Search
English Turkish Sentence Translations Page 26
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Oh! Oh, my God. ( groaning ) | Aman Tanrım. | 10 Years-2 | 2011 | |
Marty: Hour and a half. That's not nearly enough. | Bir buçuk saat. Yetmez bile. | 10 Years-2 | 2011 | |
Samantha: Are you touching yourself in front of my children? | Çocuğumun önünde kendine mi dokunuyorsun? Cinsel anlamda yapmıyorum. | 10 Years-2 | 2011 | |
( Lilly babbling ) I just... | Ben... | 10 Years-2 | 2011 | |
Marty: I just prefer Ralph Macchio. I don't know why that's a bad thing. | Ralph Macchio'yu tercih ederim. Bunun neden kötü bir şey olduğunu anlamadım. | 10 Years-2 | 2011 | |
Jake: $20 says he says something about beating me. | 20 Dolarına bahse girerim, beni yenmekle ilgili bir şey söylüyordu. | 10 Years-2 | 2011 | |
Scott: All right, let's do it. Just the guys. | Peki, yapalım. Sadece erkekler. | 10 Years-2 | 2011 | |
Be.. ( camera shutter clicks ) | Ciddi ol. Bu... Pardon, bu çok güzel olmadı. | 10 Years-2 | 2011 | |
Can we do it again, please? Julie: Welcome, welcome. Come in. | Bir daha çekebilir miyiz, lütfen? Hoş geldiniz. İçeri geçin. | 10 Years-2 | 2011 | |
Peter: What are you Cully: Let me buy his drink. | Sen neden... Sana bir içki ısmarlayayım. | 10 Years-2 | 2011 | |
Nick: I just thought it'd be more fun | Bu akşam sarhoş oluşumuzu kameraya almanın komik olacağını düşünmüştüm. | 10 Years-2 | 2011 | |
Anna: Let me help you with that. | Sana yardım edeyim. | 10 Years-2 | 2011 | |
Marty: Is she gonna | Acaba... | 10 Years-2 | 2011 | |
Jake: Well, at least you're talking about something interesting. | Siz en azından ilginç şeylerden konuştunuz. | 10 Years-2 | 2011 | |
That's how I eat. | Ben ekmeğimi böyle çıkarırım. | 10 Years-2 | 2011 | |
Jake: That's good. Dre: Trick Daddy had a Volvo, man. | Bu iyi. Trick Daddy'nin Volvo'su vardı, dostum. | 10 Years-2 | 2011 | |
Reeves: They're very safe. Cully: They're very safe. | Çok güvenli. Çok güvenli. | 10 Years-2 | 2011 | |
Cully: You don't drive a Volvo. Dre: This is nice. My grandmother | Sen Volvo kullanmazsın. Bu iyi. Anneannem gurur duyardı. | 10 Years-2 | 2011 | |
Look who it is. Cully: Oh, holy shit. | Bak kim geldi. Lanet olsun. | 10 Years-2 | 2011 | |
I woulda started my own. | Kendi grubumu kurardım. N Sync'ten daha iyi olurduk. | 10 Years-2 | 2011 | |
We were known as the Smash Crew. Olivia: Mm hmm. | Bizi Ezici Ekip olarak tanırlardı. | 10 Years-2 | 2011 | |
Dre: Ooh whee, time out. Twenty seconds. | Mola. 20 saniye. | 10 Years-2 | 2011 | |
I'm good, thank you. Paul: Honey? | İyi, teşekkür ederim. Tatlım? | 10 Years-2 | 2011 | |
Sam: Jess, you have to come look at this baby's face. | Jess, bu bebeğin yüzüne bakmalısın. | 10 Years-2 | 2011 | |
I don't have any of those things, either, but I really | Onlardan bende de yok, ama ben... | 10 Years-2 | 2011 | |
OkflY | Pekâlâ. | 10 Years-2 | 2011 | |
' “One. . No? | Hayır. Hayır mı? | 10 Years-2 | 2011 | |
Julie: Oh, good. | İyi. | 10 Years-2 | 2011 | |
Anna: Is that his mother's earring? | Annesinin küpesi mi? | 10 Years-2 | 2011 | |
Julie: Cheese. | Peynir. | 10 Years-2 | 2011 | |
Garrity: That's my friend, Brock, right there. | Bu bir arkadaşım, Brock, burada. | 10 Years-2 | 2011 | |
Where'd you go? Olivia: Oh, I'm just... | Nereye gittin? Ben... | 10 Years-2 | 2011 | |
Reeves: So, if I want a new house, I should call you. | Yeni bir ev istersem seni arayım. | 10 Years-2 | 2011 | |
lam in the car all the time 'cause of my job. | ...işim sebebiyle sürekli arabadayım. | 10 Years-2 | 2011 | |
Reeves: I love blurred in the background. | Arka planın bulanık çıkmasını severim. | 10 Years-2 | 2011 | |
( laughs ) You're gonna need that. | İhtiyacın olacak. | 10 Years-2 | 2011 | |
Well, you gave it a shot. I don't know why, but | Bence denemelisin. Neden bilmiyorum, ama... | 10 Years-2 | 2011 | |
Sam: I'm tired. | Yoruldum. | 10 Years-2 | 2011 | |
Dre: G Money's in the building! | G Money aramızda! | 10 Years-2 | 2011 | |
Marty: Thank you. AJ: Thanks, Case. | Teşekkür ederim. Teşekkürler Case. | 10 Years-2 | 2011 | |
I don't I don't want you to go. | Ben... Gelmeni istemiyorum. | 10 Years-2 | 2011 | |
Olivia: They love me. I'm fun. | Beni seviyorlar. Ben eğlenceliyim. | 10 Years-2 | 2011 | |
Jake: What do you mean, "How's it going"? | "Nasıl gidiyor" ne demek? | 10 Years-2 | 2011 | |
Scott: Jer? Where's Jess? | Jer? Jess nerede? | 10 Years-2 | 2011 | |
Sorry. | Üzgünüm. Şu anda New York'ta bunu mu yapıyorsun? | 10 Years-2 | 2011 | |
AJ: Cool. | Süper. | 10 Years-2 | 2011 | |
Take a seat, take a seat. Hil | Geç, otur. Selam! | 10 Years-2 | 2011 | |
Meet you at the bottom. | Aşağıda görüşürüz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Wait. This isn't a race, we're looking for caves. | Bekle. Bu bir yarış değil, sadece mağaralara bakacağız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Land Sat images are consistent with Speliogenesis... | Land Sat simgeleri, Speliogenesis mağaraları ile bağlantılı... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
...yea... yea... consistent with Spellio Jellio | Evet, Evet... Spellio Jellio ile bağlantılı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I'm not kidding. | Şaka yapmıyorum. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I could have been a lawyer. Woooohooo. | Aslında bir avukat da olabilirdim. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Well at least your Spanish is getting better. | En azından İspanyolcan daha iyiye gidiyor. 1 | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You okay? 1 | İyi misin? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I think so... it's my harness it feels, loose... | Sanırım... Emniyet kayışım gevşiyor... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Oh shit Michelle! | Michelle! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Michelle, you okay? | İyi misin? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Yea... | Evet. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Anything broken? | Kırığın var mı? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Hold on, I'm coming to get you! | Tutun. Seni almaya geliyorum! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
This is amazing | Bu inanılmaz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Yea, then you're going to want to see this. | İyi, o zaman sen bunu kesin görmek isteyeceksin. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
At ease. | Rahat! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Welcome to Los Angeles, gentlemen, | Los Angeles’e hoş geldiniz, baylar... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
and the Western home of Naval Research. | ...ve Donanma Araştırma Merkezi Batı Kanadına. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Stow your gear, use the head, | Malzemelerinizi yerleştirin, kafanızı toparlayın... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
and we'll muster in the Ready Room at 1500. | ...saat 3'te Hazırlanma Odasında toplanacağız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Dismissed! | Dağılabilirsiniz! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Seal Team. Dismissed! | Tamam takım. Dağılabilirsiniz! | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Lieutenant. You did good work in Angola. | Teğmen! Angola'da iyi iş çıkardın. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Thank you sir. What's this all about, sir? | Teşekkür ederim efendim. Bu görev ne ile ilgili efendim? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Well, you're here because of the delicate nature of this mission. | Evet, siz, bu görevin hassasiyetinden ötürü buradasınız. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
That, and because you're the best search and rescue team we've got. | Çünkü siz sahip olduğumuz en iyi arama ve kurtarma ekibisiniz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Pardon me sir, but, search and rescue? Here, sir? | Beni affedin efendim, fakat, arama ve kurtarma mı? Burada mı efendim? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Fifteen hundred hours. | Saat 3'te. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Aye, sir. | Anlaşıldı efendim. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Hey Jones, your sister say anything about me? | Jones, kız kardeşin benim hakkımda hiçbir şey anlatmıyor mu? | 100 Million BC-1 | 2008 | |
That clock is incorrect. | O saat yanlış. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
My name is Frank Reno, | Benim adım Frank Reno... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I'm the Program Director here, | ...burada Program Direktörüyüm... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
and I've been with the Navy since before you were born. | ...ve siz doğmadan önceden beri donanmadayım. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Since before Jesus was born. | İsa doğmadan önce bile. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Doctor Reno is a civilian, SES 5, | Doktor Reno bir sivil, SES 5... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
that is a rank equivalent of an Admiral. | ...rütbesi bir amirale denktir. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Which means keep your goddamn mouths shut. | Ki bu lanet çenenizi kapalı tutun demek. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Thank you, chief. Go ahead Doc. | Teşekkürler Şef. Devam edin doktor. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I graduated from MIT in 1942, | MIT' den 1942 yılında mezun oldum... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I wanted to do my part in the war effort, | ...savaşta payıma düşeni yapmak istedim. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
but the Navy wasn't interested in a 12 year old recruit. | Fakat donanma 12 yaşındaki bir acemi er ile ilgilenmedi. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Fortunately, they had other plans for me. | Neyse ki onların benimle ilgili başka planları vardı. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
I couldn't even drive myself to base | Aslında bu kuramı kendim yönetemedim... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
You may not be aware, | Siz farkında olmayabilirsiniz. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
We called it... | Biz buna... Philadelphia deneyi dedik. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
It's been called that. | Böyle adlandırdık. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
But the official, unofficial name was, Project Rainbow. | Fakat bu resmi adı. Resmi olmayan adı ise Gökkuşağı projesiydi. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
We were attempting to use electromagnetic radiation | Elektromanyetik radyasyonu kullanmayı denedik... | 100 Million BC-1 | 2008 | |
to bend light around an object. | ...bir cismin etrafındaki ışığı kırmak için. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
We were trying to make our ships invisible to the enemy. | Düşman için gemilerimizi görünmez yapmaya çalışıyorduk. | 100 Million BC-1 | 2008 | |
Instead we stumbled upon something far more powerful. | Fakat bu çok büyük enerjilerle uğraşırken bazı yanlışlıklar yaptık. | 100 Million BC-1 | 2008 |