• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 3765

English Turkish Film Name Film Year Details
Drug task forces use military tactics Narkotik Ekipleri fakir insanları korkutmak... Narkotik Ekipleri fakir insanları korkutmak... American Violet-1 2008 info-icon
to terrorize poor people. ...için askeri taktikler kullanıyor. ...için askeri taktikler kullanıyor. American Violet-1 2008 info-icon
And drug laws selectively target people of color. Uyuşturucu yasası kasıtlı olarak renge göre insanları hedef alıyor. Uyuşturucu yasası kasıtlı olarak renge göre insanları hedef alıyor. American Violet-1 2008 info-icon
Meanwhile, federal money goes to the counties Bu arada federal para çoğu insanımızı... Bu arada federal para çoğu insanımızı... American Violet-1 2008 info-icon
that convict the most people. ...mahkum etmek için Eyalet yönetimine gidiyor. ...mahkum etmek için Eyalet yönetimine gidiyor. American Violet-1 2008 info-icon
And plea bargains are aggressively pushed İtiraf anlaşmaları saldırganca bu mahkumiyetlerin... İtiraf anlaşmaları saldırganca bu mahkumiyetlerin... American Violet-1 2008 info-icon
to hasten those convictions. ...hızlanmasına sebep oluyor. ...hızlanmasına sebep oluyor. American Violet-1 2008 info-icon
Now, can anyone guess what percentage Şimdi, ülkemizdeki suç davalarının... Şimdi, ülkemizdeki suç davalarının... American Violet-1 2008 info-icon
of the criminal cases in our country ...yüzde kaçının itiraf anlaşmalarıyla... ...yüzde kaçının itiraf anlaşmalarıyla... American Violet-1 2008 info-icon
are settled by plea bargains? ...sonuçlandığını biriniz tahmin edebilir mi? ...sonuçlandığını biriniz tahmin edebilir mi? American Violet-1 2008 info-icon
Just guess. Sadece tahmin edin. Sadece tahmin edin. American Violet-1 2008 info-icon
How many folks never see a jury of their peers? Kaç kişi davalarında hiç jüri bile görmüyor? Kaç kişi davalarında hiç jüri bile görmüyor? American Violet-1 2008 info-icon
Half. Yarısı. Yarısı. American Violet-1 2008 info-icon
95%. Yüzde 95. Yüzde 95. American Violet-1 2008 info-icon
For most people, the penalties of not taking the plea Çoğu kişi için, anlaşmamanın cezası... Çoğu kişi için, anlaşmamanın cezası... American Violet-1 2008 info-icon
are so frightening that even if they're innocent, ...o kadar korkunç ki, masum olanlar bile... ...o kadar korkunç ki, masum olanlar bile... American Violet-1 2008 info-icon
they plead guilty. ...itiraf ederek anlaşmayı kabul ediyorlar. ...itiraf ederek anlaşmayı kabul ediyorlar. American Violet-1 2008 info-icon
My son James got arrested up in the projects. Oğlum James bu operasyonlarda tutuklandı. Oğlum James bu operasyonlarda tutuklandı. American Violet-1 2008 info-icon
Can you help him post bail? Onun kefaletini ödeyebilir misiniz? Onun kefaletini ödeyebilir misiniz? American Violet-1 2008 info-icon
The ACLU does not post bail money. ACLU kefalet ödemez. ACLU kefalet ödemez. American Violet-1 2008 info-icon
But we do offer legal advice Ancak yasal danışmanlık ve bilirkişi... Ancak yasal danışmanlık ve bilirkişi... American Violet-1 2008 info-icon
and expert testimony. ...tanıklığı yaparız. ...tanıklığı yaparız. American Violet-1 2008 info-icon
Young man, I'm grateful for your offer, Genç adam, teklifine minnettarız, Genç adam, teklifine minnettarız, American Violet-1 2008 info-icon
but I don't know that an ACLU Yankee lawyer Ancak şu Yanki avukatının çocuğuma Texas jürisi... Ancak şu Yanki avukatının çocuğuma Texas jürisi... American Violet-1 2008 info-icon
can help my child with no Texas jury. ...karşınsında nasıl yardım edeceğini anlamadım. ...karşınsında nasıl yardım edeceğini anlamadım. American Violet-1 2008 info-icon
Look, he's here, and he wants to help. Bakın, o burada, ve yardım etmek istiyor. Bakın, o burada, ve yardım etmek istiyor. American Violet-1 2008 info-icon
'Cause there ain't no way my son gonna get a fair trial İpler Beckett'ın elinde olduğu sürece... İpler Beckett'ın elinde olduğu sürece... American Violet-1 2008 info-icon
as long as Beckett cuts the cords. ...oğlumun adil yargılanma şansı yok. ...oğlumun adil yargılanma şansı yok. American Violet-1 2008 info-icon
Now, the DA wants Brian to take an eight year plea. Bölge Savcılığı Brian'ı 8 yıllık mahkumiyete razı etmeye çalışıyor. Bölge Savcılığı Brian'ı 8 yıllık mahkumiyete razı etmeye çalışıyor. American Violet-1 2008 info-icon
If he doesn't, they pushing for 25 years. Kabul etmezse 25 yılla cezalandırılacağını söylüyorlar. Kabul etmezse 25 yılla cezalandırılacağını söylüyorlar. American Violet-1 2008 info-icon
The story you're telling is exactly why we're here. Anlattığınız durum bizim burada olma sebebimiz. Anlattığınız durum bizim burada olma sebebimiz. American Violet-1 2008 info-icon
Our oldest boy fought charges three years ago. En büyük oğlumuz 3 yıl önce suçlandı. En büyük oğlumuz 3 yıl önce suçlandı. American Violet-1 2008 info-icon
He didn't stand a chance. Hiç şansı yoktu. Hiç şansı yoktu. American Violet-1 2008 info-icon
He's in for 1 5 years. 15 yıla mahkum oldu. 15 yıla mahkum oldu. American Violet-1 2008 info-icon
Yeah, yeah, something really exciting and fun. Evet, evet, çok eğlenceli ve heyecanlı bir şey. Evet, evet, çok eğlenceli ve heyecanlı bir şey. American Violet-1 2008 info-icon
[baby talk] [bebek konuşması] American Violet-1 2008 info-icon
Count to 17. 17'ye kadar say. 17'ye kadar say. American Violet-1 2008 info-icon
That could be fun. Eğlenceli olabilir. Eğlenceli olabilir. American Violet-1 2008 info-icon
Well, do you want to start it or shall l? Başlamak ister misin, ben mi başlayayım? Başlamak ister misin, ben mi başlayayım? American Violet-1 2008 info-icon
I'll start it, Big Bird. Ben başlayacağım, Minik Kuş. Ben başlayacağım, Minik Kuş. American Violet-1 2008 info-icon
Okay, you start. Tamam, sen başla. Tamam, sen başla. American Violet-1 2008 info-icon
One... Two... Bir... iki... Bir... iki... American Violet-1 2008 info-icon
Tanya, come on, so I can change your diaper, girl. Tanya, haydi kızım, altını değiştireyim. Tanya, haydi kızım, altını değiştireyim. American Violet-1 2008 info-icon
Three? Three! Üç mü? Üç! Üç mü? Üç! American Violet-1 2008 info-icon
Y eah, three! Evet, üç! Evet, üç! American Violet-1 2008 info-icon
Then we have, um... O zaman, bizde ne var... O zaman, bizde ne var... American Violet-1 2008 info-icon
four! dört! dört! American Violet-1 2008 info-icon
Come on, T anya. Your diaper got to be full. Haydi, Tanya. Bezin dolmuş olmalı. Haydi, Tanya. Bezin dolmuş olmalı. American Violet-1 2008 info-icon
[laughing] [güler] American Violet-1 2008 info-icon
Five! Beş! Beş! American Violet-1 2008 info-icon
Texas law says a grand jury Texas yasası büyük jürinin sadece bir muhbirin... Texas yasası büyük jürinin sadece bir muhbirin... American Violet-1 2008 info-icon
can indict them on the word of a single informant. ...lafıyla insanları suçlayabileceğini söyler. ...lafıyla insanları suçlayabileceğini söyler. American Violet-1 2008 info-icon
So all I have to do is accuse you... Bu yüzden yapmam gereken tek şey seni ispiyonlamak... Bu yüzden yapmam gereken tek şey seni ispiyonlamak... American Violet-1 2008 info-icon
And then I can be indicted and arrested, ve böylelikle hem suçlanabilirim hem de tutuklanabilirim, ve böylelikle hem suçlanabilirim hem de tutuklanabilirim, American Violet-1 2008 info-icon
and I'm told to take the plea or else. ve bana itiraf anlaşmasını kabul etmem söylenir. ve bana itiraf anlaşmasını kabul etmem söylenir. American Violet-1 2008 info-icon
And this system is an abomination. Ve bu sistem çok iğrenç. Ve bu sistem çok iğrenç. American Violet-1 2008 info-icon
Poor black folks are easy pickins. Fakir siyahlar kolay lokma. Fakir siyahlar kolay lokma. American Violet-1 2008 info-icon
But we can change the system. Ama sistemi değiştirebiliriz. Ama sistemi değiştirebiliriz. American Violet-1 2008 info-icon
We're gonna hit this DA really hard. Bölge Savcılığı'na gerçekten iyi saldıracağız. Bölge Savcılığı'na gerçekten iyi saldıracağız. American Violet-1 2008 info-icon
Up in the city, Şehirde, Şehirde, American Violet-1 2008 info-icon
a DA may not be a big deal, savcının pek forsu yoktur, savcının pek forsu yoktur, American Violet-1 2008 info-icon
but down here, ama burada, ama burada, American Violet-1 2008 info-icon
he rules like a king. kral gibi davranıyor. kral gibi davranıyor. American Violet-1 2008 info-icon
Beckett's been the DA for nine years. Beckett 9 yıldır bölge savcılığında. Beckett 9 yıldır bölge savcılığında. American Violet-1 2008 info-icon
White folks vote for him 'cause he keeps the town quiet. Beyazlar ona oy veriyor, şehri sessiz tuttuğu için. Beyazlar ona oy veriyor, şehri sessiz tuttuğu için. American Violet-1 2008 info-icon
Black folks... Siyahların ise... Siyahların ise... American Violet-1 2008 info-icon
half of 'em are too lazy to vote, ...yarısı oy kullanmayacak kadar tembel, ...yarısı oy kullanmayacak kadar tembel, American Violet-1 2008 info-icon
and the other half can't vote 'cause they're felons. diğer yarısı ise sabıkalı olduğu için oy kullanamıyor. diğer yarısı ise sabıkalı olduğu için oy kullanamıyor. American Violet-1 2008 info-icon
I'll find you your lead plaintiff, Senin rehberliğinde davacı olunacak, Senin rehberliğinde davacı olunacak, American Violet-1 2008 info-icon
but they gonna be in for a hell of a ride. ama burayı cehenneme çevireceklerdir. ama burayı cehenneme çevireceklerdir. American Violet-1 2008 info-icon
Roberts. Roberts. Roberts. American Violet-1 2008 info-icon
Your lawyer's here. Avukatın burada. Avukatın burada. American Violet-1 2008 info-icon
You got what I been asking for? İstediğimi getirdin mi? İstediğimi getirdin mi? American Violet-1 2008 info-icon
I really need 'em. Ona gerçekten ihtiyacım var. Ona gerçekten ihtiyacım var. American Violet-1 2008 info-icon
You too good to wad up toilet paper like everybody else? Sende herkes gibi tuvalet kağıdıyla tıkayabilirsin? Sende herkes gibi tuvalet kağıdıyla tıkayabilirsin? American Violet-1 2008 info-icon
DA's playing hardball with us. Bölge savcılığı bizi gerçekten zorluyor. Bölge savcılığı bizi gerçekten zorluyor. American Violet-1 2008 info-icon
He says he might withdraw his plea offer Söylediğine göre teklife bir an önce... Söylediğine göre teklife bir an önce... American Violet-1 2008 info-icon
if you don't take it soon. ...kabul etmezsen geri çekebilirmiş. ...kabul etmezsen geri çekebilirmiş. American Violet-1 2008 info-icon
Look, I've learned a little bit about their case. Bak, onların davasıyla ilgili biraz bilgim oldu. Bak, onların davasıyla ilgili biraz bilgim oldu. American Violet-1 2008 info-icon
All right, the DA has an informant Pekala, Savcılığın bir muhbiri var, Pekala, Savcılığın bir muhbiri var, American Violet-1 2008 info-icon
and audio tapes of people selling him drugs. ve ona uyuşturucu satanların ses kaydı var. ve ona uyuşturucu satanların ses kaydı var. American Violet-1 2008 info-icon
The informant claims he bought crack from you. Muhbir senden uyuşturucu aldığını iddia ediyor. Muhbir senden uyuşturucu aldığını iddia ediyor. American Violet-1 2008 info-icon
The tapes confirm it. Kasetler onu doğruluyor. Kasetler onu doğruluyor. American Violet-1 2008 info-icon
And two police offers say they witnessed the whole thing. Ve iki polis memuru her şeye şahit olduklarını söylüyorlar. Ve iki polis memuru her şeye şahit olduklarını söylüyorlar. American Violet-1 2008 info-icon
It's pretty strong stuff, Miss Roberts. Elleri oldukça güçlü, Bayan Roberts. Elleri oldukça güçlü, Bayan Roberts. American Violet-1 2008 info-icon
It's bullshit. Saçmalık. Saçmalık. American Violet-1 2008 info-icon
Sam Conroy? Sam Conroy? Sam Conroy? American Violet-1 2008 info-icon
Y eah. Evet. Evet. American Violet-1 2008 info-icon
Hi, I'm David Cohen with the ACLU. Merhaba, ben David Cohen ACLU'dan. Merhaba, ben David Cohen ACLU'dan. American Violet-1 2008 info-icon
Joe Fischer up at Baylor told me I might find you here. Baylor'dan Joe Fischer sizi burada bulabileceğimi söyledi. Baylor'dan Joe Fischer sizi burada bulabileceğimi söyledi. American Violet-1 2008 info-icon
Do you have a second? Vaktiniz var mı? Vaktiniz var mı? American Violet-1 2008 info-icon
There's a case I'd like to discuss with you. Sizinle konuşmak istediğim bir dava var. Sizinle konuşmak istediğim bir dava var. American Violet-1 2008 info-icon
Girl, anyone that can make Laquathia look that good Laquathia'yı bu kadar güzel yapan... Laquathia'yı bu kadar güzel yapan... American Violet-1 2008 info-icon
is a damn genius. ...lanet olası bir dahi olmalı. ...lanet olası bir dahi olmalı. American Violet-1 2008 info-icon
You just jealous. Kıskanıyorsun. Kıskanıyorsun. American Violet-1 2008 info-icon
Gladys Williams? Gladys Williams? Gladys Williams? American Violet-1 2008 info-icon
Come on, you're going home. Haydi, evine gidiyorsun. Haydi, evine gidiyorsun. American Violet-1 2008 info-icon
Going home? Gladys? Eve gitmek mi? Gladys? Eve gitmek mi? Gladys? American Violet-1 2008 info-icon
I took the plea. Anlaşmayı kabul ettim. Anlaşmayı kabul ettim. American Violet-1 2008 info-icon
I'm just not as strong as you are. Ben senin kadar güçlü değilim. Ben senin kadar güçlü değilim. American Violet-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 3760
  • 3761
  • 3762
  • 3763
  • 3764
  • 3765
  • 3766
  • 3767
  • 3768
  • 3769
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact