Search
English Turkish Sentence Translations Page 7757
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No luck? Ugly stretch. | Olmuyor mu? Yeterince esnemiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Goddamn wind just won't cooperate. | Yere batasıca rüzgar kendini bizden esirgiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If I were to suggest rather than trying to tack southwest | Güneybatı güzergahında seyredeceğimize... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that we head east, hug the coast to navigate around the weather, | ...doğuya dümen kırarak rüzgarı yeniden arkamıza alalım desem... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
what would you say? | ...ne derdin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would say either somebody gave you that idea, | Ya biri bu fikri aklına soktu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
somebody who's a hell of a sailor, | ...ya da yaman denizciymişsin de... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or you've been holding back on me. | ...kimselere belli etmemişsin derdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Flint said to avoid it. | Flint söyledi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Said when it was raised | Doğuya dümen kırma fikrine şiddetle karşı çıkmamı önerdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Avoid the common passage it would take us through | Bilindik rotayı belleyip ödül peşinde koşmamamı tembihledi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You spoke to Flint? | Flint'le mi konuştun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He approached me. | O bana geldi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why would he do that? | Niye böyle bir şey yaptı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why attempt to scuttle the idea before any of us have even arrived at it? | Neden biz daha akıl edemeden bize bu fikri aşılasın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Is it possible he still believes he can take back his command? | Geminin dümenine geçebileceğini sanıyor olmasın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There isn't a man on the crew that will even speak to him, | Tayfada kimse ağzını açıp da onunla konuşmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
much less support him. | Hele ki destek olsunlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't know, but had he that notion, | Bilemem ancak şurası kesin ki senin komutanda iken... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I suppose the only question is, | Sorulması gereken soru şu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
are you prepared to lead them? | Tayfaya önderlik etmeye hazır mısın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Set the course. | Rotayı belirle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's better than nothing, isn't it? | Hiç yoktan iyidir değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
An account of goings on. | Gidişata dair bilgilendireceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Volume the first on this 13th day in June, | 1715 yılının 13 Haziran günü... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The weather is fair. | Hava açık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fresh topsail gale, north by northeast. | Üst yelken yıldız poyrazla iyi rüzgar alıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
First item... | İlk gündem maddesi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
a certain member of this crew, who shall remain nameless, | Bu tayfadan birileri... Adı bizde kalsın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
was seen dozing during the night watch. | Gece nöbetinde uyukladığı tespit edildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Another member of the same watch | Aynı nöbette görevli bir başkası... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
took the opportunity to take three pieces from his pocket... | ...uyuklayanın cebinden 3 real arakladı... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Shut the fuck up. | Kes amına çaktığım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We're eating. | Yemek yiyo'z şurada. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I am convincing the crew | Tayfayı beni atmasınlar diye ikna etmeye çabalıyorum. Babam, Leeds'de bir terziydi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
As we discussed. | Hani konuşmuştuk ya. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Is that what you're doing? | Öyle mi yapıyorsun sahiden? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I spent three years at the St. John's Home for Poor Orphan Boys. | Aziz John Yetimhanesi'nde 3 yıl geçirdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
During that time, I knew a boy named Solomon Little. | O sırada Solomon Little diye bir çocuk tanıdım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Cleft palette, spotted face, | Hayatımda bugüne kadar öyle şekilsiz öyle suratsız birini daha görmedim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He should have been beaten to within an inch of his life on a daily basis | Başka türlü olsa hayatının her anında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yet no one ever laid a finger on him | Gel gör ki ona elini bile süren olmazdı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
because even at that tender age, | Çünkü o genç yaşında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it isn't about getting them to like you, | ...seni sevmeleri asıl mesele değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
it's about reminding them how much they dislike each other. | Asıl mesele birbirlerini ne kadar sevmediklerini hatırlatabilmen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He got up every morning, made his address, | Her sabah kalkar, şakımaya başlardı dedikoduları. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and I'll be God damned if there was a boy in that home | Allah canımı alsın, o yetimhanede ona ters... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You do realize that those are grown men out there, not boys. | Karşındakilerin çocuk değil de kazık kadar adam olduğunun farkındasın değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
In my experience, | Bana soracak olursan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
when it comes to the thrill of ridiculing one's peers, | ...mesele dedikodu oldu mu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
