Search
English Turkish Sentence Translations Page 7802
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Your plan to rescue Flint isn't gonna work. | Özellikle bu bencil oyuna bulaşmaması için ona çok ısrar ettim. Flint'i kurtarma planın işe yaramayacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But there may be something I can give you | Ama planın işe yaraması için sana bazı şeyler verebilirim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And of all the villains on the sea | Ve denizlerdeki tüm kötüler bizleri onlardan korkmaya alıştırdılar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
is there a name spoken more frequently | Daha çok konuşulan biri var mı ya da Flint'ten daha çok tiksinilen birisi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Until today and then potentially never again. | Her şey bu güne kadardı ve olanaklar dahilinde tekrarı da yaşanmayacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Burn in hell! | Cehennemlerde yanasın! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Now cast your gaze upon this once fearsome animal, | Şimdi bir kez daha içinizdekileri bu korkunç hayvana bakarak çıkartın... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
brought down by his own hubris and folly. | ...kendi kibri ve aptallığıyla onu alaşağı edin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The villain Flint who perverts the law, | Of be Randall. Yasaları çiğneyen kötü adam Flint... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
kidnaps our women, and slays our blessed sons. | ...kadınlarımızı kaçırdı, kutsanmış evlatlarımızı katletti. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I meant what I said earlier. | Önceden de söylediğim gibi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This outcome, it's not at all what I would have wanted. | Bu netice, tamamen benim istediğim netice değil. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Vice Admiral Lord Kensington. | Koramiral Lord Kensington. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't need to explain to you his interest in achieving | Onun bu davadan öğrenilebilecek en büyük sırrı öğrenmeye... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
String him up! | Asın şunu! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He's going to put on a show. | Bunu bir gösteriye dönüştürüyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And once it begins, I fear I will not be able to control where it goes. | Bir kez başladı mı, olayın nerelere gidebileceği beni korkutuyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Unless you give me what I need to stop it. | Ta ki bunu durdurmak için ihtiyacım olan şeyi bana verene kadar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Sign a confession | Bana üstü kapalı şekilde söylediğin suçları kabul ettiğin itirafı imzala. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll see this process stopped. | Ben de bu davayı durdurmaya bakayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The sentence will be carried out quietly, | Karar göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşmiş olacak, özel olarak yarın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Spare yourself the humiliation. | Bu utançtan kendini de kurtar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Spare her. | ...onu da. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'll see she's interred with proper respect, | Saygılı bir şekilde defnedilmesini sağlar, adını temize çıkartırım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Let her go to her rest peacefully. | Müsaade et de huzur içinde yatsın. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You cannot tell me that isn't what she would have wanted. | Onun da aynı şekilde istemediğini söyleyemezsin bana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She was clear about what she wanted | İstediği şeyde gayet netti... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and I don't think it had anything to do | ...ve af için sana yalvarılacak bir şey olduğunu da sanmıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What she wanted was the truth to be known. | İstediği şey sadece gerçeğin ortaya çıkmasıydı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What was the truth of it, my lord? | Gerçek neydi, Lordum? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Why did you betray those closest to you all those years ago? | Bunca yıl boyunca sana yakın olan insanlara neden ihanet ettin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Was it really so small and vile as a bribe? | Çok mu azdı ve rüşvet kadar alçakça mıydı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The promise of lording over other men in this place? | Burada diğer adamlara karşı verilen sözler? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Or were you simply too weak to say no? | Yoksa hayır demek için çok mu zayıftın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Too cowardly to do the harder thing | Daha zor şeyler yapmak için çok mu korkaktın ve edebini korumak için? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell me it was the latter. | Sonuncunun olduğunu söyle bana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tell me this is all happening because of your cowardice. | Tüm bu olanların senin korkaklığından olduğunu söyle bana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I could accept that. | Anlayabilirim bunu. Belki affedebilirim bile. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
We want justice. Hang him now! | Adalet istiyoruz! Asın şunu hemen! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I suppose there's my answer. | Galiba cevabımı aldım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Even in this moment, | Şu an bile, mahkûm olmuş bir adama karşı... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you are unable to speak the truth. | ...gerçekleri konuşamıyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
...one we must put down to teach a lesson | ...buradan hepsine bir ders vermeliyiz... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
to all those who brazenly follow | ...bunun gibi alçaklar onun gittiği yoldan gidecekler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And lest you thought you knew just how evil and devious he was, | Ne kadar kötü ve aldatıcı birisi olduğunu anlamayasınız diye... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
you will hear of schemes almost impossible to believe. | ...inanması neredeyse imkânsız planlarını duyacaksınız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Employing his minions to dastardly ends. | Kendi adamları da bu kalleşçe sona gidiyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Including a woman he conspired with | Lord Valimizi kendi hanesinde, kızlarının gözleri önünde öldürmek için... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
in his own home | ...bir kadınla dahi iş birliği yaptı. Yakın şu adamı! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Behold his minion... | Onunla birlik olan şu kadına bakın... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
who tried and failed to help Captain Flint | ...Kaptan Flint'e şeytani planını Charles Town'a kadar getirip... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
spread his evil deeds here in Charles Town. | ...çabalayan ve başarısız olan şu kadına. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I say I have the situation completely under control. | Tamamen kontrol altında olan bir durumum var demiştim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I doubt that. Enough, we must not act in haste. | İşte ondan emin değilim. Yeter ya, bu kadar alelacele davranmamalıyız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And most importantly, we must not panic. | Daha da önemlisi, paniğe kapılmamalıyız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Nothing here is under control, sir. | Hiçbir şey kontrol altında değil, efendim. Her şey ayan beyan ortada. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How is it you are the only one of us that cannot see it? | Nasıl bunu bir tek siz göremezsiniz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm sorry, sir. | Bağışlayın, efendim. Bayan Guntrie bu sabah toplantı olacağını söylemişti bana. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I would have set up... | Ayarlamaları ben... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Where is Miss Guthrie? | Bayan Guthrie nerede? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
She's gone? | Gitti mi? Birkaç saate kalmaz sokaklarda yayılır bu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Word is Hornigold arrested her, | Söylentiye göre Hornigold onu tutuklayıp, donanmaya teslim etmiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And what do they think of this news? | Ne diyorlar bu habere? Burada "kimleri" konuştuğumuza göre değişir bu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The beach is drinking in celebration. | Sahilde kutlama yapılıyor. Kraliçe öldü gibisinden. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And the merchants? | Tüccarlar? Nasıl karşıladıklarını biliyorsun işte. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A little unrest among the crews and they sleep with one eye open for a week. | Tayfada biraz huzursuzluk var, bir haftadır tek gözleri açık yatıyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I think this is more than a little unrest, wouldn't you say? | Sanırım biraz huzursuzluktan daha fazlası var, değil mi? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I'd say so. | Öyle. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm wondering if they will try her for piracy. | Ona da mı korsan gibi muamele yapacaklar onu merak ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Do you think they would do that to a woman? | Bir kadına da mı aynını yaparlar? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Hang her in front of a mob | Tıpkı adamlara yaptıkları gibi onu da sallandırırlar mı? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I know this must be difficult for you. | Bu durumun senin için ne kadar zor olduğunu anlayabiliyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Less than you think. | Sandığından daha az. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How much coin do we have on reserve? | Kıyıya köşeye ne kadar para attık? Kıyaya köşeye derken? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How much money can I have on hand if I needed it? | İhtiyaç hâlinde ne kadar paramız var? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The kitchen's funds, today's receipts, | Mutfak giderleri, günlük hasılat, kızların zulalarında falan olan para? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How would I know that? | Nereden bileyim ya? Araştır benim için, rica ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And have it made ready for me immediately. | Ve hemen hazır hâle getir. Ne almak için? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
This journey will be a strange one, gents. | Bu yolculuk biraz garip olacak, beyler. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Unlike any we've taken before. | Daha önce çıktıklarımızın aksine. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Because of that, I have been coy with certain details. | Bu yüzden, kesin detaylar vermekte biraz çekingendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Namely what it is exactly we'll be hunting. | Tam olarak ne avladığımızın adını koymakta. Şimdi bu iş son buluyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Brace yourselves, gents, | Sağlam durun beyler... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and let me tell you a story | ...ve sizlere İspanyol Vazquez hakkında hikâyeler anlatayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Intelligence man... | Zeki bir adam... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But... | Fakat... Ne? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Last night you said you'd thought about not returning... | Geçen akşamki geri dönmemek hakkında söylediğin şeyler... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
but... | ...fakat... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Standing there on the jetty in Port Royal... | Port Royal'de iskelede dikilmek... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I realized that was the first time you and I | Sonra fark ettim ki çocukluğumuzdan bu yana ilk defa aramızdan bu kadar çok su sızdı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Being that far away, you see things differently. | Uzakta olmak, bir şeyleri farklı görüyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Helped me see what we are. | Aramızdaki ilişkinin ne olduğunu anlıyorsun. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Maybe what we ain't. | Belki hiçbir şey yoktur. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You saved me from something awful, Jack. | Beni korkunç bir şeyden kurtardın, Jack. Hayatımı sana borçluyum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Maybe there's some part of that you just can't owe. | Belki içinde bir şeyler için minnettar olmayan bir yer vardır. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But you can owe it to Max? | Ama Max'e minnettar olabiliyorsun? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I don't feel that way with her. | Ona karşı aynı şekilde hissetmiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I was at every tavern in that town | Şehirdeki bütün tavernaları gezip bize ajanlar bulmaya çalıştım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
build out this thing we started. | ...başladığımız şeyi devam ettirebilmek için. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And every time I said my name, | Adımı söylediğim her an... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |