• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 3620

English Turkish Film Name Film Year Details
Al Qaeda. El Kaide. El Kaide. American Odyssey-1 2015 info-icon
They only think of one thing, vengeance. Onlar tek bir şey düşünür, intikam. Onlar tek bir şey düşünür, intikam. American Odyssey-1 2015 info-icon
Hamid can't even look at you without seeing red. Hamid bile sana baktığında kan görüyor. Hamid bile sana baktığında kan görüyor. American Odyssey-1 2015 info-icon
You will never know the truth unless you stop this! Bunu durdurmazsan asla gerçeği öğrenemezsin! American Odyssey-1 2015 info-icon
Peki şimdi ne olacak? American Odyssey-1 2015 info-icon
Hamid was a fool, short sighted. Hamid aptal, dar görüşlü biriydi. American Odyssey-1 2015 info-icon
So now what? Eee, şimdi ne olacak? American Odyssey-1 2015 info-icon
Pray they find him Onu ve sözünü ettiğin şu flash belleği American Odyssey-1 2015 info-icon
Speak English. İngilizce konuş. American Odyssey-1 2015 info-icon
Onu kaldır. American Odyssey-1 2015 info-icon
You have one day. Bir günün var. American Odyssey-1 2015 info-icon
My men don't find the boy, you're dead! Adamlarım çocuğu bulamazsa, ölürsün! American Odyssey-1 2015 info-icon
Nereye gidiyorsun, şeytan? American Odyssey-1 2015 info-icon
Amerikalı fahişe. American Odyssey-1 2015 info-icon
Things are different now. Şimdi her şey farklı American Odyssey-1 2015 info-icon
but I have to find out. ama öğrenmek zorundayım. American Odyssey-1 2015 info-icon
Who have you been talking to? Kiminle konuştun? American Odyssey-1 2015 info-icon
That doesn't matter. Bunun bir önemi yok. American Odyssey-1 2015 info-icon
It matters to me. Programıma bu ani ilginiz nerden? American Odyssey-1 2015 info-icon
You spoke to her. Onunla konuştun. American Odyssey-1 2015 info-icon
After everything we've been through? Her şey bizim yüzümüzden mi oldu? American Odyssey-1 2015 info-icon
Now I know why. Şimdi nedenini biliyorum. American Odyssey-1 2015 info-icon
She asked for you specifically. O özellikle seni istedi. American Odyssey-1 2015 info-icon
Say no. Hayır de. American Odyssey-1 2015 info-icon
You know I can't do that. Bunu yapamam biliyorsun. American Odyssey-1 2015 info-icon
Say... Llet her find someone else. Söyle... ona başkasını bulsunlar. American Odyssey-1 2015 info-icon
You let the Justice Department handle it, Adalet Bakanlığının ellerine bırak, American Odyssey-1 2015 info-icon
I already spoke to Ed. Ben zaten Ed'le konuştum. American Odyssey-1 2015 info-icon
Will you get her something to drink? Ona içecek bir şey getirir misin? American Odyssey-1 2015 info-icon
I haven't even thought about the eulogy. Hatta övgü konuşmasını düşünemedim bile. American Odyssey-1 2015 info-icon
Harrison, you... You'll write it. Harrison, sen... onu yazmalısın. American Odyssey-1 2015 info-icon
Me? I wouldn't... Ben mi? Olmaz... American Odyssey-1 2015 info-icon
I wouldn't know what to say. Ne diyeceğimi bilemiyorum. American Odyssey-1 2015 info-icon
The newspapers. Gazeteler. American Odyssey-1 2015 info-icon
Ho, ho, ho, they'll be brutal. Ho, ho, ho, acımasız olacaklar. American Odyssey-1 2015 info-icon
Such a cliché. Böyle bir klişeyle. American Odyssey-1 2015 info-icon
He wasn't having an affair. Onun bir ilişkisi yoktu. American Odyssey-1 2015 info-icon
It was a story. Bir hikaye üzerinde. American Odyssey-1 2015 info-icon
Harrison, Harrison, American Odyssey-1 2015 info-icon
he was... Onun... American Odyssey-1 2015 info-icon
Your father had been seeing her for a while. Baban bir süredir onunla görüşüyordu. American Odyssey-1 2015 info-icon
Um, I should go. No, no, no, don't be silly. Um, gitmeliyim. Hayır, hayır, hayır, aptal olma. American Odyssey-1 2015 info-icon
we will celebrate his life. biz "onun yaşamş olmasını" anacağız. American Odyssey-1 2015 info-icon
Your father did great things. Baban harika şeyler yaptı. American Odyssey-1 2015 info-icon
He was a good man down deep. İyi bir adam dibe vurdu. American Odyssey-1 2015 info-icon
You think about that, Bunu düşün, American Odyssey-1 2015 info-icon
and you write him a beautiful eulogy. ve ona güzel bir övgü yaz. American Odyssey-1 2015 info-icon
No news. Haber yok. American Odyssey-1 2015 info-icon
Do I have to? Başlamak zorunda mıyım? American Odyssey-1 2015 info-icon
Hello? Ron? Selam? Ron? American Odyssey-1 2015 info-icon
This is Stephen Glen. Ben Stephen Glen. American Odyssey-1 2015 info-icon
Is this a good time? Müsait misin? American Odyssey-1 2015 info-icon
We've recovered more remains. Başka kalıntılar daha bulduk. American Odyssey-1 2015 info-icon
They're being flown to Dover Air Base now. Şimdi Dover Hava Üssü'ne uçakla getiriliyorlar. American Odyssey-1 2015 info-icon
Are you certain it's her? Ona ait olduğuna emin misiniz? American Odyssey-1 2015 info-icon
Tissue samples and dental records confirm. Doku örnekleri ve diş kayıtları doğruluyor. American Odyssey-1 2015 info-icon
There's nothing recognizable, I'm afraid. Maalesef, tanınabilir bir şey yok. American Odyssey-1 2015 info-icon
May I make a suggestion? Bir öneride bulunabilir miyim? American Odyssey-1 2015 info-icon
Authorize the Army to cremate her remains. Orduya onun kalıntılarını yakması için yetki ver. American Odyssey-1 2015 info-icon
Let me think on it, okay? Biraz düşüneyim, tamam mı? American Odyssey-1 2015 info-icon
That's fine. What's going on? Sorun değil. Neler oluyor? American Odyssey-1 2015 info-icon
Just let me know. Sadece bana bildir. American Odyssey-1 2015 info-icon
Ne yapıyorsun, Şeytan? American Odyssey-1 2015 info-icon
Bu aramızda kalsın. American Odyssey-1 2015 info-icon
Long lost nephew. Uzun zamandır kayıp olan yeğen. American Odyssey-1 2015 info-icon
How does a young boy such as yourself Nasıl senin gibi genç bir çocuk American Odyssey-1 2015 info-icon
İğrenç bir yalancısın. Tıpkı baban gibi. American Odyssey-1 2015 info-icon
Oh, beastly people. Oh, korkunç insanlar. American Odyssey-1 2015 info-icon
Depends on the story, but yes, probably. Hikayeye göre değişir, ama muhtemelen evet. American Odyssey-1 2015 info-icon
She is in trouble. O kızın başı dertte. American Odyssey-1 2015 info-icon
She? Kız mı? Benim adım Peter Decker. American Odyssey-1 2015 info-icon
Here, here, here! Burada, burada, burada! American Odyssey-1 2015 info-icon
O Amerikalı mı? American Odyssey-1 2015 info-icon
She was with the Americans who killed Abdul Abbas. O Abdul Abbas'ı öldüren Amerikalılar ile birlikteydi. American Odyssey-1 2015 info-icon
Abdul Abbas? Abdul Abbas mı? American Odyssey-1 2015 info-icon
My father found her. Onu babam buldu. American Odyssey-1 2015 info-icon
Sounds heroic. Kahramanlık nidaları. American Odyssey-1 2015 info-icon
Yeah, something like that. Evet, onun gibi bir şey. American Odyssey-1 2015 info-icon
Şimdi Ansar Dine onu yakaladı American Odyssey-1 2015 info-icon
onu kurtarmalıyız. American Odyssey-1 2015 info-icon
Bu Amerikan ordusunun bir sorunu değil mi? American Odyssey-1 2015 info-icon
Hayır! Amerikalılar da onu öldürmek istiyor! American Odyssey-1 2015 info-icon
She's my friend. O benim arkadaşım. American Odyssey-1 2015 info-icon
She helped me. Bana yardım etti. American Odyssey-1 2015 info-icon
Odelle yakın zamanda bulmam lazım. American Odyssey-1 2015 info-icon
I have a friend. Bir arkadaşım var. American Odyssey-1 2015 info-icon
If anyone can find her, he can. Eğer onu bulabilecek biri varsa odur. American Odyssey-1 2015 info-icon
How fast can he get here? Ne kadar çabuk burada olabilir? American Odyssey-1 2015 info-icon
Wow, there's the Pulitzer. Vay be, işte burda bir Pulitzer var American Odyssey-1 2015 info-icon
Your dad knew Bill Clinton? Baban Bill Clinton'ı tanır mıydı? American Odyssey-1 2015 info-icon
Guess they had more in common than I thought. Sandığımdan daha çok ortak noktaları vardı sanırım. American Odyssey-1 2015 info-icon
How the hell am I gonna write this eulogy? Nasıl olurda bu methiyeyi ben yazarım? American Odyssey-1 2015 info-icon
I mean, what... What am I gonna say? Yani, ne... Ne diyebilirim ki? American Odyssey-1 2015 info-icon
"My father loved two things: "Babam iki şeyi çok severdi: American Odyssey-1 2015 info-icon
He wasn't that bad. O kadar da kötü değildi. American Odyssey-1 2015 info-icon
There's got to be something. Bir şeyler olmalı. American Odyssey-1 2015 info-icon
so when I was a kid, he used to drag me up to this lake. ben çocukken, beni bu göle sürüklerdi. American Odyssey-1 2015 info-icon
I hated it. Ben hoşlanmazdım. American Odyssey-1 2015 info-icon
My father loved every minute of it. Babam her dakikasını severdi. American Odyssey-1 2015 info-icon
and all of a sudden, this gigantic fish ve o anda devasa bir balık American Odyssey-1 2015 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 3615
  • 3616
  • 3617
  • 3618
  • 3619
  • 3620
  • 3621
  • 3622
  • 3623
  • 3624
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact