stop now. | Burada kal. Burada kal. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This is like when you tell Earl | Bu, neredeyse Earl'e zenci olduğunu söylemek gibi bir şey oldu. Bu, neredeyse Earl'e zenci olduğunu söylemek gibi bir şey oldu. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
We'll just get our money and go. | Biz artık paramızı alıp gidelim. Biz artık paramızı alıp gidelim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Take our money and go? | Parayı alıp gitmek mi? Parayı alıp gitmek mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What are we, barbarians? | Neyiz biz? Barbar mı? Neyiz biz? Barbar mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Stay and celebrate a little. | Kalın ve kutlamaya katılın biraz. Kalın ve kutlamaya katılın biraz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
But, out here in the kitchen, away from the men. | Ama burada, mutfakta, erkeklerden uzak. Ama burada, mutfakta, erkeklerden uzak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Sit, eat, come. | Gelin. Oturun. Yiyin. Gelin. Oturun. Yiyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Three of my favorite things to do. | Yapmayı en sevdiğim üç şey. Yapmayı en sevdiğim üç şey. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Good looks and funny. What a catch. | Hem güzel görünümlü hem de muzip. Hem güzel görünümlü hem de muzip. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hadassa, hand me a spoon. | Hadassa, bana bir kaşık ver. Hadassa, bana bir kaşık ver. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
All 100% kosher and so gorgeous you could plotz. | Tamamen koşer ve o kadar harika ki kendinizden geçebilirsiniz. Tamamen koşer ve o kadar harika ki kendinizden geçebilirsiniz. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
This one's seen some Streisand movies, yes? | Bu çok fazla Streisand filmi izlemiş, değil mi? Bu çok fazla Streisand filmi izlemiş, değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Wait until you taste my kugel. | Kugelin tadına bakana kadar bekleyin. Kugelin tadına bakana kadar bekleyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, I love kugel. | Kugele bayılırım. Kugele bayılırım. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Tell me, Esther Rachael, are you ashkenzi or sephardic Jews? | Esther Rachael siz Aşkenaz mısınız yoksa Sefaradlardan mısınız? Esther Rachael siz Aşkenaz mısınız yoksa Sefaradlardan mısınız? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Someone's been on the Internet. | Birileri internette gezinmiş. Birileri internette gezinmiş. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
No way, this is a pasta and a dessert? | Olmaz böyle bir şey. Bu hem tatlı hem de makarna mı? Olmaz böyle bir şey. Bu hem tatlı hem de makarna mı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Ooh, there he is. | İşte geldi. İşte geldi. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
My only son. My little angel. | Benim tek oğlum. Küçük meleğim. Benim tek oğlum. Küçük meleğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The bar mitzvah boy who, today, becomes a man. | Bar Mitzvah çocuğu bu gün bir erkek olacak. Bar Mitzvah çocuğu bu gün bir erkek olacak. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Girls, this is Shmuley and his friend from next door, David. | Kızlar, bu Shmuley ve yan dairede oturan arkadaşı David. Kızlar, bu Shmuley ve yan dairede oturan arkadaşı David. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Say hello to the girls who made the cupcakes, boys. | Keklerimizi yapan kızlara merhaba deyin çocuklar. Keklerimizi yapan kızlara merhaba deyin çocuklar. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Nice to meet you. | Tanıştığımıza memnun olduk. Tanıştığımıza memnun olduk. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Hadassa, Devorah, enough. | Hadassa, Devorah, yeter. Hadassa, Devorah, yeter. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Thank you, go. | Teşekkürler. Gidin. Teşekkürler. Gidin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Enjoy the party. | Partinin tadını çıkarın. Partinin tadını çıkarın. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Have more kugel. | Daha kugelimiz var. Daha kugelimiz var. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'll go ask my husband for your money. | Ben gidip kocamdan parayı isteyeceğim. Ben gidip kocamdan parayı isteyeceğim. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
See, this is what I love, Max. | Görüyorsun ya. Ben de bunu seviyorum, Max. Görüyorsun ya. Ben de bunu seviyorum, Max. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The family, the tradition. | Aile. Gelenek. Aile. Gelenek. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
The lasagna with the crazy raisins. | Lazanya hem de tuhaf kuru üzümlü. Lazanya hem de tuhaf kuru üzümlü. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And those two little boys, | Kimse bu keklere dokunmayacak. Ve o iki küçük çocuk daha kıymetli olabilirler miydi? Kimse bu keklere dokunmayacak. Ve o iki küçük çocuk daha kıymetli olabilirler miydi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yo, yo, yo, what up cupcake bitches? | Yo, yo, yo! Naber kek sürtükleri. Yo, yo, yo! Naber kek sürtükleri. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
I'm fixin' to marry me a beeyatch | Bunun gibi pişiren bir fahişeyle evlenmek üzereyim, oğlum. Bunun gibi pişiren bir fahişeyle evlenmek üzereyim, oğlum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh, I don't know what's going on, | Burada neler dönüyor, bilmiyorum ama kızlarla erkeklerin yan yana... Burada neler dönüyor, bilmiyorum ama kızlarla erkeklerin yan yana... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
supposed to be socializing, right? | ...olmaması gerektiğinden eminim. Değil mi? ...olmaması gerektiğinden eminim. Değil mi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Damn, sweetness, your lips are moving | Kahretsin, bebek, dudakların hareket ediyor ama tüm konuşmayı kıçın yapıyor. Kahretsin, bebek, dudakların hareket ediyor ama tüm konuşmayı kıçın yapıyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Uh... Is that Yiddish? | Bu Yidişçe miydi? Bu Yidişçe miydi? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Oh, boys, there you are, come on. | Çocuklar! İşte buradasınız. Hadi bakalım. Çocuklar! İşte buradasınız. Hadi bakalım. Kız sadece | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Say goodbye to the cupcake ladies. | Kek kızlarına güle güle deyin. Kek kızlarına güle güle deyin. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Did that just happen or has my fever suddenly spiked? | Bunlar biraz önce gerçekten oldu mu yoksa benim aniden ateşim mi çıktı? Bunlar biraz önce gerçekten oldu mu yoksa benim aniden ateşim mi çıktı? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's the first time I ever saw anyone | Hayatımda ilk kez gerçekten pezevenk gibi davranıp... Hayatımda ilk kez gerçekten pezevenk gibi davranıp... | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
acting all pimp who still had pimples. | ...ama pezevenkçik olan birilerini görüyorum. ...ama pezevenkçik olan birilerini görüyorum. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yo, yo, yo! | Yo, yo, yo! Yo, yo, yo! | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
And they're back. | Ve geri geldiler. Ve geri geldiler. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What up, Shawties? | Naber hatunlar? Naber hatunlar? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
What's crackalackin? | Nabersiniz bakalım? Nabersiniz bakalım? | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
Yo, today my boy became a mans. | Yo, bugün adamın erkek oluyor. Yo, bugün adamın erkek oluyor. | 2 Broke Girls-1 | 2011 | |
That's right. | Doğrusun. Doğrusun. | 2 Broke Girls-1 | 2011 |