Search
English Turkish Sentence Translations Page 3618
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Any reports to the contrary are false. | Aksini söyleyen her rapor yanlıştır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There was an email she sent to you | Bildirildiğine göre öldürüldükten sonra | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
after she was reportedly killed. | sana gönderdiği bir e posta varmış. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sent to me? Absolutely not. | Bana mı gönderilmiş? Kesinlikle hayır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What if I were to tell you | Eğer size bende bu e postanın | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
that we have a copy of this email? | bir kopyası olduğunu söylesem? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'd tell you it's a fake. Well, we can verify it. | Ben de size onun sahte olduğunu söylerdim. Peki, siz bunu teyit ettirebilirsiniz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You people have no sense of decency. | İnsanlarda edep duygusu vardır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Exploiting heroes, my friend, | Kahramanlar, arkadaşım, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
for your personal benefit. | kişisel çıkarları için istismar edilmez. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sergeant Ballard and her unit | Çavuş Ballard ve birimi | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
fought for your freedom. | sizin özgürlüğünüz için savaştı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They deserve respect, damn it! | Onlar saygıyı hak ediyorlar, lanet olsun! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Respect! | Saygıyı! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Harrison, I think you owe the Colonel an apology. | Harrison, Albaya bir özür borçlusun, sanırım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Offends Allah, huh? | Allah razı olmaz mı, ha? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Come on, Allah wouldn't mind if you numb the pain. | Haydi, Allah senin acını nasıl dindirdiğine aldırmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Something tells me that whatever's on that jump drive | Bana bir şey söyle ne olursa olsun, bu engellenen sürücüde ne varsa | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
might offend Allah too. | Allah bundan razı olmaz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There's an Internet cafe just outside of town. | Bir İnternet kafe var şehrin hemen dışında. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I say we take a peek. | Bir göz atalım derim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Take me to my uncle's house. | Beni amcamın evine götür. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm sure he has a very fast computer. | Çok hızlı bir bilgisayarı olduğuna eminim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And where does this so called uncle live? | Bu sözde amcan nerede yaşıyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
At Club Cachette. | Cachette Kulübünde. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Do you know it? | Orayı biliyor musun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Everyone knows it. | Herkes bilir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Your uncle a musician or something? | Amcan müzisyen falan mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
All I know is that he's very rich. | Tek bildiğim çok zengin olduğu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sorry I embarrassed you, but... | Özür dilerim beni utandırdın, ama... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
you could have backed me up a little. | beni biraz destekleyebilseydin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You were right. What? | Sen haklıydın. Ne? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've seen the Colonel handle incredibly difficult | Ben Albayın göz kırpmadan inanılması zor | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and politically sensitive questions | ve politik olarak hassas soruları | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
without batting an eye. | ele alışını gördüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He never lost his cool. | O asla serinkanlılığını kaybetmezdi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He was lying. | Yalan söylüyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You were right, Son. | Haklısın, Oğlum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Okay, so... what do I do now? | Tamam, peki... şimdi ne yapacağım? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You do nothing. | Hiçbir şey yapmıyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm not walking away from this. | Bundan vazgeçecek değilim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Okay, but we do this my way. | Tamam, ama bunu benim yöntemimle yapacağız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've got a source. | Bir kaynağımız var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let me talk to him. | Onunla konuşmalıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why are you so happy? | Neden bu kadar mutlusun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What, did you crush a competitor | Ne, işinde ya da başka bir şeyde | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
at work or something? | bir rakibini mi ezdin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, just made some progress on a deal. | Hayır, sadece bir anlaşma konusunda bazı ilerlemeler kaydettik. Haydi, mikrofonu getir, beni takip et. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How was the debate? | Tartışma nasıl geçti? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We kicked their asses. | Canlarını okuduk. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Topic was "Global fact or fiction." | Konu "Küresel Isınma: gerçek ya da kurgu." | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I rocked it with the extinction | Monteverde kurbağasının nesliyle | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
of the Monteverde toad. | sarsıldım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What's wrong with that guy? | Bu adamın nesi var? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's okay, it's okay. | Tamam. Tamam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's okay, they're gone. | Tamam, gittiler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's okay. It's okay. | Tamam. Tamam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They know where we live? | Nerede yaşadığımızı biliyorlar mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We're gonna be okay. | İyi olacağız. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna get these guys. | Bu adamları bulacağım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, that's not your job anymore, Peter. | Bu senin işin değil, Peter. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You're not a U.S. Attorney anymore. | ABD'li bir savcı değilsin artık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The police? | Polis misin? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The FBI? | FBI'dan mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They're not your friends. | Onlar senin arkadaşların değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They don't care. | Onların umurlarında değilsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I know. I'm sorry. | Biliyorum. Özür dilerim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You can't protect us anymore. | Artık bizi koruyamazsın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You can't protect yourself. | Kendini de koruyamazsın. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You have to stop. Now. | Durmak zorundasın, artık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'll give notice tomorrow. | Yarın haber veririm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Diallo? | Diallo? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Did you forget your cigarettes again? | Yine mi sigaralarını unuttun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Aslam? | Aslam? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Randall. | Randall. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Thanks for meeting me. | Benimle buluştuğun için teşekkür ederim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you have on Ballard? | Ballard hakkında ne biliyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You can't. | Yapma. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's too hot. | Çok sıcak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Goes too high. | Çok yükseklere dayanıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How high? | Ne kadar yükseğe? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
White House? | Beyaz Saray'a mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Source tells me Ballard's alive and on the run. | Kaynağım bana Ballard'ın canlı olduğunu ve kaçtığını anlattı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It'll all go away soon enough. | Tamamı yakında bitecek. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The hell it will. | Hiçbir şey hallolmayacak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You know me better than that. | Beni çok iyi biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Randall, don't be stupid. | Randall, aptal olma. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Well, that's the luxury of reaching my age. | Eh, benim yaşıma geldiğinde lüksü düşünmezsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't care if anybody thinks I'm being stupid. | Herkes aptal olduğumu düşünüyorsa umrumda değil. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Let him know as soon as he comes... | Onunla ilgili bir şey duyduğunda hemen haber ver... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Oh, hold on a minute. | Oh, bir dakika bekle. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hi, Peter... | Selam, Peter... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They took it all. | Hepsini aldılar. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Gentry's journal... | Gentry'nin günlüğünü... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
his notes. | notlarını. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Everything. What? | Herşeyi. Ne? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How did that happen? | Nasıl oldu bu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why don't you tell me? | Neden sen söylemiyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My daughter was in the car, Joe! | Kızım arabadaydı, Joe! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You think I had something to do with this? | Bununla bir ilgim olduğunu mu düşünüyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |