Search
English Turkish Sentence Translations Page 8993
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Boop boop boop. That's an S. | Boop boop boop. bu S. Boop boop boop. Bu bir s. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I taught myself how to tie knots. | Düğüm atmayı da kendim öğrendim. Düğüm atmayıda öğrendim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
BILLY: Drifter! Drifter! I can fish. | Drifter! Drifter! Balık avlayabilirim. Drifter! Drifter! Balık tutabilirim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Billy Bloom, "Wasteland News. " | BenBilly Bloom, "Wasteland Gazetesinden'den. " Billy Bloom, "Çorak Toprak gazetesindenim." | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
So what do you got there? Looks like a fresh kill. | Ne var orada? Taze ava benziyor. Ne var orada? Taze bir ceset var gibi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You know I don't do interviews, Billy. | Biliyorsun Ben ropörtaj vermem, Billy. Biliyorsun ben röportaj vermem, Billy. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He doesn't do interviews, Billy... | O ropörtaj vermez, Billy... O röportaj falan vermez, Billy. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Come on. so just back off. | Hadi ama. Gerile. Haydi, sen çekil şuradan. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Come on. Set up an appointment. | Hadi ama. Randevu al. Sende randevu al. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
BILLY: Guy like you could use a little PR. | Senin gibi birinin halkla ilişkilere ihtiyacı vardır. Sanada biraz reklam lazım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
A great story like this could put you | Bunun gibi harika bir hikaye Böyle bir haber seni ait olduğun yere taşır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
right back up on the top where you belong. | Seni tekrar ait olduğun yere yani zirveye taşıyabilir. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Come on. Help me out. | Hadi ama. Biraz yardımcı ol. Haydi, yardımcı ol bana. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I don't need a bunch of front page photos to prove I'm doing my job. | İşimi iyi yaptığımı ispatlamak için ilk sayfa fotolarına ihtiyacım yok. İşimi yaptığımı kanıtlamak için ön sayfaya çıkmama gerek yok. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, my God, she's here! | Oh, aman tanrım, O burada! 1 Aman tanrım, o burada! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's really her! | Gerçektende O! O geldi! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Looks like my story just arrived. | Görünüşe göre hikayem geldi. Sanırım haberim geldi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Where are they going? | Nereye gidiyorlar? Nereye gidiyorsunuz? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
They don't know the real deal's right here. | Gerçek hikayenin burada olduğunu bilmiyorlar. Asıl adamın burada olduğunu bilmiyorlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Some broad in hooker boots. | Orospu botu giymiş bir karı. Fahişe çizmeli bir kadın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
WOMAN: Yay, Mary Death! | hey, Mary Death! Mary Death! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I love you. My fans mean everything to me. | Seni seviyorum. Fanlarım benim herşeyimdir. Sizi seviyorum, hayranlarım benim her şeyim. 1 | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I am like a fine sommelier, | Ben bir sommelier gibiyimdir, İyi bir şarap garsonu gibiyim... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and I will choose the right weapon for the kill. | ve her ölüm için doğru silahı seçerim. ...ve öldürmek için doğru silahı seçebilirim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
A sommelier, huh? | Sommelier, öyle mi? Şarap garsonu demek? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yeah. Sorry. It's like a wine | Evet. Åarap garsonu gibi Evet. Pardon, yani... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, I know what it is. | Evet, ne olduğunu biliyorum. Ne demek istediğini biliyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Mary, pretty big score today. | Mary, bugün iyi skor yapmışsın. Mary, oldukça büyük puan kazandın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
How did you find these Yellow Ties | Diğer ödül avcılarının vazgeçtiği Diğer Kelle Avcılarının vazgeçtiği... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
when the other bounty killers had given up? | Bu sarı kıravatlıları nereden buldun? ...Sarı Kravatlıları nasıl buldun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Now, Billy, you know I never pull out before the big kill. | Billy, Bilirsin Büyük avı yakalamadan gitmem. Bilirsin, öldürmekten asla çekilmem, Billy. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I made an oath to the Council | Yolsuzluğun köklerini ortaya çıkarmak için, Konseyin kokuşmuşlarının saklandığı yerden çıkmasını... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
to root out corruption where it hides | ve sizlere adalet getireceğime dair, | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and serve the justice to you, the people. | Konseye söz verdim. ...ve size adalet gelmesini sağladım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
And you can quote me on that. | Bundan alıntı yapabilirsin. Bunu yazabilirsin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
She is fantastic. | Müthiş bir kız. Harika bir kadın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Anyways | Herneyse Her neyse. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No! I was kidding. | Hayır! Åakaydı. Hayır! Şaka yapıyordum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
And what am I supposed to do with this twitching twat? | Benim bu seğiren amcığı ne yapmam gerekiyor? Benim bu adamla ne yapmam gerekiyor? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He isn't dead yet! | Daha ölmemiş bile! Bu daha ölmemiş! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Fuck sake! | Tanrı aşkına! Lanet olsun! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Here. Take your money, | İşte. paranızı alın, Tamam, paranızı alın ve hemen defolup gidin deliler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and piss off, you pair of wankers. | ve defolun, çifte otuzbirciler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, thank you very much. | Oh, çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oi, Drifter. | Oy, Drifter. Hey, Drifter. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ sniffs ] Yeah? | Evet? Ne var? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
There, you cunt. | amcık. Lanet olsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
And what's his problem? | Bunun derdi ne? Bunun sorunu ne? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Bad manners and a face | Kötü huylu ve suratzız bir çocukmuş Terbiyesizlik ve annesini bile korkutacak bir yüz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
that'd make his mum reach for a hammer. [ chuckles ] | anası çekiçle dövmüş. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Don't usually get gypsies this far east. | Genelde buralarda çingene görmeyiz. Bu kadar doğuda çingene olmazdı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
They raided a Green Tie hideout at some caves just south of here. | Buranın güneyindeki mağaralarda saklanan yeşil kravatlara baskın yaptılar. Buranın güneyindeki bir Yeşil Kravat sığınağını basmışlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Stole all the kids to brainwash 'em into raving mad killers. | Tüm çocukları kaçırıp deli katillere dönüştürmek için beyinlerini yıkıyorlar. Çocukların beyinlerini yıkayıp, katil yapıyorlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Bloody animals, really, the gypsies are. | Çingeneler, hayvan, gerçekten. Aslında bu çingeneler tam bir öküz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Good tippers, though. 20% every time. | Ama iyi bahşiş verirler, doğrusu. Her zaman %20. İyi bahşiş verirler, her seferinde yüzde yirmi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, bleeding hell. | Oh, cehennemin dibine. Lanet olsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, another headless wonder. | Oh, yeni bir kafasız mucize. Bir kafasız adama daha. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Come on. How am I supposed to ID 'em without a fucking head? | Hadi ama. Siktiğimin kafası olmadan kimliğini nasıl belirleyeceğim? Haydi ama, kafası olmadan onu nasıl teşhis edebilirim? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Relax, Willy. I've got his business card. | Rahatla, Willy. bende kartviziti var. Sakin ol, Willy. Adamın kartı elimde. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Pile of crusted rubbish is what it is. | Sendeki bir tomar çöp. Bu işe yaramaz bir şey. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, and it smells like a fat man's rotten yarbles. | Oh, ihtiyarın birinin çürük siki gibi kokuyor. Çürümekte olan şişman bir adam gibi kokuyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I shall have to deduct some money for the lack of head. | Kafası olmadığı için biraz kesinti yapacağım. Kafası eksik olduğu için para kesintisi olur. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Are you giving me shit, Willy? | Bana yamukmu yapacaksın, Willy? Beni kazıklıyor musun, Willy? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's simple, you silly sod. | Çok basit, aptal hödük. Durum basit, seni gerizekalı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No head, no bounty. | Kafa yoksa, para yok. Kafa yoksa ödül de yok. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You have no idea how far up my ass the Council is | Bu cesetlerin için. Konsey beni cesetlerin durumu konusunda... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
about the state of these bodies. | Konseyin kıçımın içine girdiğinden haberin yok ...ne kadar çok zorluyor bilmiyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Well, you know where you can tell 'em to shove it. | İyi işte, nereye sokacaklarını söylersin. Bu ceseti alıp uygun bir yerlerine soksunlar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Now, don't you blaspheme the Council in here, | Sakın, burada konseye küfretme, Konseye burada hakaret etme,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
or you'll end up like your pal Harry. | Yoksa sonun arkadaşın Harry gibi olur. ...yoksa sonun dostun Harry gibi olur. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Harry? | Harry? Harry mi? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Who's Harry? | Harry de kim? Harry de kim? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Mary Death, your angel face is a sight for these weary eyes. | Mary Death, Melek suratın yorgun gözlerimi dinlendiriyor. Mary Death, senin bu melek yüzün bu yorgun gözlere çok iyi geliyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Thanks, Willy, but I'm no angel. | Teşekkürler, Willy, ama ben melek değilim. Teşekkürler, Willy, ama ben melek değilim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Well, pickle my todger. | Hay, sikimin turşusu. Şuna bakar mısın? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Another pile ofjustice from Mary Death. | Mary Death'ten bir yığın adalet. Mary Death'den bir yığın adalet daha. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
So who's this Harry everyone's so wild about? | Bu herkesin çıldırdığı Harry de kimmiş? Herkesin deli olduğu bu Harry kim? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Give me that. [ laughs ] | Ver şunu bana. Şunu bana ver. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, what's the big deal? | Oh, ne önemi var? Sorun nedir? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He's just some small time collar. | Önemsiz bir yaka o. Sadece ufak bir suçlu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Wait a minute. Is this your snitch? | Bir dakika. Muhbirin bu mu? Bir dakika, yoksa muhbirin bu mu? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No. [ laughs ] | Hayır. Hayır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He is. Hmm. | Evet o. Hmm. Evet öyle. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Very interesting. | Çok ilginç. Oldukça ilginç. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: Just let it go. | Uğraşma. Sen bu işe bulaşma. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY: Uh huh. All right. | Tamam. Tamam. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm serious. Okay. | Ciddiyim. Tamam. Ciddiyim. Tamam. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He's all yours. | Hepsi senindir. Hepsi senin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Crabby. | Suratsız. Mızmız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Hey, sorry. Just | Hey, afedersin. Affedersin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY: Holy shit! | Kahretsin! Aman Tanrım! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Aah! Aah! I | Aah! Aah! Ben | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I just wanted to say I'm the best gun caddy ever. | Ben sadece en iyi Silah taşıyıcısıyım diyecektim. Ben harika bir silah taşıyıcısıyım demek istemiştim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
If you would just give me one chance to prove it. | Sadece kendimi kanıtlamam için bir şans verirsen. Kanıtlamam için fırsat ver. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Bloody hell, kid. | lanet olsun, çocuk. Lanet olsun, evlat. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You know this knob shiner? | Bu tokmak yalayıcısını tanıyor musun? Bu salağı tanıyor musun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's just that what you do means so much, | Åunu söylemek isterim ki yaptığınız şeyin benim için çok büyük bir anlamı var, Yaptıkların gerçekten çok önemli,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and I want to be a part of it. | ve ben de bunun bir parçası olmak istiyorum. ...bunun bir parçası olmak istiyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Ha ha ha. Oh, you'd be better off hiring | Ha ha ha. Oh, bence bu amelelerden birini Bu, çalışan sınıftan birini alsan bile daha iyi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
one of these working stiffs. | yanına alsan daha iyi olur. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |