Search
English Turkish Sentence Translations Page 9002
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Uh, I didn't stay with him... | ah, Onunla değildim... Söz verdiğim gibi... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
like I promised. | sözümü tutmadım. ...yanında kalmadım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I didn't either. | Bende. Bende kalmadım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I never do. | Hiç bir zaman tutmadım. Hiç kalamadım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
He protects me, | o beni korudu, O beni korudu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
and all I ever do is let him down. | ve benim tek yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmaktı. Ve ben onu yarı yolda bıraktım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
JACK: Hey, no, no, no, no. | Hey, hayır, hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's gonna be okay. | Herşey düzelecek. Her şey yolunda. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No. We're gonna be okay. | hayır. Bize birşey olmayacak. Hayır. Her şey olunda olacak. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We're gonna go save him. | Onu kurtaracağız. Gidip onu kurtaracağız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Oh, really? How? You and me | Gerçekten mi? Nasıl? sen ve ben mi? Sahi mi? Sen ve ben... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
against whatever the fuck Second Sun has waiting for us? | Siktiğimim ikinci Güneş'i bizi beklerken mi? ...İkinci Güneşe karşı mı savaşacağız? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We would need an entire army. | Koca bir orduya ihtiyacımız var. Bize tam bir ordu lazım? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
No, listen, you don't understand. | Hayır, dinle, anlamıyorsun. Hayır, dinle, anlamıyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's over, Jack, okay? | Bitti, Jack, tamam mı? Her şey bitti, tamam mı Jack? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I couldn't even handle a small band of Yellow Ties, | Küçük bir sarı kravat güruhunu bile halledemedim, Küçücük Sarı Kravatlı grubunu bile halledemedim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
'cause I'm too busy in my own fucking world | Çünkü kendi lanet olasıca dünyamda fazla meşguldüm Çünkü kendi dünyamla o kadar meşguldum ki... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
just being distracted and Sorry. | Dikkatim dağılmıştı ve Üzgünüm. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's just that you need to shut up, okay? | sadece çeneni kapatman gerekiyor, tamam mı? Susman gerekiyordu, tamam mı? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You killed their queen. | Kraliçelerini öldürdün. Kraliçelerini öldürdün. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
This is your army. | Bu senin ordun. İşte senin ordun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY: Jack... | Jack... Jack... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
where do we go? | Nereye gideceğiz? ...nereye gideceğiz? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We have no idea where Second Sun is. | İkinci güneşin nerede olduğu hakkında hiç bir fikrimiz bie yok. İkinci Güneş nerede bilmiyoruz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Uh, well... | Ah, peki... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I caught a small fish. | Ben küçük bir balık yakaldım. Küçük bir balık yakaladım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You did what? | Ne yaptın? Ne yaptın? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I caught a small fish. | Küçük bir balık yakaldım. Küçük bir balık yakaladım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Come here. | Buraya gel. Gelsene. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
STERLING: Dude, get me down. | İndirin beni. Size beni bırakın dedim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
To catch a big shark. | Köpekbalığı yakalamak için. Büyük balığı yakalamak için. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'm not telling you anything. | Size hiçbirşey söylemeyeceğim. Size bir şey söylemeyeceğim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Jack... | Jack... Jack... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
you really are one hell of a gun caddy. | Sen gerçekten lanet bir silah taşıyıcısın. ...harika bir silah taşıyıcısısın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Welcome back. | Hoşgeldin. Eve hoşgeldin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
What the... | Ne ol... Bu da... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
CATHERINE: You're confused. | Kafan karışık. Kafan karışmıştır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You have a slight concussion, but you'll survive. | Küçük bir sarsıntı yaşadın, ama yaşayacaksın. Hafif bir sarsıntı geçirdin ama yaşayacaksın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Where am I? | Neredeyim? Neredeyim ben? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We're in your new office. | Senin yeni ofisindeyiz. Yeni ofisindeyiz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Cigar? | Puro? Puro? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I rolled them myself. | Kendim sardım. Kendi ellerimle sardım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I remember how much you liked them | Ne kadar çok sevdiğini hatırlıyorum. Havanada ki balayımızda ne kadar çok sevdiğini unutmadım. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
on our honeymoon in Havana. | Havanadaki balayımızda. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Fuck you, Catherine. | Siktir, Catherine. Defol git, Catherine. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Maybe later. | Belki sonra. Belki sonra. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'll cut to the chase. | Sadede gelirsek. Hemen konuya gireceğim. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
That stack of papers on your desk is a contract. | Masanın üzerinde gördüğün kağıt tomarı yeni kontratın. Masanda bir anlaşma var. 1 | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Should you choose to sign it, | İmzalamayı seçersen, Eğer imzalamayı seçersen,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
you'll be reinstated as CEO of Gorman Enterprises. | CEO olarak tekrar Gorman Enterprises'ın başına geçeceksin. ...Gorman şirketinin CEO'su olarak görevine döneceksin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I'll have a controlling interest, | Çoğunluk hisse bende olacak, Kontrol hisseleri bende olacak. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
