Search
English Turkish Sentence Translations Page 7761
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
you may find no shortage of new enemies on the street. | ...yeni düşmanlar kazanma konusunda sıkıntı çekmeyebilirsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Although, from what I understand, | Gerçi anladığım kadarıyla... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
confidence in her new venture | ...yeni girişimine yönelik beklentiler... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is tepid at best. | ...pek iç açıcı değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Who knows how much she'll be missed if at all? | Bakarsın belki hiç özleyeni çıkmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tribute. | Haraç. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the respect of my crew. | Ayrıca tayfam saygılarını sunuyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
10% of our most recent haul. | Son vurgunumuzun onda biri bu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Would have been a little heavier, | Fıçı mevzusunu başımıza sarmasa bu kese ele daha ağır gelebilirdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Are they still in there? | Hala içerdeler mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Far as I know. Door hasn't opened all morning. | Sabah kapı hiç açılmadı bildiğim kadarıyla. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When she finally emerges, tell her I've left. | Zahmet edip de kalkarsa çıktığımı söylersin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll make contact with Captain Hornigold, | Kaptan Hornigold ile irtibata geçip... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
inform him of our arrival, and arrange safe passage into harbor. | ...geleceğimize ve körfeze demir atacağımıza dair onu bilgilendireceğim. Rahatsız mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll then attempt to persuade him | Sonra da tayfasının çoğunluğu ile gemisini... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With a little luck, we'll be on our way back | Şansımız yaver giderse birkaç güne kalmadan... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And how do you plan to answer the question? | Soruya nasıl yanıt vereceksin peki? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What question is that? | Ne sorusuna? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why is this request coming from you, Captain Flint, | Neden bu talep Bay Gates'ten değil de... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When in doubt, the truth is a good place to start. | Ortama kuşku hakimse doğruyu söylemek gerekir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Oh, matter of ship business. | Gemiyle ilgili olarak da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I've noticed the berths for the vanguard are less than ideal. | Pişdarın barınma alanı yetersiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd like to have them set in here. | Kaptan köşkünde kalsınlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Give the men a little more space to breathe. | Azıcık kafalarını dinlesinler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You want the vanguard to quarter in the captain's cabin? | Pişdarın kaptan köşkünde konaklamasını mı istiyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm not a tyrant, Mr. Dufresne. | Ben zorbanın teki değilim Bay Dufresne. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The ship belongs to all of us. | Bu gemi herkesin malı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This seems a way to ensure that we all benefit from it equally. | Herkesin eşitçe yararlanması için iyi bir fikir gibi gelmişti bana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It also seems a way to ensure that the next time | Ayrıca sana bir daha tabanca yöneltildiğinde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
well, the vanguard has a rooting interest. | ...pişdarın iki kere düşünmesi gerekecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
After my departure, please ensure that mine | Yola çıktıktan sonra gemiye benimkinden başka şalopa yanaşmadığına emin olun ayrıca. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The men will resist. Then you resist them right back. | Adamlar karşı çıkacak. Sen de onlara karşı çık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They all know that we're headed back for the Urca's gold. | Urca altının peşine düşeceğimizi biliyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They all know where it is. | Yerini biliyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They all know that its defenses are weakened. | Altını koruyanların zayıf noktalarını biliyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We simply cannot allow that information leaking out onto the beach. | Bu bilgilerin sahile sızmasına göz yumamayız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Or let them go if you like. | Çok istersen bırak gitsinler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To whatever extent you're comfortable competing | Altın için bir dolu tayfayla daha rekabet etmemizi istersen elbet. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mr. Silver should be back aboard with provisions within a few hours. | Bay Silver birkaç saate kalmadan erzakla döner. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
That ought to keep tempers in check. | Biraz olsun yatışır tayfadakiler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Are these the ones? | Bunlar onlar mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Handpicked. | Özenle seçtim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You understand what I'm asking you to do? | Ne istediğimi anlıyor musunuz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Go back and watch the gold. | Geri dönüp altına göz kulak olacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Keep watch on the Spanish soldiers | Altının başındaki İspanyol askerleri iyi gözetleyin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You'll depart as soon as a longboat can be made ready. | Şalopa hazır olur olmaz yola çıkacaksınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Return to Division Bay. Approach from the south. | Altının olduğu sahile dönün. Güneyden yanaşın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Stay inland and out of sight. | Karada, gözden uzakta mevzilenin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Keep constant watch on that beach until we arrive. | O sahili biz dönene kadar sürekli gözetleyin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I should be no more than two days behind you. | Sizden en fazla 2 günlük mesafede oluruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
At which point I'll need to know everything | O andan itibaren nöbetleri, kuvvetleri hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then we'll reconnoiter, plan our final assault, | Sonrasında nihai saldırımızı planlar ve... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
secure the gold. Is that clear? | ...altını elde ederiz. Anlaşıldı mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Go. | Yola çıkın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You certain they're the men for this? | Aradığımız adamların bunlar olduğuna emin misin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They're the only ones who didn't ask for more than I offered. | Anlattıklarımdan daha fazlasını sadece bunlar sormadı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So they had that in their favor. | Buna dayanarak seçtim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Jesus. | Hayret bir şey. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I thought we needed to get back to the ship as quickly as possible. | Gemiye hemen döneceğimizi sanıyordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're bringing something to read? | Oyalanmak için kitap mı götürüyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It isn't for me. | Kendim için değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You and I have never shared more than a few words, | Uzun uzadıya konuşmadığımız halde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Of course. | Elbette öyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
James talks about you all the time. | James durmadan senden söz eder. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain Flint. | Kaptan Flint. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's told me what you've accomplished in this place. | Burada neler başardığını anlatmıştı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With those men. In spite of them. | Bu adamlarla hem de. Hem de onlara rağmen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's no small feat. | Büyük bir başarı. Uymayanlara direnmek yetecektir. Onlara şans vermeye değecektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I admire it. | Hayran kaldım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you know what he told me about you? | Bana senin hakkında ne anlattı dersin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What's that? | Ne anlattı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When I ask him, all I get is a shrug or a laugh | Sorduğum zaman ya omuz silkti ya da güldü geçti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or an innocent suggestion that he has a longtime companion. | Hatta çok eski bir arkadaş deyip geçtiği de oldu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Her name is Barlow and nothing more. | Adı Barlow demekle yetindi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Is that possible? | Böyle bir şey mümkün mü? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Is it possible that you're so unremarkable | Tek kelime etmeye değmeyecek kadar... Yıkılmakta olan bir koloniden bahsediyorduk şimdiki gibi tamamen yıkılmış değildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
as to resist any further description than that? | ...önemsiz olman mümkün mü acaba? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Certainly possible. | Tabii ki mümkün. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You conspire with my father to sabotage our plans. | Babamla beraber planlarımızı sabote etmeye kalktınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You betray our trust. | Güvenimizi boşa çıkarttınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You cause almost irreparable damage as a result. | Telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmak üzereydiniz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And when Flint, the most feared captain in all creation, | Ve herkesin karşısında korkuyla titrediği Kaptan Flint... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
comes to confront you about it, | ...bununla ilgili olarak seninle yüzleşmeye geldiğinde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you destroy him. | ...onu duman ettin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now I hear in the wind that in his absence | Yokluğunu fırsat bilip düşmanlarıyla ortaklık kurduğun kulağıma çalındı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With the farmers of the interior. | İç bölgelerdeki çiftçileri diyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
With Mr. Underhill, the man sheltering | Babam olan insan müsveddesini koruyan Bay Underhill'den söz ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It's true I've joined Pastor Lambrick's congregation | Papaz Lambrick'in cemaatine katıldığım, Bay Underhill'in de... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and that Mr. Underhill is a member. | ...cemaatin üyesi olduğu bir gerçek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yet here you sit, brewing tea as if none of it ever happened. | Ve hiçbir şey olmamış gibi oturmuş çay demlemiş içiyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I'm forced to wonder exactly what it is | Flint'in üstünde nasıl bir gücün var ki gördüğüm onca... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You don't know what you've seen. | Ne gördüğünü bilmiyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You didn't betray him? | Ona ihanet etmedin mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't believe I did, no. | İhanet ettiğim kanısında değilim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And if he's being honest, neither does he. | Ayrıca yalan söylemiyorsa o da o kanıda değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry. I saw the look on his face | Kusura bakma da buradan giderken nasıl bir surat... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Every man has his torments. | Herkes kendince azap çeker. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Demons born of past wrongs | Geçmişte yaptığı yanlışların doğurduğu şeytanlar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
that hound and harass him. | ...ona dadanıyor ve rahatsızlık veriyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You perceive the effects of Captain Flint's demons. | Kaptan Flint'in şeytanlarının tesirini gördün sen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |