Search
English Turkish Sentence Translations Page 7799
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Mr. Stayton and Mr. Atz are dead. | Bay Stayton ve Bay Atz öldü. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It would be wise not to tempt fate any further. | Kaderin gerçekleşmenizi daha fazla geciktirmeye lüzum yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Eleanor will be returning from the interior sooner than later. | Eleanor yakın zamanda adanın iç kısımlarından dönecektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Can you sail without those men? | O adamlar olmadan açılabilir misiniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Fuck it. | Siktir et. Eleanor'u siktir edin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We leave now. | Hemen ayrılıyoruz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Go get us our prize. | Ganimetimizi getirin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Shift capstan bars. | Irgatlar değişsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Snap and go, boys. | Çevirin şunu, çocuklar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Raise anchor. | Demir alın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Wait. You certain this is a good idea? | Bekle. Bunun iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes. We sever the forestay, the ship can't sail till it's repaired | Evet. Baş ıstralyayı kesersek gemi tamir edilene kadar yola çıkamaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
which could take hours, yes? Yeah, but... | Bu da saatler alır, değil mi? Evet, ama... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The longer Captain Vane remains in this harbor, | Kaptan Vane bu limanda ne kadar uzun süre kalırsa o kadar tehlikeli olur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and the more likely it is that Captain Flint | Kaptan Flint'in valiyi safına çekip ordusunu gemiyi almak için getirmesi de muhtemel. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I understand that, but the moment you go out there to sever that line, | Bunu anlıyorum, ama o halatı kesmek için oraya gideceğin an... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
they'll send a team of men down here to clear the hold again. | ...burayı temizlemesi için bir ekip daha gönderecekler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We evaded them once. | Onlardan bir kez kurtulduk. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Which makes trying it a second time that much more insane. | Yani ikinciye tekrar denemek daha da delce. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But I see no other way that I... | Ama bu durumdan kurtulmamız için... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
we survive this ordeal. | ...başka bir çıkış yolu görmüyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I can. | Ben yapabilirim. Yüzeriz ve en iyisini umarız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It'd be dangerous, but it wouldn't be suicide. | Tehlikeli olacaktır ama intihar da sayılmaz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Just tell me this, | Sadece şunu söyle... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
are you suggesting we do this to save ourselves | ...bunu kendimizi kurtarmak için mi yapıyoruz... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or are you suggesting we do it to save the crew? | ...yoksa tayfayı kurtarmak için mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're the boatswain. Mr. Gates's boy, aren't you? | Sen marinel başısın. Bay Gates'in adamıydın, değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I've got a confession to make. | Sana bir itirafta bulunayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The Singleton affair, | Singleton olayında Jack ve ben geminizdeki oyları değiştirmeye çalıştık. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then to recruit them ourselves. | Sonra da kendim için işe almak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But most specifically, | Ancak özel olarak ise seni tayfama katmakla ilgileniyordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We'd heard about you. | Hakkında çok şey duydum. Altın peşinde koşan basit bir hırsız değildin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Not some coward | Korkak değildin ve cesareti şişenin dibinde bulmuyordun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A proper pirate | Yolumuza kendini adayan doğru dürüst bir korsandın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Committed to a life free of the yoke... | Kendini boyunduruktan uzak bir hayata adamıştın. Siktir git. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And loyal to a fault. | Yine de sadık olman bir hataydı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is a man we'd have wanted on our side of things. | yarın güneş doğmadan ben ve adamlarım ölmüş oluruz, | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A man I could still use now. | Hâlâ kullanabileceğim bir adamsın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You have no fucking idea what's going on here, | Burada ne döndüğü hakkında bir bok bilmiyorsun, değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Flint stole from me and I'm making it right. | Flint benden çaldı ve ben de işleri yoluna koyacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Exactly. You hate Flint. | Kesinlikle. Flint'ten nefret ediyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I hate Flint. | Ben de Flint'ten nefret ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But right now he's talking about how we survive what comes next. | Ama şimdi gelecekler karşısında nasıl sağ kalacağımızı konuşuyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And you're talking about what you think is yours. | Sen ise kendi malının derdine düşmüşsün. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When the navy arrives, they aren't gonna give a fuck | Donanma geldiğinde senin malın ya da benimki siklerinde olmayacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because to them, there is no difference between you and me. | Çünkü onlara göre seninle benim arasında hiçbir fark yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He has you so afraid of an imagined threat. | Hayalinde kurduğu tehditle sizi çok korkutmuş. Hayır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I saw it with my own eyes. | Kendi gözlerimle gördüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The garrison on Harbour Island. | Harbour Adası'ndaki garnizon. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Royal Marines, a full company of them. | Kraliyet Askerleri, tüm bölük. 200 adam da destekte. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The Scarborough anchored. | Scarborough demirledi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And a commander just waiting for the order | Ve komutan bize karşı harekât başlatmak için emirleri bekliyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and exterminate every last one us. | Her birimizin kökünü kazıyacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There is nothing imagined about the threat | Karşısında olduğumun tehditin hayali bir tarafı yok, emin ol. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And right now your only plan to reckon with it | Şimdilik tek planın onlarla kafa kafaya çarpışmak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
each crew for themselves? | Her tayfa kendine mi çalışacak? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Right now, Flint's plan is the only plan. | Şu anda, Flint'in planı tek plan. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Forestay! | Istralya! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Forestay, Captain! | Istralya, Kaptan! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What's going on? We lost the forestay. | Neler oluyor? Istralya koptu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Lost it? Fuck you mean, we lost it? | Koptu mu? Ne demek koptu amına koyayım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sabotage. We must have missed someone. | Sobataj, birilerini gözden kaçırmış olmalıyız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Can we sail without it? | Onsuz açılabilir miyiz? Direği kaybetme riskini göze almadan açılamayız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Drop the anchors. Repair the stay quickly. | Demir atın. Hemen ıstralyayı onarın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll get a team, clear the hold. | Bir ekip alıp, ambarı kontrol ettireyim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
No. | Hayır. Adamları tutsaklardan uzaklaştırmak istemiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We can't leave a saboteur down there. | Orada bir sabotajcı varken gidemeyiz. Kalmasına müsaade etme niyetim yok. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
There are men in Whitehall who could potentially find | Whitehall'da teklifini makul bulabilecek adamlar var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
On religious grounds, on economic grounds. | Dini tabanda, iktisadi tabanda. O adamlardan bazılarını tanıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You could almost certainly win them to your side. | Neredeyse kesinlikle onları safına çekebilirsin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But there are other men who will oppose it categorically | Ama buna kati surette karşı çıkacak başka adamlar da var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
for the same reason all men refuse to do things they should. | Yapılması gereken tüm işlere muhalefet olmalarıyla aynı sebepten. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You think they're too proud to put pardons on the table? | Af sunmak için çok gururlu olduklarını mı düşünüyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I think they fear you. | Bence senden korkuyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And to capitulate to something one fears | Ve birinin korktuğu şeye teslim olması güçlü adamların kabul etmeyeceği bir alçalmadır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If we are to persuade them to ally with you, | Eğer onları seninle müttefik olmaları için ikna edersek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
then we have to completely redefine | ...senin kim olduğuna dair anlayışlarını tamamen baştan tanımlamalıyız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
what you are. | Ne olduğuna dair. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How do you propose we do that? | Bunu nasıl yapmamızı önerirsin? Dürüstlük ile. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I will come with you to Nassau, survey the situation. | Seninle birlikte Nassau'ya geleceğim, durumu değerlendireceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If it is as you say it is, | Eğer hakikaten de anlattığın gibiyse sen ve ben Londra'ya birlikte yelken açacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And when we arrive, | Oraya vardığımızda ortaya çıkıp... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you will tell your story. | ...hikâyeni anlatacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My story? | Hikâyemi mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What part of my story? | Hikâyemin hangi tarafını? Tamamını. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You will tell them about the affair with Thomas. | Thomas'la aranızda geçen meseleyi anlatacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You will tell them how it ended. | Nasıl sona erdiğini anlatacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You will explain to them what it drove you to do. | Seni bunu yapmaya götüren şeyin ne olduğunu açıklayacaksın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You will reveal everything. | Her şeyi gözler önüne sereceksin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And when you do, | Bunu yaptığında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain Flint will be unmasked, | ...Kaptan Flint maskesiz kalmış olacak, canavar katledilecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And in his place will stand before all the world a flawed man, | Ve tüm dünyanın önünde kusurlu bir adam olarak görünecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
a man that England can relate to | İngiltere'nin anlayabileceği ve bağışlanma teklif edebileceği bir adam olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What you're asking of me... | Benden istediğin şey... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I wish there were another way, | Keşke başka yolu olsaydı. Üzerine çok kafa yordum ancak başka yolunu bulamadım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell me this is something that you are willing to do, | Bana bunu yapma azminde olduğunu söyle... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and you and I will walk out of this house together, | ...ve bu evden birlikte ayrılıp... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
announce our partnership to the street, | ...sokak ortasında ortaklığımızı duyuralım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and prepare to set sail for Nassau. | ...Nassau'ya yelken açmaya hazırlanalım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Your clock by the wall... | Duvardaki saatin, onu nerden aldın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |