English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 7483
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...wouldn't you do it just because you could? | ...sen de bir kazanansın çünkü. | Billions-1 | 2016 |  |
| reconsider the deployment of government assets | ...kişisel amaçlı kullanımı konusunu tekrar değerlendirmenizi... | Billions-1 | 2016 | |
| This session is adjourned. | Birileri bu konularda bir şey yapmalı. | Billions-1 | 2016 | |
| Don't. | Sağlıklı hücreler... | Billions-1 | 2016 | |
| Get your ass in my office right now. | Bazen senden tırsıyorum. | Billions-1 | 2016 | |
| Close the fucking door. | Bu yüzden ona en iyi tedavi imkanlarını sundum. | Billions-1 | 2016 | |
| IN' | Bu kaldırması zor bir şey. | Billions-1 | 2016 | |
| Wilcox, greasy muck on his shoes. | Wilcox. Ayakkabısına bulaşmış pislikler. | Billions-1 | 2016 | |
| Oh, no? No, not on white of any kind. | Öyle mi? Öyle, bir tane bile beyaz yaka mahkumiyeti yok. | Billions-1 | 2016 | |
| This isn't from lkea, is it? | Bu Ikea'dan değil, değil mi? | Billions-1 | 2016 | |
| to avoid offense. | Horvath'da bir toplantı ayarla.. Aramızda kalsın. | Billions-1 | 2016 | |
| when Angelo Dundee whispered in his ear. | Bu davet daha fazla ilginçleşmeden... | Billions-1 | 2016 | |
| Didn't bother checking. I have a general idea. | ...ama Axe Sermaye gibi bir firmaya dokunmuyorsunuz bile. Bakmaya uğraşma. Ana fikri biliyorum. | Billions-1 | 2016 | |
| Come on in, Chuck. Sit down. | İçeri gel, Chuck. Otur. Ne zaman olduğunu hatırlamıyorum. | Billions-1 | 2016 | |
| he bought in New Jersey his senior year of high school | Ellerini hemen direksiyonun üzerine koy! | Billions-1 | 2016 | |
| a civil servant's wages. | ...devlet memuru maaşı için. | Billions-1 | 2016 | |
| III | İşle ilgili bir konuydu. Konserin nasıldı? | Billions-1 | 2016 | |
| You... | Bana istediğini sor. | Billions-1 | 2016 | |
| those badger teeth and claws of yours in and fight. | ...belki de normal bir ilişkinin öyle olması gerekiyordur. | Billions-1 | 2016 | |
| III | Evet. | Billions-1 | 2016 | |
| I brought a casserole, just like it was the '50s. | Aklımın bir kenarındaydı hep. | Billions-1 | 2016 | |
| Lara's taking over the whole operation. | Herkes kabul ediyor mu? | Billions-1 | 2016 | |
| She's been great. | Büyük olasılıkla senden bir adım öndedir. | Billions-1 | 2016 | |
| We're fine. | Biz iyiyiz. | Billions-1 | 2016 | |
| Want company? | Arkadaş ister misin? | Billions-1 | 2016 | |
| Christmas coming a little early this year? | Jokeyi olmayan bir atı kovalamanıza artık daha fazla göz yummayacağım. Bu yıl Noel biraz erken mi geliyor yoksa? | Billions-1 | 2016 | |
| Yes, it does. Yeah. | Evet, var. Evet. | Billions-1 | 2016 | |
| J' Which nobody can... J' | Hiçbir şey vermiyorlar. Ama nereye kadar? | Billions-1 | 2016 | |
| You're a fucking liar. | "İhanetin bedeli her zaman bedenden gelir." | Billions-1 | 2016 | |
| with $250 million. | Odasında sanırım. | Billions-1 | 2016 | |
| That should keep the lights on. | Ki böylece çalışmaya devam edebilirsiniz. | Billions-1 | 2016 | |
| and no lockup on my money. | ...üzerinden bir bloke olmayacak. | Billions-1 | 2016 | |
| III | ...çıkarılmış kısım için... | Billions-1 | 2016 | |
| I send mountains of flowers and food to the wake, | ...mesele sen olunca şunu da hatırlamalısın. | Billions-1 | 2016 | |
| ...because Donnie... | Haber verdiğin için sağ ol. | Billions-1 | 2016 | |
| so it won't be immediate, but it won't be long either. | Tabii ki. | Billions-1 | 2016 | |
| Don't get too excited by how good it sounds. | Nereye gidiyorsun? Nereye gittiğimi sanıyorsun? | Billions-1 | 2016 | |
| And... | 250 binle beni de kat. | Billions-1 | 2016 | |
| It's not contained, and it's spreading quickly. | Çok yayılmamış, ama hızla yayılıyor. | Billions-1 | 2016 | |
| Cancer? Yeah. | Metallica'nın bu sene bir tane Kuzey Amerika konseri var. | Billions-1 | 2016 | |
| Forty million. | Quaker Ridge Finans'tan Peter Decker. | Billions-1 | 2016 | |
| Bobby Axelrod used Donnie to feed us information | ...ödemeyi kabul ediyor. | Billions-1 | 2016 | |
| And since he's executing the trade... | On sekiz ay olmuş. | Billions-1 | 2016 | |
| Which hibernate? | Kendi burada. | Billions-1 | 2016 | |
| They all hibernate. | Donnie. | Billions-1 | 2016 | |
| Right. Do Ben Kim and all the other analysts agree with you? | Axe, Kemlot'ta yüklü, uzun süreli pozisyon aldığında... | Billions-1 | 2016 | |
| I've done the channel checks. I've done the homework. | Hemen anlam çıkarma. | Billions-1 | 2016 | |
| how important the development of our SGLT 2 inhibitor | Bürom dava açacak... Bay Layner tuhaf davranıyor muydu? | Billions-1 | 2016 | |
| And I wish I had better news. | Oldu, tamam. Haber verdiğin için sağ ol. | Billions-1 | 2016 | |
| Come on, I'll introduce you. | Sence bundan zevk mi alıyorum Bill? Cevap vermeyebilirsin. | Billions-1 | 2016 | |
| But it's a delicate balance. | Vay be. Tekneyi birlikte aldık. Birlikte düzenledik. | Billions-1 | 2016 | |
| I'm curious. Why do you think you know what I want? | Zengin mi? Zenginler özel jetle seyahat eden tiplerdir. | Billions-1 | 2016 | |
| I mean, it's a hard thing to know even about oneself. | Güney Bölgesi Başsavcısının soruşturmaya nasıl baktığını öğrenmek istiyoruz. | Billions-1 | 2016 | |
| Am I wrong? | Carter Staley'e ulaşmamız lazım. | Billions-1 | 2016 | |
| "Guarantee" is a word that amateurs use in politics. | Deneyler bunu kanıtlıyor. | Billions-1 | 2016 | |
| You name my pick for replacement. | Nasıl görüneceğine göre adım atıyor olsaydım... | Billions-1 | 2016 | |
| I won't lie. | ...o parçanı bir kenara koyman gerekebilir. Dürüst olacağım, burada Michelin şefi olması. | Billions-1 | 2016 | |
| you don't really have to tell them. | Anlaşmamızı anlayabilir. | Billions-1 | 2016 | |
| Not on this one. It's, uh, too sad. | Bence akıl sağlığı yerinde değil. | Billions-1 | 2016 | |
| people think you can do anything, | ...çalışma şartlarına uymayan her şey. | Billions-1 | 2016 | |
| It's what makes you great. | Bana söylemen gereken bu mu yani? | Billions-1 | 2016 | |
| and the moment he said that everyone else agreed | Koltuğum sallantıda. | Billions-1 | 2016 | |
| most brilliant guy I've ever met. | ...yani, Bay Stearn'ın kalbinde aslında ne yattığını. | Billions-1 | 2016 | |
| The Donnie thing threw me, to be honest. | Konuya geleyim, mikrobiyal araştırma üzerine bir kısım vardı. | Billions-1 | 2016 | |
| So they don't turn into mistrust or... | O herifte bir gariplik sezmiştim. | Billions-1 | 2016 | |
| When I was young, I figured if I was truly there for my patients, | Ama başka çaremiz yok. | Billions-1 | 2016 | |
| We're not done! Come on! | Açgözlü bir domuzdan başka bir şey değil. Ben halıyı kaldırayım, siz de altına mı süpürün? | Billions-1 | 2016 | |
| to push through a nomination... | ...fakat öylesine yapmam. Bilemiyorum. Bence çok iyi biliyorsun. Ahlâk meselesi de. | Billions-1 | 2016 | |
| No. | Özendim valla. | Billions-1 | 2016 | |
| J' Well, the kid is into losin' sleep J' | Evet. | Billions-1 | 2016 | |
| Do you remember our first building? | Böyle. | Billions-1 | 2016 | |
| but they can't quite do it, | Selam Lonnie. | Billions-1 | 2016 | |
| Hey, Nancy. Chuck Rhoades. | ...ve bununla karşılaştım. | Billions-1 | 2016 | |
| See it now? | Kazanan da hapisten paçayı kurtaracak. | Billions-1 | 2016 | |
| You can't be subtle on finder. | ...sahip olduğu yıpratıcı güce bizzat şahit oldum... | Billions-1 | 2016 | |
| Mm. | Bir kadının hayatını mahvettin. | Billions-1 | 2016 | |
| The Wild West of capitalism. | Sahip oldukları tek şey orası. | Billions-1 | 2016 | |
| It's a moment for, uh... | Vay anasını. Chuck Rhoades herkese korku salmayı nasıl başardı acaba? | Billions-1 | 2016 | |
| It doesn't mean I have to fucking like it. | Yapılanlar sana doğru geliyor mu? | Billions-1 | 2016 | |
| Worse. | Gelecek sefere kendiniz duyacaksınız. | Billions-1 | 2016 | |
| Nobody knows that, not even Lara. | Yeteneklerin içinde en iyisi bu. | Billions-1 | 2016 | |
| What if you're not perfect? | Ya kusursuz değilsen? | Billions-1 | 2016 | |
| But first, tell me what you've put together. | Biz iyiyiz. | Billions-1 | 2016 | |
| and who goes on building his own castle... | Verandada sallanan sandalyede oturuyorsun. | Billions-1 | 2016 | |
| III | O gün hayal edebileceğimden çok şey kaybettiniz... | Billions-1 | 2016 | |
| A sociopath wouldn't give a shit. | Yaşınıza ve başarılarınıza saygımdan size 'Efendi Ken' diyeceğim ama bunu ne çok... | Billions-1 | 2016 | |
| J' Don't know what to say J' | Mahvoldum. Sana zorlu bir iş teklif ediyorum. | Billions-1 | 2016 | |
| J' Everything is broken... J' | İlk olarak, The Journal'da yazan gazeteci... | Billions-1 | 2016 | |
| Take this away with you. | Yatırımcılarımıza nasıl açıklayacağız bunu? | Billions-1 | 2016 | |
| ...that's just not on the table. | ...ama gerçekçi bir adamım. | Billions-1 | 2016 | |
| III | Hala bir şey yok. | Billions-1 | 2016 | |
| That's what you've been drilling for all night. | İsviçre bankaları artık yakın takip altında. Karısına güvenmiyor... | Billions-1 | 2016 | |
| J' As my heart aches J' | Aptalca, değil ml? Ama... | Billions-1 | 2016 | |
| Red. | Anlaşmanın detaylarında bir sorun olacak gibi. | Billions-1 | 2016 | |
| It's been a while. No. Fuck! | Aradan zaman geçince. Kahretsin! | Billions-1 | 2016 | |
| Must've been some party. | İkinci neydi? | Billions-1 | 2016 | |
| I'm glad that tonight helped, | Otomatik pilotta gidiyorum. | Billions-1 | 2016 | |
| But I'll fix it. Wendy? | Ben buna mahkumun ikilemi adını verdim. Hayır, sen vermedin. Bunun adı zaten o. | Billions-1 | 2016 | |
| I 'm the one who pays off the cops to make the problem go away. | Polislere rüşvet yediren, sorunu halleden... | Billions-1 | 2016 | |
| Took me apart, put me together again. | Parçalarıma ayırıp, tekrar birleştirdin. | Billions-1 | 2016 | |
