Search
English Turkish Sentence Translations Page 7755
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
every man on this ship will have his hat filled with gold. | ...bu gemideki herkesin kesesi ağzına kadar dolu olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What happens after that? | Ondan sonrası ise... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's an uncertain world, Mr. Meeks. | Hayat belirsizliklerle dolu Bay Meeks. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Best to live in the now. | Anın tadını çıkartmak en iyisi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He took me in | Hiçbir şeyim yokken beni yanına almıştı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Made a place for me. | Bana bir yer açmıştı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Taught me things. | Bir sürü şey öğretmişti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Without him, I wouldn't have fucking made it. | O olmasa siksen hayatta kalamazdım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When someone gives you a life, | Birisi sana hayat verdiyse... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it ain't truly your own. | ...o hayat tam olarak senin olmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You owe some part of it back. | Bir kısmını borçlanırsın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What happened last night... | Dün gece olanlar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Jesus. | Aman ya... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Something so different from what you know. | Yaşadıklarından çok farklıydı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I know how frightening it can be. | Ne kadar korkutucu olabileceğinin farkındayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I will respect your wishes | Anlayışla karşılıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and we can make last night the last time. | Eğer böyle istiyorsan dün gecenin tekrarı olmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Oh, fuck. There must be a way. | Hay sikeyim. Bir yolu olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A way to make me essential. | Kendimi vazgeçilmez kılmanın bir yolu olmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They can hate me, they just need to need me. | Varsın benden nefret etsinler. Yeter ki bana muhtaç olsunlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Randall, hurry the fuck up. | Randall, sallanma amına koyayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're waiting. | Ağaç olduk. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And don't you dare fucking spit in my bowl, Randall. | Ayrıca götün yiyorsa tükür tabağıma Randall. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We all know you do it when you're ornery, | Ne halt yediğini biliyoruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but I'm warning you, I'll know. | Uyarıyorum bak, haberin olsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Curs. | İt herif. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're gonna do it anyway, aren't you? | Her halükarda tüküreceksin değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Randall, that is truly disgusting. | Randall, iğrençsin be adam. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Imbecile or no, you really ought to know better. | Kafan bassa da basmasa da bundan az yol yordam bilmen lazım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't like him. | Onu hiç sevmiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Be that as it may, it hardly justifies... | Öyle olsa bile yaptığını doğru çıkar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps the better question is, | Belki de sorulması gereken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
who else doesn't like him? | ...başka kimlerin sevmediğidir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes? | Girin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A moment, if I may? | Müsaitsen konuşabilir miyiz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Have you read any of these? | Hiçbirini okudun mu? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A shelf of books, so many lives unled... | Bir kitaplık dolusu kitap. Bir sürü yaşanmışlık... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so many possibilities. | Bir sürü olasılık... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I glanced, but nothing rang familiar. | Şöyle bir baktım ama yabancısıyım bu kitapların. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Nor for me. | Ben yabancısı değilim. Iskotayı açın! Savaşa hazır olun! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You know the irony of all this? | Bu işin garip tarafı ne bilir misin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When we first found you, | Seni bulduğumuzda... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I was the one who saw the promise in acquiring you | ...ben seni yanımızda tutmak faydalı olur derken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and Mr. Gates was the one who opposed it. | ...Bay Gates de buna karşı çıkan taraf olmuştu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He didn't trust lettered men. | Mürekkep yalamış insanlara güvenmezdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Found them harder to keep in line, | Hizaya gelmezler derdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
more resistant to persuasion. | Kafalarının dikine giderlermiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I prevailed. | Tartışmayı ben kazandım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What was your argument? | Hangi tezle? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That I was tired of being the only one he had a hard time keeping in line. | Benden başka birilerini daha hizada tutmakla uğraş artık dedim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Flint, I'm sorry, but I have a tremendous amount of preparations... | Bay Flint. Kusura bakmayın ama yapmam gereken bir sürü hazırlık var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's killing me... | İçim acıyor... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
what happened. | Olanlardan ötürü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What I did to Mr. Gates. | Bay Gates'e yaptıklarımdan ötürü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I keep on replaying it in my mind | Aklımdan tekrar tekrar geçiriyorum... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
every waking moment, | ...o sahneyi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
trying to see another way. | Başka türlü olsaydı diyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't expect you to understand, | Anlayış göstermeni beklemiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but I need you to know that no one on this ship | Ama bu gemide onu benden daha fazla... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I know he developed a great affection for you. | Seni sonradan çok sevdiğinin farkındayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps if I can support you in this moment, | Şu anda sana biraz olsun destek olabilirsem... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it will be some small penance for what I've done. | ...yaptıklarım için ufak da olsa bir kefaret vermiş olurum en azından. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How exactly do you propose to support me? | Beni tam olarak nasıl desteklemeyi düşünüyorsunuz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
By giving you good counsel. | Akıl vererek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're losing our favorable wind. | Rüzgar dindi dinecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Been losing it for hours. | Saatlerdir git gide şiddeti azalıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now, sooner or later, someone will suggest | Er geç birileri çıkıp... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
tacking east around the coast, get ahead of the wind. | ...dümeni doğuya kırıp rüzgarı yeniden yakalamayı önerecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Maneuvered properly, that would be the fastest way home, | Rota düzgün izlenirse eve en çabuk böyle varılır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but I suggest that you resist that plan at all costs. | Lakin bu plana ne pahasına olursa olsun karşı çıkılmalı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because that route runs right through the common passage out of Kingston. | Çünkü o rota Kingston'dan çok izlenen güzergaha çıkıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the men will press to take the first prize they sight. | Tayfa ilk gördüğü ganimeti kapmak isteyecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're in possession of a war ship. | Altımızda bir savaş gemisi var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why would we shy away from taking a prize? | Neden ganimetten yüz çevirelim ki? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because the men aren't ready. | Çünkü tayfa hazır değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not with the numbers they've lost. | Sürüyle adam kaybettik. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They're far too depleted to fully man this ship in battle. | Savaş gemisini çekip çevirecek kadar adam yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You get them home safely, | Eve güvenle varmalarını sağla. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
get them rested, reinforce their numbers, | İyi bir dinlensinler. Tayfaya yeni üyeler kat. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and then take this ship and do with it what you will. | Sonra demir alıp canın ne istiyorsa onu yap. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
"A sacred opportunity to right our wrongs." | "Temiz bir sayfa açmak için kutsal bir fırsat." mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My God, do you know anyone in the world who talks that way? | Aman Yarabbi. Dünyada hala böyle konuşan adam kaldı mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I do now, sir. | Kalmış demek efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Is it possible he's fully mad? | Aklını tümden kaçırmış olabilir mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Half of Whitehall whispers it. | Hükümetin yarısı böyle düşünüyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He isn't mad. He's just... | Aklı başında ama... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
bright, determined, wealthy, | Zeki, kararlı, zengin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
all at the same time. | Hepsi tek bedende toplanmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Jesus. That's worse. | Öylesi daha beter. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You might like him, sir. | Tanısanız onu seversiniz aslında efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Actually, I went to one of those salons of his, | Aslına bakarsanız salon toplantılarından birine gittim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the ones that half the Royal Society attend but most deny. | Saray çevrelerinin yarısının katıldığı ama inkar ettiği toplantıları diyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Most of those men are pretenders, sir, | Çoğu kişi aslında rol yapıyor efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
attracted to his ideas because they make them feel like radicals. | Radikallerden biriymiş gibi olabilmek için fikirlerine kulak veriyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But Thomas... | Halbuki Thomas... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
when he talks about the need to rethink things, | ...bir şeylerin, temel şeylerin tekrardan ele alınmasını söylediğinde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I think he truly believes what he's saying. | ...buna yürekten inanırmış gibi bir hali var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And what's more, I'm afraid I might believe a good deal of it as well. | Dahası korkum şu ki ben de ona hak veriyorum bazı konularda. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Thomas? | Thomas mı dedin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, sir. | Bağışlayın efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |