• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 7796

English Turkish Film Name Film Year Details
Idelle? Idelle mi? Idelle mi? Black Sails-2 2014 info-icon
were they to ever turn on him, ...onu çevirdikleri hâl çirkin olabilir. ...onu çevirdikleri hâl çirkin olabilir. Black Sails-2 2014 info-icon
May I suggest that whatever is going on in the bowels of this fort, Adanın bütünlüğünü tehdit etmiş. Black Sails-2 2014 info-icon
Perhaps. Belki de. Belki de. Black Sails-2 2014 info-icon
What are you doing? I'm wondering why it's so quiet in there. Ne yapıyorsun? Neden bu kadar sessiz olduğunu merak ediyorum. Ne yapıyorsun? Neden bu kadar sessiz olduğunu merak ediyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
Because they're occupied plotting some sort of awfulness. Çünkü bir çeşit korkunçluk yapmakla meşguller. Çünkü bir çeşit korkunçluk yapmakla meşguller. Black Sails-2 2014 info-icon
That is one possibility. The other is that they're no longer in there. Bu bir ihtimal. Diğeri ise artık içeride olmadıkları. Bu bir ihtimal. Diğeri ise artık içeride olmadıkları. Black Sails-2 2014 info-icon
What are you talking about? Their ship is still in the bay. Neden bahsediyorsun? Gemileri hala körfezde. Neden bahsediyorsun? Gemileri hala körfezde. Black Sails-2 2014 info-icon
It is, but I'm less intrigued by what's in the bay Öyle ancak ben körfezde olandan çok yukarıda olanla ilgileniyorum. Öyle ancak ben körfezde olandan çok yukarıda olanla ilgileniyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
This was found pinned onto him. Bu üzerine tutturulmuş hâlde bulundu. Bu üzerine tutturulmuş hâlde bulundu. Black Sails-2 2014 info-icon
I was once a slave. Bir zamanlar köleydim. Omuzlarımdaki boyunduruğun acısını bilirim. Bir zamanlar köleydim. Omuzlarımdaki boyunduruğun acısını bilirim. Black Sails-2 2014 info-icon
and of the freedom of having cast it off. Onlar atıldıktan sonraki özgürlüğü de. Onlar atıldıktan sonraki özgürlüğü de. Black Sails-2 2014 info-icon
So I'm resolved, I will be no slave again. Bu sebeple kararlıyım. Asla tekrar köle olmayacağım. Bu sebeple kararlıyım. Asla tekrar köle olmayacağım. Black Sails-2 2014 info-icon
And as I am free, I hereby claim the same for Nassau. Ve ben özgür olduğum sürece aynısını Nassau için de geçerli olacak. Ve ben özgür olduğum sürece aynısını Nassau için de geçerli olacak. Black Sails-2 2014 info-icon
She is free today, Bugün özgür ve ben nefes aldığım sürede de özgür kalacak. Bugün özgür ve ben nefes aldığım sürede de özgür kalacak. Black Sails-2 2014 info-icon
and so long as I draw breath, she shall remain free. "Kaptan Throckmorton'ın kara lekesi..." Black Sails-2 2014 info-icon
Richard Guthrie was engaged in an effort Richard Guthrie onu krallığın kuralları altına sokmaya çabalıyordu. Richard Guthrie onu krallığın kuralları altına sokmaya çabalıyordu. Black Sails-2 2014 info-icon
to see the yoke returned. Boyunduruk dönsün istiyordu. Boyunduruk dönsün istiyordu. Black Sails-2 2014 info-icon
He betrayed Nassau, and thus, Nassau'ya ihanet etti ve bu sebeple her zaman hain olacaktır. Nassau'ya ihanet etti ve bu sebeple her zaman hain olacaktır. Black Sails-2 2014 info-icon
As far as you and I, I was warned about you, Seninle tanıştığımdan beri senin hakkında uyarıldım. Seninle tanıştığımdan beri senin hakkında uyarıldım. Black Sails-2 2014 info-icon
warned you would betray me. Bana ihanet edeceğini söylediler. Aramızda bir sevgi olmasını umdum. Bana ihanet edeceğini söylediler. Aramızda bir sevgi olmasını umdum. Black Sails-2 2014 info-icon
to make such a thing unthinkable. Bunun düşünülemez olmasını istedim. O uyarıların yanlış olmasını arzuladım. Bunun düşünülemez olmasını istedim. O uyarıların yanlış olmasını arzuladım. Black Sails-2 2014 info-icon
But I know you too well, Ancak seni çok iyi tanıyorum, ben de haklı olabilirler diye hazırlık yaptım. Ancak seni çok iyi tanıyorum, ben de haklı olabilirler diye hazırlık yaptım. Black Sails-2 2014 info-icon
You removed the girl from my possession, Sen kızı benim elimden aldın. Sen kızı benim elimden aldın. Black Sails-2 2014 info-icon
but in turn, the man of war Ancak karşılığına savaş gemisi körfezden ayrıldı. Ancak karşılığına savaş gemisi körfezden ayrıldı. Black Sails-2 2014 info-icon
moved on from a position of heightened security. Yüksek güvenlikli bir yerden ayrıldı. Yüksek güvenlikli bir yerden ayrıldı. Black Sails-2 2014 info-icon
Moved on to a place where its attention, Dikkatini başka yöne vereceği bir yere gitti. Dikkatini başka yöne vereceği bir yere gitti. Black Sails-2 2014 info-icon
Captain Flint's attention, Kaptan Flint'in dikkati de... Kaptan Flint'in dikkati de... Black Sails-2 2014 info-icon
in which the last thing any of them will be watching Bu yüzden de bakacakları son yer... Bu yüzden de bakacakları son yer... Black Sails-2 2014 info-icon
is the water. ...su olacak. ...su olacak. Black Sails-2 2014 info-icon
I made clear the price for the girl. Kız için istediğim miktar konusunda açıktım. Kız için istediğim miktar konusunda açıktım. Black Sails-2 2014 info-icon
You should have known me well enough to know, Öyle ya da böyle onu alacağımı bilecek kadar beni tanımış olmalıydın. Öyle ya da böyle onu alacağımı bilecek kadar beni tanımış olmalıydın. Black Sails-2 2014 info-icon
And once I do, I'll be returning to Nassau Bunu yaptığımda da Nassau'ya döneceğim... Bunu yaptığımda da Nassau'ya döneceğim... Black Sails-2 2014 info-icon
to settle the rest of my accounts. ...kalan işlerimi halletmeye. ...kalan işlerimi halletmeye. Black Sails-2 2014 info-icon
The only way to truly ensure that the Urca gold doesn't return here Urca altının tekrar dönmeyeceğinin yegane garantisi... Black Sails-2 2014 info-icon
is to eliminate everyone with the knowledge of where it is and how to retrieve it. ...yerini ve nasıl ele geçirileceğini bilen herkesi bertaraf etmektir. Black Sails-2 2014 info-icon
Are you angry with Anne for leaving Anne'ye gittiği için mi yoksa ona bu fırsatı sunduğum için mi bu öfken? Black Sails-2 2014 info-icon
You think there's something valuable enough İngiliz Donanmasına ikimizin korsan olduğunu... Black Sails-2 2014 info-icon
to make the British Navy forget that you and I are pirates? ...unutturacak kadar değerli bir şey olduğunu mu düşünüyorsun? Black Sails-2 2014 info-icon
Not what, who. Bir şey değil, birisi. Black Sails-2 2014 info-icon
Acquiring the partnership of a plantation the size of Mr. Underhill's Bay Underhill'in ortağıyla edindiğim etki alanı... Black Sails-2 2014 info-icon
could help bolster commerce on my side of the island. 1 ...adanın benim tarafımdaki ticaretini destekleyebilir. 1 Black Sails-2 2014 info-icon
Richard Guthrie betrayed Nassau. Richard Guthrie Nassau'yu sırtından bıçakladı. Black Sails-2 2014 info-icon
As far as you and I, I was warned about you. Seninle ben olduğumuz sürece, senin hakkında uyarmışlardı beni. Black Sails-2 2014 info-icon
Warned you would betray me. Beni sırtımdan bıçaklayacağın hususunda. Kız için istediğim miktarı belirlemiştim. Black Sails-2 2014 info-icon
You should know me well enough to know I will claim it. Beni bu işin peşini bırakmayacağımı bilecek kadar tanımış olan gerek. Black Sails-2 2014 info-icon
My father said there would be law in the Americas Sayfa nerede? Karşınızda. Babam Kaptan Flint'in Charles Town'da... Black Sails-2 2014 info-icon
the day Captain Flint swung over Charles Town. ...sallandırılmasını sağlayacak Amerikan yasaları olduğunu söyledi. Black Sails-2 2014 info-icon
You're Captain Flint? I am. Kaptan Flint sen misin? Aynen. Black Sails-2 2014 info-icon
And you wish an audience with Lord Ashe? Lord Ashe'le mi görüşmek istiyorsun? Black Sails-2 2014 info-icon
Welcome to Charles Town. Charles Town'a hoş geldiniz. Black Sails-2 2014 info-icon
I can't say enough, miss, Bu kayıp için üzüntümüzü ne kadar dile getirsem az, han'fendi. Black Sails-2 2014 info-icon
All my life I was a pauper. Ömrü hayatım boyunca gariban biriydim. Babanızın desteğiyle ticaret yaptım. Black Sails-2 2014 info-icon
I'll always be grateful for that. Son nefesime dek bunun için minnettar kalacağım. Black Sails-2 2014 info-icon
Do you need a respite, ma'am? Biraz mühlet ister misiniz, han'fendi? Black Sails-2 2014 info-icon
Some bread and fruits from the girls. Kızlardan ekmek ve meyve getirdim. Gelebilir miyim? Black Sails-2 2014 info-icon
I can imagine how difficult this must be. Bu durumun ne kadar ağır olduğunu ancak hayal edebilirim. Black Sails-2 2014 info-icon
Being the daughter they expect you to be. Sizden olmanızı istedikleri gibi bir kız olmak. Black Sails-2 2014 info-icon
I would think that at least with me, En azından benimleyken, şu aklınızdan çıkmasın ki... Black Sails-2 2014 info-icon
Your relationship with him. Onunla olan ilişkiniz. Kaptan Vane'le olan ilişkiniz. Black Sails-2 2014 info-icon
And because of that, you would not pretend otherwise. Bu sebepten, aksi bir hâlde davranamazsınız. Black Sails-2 2014 info-icon
And that that might bring some small measure of comfort. Bu durum rahatlık getiriyormuşcasına. Bu çetrefilin bununla alakası yok. Black Sails-2 2014 info-icon
I crossed Charles, he retaliated. Charles'la karşılaştım, öcünü aldı. Savaşlarda olur böyle şeyler. Black Sails-2 2014 info-icon
A war? Savaş mı? Black Sails-2 2014 info-icon
A state of affairs in which resolution only comes Kararlılık durumundaki gidişat ancak bir taraf yeterince acı çektiğinde gerçekleşir. Black Sails-2 2014 info-icon
it's willing to concede its principles. Prensiplerinden ödün vermeye razı olduğunda. Black Sails-2 2014 info-icon
I presume you've heard Charles's manifesto. Charles'ın tebliğinden haberdarsındır diye varsayıyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
I heard it's been read aloud on the beach. Sahilde bağıra çağıra okunduğu geldi kulağıma. Black Sails-2 2014 info-icon
Everyone must take a side, he says... Herkesin bir taraf olması gerektiğini söylüyor... Black Sails-2 2014 info-icon
with him against reconciliation with England ...ya onun yanında İngiliz uzlaşmasına karşı ya da benim tarafımda. Black Sails-2 2014 info-icon
not because they loved my father... ...sırf babama olan sevgilerinden dolayı da değil... Black Sails-2 2014 info-icon
they want to make sure I don't mistake them for enemies. ...düşmanlara karşı bir hata yapmayacağımdan emin olmak istiyorlar. Black Sails-2 2014 info-icon
How did that go? N'aptınız? Black Sails-2 2014 info-icon
I have seen what Eleanor Guthrie can build İçini hırs bürüdüğünde, Eleanor Guthrie'nin neler becerebileceğini gördüm. Black Sails-2 2014 info-icon
I have seen what she can destroy when she is angered. İçine öfke dolunca bir şeyleri alaşağı edebileceğini gördüm. Black Sails-2 2014 info-icon
Which of the two was she just now? Bu iki ruh hâlinden hangisindeydi? Tamamen farklı bir hâldeydi. Black Sails-2 2014 info-icon
How soon can you be ready to sail? Açılmak için ne kadar sürede hazır olabilirsin? Black Sails-2 2014 info-icon
Just finalizing the route, sorting out supplies. Rotaya şekil verip, malzemeleri halledince çıkarım. Black Sails-2 2014 info-icon
I assumed we'd depart tomorrow at some point. Yarına yelken açarız diye düşünüyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
Leave as soon as possible. Elinden geldiğince hızlı ol. Burada demlenen kötülükler var. Black Sails-2 2014 info-icon
Yes? Buyrun. Black Sails-2 2014 info-icon
Do you know why you're here? Neden burada olduğunu biliyor musun? Evet, han'fendi. Black Sails-2 2014 info-icon
Then we move at sundown. Güneş batarken harekete geçiyoruz o zaman. Black Sails-2 2014 info-icon
The proposal that I have come all this way to make Bunca yol gelip size teklifte bulunmak istediğim şey... Black Sails-2 2014 info-icon
is one that may at first strike you as implausible. ...başta mantıksızca gelebilir. Black Sails-2 2014 info-icon
However, I ask that you remember that... Yine de istediğim şeyi hatırlatmak... Black Sails-2 2014 info-icon
I love my daughter. Kızımı çok seviyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
More than life itself. Hayatın kendisinden daha fazlaca. Black Sails-2 2014 info-icon
When I received that despicable letter Bu alçak mektup bana ulaştığında, bana kötü düşünceler aşıladı, hiddetlendim. Black Sails-2 2014 info-icon
A desire to visit revenge upon those men Ona bu çileyi çektirenler için intikam arzusu besledim. Black Sails-2 2014 info-icon
It would seem only reasonable, then, Tek mantıklı gözüken şey buydu ancak... Black Sails-2 2014 info-icon
that I bear an equal measure of gratitude ...aynı şekilde onu bu çileden kurtaran adama karşı da bir minnet taşıyorum. Black Sails-2 2014 info-icon
Were it not for that gratitude, you and I would not be speaking like this. İşte o minnettarlık olmasaydı, şu anda bu şekilde konuşuyor olmazdık. Black Sails-2 2014 info-icon
You and Colonel Rhett would be having a very different conversation. Sen ve Albay Rhett bambaşka bir konuşma yapıyor olurdunuz. Black Sails-2 2014 info-icon
Because while I knew you once, Çünkü sizi bir kere tanıdım mı, size dostum dedim mi... Black Sails-2 2014 info-icon
Ask me, then. Sorun o zaman. Ne bilmek istiyorsanız sorun. Black Sails-2 2014 info-icon
I will be truthful. Dürüstçe cevap vereceğim. Black Sails-2 2014 info-icon
When did you first arrive in Nassau? İlk olarak Nassau'ya ne zaman ayak bastın? Londra'da sizi gördükten 2 ay sonra. Black Sails-2 2014 info-icon
February, thereabouts. 1 Şubat gibiydi sanırsam. Black Sails-2 2014 info-icon
The first accounts of Captain Flint raiding Kaptan Flint'in yağmalara başlaması Haziran'ı bulmuş. Black Sails-2 2014 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 7791
  • 7792
  • 7793
  • 7794
  • 7795
  • 7796
  • 7797
  • 7798
  • 7799
  • 7800
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact