Search
English Turkish Sentence Translations Page 3436
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| into feeling that we share an agenda, | ...ya da aramızda bir tür bağlantının olduğunu... | Alphas-2 | 2011 | |
| some kind of connection. | ...konusunda beni kandırmaya çalışmaktan vazgeçin. | Alphas-2 | 2011 | |
| I'm every bit as good at that as you. | Her konuda sizden iyi olduğum aşikâr. | Alphas-2 | 2011 | |
| Oh, but we do have a connection. | Birbirimize bağlıyız ama. | Alphas-2 | 2011 | |
| That we both use people? | İkimiz de insanları kullanıyoruz diye mi? | Alphas-2 | 2011 | |
| But for completely different ends. | Belki ama tamamen farklı nedenlerden dolayı. | Alphas-2 | 2011 | |
| No, we don't share a damn thing. | Hayır, hiçbir şeyimiz aynı değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| You advocate bloodshed and war. | Siz kana susamışlığı ve savaşı temsil ediyorsunuz. | Alphas-2 | 2011 | |
| War... | Savaş... | Alphas-2 | 2011 | |
| It's inevitable, in two years, maybe three | ...bu kaçınılmaz bir şey, belki iki yıl, belki üç yıl sonra... | Alphas-2 | 2011 | |
| nothing that you or I can do to stop that. | ...bunu durdurmak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Alphas-2 | 2011 | |
| You'll forgive me if I try. | Denediğim için kusura bakmayın. | Alphas-2 | 2011 | |
| You're wasting your talents, Lee. | Yeteneğini harcıyorsun, Lee. | Alphas-2 | 2011 | |
| You're so close to understanding it all. | Her şeyi anlamaya bu kadar yakınken. | Alphas-2 | 2011 | |
| The answers to the questions you've been asking | Kızının farklı olduğunu anladığın andan itibaren... | Alphas-2 | 2011 | |
| ever since you realized | ...sorduğun soruların... | Alphas-2 | 2011 | |
| that your daughter was different. | ...cevabına bu kadar yakınken. | Alphas-2 | 2011 | |
| The biology of Alphas... | Alfanın biyolojisi hakkında... | Alphas-2 | 2011 | |
| The great mystery of the human brain... | ...insan beyni hakkındaki o muhteşem gizem... | Alphas-2 | 2011 | |
| I can get you there. | ...bunun cevaplarını sana verebilirim. | Alphas-2 | 2011 | |
| And in return? | Karşılığında ne istiyorsunuz? | Alphas-2 | 2011 | |
| I have so many plans on the verge of fruition. | Tahakkuğun eşiği hakkında o kadar muhteşem plânlarım var ki. | Alphas-2 | 2011 | |
| You can help with that. | Bu konuda yardım edebilirsin. | Alphas-2 | 2011 | |
| People die because of your plans. | İnsanlar sizin plânınız yüzünden öldüler. | Alphas-2 | 2011 | |
| I've helped you enough. | Size yeterince yardım ettim. | Alphas-2 | 2011 | |
| Think about it. | Yerel antenleri tarayarak... Bunu düşün sadece. | Alphas-2 | 2011 | |
| You'll come around. | Yola geleceksin. | Alphas-2 | 2011 | |
| When I first discovered the Alpha phenomenon, | Alfa fenomenini ilk keşfettiğimde... | Alphas-2 | 2011 | |
| I was just a doctor treating a group of remarkable patients. | ...bir grup fevkalade hastayı tedavi etmeye çalışan basit bir doktordum. | Alphas-2 | 2011 | |
| Since then, events have unfolded | O zamandan beri, olaylar kimsenin tahmin edemeyeceği... | Alphas-2 | 2011 | |
| in ways that no one could have predicted, | ...bir şekilde gelişti... | Alphas-2 | 2011 | |
| starting with the emergence of Red Flag. | ...Kızıl Bayrak meselesiyle başlayarak. | Alphas-2 | 2011 | |
| Here, straight from Klauswerks. | Al, doğrudan Klauswerks'tan. | Alphas-2 | 2011 | |