there's little difference. | ...ikisi de aynı şey. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No one pays him any attention, | Kimse onu iplemiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
so he sees everything. | Ama o her şeye tanık oluyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And he knows his fate and mine | Ayrıca kabullenmek istemese de onun yazgısıyla benimki aynı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So he reports it all back to me. | O yüzden her şeyi bana bir bir anlatıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And there's plenty more gossip in the well. | Ayrıca dedikodunun bini bir para. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Good luck with... | Her ne yapıyorsan artık... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
whatever this is. | ...şansın bol olsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
80 barrels of molasses, | 80 fıçı şeker pekmezi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
65 units of rum. | 65 şişe rom. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can't believe this is all we got for it. | Ala ala bu kadarını mı aldık? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If I may, ma'am, I consider it a triumph | Han'fendi, buraya dönebilmem bile başlı başına bir başarı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I was met with great skepticism at every turn, | Tüccarlardan gümrüğe kadar her... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Your papers were properly arranged. | Evrakların eksiksizdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Your payoffs were in the proper amounts. | Rüşvetler yeterince yüklüydü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It was all in good order. | Her şey yerli yerindeydi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
All but your family's name, ma'am. | Ailenizin namı hariç. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It is no longer in good order, | Artık bir önem arz etmiyor... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and everyone in that harbor knew it. | ...ve limandaki herkes bunun farkında. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I was questioned for nigh on three hours | Sizi temsilen geldiğimi öğrenince gümrüktekiler beni 3 saat sorguladı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
At a certain point, I had to frighten him into believing | Bir müddet sonra beni tutuklamaya kalkarsa bunu... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
By whom? I beg your pardon? | Kim ödetecekti? Anlamadım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
By whom did you suggest there would be reprisals against him? | Bunu canıyla ödetecek diye kimin adını verdin, onu soruyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Did you use Mr. Frasier's name? | Bay Frasier'ın adını mı verdin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain Naft's, then? | Yoksa Kaptan Naft mı dedin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can understand how that would strike fear in the heart of any man. | Adamın yüreğine ne kadar korku saldığını tahmin edebiliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Charles, enough. Or did you use mine? | Charles, yeter. Yoksa benim adımı mı verdin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How awkward this is. | İşe bak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Holmes here informed me | Bay Holmes'un dediğine göre Eleanor Guthrie'nin... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I told myself, "What on Earth could Mr. Meeks have to say to her?" | Ben de dedim ki kendi kendime... "O kadınla ne işi olabilir ki Bay Meeks'in?" | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now forced to wonder if it stems from your concerns about my fitness. | İster istemez kendime soruyorum, acaba... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Seeking an ally, perhaps, to threaten my position as captain. | Kaptanlıktan alınmam için destek bulmaya çalışıyordun belki de. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I swore an oath to those men. | Tayfa için ant içtim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To protect them from their captain. | Onları kaptanlarından koruyacağım diye. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
From themselves when called for. | Hatta kendilerinden koruyacağım diye. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But perhaps you're right. | Haklı da olabilirsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Perhaps you serve their interests best by betraying me in this moment. | Bana şu anda ihanet ederek onların hayrına hareket etmiş olabilirsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Although, perhaps this is just the act of a spineless traitor, | Ya da bu omurgasızın tekinin ihanetinden ibarettir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
in which case... | Eğer öyleyse... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
well, in which case... | Neyse işte. Eğer öyleyse... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I have a duty to do something about it. | ...benim de yapmakla yükümlü olduğum şeyler var demektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You need to walk away from this. Walk away? | Bu işi bırakman lazım. Bırakmam mı lazım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This venture is on shaky footing. | Bu girişim devrilmek üzere. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How long before the street realizes this? | Sokaktakilerin fark etmesi ne kadar sürer sanıyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How long before the mob is outside your door again? | Kızgın kalabalık kapına tekrar ne zaman dayanır sanıyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What happens if this time it won't go away? | Ya bu sefer onları geri püskürtemezsen? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Since when have you been concerned with my operation? | Ne zamandır ticari hayatımı dert ediniyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My concern is for you. | Hayatını dert ediniyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I believe this is going to work. | Bence bu girişim ayakta kalacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I believe you have motive to see it fail. | Başarısız olmasını istiyorsun bence. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |