Search
English Turkish Sentence Translations Page 8510
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Hot damn. | Lanet olsun. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Megan. | Megan. Bütün gece burada mıydın? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I know where your killer is. | Katilin nerede olduğunu biliyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Curtis said a shipment came in from India two weeks ago. | Curtis nakliyenin iki hafta önce Hindistan'dan geldiğini söyledi. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
They quarantined containers in berth 23. | 23. rıhtımdaki konteynerde karantinaya almışlar. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Where are you going? | Nereye gidiyorsun? 23. rıhtıma... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
No, no. You stay here. | Hayır, hayır. Burada kalıyorsun. Bana ne yapacağımı söylemeye çalışma. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Megan, you're not armed, you're not a cop. | Megan silahlı değilsin, polis de değilsin. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You take one more step, I'm gonna handcuff you to that pole, | Bir adım daha atarsan, seni şu direğe kelepçelerim ve yaparım bilirsin. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Yeah? Is that what you're into these days? | Öyle mi? Bugünlerde böyle mi yapıyorsun? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Sit tight, Megan. I'll call you when I need you. | Sabırlı ol Megan. Sana ihtiyacım olduğunda arayacağım. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
What did I tell you? | Sana ne dedim? Zırvalamayı kes Tommy. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
He's dead. | Ölmüş. Bu yaşıyor. Bu Karl. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
This guy's gonna bleed out if I don't close him up. | Eğer yarayı kapatmazsam kan kaybı yaşayacak. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I'm gonna need some help here. | Yardıma ihtiyacım olacak. Sen cerrahsın değil mi? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I'm not an anesthesiologist. | Anestezi uzmanı değilim. Tommy. Tommy hadi. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Do your best. | Elinden geleni yap. Tommy. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Get down! Philly P.D. | Dur! Philly Polisi! | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Ah. B.P.'s crashing. | Kan basıncı düşüyor. Sakın öleyim deme. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Just stay calm. I'll stay calm! You don't move! | Sakin ol. Sakin olacağım! Kıpırdama! | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Hey! | Hey! Yere at! Silahını yere at! | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
It's over, doc. There's nowhere to go. | Bitti doktor. Gidecek bir yer yok. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You don't understand. They made me do it. | Anlamıyorsunuz. Bunu bana onlar yaptırdı. Onlara yardım etmek istemedim. Zorundaydım. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Now drop your gun or I'm gonna kill him! | Silahını bırak yoksa onu öldürürüm! | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I told you, somebody pulls a gun on you, | Sana demiştim, birisi başına silah dayarsa onu öldürürüm. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Well, you could've missed. | Iskalayabilirdin. Asla ıskalamam. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Early this morning, Philadelphia police launched | Bu sabah erken saatlerde, Philadelphia polisi altı seri cinayetin... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
a man suspected of at least six serial murders. | ...şüphelisi Dr. Harvey Wallace'a cesurca bir operasyon düzenledi. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Wallace was killed in the operation, | Operasyon sırasında Wallace öldü. Ama polis Afganistan'da savaş gazisi olan... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
army staff sergeant Karl Simmons, | ...Kıdemli Başçavuş Karl Simmons'un hayatını kurtardı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Congratulations. | Tebrikler. Etkilendim. Karl'ın hayatını kurtardın. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I'm giving you a compliment here, | Burada iltifat ediyorum ve kötü bir şekilde değil. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Did Wallace say anything | Sen onu vurmadan önce Wallace bir şey söyledi mi? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
The usual. "It wasn't me, they made me do it." | Aynı şeyler. "Ben değildim, beni onlar zorladı." | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
They? Who's they? I don't know. | Onlar mı? Onlar kim? Bilmiyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Little green men, voices in his head... who knows? | Küçük yeşil adam veya kafasından gelen sesler. Kim bilebilir ki? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
There's no way one person could run those machines | Bir insanın aynı anda hem bu makineleri çalıştırmasının... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
and perform surgery at the same time. | ...hem de ameliyat yapmasının imkanı yok. Ve bir de bu var. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Surgical mesh. | Cerrahi ağ. Bu organı düzeltmek için kullanılır, organı çıkarmak için değil. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I don't follow. | İlgilenmiyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Why hack up the bodies to hide the incisions? | Neden kesikleri saklamak için vücutlarını doğruyor? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
What didn't he want us to know? | Bilmemizi istemediği şey ne? Akıl hastası olduğu. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Come on, Megan. | Hadi ama Megan. Hayatında bir kere detaylı düşünme. Ben... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Stop! No! Stop! | Dur! Hayır! Dur! Endişelenme. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You won't feel a thing. | Bir şey hissetmeyeceksin. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Dr. Hunt. | Dr. Hunt. Sonunda karın duvarından çıkardığın yabancı maddeyi tanımladım. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
It's poly... | O poli... Politetrafloroetilen. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Why do you always do that? | Neden her zaman böyle yapıyorsun? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I mean, can't you just let me give you the answer one... | Yani bir kere cevabı benim vermeme izin... Tamam. Anladım. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You know, but why use surgical mesh to remove organs? | Neden organları çıkarmak için cerrahi ağ kullanıyor? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
And why were they saturated in potassium? | Ve neden potasyumda ıslatılmışlardır? Hiç mantıklı değil. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
What is it, this? What? | Ne, bu mu? Ne? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Well, thank you for the congratulations, Dan, | Tebriklerin için teşekkür ederim Dan ama bunu yapan ekibimdi, ben değil. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
A statement? Yeah, I think I'm way ahead of you on that one. | Açıklama mı? Evet sanırım birini yapmak üzereyim. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Well, let's just say if you tune in | 15 dakika içinde televizyonu açarsan kamera önünde parlamayı görürsün. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
All right. Bye. | Tamam. Hoşçakal. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I strongly advise you not to talk to the press | Biz bu vücutlara ne olduğunu çözmeden önce basına konuşmamanı şiddetle öneririm. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Okay, the police got their man. | Tamam polis adamı yakaladı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You performed lifesaving emergency surgery | Sen sıradaki kurbanı acil bir ameliyat yaparak kurtardın. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
The press is beating down my door. | Basın kapımı tırmalıyor. Başka ne olabilir ki? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Surgical mesh. | Cerrahi ağlar. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Their spleens were removed | Dalakları çıkarıldı, böylece onların yerine başka bir şey koyulacaktı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
something requiring surgical mesh | Karın duvarına bağlanması için cerrahi ağa ihtiyaç duyulan bir şey. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
something that leaked potassium | Onları öldürmek için yeterli yüksek seviyeye... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
in high enough levels to kill them. | ...ulaştırarak potasyumu içine sızdıran bir şey. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I checked. They all had high levels. | Kontrol ettim. Hepsi yüksek seviyeye sahip. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Okay, you know that potassium levels | Tamam, biliyorsun ki ölümden sonra potasyum seviyeleri artar. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
That's why it's so hard to tell if somebody dies from it. | Eğer biri bunun yüzünden ölmüşse, bu yüzden bunu söylemek bu kadar zor. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Dr. Murphy, they're ready whenever you are. | Dr. Murphy, hazır olduğunuzda başlayabiliriz. Teşekkürler. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Kate, come on. | Kate hadi ama. Kameraların önüne geçmek için hevesli misin? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You're a doctor. You're not a politician. | Sen doktorsun. Politikacı değil. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
It's not that black and white. | O kadar siyah beyaz değil. Evet öyle. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Peter's death... | Peter'ın ölümü hepimizi farklı şekillerde etkiledi, tamam mı? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I love my job. I'm proud of what I do. | İşimi seviyorum. Yaptığım şeyden gurur duyuyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
But is there more for me out there? | Ama dışarıda bundan daha fazlası varsa? Daha fazla katkıda bulunabilir miyim? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I think so. | Sanırım evet. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You're running for office. | Ofis yönetimine geçmek istiyorsun. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Do you have any solid proof | Bu adamın vücutlara bir şey diktiğine dair kanıtın var mı? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You're holding it. | Tutuyorsun zaten. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Okay. Then I think I'm on pretty solid ground. | Tamam. O zaman oldukça sağlam yerde duruyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
They died when a madman slit their throats. Case closed. | Deli adamın teki onların boğazlarını kesitiğinde öldüler. Dava kapandı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
The other body. | Diğer vücut. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
I've prepared a brief statement, | Özet bir açıklama hazırladım ve sonrasında sorularınızı cevaplayacağım. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Recent media reports have focused on the discovery | Son günlerde medya, birçok savaş gazisi bedeninin... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
of multiple bodies of combat veterans | ...hangi merhametsiz seri katil tarafından kurban olarak seçilmesine odaklanmıştı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Needless to say, this has been my office's highest priority | Bu ortaya çıktığından beri ofisimde öncelik haline geldi. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
And I am proud to announce that, with the cooperation | Philadelphia Polisi ortaklığı ile katilin, sıradaki kurbanını öldürmeye... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
the killer has been identified as a Dr. Harvey Wallace, | ...teşebbüs edemeden silahlı çatışma sırasında öldürülen Dr. Harvey Wallace... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
before he was able to kill his next victim. | ...olarak tanımlandığını açıklamaktan gurur duyuyorum. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
That victim, by the way, is alive | Bu arada hayatta kalan ve iyileşen son kurban... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
thanks to the efforts of members of this office. | ...çabaları için bu ofisteki herkese teşekkür ediyor. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
We mourn the deaths of Dr. Wallace's victims. | Dr. Wallace'ın kurbanı olarak ölenler için yas tutuyoruz. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
But mourning them isn't enough. | Ama yas tutmak yeterli değil. Şahsen Gaziler Bakanlığı'ndan ve kongredeki... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
and our local members of congress to do more | ...yerel üyelerimizden savaş alanından dönecek kadar şanslı olan... | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Dr. Murphy. | Dr. Murphy. Evet. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You missed another rousing press conference. | Başka bir heyecan verici basın açıklamasını kaçırdın. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Who's that? | O kim? Dr. Wallace'ın son kurbanı. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
You need help? | Yardıma ihtiyacın var mı? Ben hallederim. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Bomb? | Bomba mı? | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |
Now I've got your daughter, | Kızın şu an elimde. Dediklerimi kesinlikle yapmak zorundasın, yoksa kızın ölür. | Body of Proof-1 | 2011 | ![]() |