Search
English Turkish Sentence Translations Page 8994
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Ah, he's got guts. | Ah, cesurmuş. Ama cesareti var. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
All right, who have you carried guns for? | Tamam, söyle bakalım daha önce kimin yanındaydın? Tamam, daha önce kimin için silah taşıdın? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Okay, good question. | tamam, güzel soru. Tamam, güzel soru. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
One, Black Betty, two, Cracker Boone | Bir, Black Betty, iki, Cracker Boone Bir Black Betty, iki Cracker Boone... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
both top bounty killers. | ikiside en iyi avcılardandı. İkisi de iyi kelle avcıları. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Drifter, did you hear that? | Drifter, duydun mu? Drifter, duydun mu bunu? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Black Betty and Cracker Boone. | Black Betty ve Cracker Boone. Black Betty ve Cracker Boone. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Good luck, kid. | İyi şanslar, çocuk. İyi şanslar, evlat. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Make sure to keep a fresh mag handy, | Her zaman taze kahvesi hazır olsun, Bir mermin hazır olsun... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and, um, always stay to his left. | ve, her zaman solunda dur. ...ve hep sol tarafında tut. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yep. He likes that. | tamam. öyle sever. Tamam. Bunu sever. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ laughs ] Willy. | Willy. Willy. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
WILLY: All right, all right. | tamam, tamam. Tamam, tamam. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Don't get your tits in a twist. | tamam sinirlenme. Memelerine acele ettirme. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Slabbing up your bodies is always a pleasure, my darling. | senin cesetlerini dilimlemek her zaman büyük bir zevk, hayatım. Vücudunu süzmek her zaman bir zevktir, canım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
The pleasure's all mine. | O zevk bana ait. O zevk bana ait. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ laughs ] Bless you, love. | Tanrı seni korusun, tatlım. Kendine iyi bak, aşkım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Drifter... | Drifter... Drifter. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
get this mangy mutt out of here. | Bu uyuz ahmağı götür buradan. Bu köpeği çıkar buradan. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Just go, and gas up my bike. | git, ve motoruma benzin doldur. Haydi git ve motoruma benzin koy. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We have to go find Harry. | Gidip Harry'i bulmamız lazım Harry'i bulmalıyız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Yep! | Tamam! Evet! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, my God. | Oh, aman tanrım. Aman Tanrım! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Gun caddy coming through! | Silah taşıyıcısı geliyor! Silah taşıyıcısı geliyor! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm all right! | Bir şeyim yok! Ben iyiyim! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ cheering ] I'm all right. | Bir şeyim yok. Ben iyiyim! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I just fell down a little bit. | Sadece düştüm. Sadece düştüm o kadar. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MAN: We see her, boss. | Kızı gördüm, patron. Onu gördük, patron. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ transmission ] You know what to do, Mr. Gunney. | ne yapacağını biliyorsun, Gunney. Ne yapacağını biliyorsun Bay Gunney. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Get her to join up, or take her out. | Ya bize katılır, ya da ölür. Ya bize katılırsın ya da onu etkisiz hale getirirsin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MAN: Roger that. | Anlaşıldı. Anlaşıldı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: Now, this snaggletoothed guy's your informant, right? | Bu çarpık dişli senin muhbirin, değil mi? Demek bu adam senin muhbirin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
DRIFTER: Yeah, he's a bad guy, but he's small time. | Evet, kötü birisi, ve fazla vakti kalmadı. Evet, kötü bir adam, rutbesi düşük. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He's been more valuable to keep alive, | O nu hayatta tutmak artık daha zor, Onu canlı tutmak daha önemli,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
'cause he swims with bigger sharks. | 'çünkü büyük köpek balıklarıyla yüzüyor. ...çünkü büyük balıklarla yüzüyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Two wood. Two wood. | İki numara. İki numara. İki bir. İki bir. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CADDY: So a small fish to catch a big shark. | köpek balığı yakalamak için küçük balık. Büyük balığı yakalamak için küçük bir balık. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Shotgun! | Pompalı! Pompalı! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
So Mary said she wouldn't go after your fish. | Mary dedi ki senin balığını avlamayacakmış. Mary balığının peşine düşmeyeceğini söyledi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
So you guys don't go after each other's kills. | Yani siz birbirinizin avlarına dokunmuyorsunuz öyle mi? Yani birbirinizin avını takip etmiyorsunuz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, but it doesn't mean you can't make it | Evet ama bu diğerinin hayatını Evet, ama bu diğerinin işini zorlaştırmayacağı anlamına gelmez. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
hard as hell for the other guy. | cehenneme çevirmene engel değil. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Now shut up, and throw me the 12 gauge. | şimdi kapa çeneni de, bana 12 kalibreliği ver. Şimdi kapa çeneni, ve bana pompalıyı uzat | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
World's greatest gun caddy, huh? | Dünyanın en iyi silah taşıyıcısı? ha? Dünyanın en iyi silah taşıyıcısı, demek? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Stop asking questions, and pay attention. | Soru sormayı kes, dikkat et. Soru sormayı bırak ve dikkatli ol. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm sorry! | Özür dilerim! Çok üzgünüm! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Ah, I'm so sorry, baby. | Ah, çok üzgünüm, bebeğim. Çok üzgünüm, bebek. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I didn't know you couldn't handle that much weight. | O kadar ağırlığı taşıyamayacağını bilmiyordum. Bu kadar ağırlığı kaldıramayacağını bilmiyordum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Heh. | Heh. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I guess I've gotta carry this whole relationship now. | Sanırım artık bu ilişkiyi benim taşımam gerekiyor. Sanırım bu ilişkiyi daha ileri taşımalıyız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I promise, no more attachments. | Söz veriyorum, bağlanmak yok. Artık başka bağlılık yok. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Just like mama. | Annem gibi. Tıpkı annem gibi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Ah! [ chuckles ] | Ah! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Thanks, Bob. | Teşekkürler, Bob. Teşekkürler, Bob. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
That sun is a scorcher. | Güneş yakıyor. Bu güneş adamı fena yakıyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Tell you what, days like today | Biliyormusun, bunun gibi günler İnsan bugünlerde ozon tabakasını çok özlüyor... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
make you really miss that ozone layer, | ozon tabakasını özletiyor, | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
if you know what I mean. | anlıyorsun değil mi? ...anlıyor musun beni? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Hmm. Mary Death, right? | Hmm. Mary Death'sin değil mi? Mary Death, değil mi? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You want an autograph? | İmzalı resim mi istiyorsun? İmza mı istiyorsun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No, but thank you for the offer. | Hayır, fakat sorduğun için teşekkür. Hayır, ama teklif için teşekkürler. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
What's wrong with your friend? | Arkadaşının nesi var? Arkadaşının nesi var? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Is he too fat to get out of the car? | Arabadan çıkamayacak kadar şiman mı? Arabadan çıkamayacak kadar şişman mı? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, Bob? | Oh, Bob mu? Bob mı? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Bob's just a He's a little shy. | Bob biraz utangaçtır. Bob sadece biraz utangaç. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm Greg Gunney, Wasteland Resorts. | Ben Greg Gunney, Çorak Bölge Resort'tan. Ben Çorak Toprak İnşaat'tan Greg Gunney. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We're building a brighter future one condo at a time. | daha parlak bir geleceği inşa ediyoruz bir seferde bir ev. Daha parlak bir gelecek için her seferinde bir ev inşa ediyoruz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
"Stop surviving. Start living. " | "Hayatta kalmaya çalışmayın. Yaşayın. " Hayatta kalmayı bırakıp, yaşamaya başlayın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's our motto. | Motivasyonumuz bu. Bu bizim sloganımız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You were vetted by the Council? | Konsey seni onayladı mı? Konsey onaylı mısın? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Yes, I am. | Evet. Evet, öyleyim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You see, the world is evolving, Mary, | görüyorsun, Dünya gelişiyor, Mary, Dünya evrim geçiriyor, Mary. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and, thanks to you, the white collars are dwindling, | ve sana, teşekkürler, beyaz yakalar azalıyor, Sayenizde beyaz yakalılar azalıyor. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
so the Council has turned its attention to loftier goals. | Ve konsey dikkatini daha büyük hedeflere çevirdi. Bu yüzden Konsey dikkatini daha iyi hedeflere çevirdi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Who's bankrolling you? | Finansörün kim? Peki paranı kim veriyor? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'd rather not say... [ ding ] | Söylemesem daha iyi... Söylemesem daha iyi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
but it isn't too late to join our team. | ama takımımıza katılman için geç değil. Ama ekibe katılman için geç değil. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
With our resources and your celebrity, | Bizim kaynaklarımız ve senin şöhretinle, Bizim kaynaklarımız ve senin ününle... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
oh, this could be a beautiful partnership. | oh, bu gerçekten güzel bir ortaklık olabilir. ...bu çok güzel bir ortaklık olabilir. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
If you don't want an autograph, you need to clear out of here. | imzalı resim istemiyorsan, ikile. İmza istemiyorsan, gitsen iyi olur. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Bottom line kind of girl. I like that. | Son sözüm budur tarzı bir kız. Bunu severim. Açık sözlü bir kızsın, sevdim bunu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No, Greg, | Hayır, Greg, Hayır, Greg. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
you are really not understanding me. | beni gerçekten anlamıyorsun. Beni gerçekten anlamıyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
In the amount of time we've been talking, | konuştuğumuz zaman zarfında, Seninle konuştuğumuz zaman zarfında... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
most women will have already decided | birçok kadın, seninle yatmaya yada arkadaş olmaya, ...çoğu kadın seninle yatsa mı yoksa dost mu olsa diye karar verirdi. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
whether they want to fuck or be your friend. | karar vermiş olurdu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm not most women, Greg. | Ben o birçok kadından biri değilim, Greg. Ben çoğu kadına benzemem, Greg. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I just decide whether I want to fuck | ben seninle yatmaya, Ben ya yatmaya kadar veririm... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
or kill you. | ya da seni öldürmeye karar veririm. ...ya da öldürmeye. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
BOB: Forget this bitch, Greg. | Vazgeç bu sürrtükten, Greg. Unut bu kaltağı, Greg. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
She ain't buying nothing. | Hiç birşey almaya niyeti yok. Yemi yutmayacak. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You know, Bob's right. | Biliyormusun, Bob haklı. Evet, Bob haklı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Let's cut the foreplay. | Ön sevişmeyi geçelim. Ön sevişmeyi keselim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You think they're gonna choose the wasteland | eski dünyanın konforu dururken? Sence dünyanın eski refahı yerine, çorak toprakları mı tercih edecekler? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
over the comforts of the old world? | Çorak bölgeyi seçeceklerini mi sanıyorsun? (ikinci Güneş Emlak Bölümü) | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Greg, you're not gonna make it much longer, | Greg, çok fazla yaşamayacaksın, Greg, çok fazla dayanamayacaksın... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and I can make your death a little easier for you. | ve ben ölümünü biraz daha kolaylaştırabilirim. ...ama bunun senin için kolaylaştırabilirim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Do you know where he is? | onun nerede olduğunu biliyor musun? Nerede bu adam? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
[ gags ] No. | Hayır. Hayır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Okay, what about his pal here, Harry? | Peki, ya arkadaşı Harry'i? Peki bu Herry denen adam nerede? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |