Search
English Turkish Sentence Translations Page 7478
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Not yet. | Biraz can sıkıcı oldu Donnie. Yani bana göre bir işin yok. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
All right, well, catch you later. | Neyse, sonra görüşürüz. Oldu. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, it's important to develop good relationships with agents. | Her şey tıkırında. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
So what's going on with Eastern? | Doğudakilerle sorun ne? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
He's got a couple billion in assets under management, | Kesinlikle yapabilirdik. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Mm, you wanted to flip him. | Wendy'yi bekliyordum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It's all in the letter, which can be released publicly. | Kredi sağladım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
We could be as reasonable as Phil Donahue. | Phil Donahue kadar mantıklı olsaydık bile değişen bir şey olmazdı. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Persuade him to ride this thing out and block it. | Mektubu görmezden gelmesi için aklını çel ve bu işi engelle. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Honey, I took a pill. | Sevgilim, viagra aldım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Did you get it? Yep. | Alabildin mi? Herılt yani. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Oh, the honorary. | ...insanlara ne tavsiye edersiniz? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Eastern needs that case. | ...yani hem güç, hem hız, hem de çabuk ayaklar. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I have this. | Tabii. Güzel söz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I'm an adrenalinejunkie anyway. | Karşı bir hamle yapmazsan, adamını bulacak. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Figure out who needs what more and go that way. | Kimin daha çok neye ihtiyacı var bak ve oradan devam et. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Long term? This shit is gonna give you ulceritis. | Donna, Adam DeGiulio haftanın hangi günleri New York'ta? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
He was fun. | Eğlenceliydi. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Good at certain things, ifl recall. | Yanılmıyorsam bazı şeylerde çok yetenekliydi. İşinin ehliydi. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
They find me to be a rapacious scumbag. | Aç gözlü bir pislik olduğum sonucuna varıyorlar. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Yeah, a man of your stature. | Üstelik büyük bir ihtimalle de sonu kötü olacak. Senin gibi önemli birini hem de. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Good. Chuck, it's Ari. | Para konusunu haftalardır biliyordun. ...olmayan bir dilek tutun." | Billions-1 | 2016 | ![]() |
HeY 3pyros. | Selam. Spyros. Başka kaynaktan teyit ettin ml? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Bryan Connerty | Şimdi telefondan da büyük olmalı. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Okay | Evet. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
How much is true? | Ne kadarı doğru? Sekiz. Eşeceksiniz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
My husband plays hardball. | Kocam hırslıdır. Mütevazice oynayarak milyarlar kazanılmaz zaten. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
So what do you recommend? | Ne yapmalıyız o halde? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I have ways to get her attention. | Ben onu yola getirmeyi bilirim. Hiçbir şey de yapamazdım zaten, çünkü... İlginç bir kelime. Kusurlu. Şey gibi... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Your name didn't make it into the system. | Bu civardan mıydın? Sokağın yukarısında yaşıyorum. Cobble Hill'de. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Okay. Hey, June. | Bu haberi kendin yazman için sana verecek daha iyi bir şeyim olsaydı... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
First one in gets a lollipop. | Bence bizim Kese yanılıyor. Fabrikadan gelen rakamlar... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
To be clear, I am making a play. | Anlaman için diyorum, adama oyun oynuyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Started as a thought experiment, game theory in the '50s. | Düşünce deneyi, oyun teorisi olarak 50'lerde başladı. Yalanını yakalayan olmuyor mu hiç? Başkan bile olabilirdim ama... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I think everyone knows why we're here. | Niye toplandığımızı hepimiz biliyoruz bence. Konuya geçebiliriz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You know that. | Bunu biliyorsunuz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
We'll see how that all works out. | Odama çekileyim diyorum. "Bil bakalım, barda kiminle karşılaştım?" dedim... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Just know that. | Bunu da bilin. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Fuck. I don't see him caving. | Allah kahretsin. Pes edecek gibi değil. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It is a lot in a confined area. | Kapalı mekanda çok boğucu oluyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I can cut back a little. Yeah, maybe cut way back. | Birazcık az sıkarım. Baya az sıksan daha iyi olabilir. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I delivered the Journal News every day after school. | Okuldan sonra her gün günlük gazeteleri dağıtırdım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Bruno! | Bruno! Bir anlık "Sana bir türlü... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That is not true. My bookkeeper... | Bugün ofiste değilim ama inan bu meseleyle uğraşıyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
And then what? | İşin o kısmını hiç anlamıyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
And destroy profits. | Bir tane fırlatır. Fark etmez. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
No explanation necessary. | Çocuklar için tatlı çörek aldım. Biliyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I eat Scrumpets and Dingdoodles and Kookoonutties, | Çok şey kaçırdın. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I leveraged the offer from Zenobia Capital. | Zenobia Sermaye'nin teklifini lehime kullandım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
But there's a growth opportunity. | Büyüme fırsatı var. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Picture yourself... | Kendini 80 yaşında... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
at 80 years old. | ...hayal et. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Hear the sound of the water, the seagulls. | Suyun, martıların sesini dinle. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Hi. Where's Mom? | Restoranda işler nasıl? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Don't use that word here, and, yes. | Burada o kelimeyi kullanma. Cevabım ise evet. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Now, find a way... | Kökleri gerçeğe bağlı, azimle sulanan... O piç kurusunu... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
...to bury the son of a bitch. | Ücreti mi? En üst düzey maaş ve tazminat. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
J' You've got me, girl, on the run around J' | Bir hamle var. O kadar çok kişi deniyor ki... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Off to the Yankees game? | Yankees maçına mı? Don Pasquale operasına. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Hi, June. Come on in. | Selam June. İçeri buyur. Otelimize hoş geldiniz, efendim. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That would be lovely. Thank you. | Çok makbule geçer. Sağ ol. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
This makes cattle concentrate. | Bu gezi bana düşünecek çok şey verdi. Eve gitmeye can atıyorum. Senin için. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Your father can handle himself. | Baban kendi başının çaresine bakabilir. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
And wait for your mistress to return. | Ve sahibenin dönmesini bekle. Şimdi alıyoruz. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
but she came around to my way of thinking. | Sahille okyanusun bir parçası gibi hissediyorsun adeta. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You deserve a Nobel Prize, you know that? | Nobelliksin biliyorsun değil mi? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It feels right. | Doğru geliyor. Çok sağ ol. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Count me in for 250. | 250 binle beni de kat. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Beautiful day for a ball game. | Beysbol için güzel bir gün. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Strike two! | İkinci ıska! | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Good thing you held your player. | İyi ki oyuncuna yol gösterdin. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Mr. Decker, we have an awful lot to talk about. | Tüm çalışanlarını inceliyorduk... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It's like Highlander. | Kraliyet gibi. Yalnızca bir tek kişi kral olabilir. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
III | ...şirket için yaptıklarının karşılığını alacaksın. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Yeah. | Yaptığım strateji, sabır, onca çalışma hepsi yok olup giderdi... Eğer beklersek ve haklı çıkarsam, o zaman ne kazanırız? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I love you. | 10 milyar doları yönetmeye başladığında, paranın yarısını... 1 | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Let's get started. | İşe koyulalım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
There is no schedule he's following. | Halkın algısı, ülkemizin iyiliği için yönlendirilmeli. Sana ihtiyacımız var... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
The fact is, he does not need to call meetings. | Çıkabilir misin? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You just don't know where his focus is gonna land. | Yarın bu teklif olmayacak. Çekinmenin sebebini anlayabiliyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Hey. | Selam. Bu tarz durumlarda sadece ama sadece bu numarayı aramamı söylemiştin. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Here he is! | O... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Jillian Barberie is gonna ride my face like American Pharoah. | Kimse açıkta kalmaz, ama daha iyisini yapabilirdim. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
All yours. | ...rehin tutuluyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
It won't look good. | Kötü görünecek. Önce pozisyonu ayarladın sonra hemen YumTime yönetimine girdin. Oha. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
And I'm on lots of boards. | 100 binler ayağa kalksın. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I didn't have the board seat when we took the short position. | Kısa pozisyona başladığımızda kuruldaki yerimi almamıştım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
or their contracts with vendors. | Kanunları çiğnemekten mi bahsediyorsun? Stearn'ün Iowa'da olduğuna dair iz yok ama... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
So the only thing you're open to is making some money, | Kaçmasına izin verme, Lar. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Like rain, it comes. | Yağmur gibi yağıyor işte. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
this just became my favorite round of the year. | Biliyorum. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I want to know what stock I'm running up his ass. | Bay Bach bana ulaştığı vakit, ben de birilerini aradım. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Is that you always thought that you were gonna win, Axe, | İşimiz bittiğine göre, Orangeburg'daki sentetik... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
You still need to crush, notjust win. | Teşekkürler. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
all the time out of respect. | Haddimi aşıyor olabilirim... | Billions-1 | 2016 | ![]() |
That's the kind of friendship it was. | Arkadaşlık dediğin böyledir. Aklın başında mı senin? | Billions-1 | 2016 | ![]() |
hejust shot the fucking moon on us. | ...şimdi kafanın âlâsını atıyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
I mean, I caught on a little bit later, | Haberlerim var. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
He tells me when and where to meet. | Nasılsa o almış ve seni hâlâ kullanmaya devam ediyor. | Billions-1 | 2016 | ![]() |
Ooh. | Yanılmıyorsam bazı şeylerde çok yetenekliydi. İşinin ehliydi. | Billions-1 | 2016 | ![]() |