Search
English Turkish Sentence Translations Page 5035
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| He said he's got a member for our thing, | Bizim işimizle ilgili üye olmak istiyormuş, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| The gentleman is obscene! | Beyefendi çok edepsiz! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I didn't mean... | Ben öyle demek istemedim... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I meant, to participate in the meeting. | Demek istediğim, toplantınıza katıImak. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Don't you understand? It's a girl thing. | Anlamıyor musun? Bu bir kız işi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| So we'll say I'm a girl. | O zaman kız olduğumu varsayın. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That's the best one yet! | Bu çok iyiydi! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Look at yourself! Aren't you ashamed, at your age? | Kendine bir bak! Utanmıyor musun, bu yaşta? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You realize we could file a complaint? | Seni şikayet edebileceğimizin farkında mısın? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Hang on! | Bekle! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Maybe it's time for him to learn what it's like to be a girl. | Belki ona kız olmanın nasıI bir şey olduğunu öğretme zamanıdır. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Do you see what I mean? | Ne söylediğimi anladınız mı? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Not so silly, Snobby... | O kadar aptal olma, Snobby... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Bravo, Felicia! It's settled. | Bravo, Felicia! Anlaştık. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You want to join us for a minute? | Bize bir dakikalığına katıImak ister misin? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Enter, my beauty. | Gir, güzelim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Ann Marie? | Ann Marie? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Say, did Gianni call and ask about me? | Söylesene, Gianni arayıp beni sordu mu? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You weren't at home? | Evde değil miydin? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He must have called, that dumb ass... | Aramış olmalı, geri zekalı... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Why? Because it would be rude | Neden? Çünkü kapıyı yüzüme kapaman | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| and very unprofessional of you to slam the door in my face. | profesyonelce olmaz. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| A little practical exercise: you have a night time visitor. | Küçük bir pratik egzersiz: gece vakti ziyaretçi gelirse diye. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Go ahead, cope with that. | Hadi, bununla baş et. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Come in, Mr. Gigi. | Gelin, Bay Gigi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I can't wait to hear your sweet talk. | Senin tatlı konuşmanı duymak için sabırsızlanıyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Don't take it like that! | Böyle demeyin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No, honestly! | Hayır, gerçekten! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I came to talk about serious business. | Ben buraya ciddi iş konuşmaya geldim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm listening, Mr. Gigi. | Dinliyorum, Bay Gigi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| To tell you the truth, I've taken a real liking to you. | Gerçeği söylemek gerekirse, seni gerçekten beğeniyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| And Marion has too. | Ve Marion da öyle. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| There might be a chance we could give you a break. | Sana bir mola verme şansımız olabilir. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It all depends on you. You just have to be smart and... | Bu tamamen sana bağIı. Sadece akıllı olman... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| ...try to make the best of our trust. | ...güvenimizi boşa çıkarmaman yeterli. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| But how, Mr. Gigi? | Ama nasıI, Bay Gigi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You see... | Göreceksin... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| If you could behave | Sana yardım etmeye çalışanlara | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| a bit nicer with those who are trying to help you out. | biraz daha iyi davranabilirsen. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Like me, for instance. | Bana, mesela. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sometimes... I get the feeling that you don't like me very much. | Bazen... benden çok hoşlanmadığın hissine kapıIıyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Mr. Gigi... | Bay Gigi... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Can I ask you a serious question? | Size ciddi bir soru sorabilir miyim? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Shoot. | Yolla. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| About the female condition. | Kadınlık durumu hakkında. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm listening, Dora. | Dinliyorum, Dora. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Why do we always have to put up with... | Neden biz hep acınası tavsiyelere... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| such pathetic advances? | maruz kalmak zorundayız? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You've come here in hopes of getting... | Siz buraya küçük bir... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| a little pussy? | amcık hayaliyle mi geldiniz? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I swear to God... I don't blame you, it's only human. | Tanrı'ya yemin ederim... Sizi suçlamıyorum, insanlık hali. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I just wonder: isn't it worth a little bit of homework | Sadece merak ediyorum: kapımı çalmadan önce | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| before you come knocking at my door? | biraz ödevinizi çalışmaya değmez miydi... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| To find some nicer, more amusing pretext? | daha hoş ve eğlenceli bir metin hazırlamak gibi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I tried... | Çalıştım... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| And those crummy lines, that was the best you could come up with? | Şu içi boş satırlar, elinizden gelenin en iyisi bu muydu? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I admit my preparation was kind of botchy. | İtiraf ediyorum, hazırlığım biraz beceriksizce oldu. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| But I'm the spontaneous kind. | Ama ben sok dakika adamıyım. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| One thing's for certain: | Kesin olan bir şey var: | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| my husband was more gifted in that area. | Kocam bu alanda daha yetenekli. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Do you want details? I'm not interested. | Detay ister misiniz? İIgimi çekmiyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It could be instructive... No, each has his own repertoire. | Ders verici olabilir... Hayır, herkesin kendi repertuvarı vardır. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Just an example: | Mesela: | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I was at the seaside, | Ben deniz kenarındaydım, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| swimming alone... | tek başıma yüzüyordum... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Excuse me, I'm afraid I'm lost. | Affedersin, dikkatimi kaybettim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Is this the Black Sea? | Bu Karadeniz mi? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Goodnight, Mr. Gigi. | İyi akşamlar, Bay Gigi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Damn bitches... | Lanet olası sürtükler... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Excuse me, sir. | Affedersiniz, efendim. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I'm looking for the girl... | Ben bir kızı arıyorum... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| who speaks French. | Fransızca konuşan. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| "Is this the Black Sea?" | "Karadeniz'de miydi?" | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| That sucks. | Çok kötü. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Fucking hell! | Kahretsin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You could do back flips for this girl, she'll never be yours again. | Bu kız için geri takla atabilirsin, ama bir daha asla senin olmayacak. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It's all over! You're pissing her off, and us as well. | Bitti artık! Onu da bizi de kızdırıyorsun. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You know what you are? Just a shitty pothole in the road. | Sen nesin biliyor musun? Yoldaki bir bok çukuru. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| You're just good for disturbing traffic and spoiling the landscape! | Sen sadece trafiği rahatsız edip manzarayı bozmakta iyisin! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Assholes like you ruin the image of Romania | Senin gibi dallamalar Romanya'nın imajını bozuyor... | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| and discourage the investors! | ve yatırımcıların cesaretini kırıyor! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Find yourself a job and stop skirt chasing! | Etek peşinde koşmayı bırakıp kendine bir iş bul! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| They'll do anything to get out of working. | Seni işten atmak için her şeyi yaparlar. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Yes, lieutenant. | Evet, memur bey. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He's been following us since Bucharest. | Bükreş'ten beri bizi takip ediyor. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| In my opinion this guy is not normal. | Benim fikrime göre bu adam normal değil. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| A black Volga. | Bir siyah Volga. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| BV 02 VRL. | BV 02 VRL. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I have eleven girls on my hands, you understand, | Elimde 11 kız var, anlayacağınız gibi, | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I don't want any problems. | hiçbir sorun istemiyorum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| We'll see what we can do. | Ne yapabileceğimize bakacağız. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sir! We found him picking fights at the railway station. | Efendim! Onu tren istasyonunda kavga ederken bulduk. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| He says that his taxi was stolen. | Taksisinin çalındığını söyledi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Where? Here in Cluj? | Nerede? Burada Cluj'da mı? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| No, in Brasov. But that assfuck was going to Cluj! | Hayır, Brasov'da. Ama o Cluj'a gidiyordu! | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| So? You playing cowboy, doing your own justice? | Ne yani? Kovboyculuk mu oynuyorsun, kendi adaletini mi arıyorsun? | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Check the car thefts from Brasov. | Brasov'daki araba hırsızlarını araştırın. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| It's a black Volga taxi. | Siyah bir Volga taksi. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| Sorry, friend. | Affedersin, dostum. | Asphalt Tango-1 | 1996 | |
| I took the wrong road. | Yanlış yola girdim. | Asphalt Tango-1 | 1996 |