Search
English Turkish Sentence Translations Page 7798
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
this ship is the only way we leave here alive. | ...bu gemi buradan canlı çıkabilmemizin tek yolu. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If he was suspicious, he'd have come down by now. | Eğer şüphelenseydi şimdiye aşağıya inerdi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm going to find Randall. | Gidip Randall'ı bulacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
See who I can ridicule for the crew's amusement. | Tayfanın dalga geçmesi için kimi ayarlayabileceğime bir bakayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Crew address is due at next bells. | Tayfanın bilgilendirilmesi çandan sonra olacak. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If you have anything new for me by the way of gossip, | Dedikodu olarak bana söyleyebileceğin yeni bir şeyler varsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
now... would... | ...şimdi... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
be the... | ...tam da... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
time. | ...zamanı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Danger! | Alarm! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Secure! | Emniyete alın! | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Tie 'em up. Down in the well with 'em. | Bağlayın şunları. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He doesn't want to consider it. | Düşünmek dahi istemiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
He spent so many years hardening himself to these ideas. | Yıllardır kendini bu düşüncelere hazırlıyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But I don't think he can work out how to say no. | Bence nasıl hayır diyeceğini bilemiyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
If he says no, it means there's a part of him that is no more. | Eğer hayır derse de bir parçası kaybolmuş demektir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A part of him he doesn't want to let go of. | Kaybolmasını istemediği bir parçası. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Did you mean it? | Ciddi miydin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Earlier. | Önceki bahsinde. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You said Captain Flint would have to disappear | Bu planın işe yarayabilmesi için Kaptan Flint'in kaybolması gerektiğini söyledin. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Are you truly ready to let him go? | Onu bırakmaya gerçekten de hazır mısın? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Did I ever tell you where that name came from? | Sana o adı nasıl aldığımı anlatmış mıydım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I told you of my grandfather who raised me. | Beni büyüten büyükbabamdan bahsetmişimdir. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A fisherman in Padstow. | Padstow'da bir balıkçıydı. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Well, in his youth | Gençliğinde... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
he was a deckhand on a privateer | ...Massachusetts sahilinin dışındaki bir korsan gemisinde temizlik yaparmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
when he sees this man | ...sudan çıkıp... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
climbing out of the water and onto his ship. | ...gemiye doğru tırmanan bir adam görmüş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
A stranger. | Yabancının biri. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The stranger approaches my grandfather | Yabancı büyükbabama yaklaşmış ve biraz rom istemiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Man said that he'd fled his fishing trawler. | Adam bir balıkçı gemisinden kaçtığını anlatmış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Accused of killing another man. | Bir adamı öldürmekle suçlanmış. Ona adını sorduğunda ise... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the man simply replied | Benim adım Bayan Barlow. ...adam sade bir şekilde cevap vermiş. Bay Flint. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or where he was bound, he just... | ...ya da nereye gittiğinden bahsetmemiş. Sadece... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
just sat there. | ...orada öylece oturmuş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Eventually, he asked my grandfather | Sonunda, büyükbabamdan alt kattan biraz daha rom getirmesini istemiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My grandfather went off to fetch it, | Büyükbabam getirmek için gitmiş, döndüğünde ise... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
the man was gone. | ...adam orada değilmiş. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My grandfather was in Boston for a month after that. | Büyükbabam o olaydan bir ay sonra Boston'daymış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Never heard a word about a killing | Cinayet ya da kaçakla ilgili tek kelime duymamış. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or a fugitive at large. | Başka bir tayfa öğrenecek olursa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It was as if the sea had conjured that man out of nothing | Sanki deniz o adamı birden var edip... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When I first met Mr. Gates | Bay Gates'le ilk tanıştığımda bana adımı sordu. İtiraf etmeliyim, sonuna dek | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I feared the man I was about to create. | Yaratmak üzere olduğum adamdan korktum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I feared that someone born of such dark things | Karanlıklarda doğmuş birinin eğer dikkatli olmazsam beni yiyip bitireceğinden korktum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I was determined only to wear him for a while | Onu sadece bir süreliğine taşımayı... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and then dispose of him when his purpose was complete. | ...ve amacını yerine getirdiğinde ondan kurtulmaya karar verdim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I thought of that story. | Ve bu hikâyeyi düşündüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Am I ready to let him go? | Onu bırakmaya hazır mıyım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Truth is... | Aslında... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
every day I've worn that name | ...o ismi taşıdığım her gün ondan daha fazla nefret ediyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I've been ready to return him to the sea for a long time. | Uzun zamandır onu denize iade etmeye hazırım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
They're ready for you downstairs. | Alt katta sizi bekliyorlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
What the fuck do we do now? | Şimdi ne yapacağız amına koyayım? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The moment this ship is clear of the area, if not sooner, | Geminin tamamen boşalmasını istiyorlar. Eğer yakın zamanda olmazsa... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Captain Vane will put the crew to the sword, yes? | ...Kaptan Vane tayfayı kılıçtan geçirecek, değil mi? Muhtemelen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Eventually, they find us down here and do the same. | Eninde sonunda bizi burada bulup aynısını yaparlar. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
So either we swim to the beach and likely face the noose, | Yani ya kıyıya doğru yüzeceğiz ve kuvvetli ihtimal yakalanacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
or else do nothing, in which case it's the sword. | ...ya da bir şey yapmayacağız. Bu da kılıçtan geçirilme demek oluyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Come with me. | Benimle gel. Nereye gidiyoruz? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
To execute the third option. | Üçüncü seçeneği uygulamaya. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Persuade Captain Vane to surrender the ship. | Kaptan Vane'i gemiyi teslim etmeye zorlayacağız. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Governor Ashe? He's coming here? | Vali Ashe buraya mı geliyor? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Plans are underway as we speak. | Planlar konuştuğumuz gibi devam ediyor. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
When he arrives, I propose that you and I greet him together | Buraya vardıklarında onu beraber karşılarız... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
and we explain to him our joint venture to reclaim Nassau. | ...ve Nassau'yu geri kazanmak için yaptığımız girişimden bahsederiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My ships, your sugar. | Benim gemilerim, senin şekerinle... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
The return of legitimate commerce and the return of law. | ...meşru ticaret ve hukuka geri döneceğiz. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
For so many years | Bunca yıldır seni ve senin gibileri izledim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
doing whatever you please because you can. | Yapabildiğin için her şeyi yaptın. İsteğinin farkındayım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How could I be expected to trust one of you? | Sizden birine güvenmemi nasıl beklersin? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
How could you trust a pirate? | Bir korsana mı nasıl güvenebilirsin? ...bizden alınanı yeniden inşa etmeye kararlıydım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Exactly. | Aynen. 13 yaşındaydım ve kararlıydım... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I am no pirate, sir. | Ben bir korsan değilm, efendim. Ben bir İngiliz kadınıyım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'm my father's daughter. | Ve de babamın kızıyım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I will be the end of piracy in this place and it begins tonight. | Bu adadaki korsanlığı nihayete erdireceğim ve bu geceden başlayacağım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I discovered a plan by one of the crews on the beach | Kıyıdaki tayfalardan birinin buraya düzeni bozmaya yetecek kadar... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Embolden piracy for years, possibly decades to come. | Korsanları yıllarca teşviklendirecek, muhtemelen on yıllarca sürecek. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I identified the members of that crew | Ganimetin yerinin bilgisiyle birlikte tayfayı da tespit ettim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I have ended their endeavor before it began. | Ve bu gayretlerini daha başlamadan bitireceğim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You've ended it? How? | Bitirecek misin? Nasıl? | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
You're back. | Dönmüşsün. Karaya yeni çıktım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I shouldn't have left the way I did, | Sana haber vermeden seni o şekilde bırakmamalıydım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Wasn't your fault what happened. | Olanlar senin hatan değildi. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
It was a hard fucking choice put on you. | Seni çok boktan bir seçim yapmaya zorladım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I didn't think I was gonna see you again. | Seni tekrar göremeyeceğimi sanmıştım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I thought you'd just get to Port Royal and board a ship and never look back. | Port Royal'e gider bir gemi kaçırırsın ve arkana bakmazsın diye düşünüyordum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I thought about it. | Onu da düşündüm. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
But then I... | Ama sonra... Bunu yüzbaşı Hersey'e ver. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Then I... | Sonra... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
My lord, | Lordum, buna hayır demeniz için oldukça fazla sebep var ama yine de... | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Colonel Rhett. Yes, sir. | Albay Rhett. Evet, efendim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd like everyone to clear the room. | Herkesin odayı boşaltmasını istiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I'd like to speak with my guests privately for a moment. | Misafirimle bir süreliğine baş başa konuşmak istiyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Wait in the hall, please. | Holde bekle, lütfen. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
I believe there is a way that I can help you | Nassau'nun geleceğine dair planladıklarını uygulamana yardım etmemin bir yolu var. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I am ready to do it. | Ve yapmaya da hazırım. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
my plan will require an act of you, Mr. McGraw, | ...planımın başarılı olabilmesi için harekete geçmeniz gerekiyor, Bay McGraw. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
And I don't think you're going to like it. | Bundan haz edeceğinizi sanmıyorum. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |
Mostly unscathed, thanks to Anne. | Anne sağ olsun sağ sağlim geldim. | Black Sails-2 | 2014 | ![]() |