| Thanks, Gary. | Teşekkür ederim, Gary. | Alphas-2 | 2011 | |
| Hey, and don't forget to shave, all right? | Traş olmayı unutma, olur mu? | Alphas-2 | 2011 | |
| It is Congress, after all. Oh, Rachel. | Ne de olsa basit bir toplantı bu. Sağ ol, Rachel. | Alphas-2 | 2011 | |
| Red Flag, is a radical Alpha organization | Kızıl Bayrak, amaçları uğruna... | Alphas-2 | 2011 | |
| which is willing to do anything, | ...her şeyi yapacak, radikal bir Alfa... | Alphas-2 | 2011 | |
| even commit murder, to advance its cause. | ...organizasyonudur, hatta cinayet bile. | Alphas-2 | 2011 | |
| Cameron, Dani's at my house. | Cameron, Dani evimde. | Alphas-2 | 2011 | |
| Will you look in on her from time to time? | Arada bir ona bakar mısın? | Alphas-2 | 2011 | |
| Yeah, I'll keep her safe. | Evet, güvende olacaktır. | Alphas-2 | 2011 | |
| Now, the government's response to their actions | Devletin onların yaptığı şeylere cevabı... | Alphas-2 | 2011 | |
| has been understandably swift and aggressive... | ...doğal olarak her zaman hızlı ve agresif oldu. | Alphas-2 | 2011 | |
| Gathering intelligence, deploying tactical units, | Bilgi topladılar, taktik birliğini görevlerine yerleşleştirdiler... | Alphas-2 | 2011 | |
| and even using my own covert team of Alphas. | ...hatta kendi gizli Alfa takımını bile kullandılar. | Alphas-2 | 2011 | |
| But despite all efforts, | Tüm bu uğraşlara rağmen... | Alphas-2 | 2011 | |
| the situation has become increasingly unstable, | ...durum, gitgide dengesizleşti... | Alphas-2 | 2011 | |
| culminating with the incident at Highland Mills. | ...Highland Mills'teki olayda bu sürecin doruk noktasıydı. | Alphas-2 | 2011 | |
| Those responsible for the group's violent ideology | Bu şiddetli düşünce tarzı olan grup... | Alphas-2 | 2011 | |
| are still out there. | ...hâlâ dışarılarda bir yerlerde. | Alphas-2 | 2011 | |
| Indeed, their founder and leader, | Aslında, onların kurucusu ve lideri... | Alphas-2 | 2011 | |
| Stanton Parish, is still at large. | ...Stanton Parish, hâlâ kaçak. | Alphas-2 | 2011 | |
| I, uh, understand your concern, Dr. Rosen. | Endişenizi anlıyoruz, Dr. Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| And we're willing to provide you | İstediğiniz kadar taktik takımı... | Alphas-2 | 2011 | |
| with as many tactical teams as you need. | ...ayarlamaya hazırız. | Alphas-2 | 2011 | |
| I believe that Binghamton is nowhere near capacity. | Sanırım Binghamton, dolmaya yakın bile değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, uh, Binghamton I was coming to that. | Evet, Binghamton, ben de tam ona geliyordum. | Alphas-2 | 2011 | |
| A clandestine prison hospital. | Gizli bir hapishane hastanesi. | Alphas-2 | 2011 | |
| Where Alphas are confined and subjected | Alfaların yakalanıp hapse atıldığı... | Alphas-2 | 2011 | |
| to experiments, without any respect paid | ...ne insan haklarına ne de sivil haklarına... | Alphas-2 | 2011 | |
| to their civil rights or their humanity. | ...saygı göstermeksizin, deney yapıldıkları yer. | Alphas-2 | 2011 | |
| Binghamton is not the answer. | Binghamton bir cevap değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| Binghamton is part of the problem. | Binghamton, sorunun bir parçasıdır. | Alphas-2 | 2011 | |
| Red Flag and the government's Alpha program | Kızıl Bayrak ve devletin Alfa programı... | Alphas-2 | 2011 | |
| are two sides of the same coin. | ...aynı madalyonun, farklı taraflarıdır. | Alphas-2 | 2011 | |
| They both rely, all too frequently, | İkisi de hem şiddet hem de gizlilik konusunda... | Alphas-2 | 2011 | |
| on violence and secrecy, | ...oldukça itibarli ve güvenilir... | Alphas-2 | 2011 | |
| abuses that can only thrive in the dark... | ...görevlerini susistimal etmeleri, ancak karanlıkta gelişebilir. | Alphas-2 | 2011 | |
| Son of a bitch is actually gonna go through with this. | Şerefsiz başarıyor galiba. | Alphas-2 | 2011 | |
| Thank you, Dr. Rosen. | Teşekkür ederiz, Dr. Rosen. | Alphas-2 | 2011 | |
| That's very interesting. Thank you for your time. | Bu oldukça ilginçti. Zaman ayrıdığınız için teşekkür ederiz. | Alphas-2 | 2011 | |
| Which is precisely | Ki kesin olarak... | Alphas-2 | 2011 | |
| what their leader, Stanton Parish, wants | ...onların lideri olan Stanton Parish'in istediği şey.... | Alphas-2 | 2011 | |
| darkness. | ...yani karanlık. | Alphas-2 | 2011 | |
| And by our keeping the Alpha phenomenon a secret, | Alfa fenomenini bir sır halinde tutarak... | Alphas-2 | 2011 | |
| we are only following a path | ...bir yolu takip etmiş oluyoruz... | Alphas-2 | 2011 | |
| his path, which I believe can only lead to a war. | ...onun yolunu, ki bu yol bizi ancak savaşa sürükleyebilir. | Alphas-2 | 2011 | |
| So what I am advocating, Senator, | Benim savunduğum şey, Senatör... | Alphas-2 | 2011 | |
| is not more money or more guns | ...ne paranın, ne silahların... | Alphas-2 | 2011 | |
| or even a bigger prison. | ...hatta daha büyük bir hapishanenin bile satın alabileceği bir şey değil. | Alphas-2 | 2011 | |
| I am calling for light, | Ben insanları ışığa çağırıyorum... | Alphas-2 | 2011 | |
| for transparency, | ...saydamlığa çağırıyorum... | Alphas-2 | 2011 | |
| an end to secrets. | ...tüm sırların bittiği ana çağırıyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| And so I say to all of you here... | Siz hepinize söylüyorum ki... | Alphas-2 | 2011 | |
| and to all of you watching, Alphas exist. | ...Alfaların varolduğunu izleyen herkese söylüyorum. | Alphas-2 | 2011 | |
| They are among us. | Onlar aramızda. | Alphas-2 | 2011 | |
| They are our friends and our spouses. | Onlar bizim arkadaşlarımız, eşlerimiz. | Alphas-2 | 2011 | |
| They are our sons and daughters. | Onlar bizim oğullarımız, kızlarımız. | Alphas-2 | 2011 | |
| Our neighbors, our co workers. | Bizim komuşlarımız, iş arkadaşlarımız. | Alphas-2 | 2011 | |
| This just got complicated. | İşler oldukça karıştı. | Alphas-2 | 2011 | |
| They are indeed us, and they are not going away. | Onlar gerçekten de bizim gibidir ve hiçbir yere gittikleri yok. | Alphas-2 | 2011 | |
| Order! | Emrediyorum! | Alphas-2 | 2011 | |
| This is what we have been hiding. | Bunları saklıyorduk! | Alphas-2 | 2011 | |
| Turn his microphone off, | Mikrofonu sustur... | Alphas-2 | 2011 | |
| and I don't want this on the record! | ...bunun kaydolmasını istemiyorum! | Alphas-2 | 2011 | |
| I warned you. Yes. | Seni uyarmıştım. Evet. | Alphas-2 | 2011 | |
| Yes, you did. | Evet, uyarmıştın. | Alphas-2 | 2011 | |
| Sharing this truth may make things messier, | Bu gerçekleri paylaşmak, olayları karman çorman yapar... | Alphas-2 | 2011 | |
| more complicated. | ...daha da karmaşıklaştırır. | Alphas-2 | 2011 |