• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 3761

English Turkish Film Name Film Year Details
[screaming] [çığlık] American Violet-1 2008 info-icon
Sherice, baby, it's okay. Sherice, bebeğim. Her şey yolunda. Sherice, bebeğim. Her şey yolunda. American Violet-1 2008 info-icon
We got one jumping the east fence. Doğudaki çitten biri atlamaya çalışıyor. Doğudaki çitten biri atlamaya çalışıyor. American Violet-1 2008 info-icon
Huh! Ah! Ah! American Violet-1 2008 info-icon
[people struggling] [insanlar boğuşur] American Violet-1 2008 info-icon
Hold up! Durun! Durun! American Violet-1 2008 info-icon
Stay right here. Burada kal. Burada kal. American Violet-1 2008 info-icon
[helicopter blades whirring] [helikopter sesi] American Violet-1 2008 info-icon
Ah! Ah! Ah! American Violet-1 2008 info-icon
The Gore campaign calls it the closing argument. Gore'un kampanyası bunu bitmiş bir tartışma olarak görüyor. Gore'un kampanyası bunu bitmiş bir tartışma olarak görüyor. American Violet-1 2008 info-icon
The vice president laid out what he believes Başkan Yardımcısının inandığı Gore'un... Başkan Yardımcısının inandığı Gore'un... American Violet-1 2008 info-icon
is the best case for a Gore presidency. ...Başkanlığının en iyi planlama olduğudur. ...Başkanlığının en iyi planlama olduğudur. American Violet-1 2008 info-icon
Yo, Dee, can I get a refill? Hey, Dee, tekrar doldurur musun? Hey, Dee, tekrar doldurur musun? American Violet-1 2008 info-icon
Sure thing, Julie. Tabii, Julie. Tabii, Julie. American Violet-1 2008 info-icon
Don't need anything else? Başka bir şey lazım mı? Başka bir şey lazım mı? American Violet-1 2008 info-icon
Are you Dee Roberts? Sen Dee Roberts' mısın? Sen Dee Roberts' mısın? American Violet-1 2008 info-icon
Dee Roberts? Dee Roberts' mısın? Dee Roberts' mısın? American Violet-1 2008 info-icon
Excuse me. What did I do? Affedersiniz ama ben ne yapmışım? Affedersiniz ama ben ne yapmışım? American Violet-1 2008 info-icon
Will you tell me what I did? Ne yaptığımı söyler misiniz? Ne yaptığımı söyler misiniz? American Violet-1 2008 info-icon
What did I do? You got to tell me. Ben ne yaptım? Bana söylemek zorundasınız. Ben ne yaptım? Bana söylemek zorundasınız. American Violet-1 2008 info-icon
Dee? Dee? Dee? American Violet-1 2008 info-icon
I think I think it's my parking tickets. Sanırım...Sanırım park cezaları yüzünden. Sanırım...Sanırım park cezaları yüzünden. American Violet-1 2008 info-icon
I'm sorry, Doreen. Üzgünüm, Doreen. Üzgünüm, Doreen. American Violet-1 2008 info-icon
Parking tickets? This is ridiculous. Park cezası mı? Bu saçmalık. Park cezası mı? Bu saçmalık. American Violet-1 2008 info-icon
I'll pay the parking tickets. Park cezalarını ben öderim. Park cezalarını ben öderim. American Violet-1 2008 info-icon
Just back away, ma'am. Uzak durun bayan! Uzak durun bayan! American Violet-1 2008 info-icon
I said, "I'll pay the parking tickets." Park cezalarını ödeyeceğimi söyledim size! Park cezalarını ödeyeceğimi söyledim size! American Violet-1 2008 info-icon
I said, "Step away, ma'am." Bende uzak durun dedim, Bayan! Bende uzak durun dedim, Bayan! American Violet-1 2008 info-icon
[siren wails] [siren çalar] American Violet-1 2008 info-icon
[radio chatter] [telsiz konuşması] American Violet-1 2008 info-icon
We got Roberts, and we're inbound. Roberts'ı aldık, ve yoldayız. Roberts'ı aldık, ve yoldayız. American Violet-1 2008 info-icon
[metal door clanging] [demir kapının sesi] American Violet-1 2008 info-icon
Gladys? You kidding me. Gladys? Benimle dalga mı geçiyorsunuz? Gladys? Benimle dalga mı geçiyorsunuz? American Violet-1 2008 info-icon
All of us in this tiny shit hole? Hepimizi bu ufacık yere mi tıkıyorsunuz? Hepimizi bu ufacık yere mi tıkıyorsunuz? American Violet-1 2008 info-icon
[door slams] [kapı kapanır] American Violet-1 2008 info-icon
Uh, when do l get my phone call? Telefon görüşmemi ne zaman yapabilirim? Telefon görüşmemi ne zaman yapabilirim? American Violet-1 2008 info-icon
I got to call my kids. Çocuklarımı aramam gerek. Çocuklarımı aramam gerek. American Violet-1 2008 info-icon
[gunshots] [silah sesleri] American Violet-1 2008 info-icon
They was running like cockroaches Işığı görünce kaçışan hamam böcekleri gibiydiler. Işığı görünce kaçışan hamam böcekleri gibiydiler. American Violet-1 2008 info-icon
No one figured on the U Hauls. Kimse karavanlarla olacağını beklemiyordu. Kimse karavanlarla olacağını beklemiyordu. American Violet-1 2008 info-icon
You would've loved it. Bayılırdın. Bayılırdın. American Violet-1 2008 info-icon
Surprised 'em all. Hepsi donakaldılar. Hepsi donakaldılar. American Violet-1 2008 info-icon
Beckett still using the helicopter? Beckett hala helikopteri kullanıyor mu? Beckett hala helikopteri kullanıyor mu? American Violet-1 2008 info-icon
Of course. He loves that thing, man. Elbette. O şeye bayılıyor, adamım. Elbette. O şeye bayılıyor, adamım. American Violet-1 2008 info-icon
Scares the shit out of 'em. Onları korkutuyor. Onları korkutuyor. American Violet-1 2008 info-icon
You know, you been watching too many cop shows. Bilirsin. Pek çok polis şovu izledin. Bilirsin. Pek çok polis şovu izledin. American Violet-1 2008 info-icon
You know that? Biliyorsunuz değil mi? Biliyorsunuz değil mi? American Violet-1 2008 info-icon
Anybody get hurt? Yaralanan var mı? Yaralanan var mı? American Violet-1 2008 info-icon
Got some bruises. That's about it. Sadece bir kaç morluk. O kadar. Sadece bir kaç morluk. O kadar. American Violet-1 2008 info-icon
Nothing serious. Ciddi bir şey yok. Ciddi bir şey yok. American Violet-1 2008 info-icon
Hey, Mama. Hey. Selam anne. Selam. Selam anne. Selam. American Violet-1 2008 info-icon
How you doing? Nasılsınız? Nasılsınız? American Violet-1 2008 info-icon
How are the girls? Kızlar nasıl? Kızlar nasıl? American Violet-1 2008 info-icon
You know, the raid scared 'em, but they all right. Biliyorsun, baskın onları korkuttu, ama şimdi iyiler. Biliyorsun, baskın onları korkuttu, ama şimdi iyiler. American Violet-1 2008 info-icon
Dee, you ain't done nothing Dee, seni yakalamalarını... Dee, seni yakalamalarını... American Violet-1 2008 info-icon
to get all caught up in this mess, have you? ...gerektirecek bir pisliğe bulaşmadın, değil mi? ...gerektirecek bir pisliğe bulaşmadın, değil mi? American Violet-1 2008 info-icon
I mean, somebody said that they was looking for you. Biri seni aradıklarını söyledi. Biri seni aradıklarını söyledi. American Violet-1 2008 info-icon
Mama, you know I don't have nothing to do with that. Anne, bu işlerle hiç bir alakam olmadığını biliyorsun. Anne, bu işlerle hiç bir alakam olmadığını biliyorsun. American Violet-1 2008 info-icon
I know that. I know. Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum. American Violet-1 2008 info-icon
It's my parking tickets. Park cezaları yüzünden. Park cezaları yüzünden. American Violet-1 2008 info-icon
I got $782. 782 dolar cezam var. 782 dolar cezam var. American Violet-1 2008 info-icon
$782? 782 dolar mı? 782 dolar mı? American Violet-1 2008 info-icon
Good Lord. Aman Allah'ım! Aman Allah'ım! American Violet-1 2008 info-icon
Girl! Kızım! Kızım! American Violet-1 2008 info-icon
Hell, you can buy a car for that much money. Kahretsin, o kadar parayla araba bile alınır. Kahretsin, o kadar parayla araba bile alınır. American Violet-1 2008 info-icon
I know, Mama. Biliyorum, anne. Biliyorum, anne. American Violet-1 2008 info-icon
Mama, I'm scared in here. Anne burada korkuyorum. Anne burada korkuyorum. American Violet-1 2008 info-icon
Can you help me out of here? Çıkmama yardım edebilir misin? Çıkmama yardım edebilir misin? American Violet-1 2008 info-icon
I'll pay you back. I promise. Borcumu ödeyeceğim. Söz veriyorum. Borcumu ödeyeceğim. Söz veriyorum. American Violet-1 2008 info-icon
When you seeing the judge? Hakim karşısına ne zaman çıkacaksın? Hakim karşısına ne zaman çıkacaksın? American Violet-1 2008 info-icon
Tomorrow morning. Yarın sabah. Yarın sabah. American Violet-1 2008 info-icon
Tomorrow. Yarın. Yarın. American Violet-1 2008 info-icon
I'll find it, Parayı bulacağım. Parayı bulacağım. American Violet-1 2008 info-icon
I guess, you know... Sanırım, biliyorsun... Sanırım, biliyorsun... American Violet-1 2008 info-icon
Thank you, Mama. Teşekkürler, anne. Teşekkürler, anne. American Violet-1 2008 info-icon
Oh... Ah... Ah... American Violet-1 2008 info-icon
Um, tell the girls that I will be there tomorrow. Kızlara yarın orada olacağımı söyle. Kızlara yarın orada olacağımı söyle. American Violet-1 2008 info-icon
Don't worry, girl. Endişelenme, kızım. Endişelenme, kızım. American Violet-1 2008 info-icon
Bye. Hoşça kal. Hoşça kal. American Violet-1 2008 info-icon
[dial tone] [çevir sesi] American Violet-1 2008 info-icon
[train bell dinging] [trenin zilleri çalar] American Violet-1 2008 info-icon
[train horn blares] [trenin düdüğü öter] American Violet-1 2008 info-icon
Does the county have a recommendation on bail, Eyaletin kefalet için bir önerisi var mı, Eyaletin kefalet için bir önerisi var mı, American Violet-1 2008 info-icon
Mr. Beckett? Bay Beckett? Bay Beckett? American Violet-1 2008 info-icon
The county sees Mr. LeRay as a flight risk, Your Honor. Eyalet, Bay LeRay'ın kaçma riski olduğunu düşünüyor, Sayın Hakim. Eyalet, Bay LeRay'ın kaçma riski olduğunu düşünüyor, Sayın Hakim. American Violet-1 2008 info-icon
We'd like bail to be set at $50,000. Kefaleti 50,000 dolar belirleyebiliriz. Kefaleti 50,000 dolar belirleyebiliriz. American Violet-1 2008 info-icon
So ordered. Uygun görüldü. Uygun görüldü. American Violet-1 2008 info-icon
Mr. LeRay, the court appoints Mr. David Higgins Bay LeRay, mahkeme Bay David Higgins'i... Bay LeRay, mahkeme Bay David Higgins'i... American Violet-1 2008 info-icon
as your lawyer, ...avukatınız olarak atıyor, ...avukatınız olarak atıyor, American Violet-1 2008 info-icon
sets bail at $50,000, kefalet 50,000 dolar olarak belirlendi, kefalet 50,000 dolar olarak belirlendi, American Violet-1 2008 info-icon
schedules a preliminary hearing on your case for March 23rd. davanızın ilk duruşmasının 23 Mart'ta olmasına karar verildi. davanızın ilk duruşmasının 23 Mart'ta olmasına karar verildi. American Violet-1 2008 info-icon
[gavel pounds] [tokmak sesi] American Violet-1 2008 info-icon
There's your mother. Anneniz orada. Anneniz orada. American Violet-1 2008 info-icon
Are you Ms. Dee Roberts? Siz Bayan Dee Roberts' mısınız? Siz Bayan Dee Roberts' mısınız? American Violet-1 2008 info-icon
Yes, sir. Evet, efendim. Evet, efendim. American Violet-1 2008 info-icon
Are you aware of the charges Harmon Savcılığı'na hangi... Harmon Savcılığı'na hangi... American Violet-1 2008 info-icon
that are being brought against you ...suçlamalardan dolayı getirildiğinizi... ...suçlamalardan dolayı getirildiğinizi... American Violet-1 2008 info-icon
by Harmon County, Miss Roberts? ...biliyor musunuz, Bayan Roberts? ...biliyor musunuz, Bayan Roberts? American Violet-1 2008 info-icon
I think I'm here for my parking tickets. Park cezalarım yüzünden burada olduğumu sanıyorum. Park cezalarım yüzünden burada olduğumu sanıyorum. American Violet-1 2008 info-icon
Miss Roberts, you're charged with distributing narcotics Bayan Roberts, okul civarında uyuşturucu satmakla... Bayan Roberts, okul civarında uyuşturucu satmakla... American Violet-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 3756
  • 3757
  • 3758
  • 3759
  • 3760
  • 3761
  • 3762
  • 3763
  • 3764
  • 3765
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact