Search
English Turkish Sentence Translations Page 31
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Damn it. Where is it? | Lanet olsun. Nerede? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I don't see anything! | Hiçbir şey görmüyorum! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
LAPD at 9 o clock sir! | Los Angeles Polisi, saat 9 yönünde efendim! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alpha Command this is LAPD Air One. | Alfa Kontrol, Los Angeles Polisi Hava Gücü Bir konuşuyor. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Air One, this is Alpha Command! | Hava Gücü Bir, burası Alfa Kontrol! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Please identify threat. | Lütfen tehlikeyi tanımla. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
The threat, is biological in nature, | Tehlike, canlı, yaşıyor... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
it is bi pedal and it is carnivorous. | ...iki ayaklı bir et obur. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Say it again Alpha, | Tekrar et Alfa... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
what is it that we're looking for? | ...biz ne arıyoruz? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
It's a dinosaur, we're looking for a dinosaur. | Bir dinozor. Bir dinozor arıyoruz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Who the fuck is this and how did you get in on the secure line? | Sen de kimsin, ve bu güvenli hattan nasıl konuşabiliyorsun? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
This is commander Dorn, US Navy, | Ben Amerikan Donanmasından Komutan Dorn... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
and I shit you not, we are looking for a bi pedal dinosaur | ...ve gayet ciddiyim, iki ayaklı bir dinozor arıyoruz... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
approximately 60 feet long and 20 feet tall. | ...yaklaşık 60'a 20 feet boyutlarında. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
This is bullshit, switch over to thermal imaging, now. | Bu bir saçmalık, şimdi termal görüntülemeyi aç. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Roger. | Anlaşıldı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Nothing Alpha, or whoever you are, | Alfa, o şey her ne ise... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
thermal imaging shows nothing. | ...termal görüntüler de hiçbir şey yok. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
There's nothing like you just described, nothing. | Tanımınıza uyan bir şey yok. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Where the hell is that thing? | Nerede bu lanet şey? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Sir, did he say thermal imaging? | Efendim, termal kamera mı dedi? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You're not going to be able to see him with heat sensors. | Onu ısı sensörleri ile göremezsiniz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Why not? | Neden? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Dinosaurs are echo thermal. | Dinozorlar soğukkanlıdır. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Air One, Alpha One, target is cold blooded, | Hava Gücü Bir... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
you're going to have to eyeball it yourself, | ...hedef soğukkanlı, gözlerinizle aramaya devam edeceksiniz... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
there is a dinosaur on the loose. | ...kayıp bir dinozor arıyoruz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Let me guess, it can fly too. | Tahminimce uçabiliyordur da. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I'm going in! | Oraya gidiyorum! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Hold your fire! | Ateşi kes! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
There's civilians down there! | Aşağıda siviller var! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
What?! Civilians? You mean snacks! | Ne? Siviller mi? Onun için yemler demek istediniz! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Okay, so this thing is cold blooded, | Tamam, bu şey soğukkanlı... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
it can eat helicopters, anything else we need to know? | ...helikopter yiyebiliyor, başka bilmemiz gereken bir şey var mı? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I'm telling you commander, this thing's got thick skin. | Size söylüyorum komutanım, bu şeyin çok kalın bir derisi var. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
M60 rounds don't even pierce it. | Hatta M60 mermileri bile ona işlemez. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
People assume that because dinosaurs have small brains they're unintelligent. | İnsanlar dinozorların küçük beyinli olduğunu ve fazla zeki olmadıklarını düşünürler. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
That isn't true. | Fakat bu doğru değil. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
No. Red's smart! | Hayır. Big Red zekidir! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
When we first ran into him, | İlk ondan kaçmaya başladığımızda... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
he chased us into a series of caves. | ...bizi resimlerin olduğu mağaraya kadar takip etti... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
8 days later Commander Deas our CO, came out, | ...8 gün sonra Komutan Deas ve yardımcısı, dışarı çıktı... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
he ate him. | ...ve ikisini de yedi. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
After that, we learned never to enter or exit through the same place. | Ondan sonra bir yere asla aynı yerden girip çıkmamayı öğrendik. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Union Station, sir! | Birlik Merkezi, efendim! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Well, it's nice to see something's still the same | Bazı şeylerin hala aynı olduğunu görmek güzel. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alright, let's put her down. | Pekala, oraya inelim. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Betty, Ruth, you stay here. | Betty, Ruth, siz burada kalın. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Hey, hey! | Hey, hey! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I don't think so! | Hiç sanmıyorum! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Stay in the air, we'll take the ground. | Havada kalın, biz atlarız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You just don't listen. | Asla söz dinlemiyorsun. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I just don't want to. | Dinlemek te istemiyorum. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Any sign of him yet? | Henüz ondan herhangi bir işaret yok mu? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I think that might be him. | Sanırım bu o olmalı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Swing back around, we'll check south of Pico. | Arka tarafından dolaş, Pico'nun güneyini kontrol edeceğiz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Take her up, take her up! | Havalan, havalan! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Holy shit, sir! I'll swing back around! | Lanet olsun. Arkasından dolaşacağım, efendim! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
He went down Brooklyn Ave., | Brooklyn Bulvarından aşağıya gitti... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
or I think it's Brooklyn Ave. | ...sanırım burası Brooklyn Bulvarı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alright, we're going to have to split up and find him. | Pekala, ayrılarak arayıp bulmalıyız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Then what? | Ondan sonra? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
We have to find him first. | İlk önce onu bulalım. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
How the hell can they run so fast? | Nasıl bu kadar hızlı koşabiliyorlar? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
They've been living in 11ºJº oxygen for the last 6 years. | Son 6 yıldır sadece %11 oksijenle yaşadılar. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
They're processing O2 like ultra marathoners. | Oksijeni koşucular gibi kullanabiliyorlar. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alright, you son of a bitch! Lieutenant! | Pekala senin onun bunun çocuğu! Teğmen! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Bud! Bud! Honey, where are you! | Bud! Neredesin tatlım! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Bud! | Bud! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Don't you talk about my mother! | Annem hakkında bir daha konuşma! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Get out of here, get out of here, No! | Kaçın oradan! Kaçın oradan! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Oh God, thank God! | Tanrım! Teşekkürler Tanrım! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Any ideas? | Bir fikri olan var mı? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Running always seemed to work. | Koşmak her zaman işe yarardı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Well, you used to live here, right? | Evet, yaşamak için bunu burada da kullandık, değil mi? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
What do you think we should do? | Ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsunuz? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Third street tunnel, | Üçüncü cadde tüneli... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
we could trap him inside of the third street tunnel, | Tünelin içinde kapana kıstırabiliriz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I mean, it's still there. | Hala bunu yapabiliriz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
We could trap him inside of it. | Tünelin içinde kıstırabiliriz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Well, great, great, so how do we get him in the tunnel. | Güzel, harika, harika, peki onu tünele nasıl çekeceğiz? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Yep, more running. | Evet, daha hızlı koşarak. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I thought so. | Umarım. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alright. | Pekala. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Sir, the CHP has blocked all traffic into downtown. | Polis aşağı caddeyi trafiğe kapattı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Any sign of our friends? | Dostlarımızdan herhangi bir işaret yok mu? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
There, there they are! | Oradalar! Onlar orda! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Move down, move down to there, right there! | Aşağıya doğru, oraya doğru, evet orası! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Ready? | Hazır mısınız? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Ready. | Hazırız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You've been wanting this for the last six years, come and get it! | 6 yıldır hep bunu istiyordun, gel ve yakala bizi! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You stupid piece of shit! | Seni aptal pislik parçası! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Oh, shit! | Lanet olsun! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
What the hell are they doing? | Bunlar ne yapıyorlar? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
They're trying to lead him into the tunnel. | Tünelin içine doğru çekmeye çalışıyorlar. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Tell LAPD to block the tunnel entrances. | Polise tünel girişlerini kapatmalarını söyle. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Alpha One, this is Stingray One, | Alfa One, burası Stingray One... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
we understand you have a problem. | ...probleminizin ne olduğunu anladık. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
There he is! | İşte orada! | 100 Million BC-1 | 2008 |