but you'll be the face of the company. | fakat şirketin yeni yüzü sen olacaksın. Ama sen şirketin yüzü olacaksın. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You just issued a death warrant for me, and now you want to | Benim için ölüm ilanı çıkarttın, ve şimdide beni Benim için ölüm emri çıkardın ve şimdi de benden... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I never intended to kill you, Francis. | Asla seni öldürmek niyetinde değildim, Francis. Seni öldürmeye niyetim hiç olmadı, Francis. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
The Council, yes. | Konseyi, evet. Konseyi, evet. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
That tart, Mary Death, obviously... | Åu turta, Mary Death, elbette... O sürtük, Mary Death de evet. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
but never you. | ama seni asla. Ama seni asla. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Mm mm. No. | Mm mm. Hayır. Hayır. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I have much bigger plans for you... | Senin için çok daha büyük planlarım var... Senin için çok büyük planlarım var. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
for us. | Bizim için. Bizim için. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
What the fuck are you talking about? | Se ne sikimden bahsediyorsun? Sen neden bahsediyorsun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Don't you see? | Görmüyor musun? Görmüyor musun? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
The apocalypse was the greatest business opportunity | Kıyamet önümüze çıkan Kıyamet bizim önümüze çıkan en büyük iş fırsatıydı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
that's ever come our way. | en büyük bir iş imkanıydı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It was the ultimate bankruptcy, | En büyük iflastı, Herkes iflas etti,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
a clean slate, and now with no government to stand in our way, | Temiz bir sayfa, ve artık yolumuza çıkacak bir hükümette yok, ...yeni bir sayfa açıldı. Artık önümüzde bir hükümet yok. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
there's no unions, no minimum wage and no taxes. | Sendika yok, asgari ücret yok, vergi yok. ...sendika olmayacak, asgari ücret olmayacak, vergi olmayacak. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's pure capitalism. | Bu saf kapitalizm bu. Tam bir kapitalizm. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We won't just corner the free market, Francis. | Pazarda bir köşe tutmayacağız, Francis. Serbest pazarın bir taşı olmayacağız, Francis. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We'll own it. | Pazar bizim olacak. Ona sahip olacağız. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
That's not capitalism, Catherine. | Bu kapitalizm değil, Catherine. Bu kapitalizm değil, Catherine. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's the wacked out ramblings | Bu aklını kaybetmiş bir kadının, Bu aklını kaçırmış bir kadının saçmalaması. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
of a woman who's lost her bloody mind. | Uçuk hayalleri. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I've lost my mind? | Ben mi aklımı kaybetmişim? Ben mi aklımı kaybettim? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You're the one riding around | Motorsikletin tepesinde bir çanta silahla Bir torba dolusu silah taşıyıp ortalıkta kovboyculuk oynayan sendin. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
with a bag of guns playing vigilante cowboy. | Kovboyculuk oynayan ben miydim? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Although, actually I must thank you for that. | Aslında, bunun için sana teşekkür etmeliyim. Aslında, sana teşekkür etmem gerek. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You see, you and your little girlfriend | Anlıyormusun, sen ve kız arkadaşın Sen ve o küçük sevgilin dışarıda ki tüm rakiplerimizi yok ettiniz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
were out there eliminating our competition, | dışarıda düşmanlarımızı yok ediyordunuz, | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
so, in the end, your efforts simply sped up our schedule. | Böylece, sayenizde, programımız hızlandı. Yani en sonunda çabaların, takvimimizi hızlandırdı. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Run this company with me, Francis. | Bu şirketi benimle yönet, Francis. Bu şirketi benimle yönet, Francis. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
It's the only thing you've ever been good at. | Senin en iyi olduğun iş bu. İyi olduğun tek alan buydu. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Are you coming on to me? | Bana asılıyor musun? Kucağıma mı oturacaksın? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Is that what this is all about? | Tüm olanlar bu mu? Bütün çabaların bunun için mi? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You know, 'cause I'm not adverse to a quick romp on the desk | Bilirsin, masanın üstünde çabucak birşeyler yapmaya hayır demem. Aslında, ben masanın üstünde ufak bir tura hayır demem. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
if that's what you're saying. | Yani yapmak istediğin buysa. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I don't want to fuck you, Francis. | Seni sikmek istemiyorum, Francis. Seninle yatmak istemiyorum, Francis. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I just want you to build this empire with me. | Seninle imparatorluğumuzu inşaa etmek istiyorum. Benimle bir imparatorluk kurmanı istiyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
I want you to lead our army as we set out to conquer the world, | Dünyayı ele geçirmek için yola çıktığımızda ordularımızı yönetmeni istiyorum, Senden, biz dünyayı feth etmeye giderken,... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
as our brand warrior and CE [ knock on door ] | Markamız, savaşçılarımız ve CE ...ordumuzu komuta etmeni istiyorum. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
We are in a meeting! | Toplantıdayız! Biz toplantıdayız! | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
How the hell did you get in | İçeriye nasıl gir Sen buraya nasıl... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
MARY: You talk too much. | Çok konuşuyorsun. Fazla konuşuyorsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Now, I would have said, "Meeting's adjourned. " | Åöyle demeli sanırım "Toplantı ertelendi. " Toplantı ertelendi, diyebiliriz. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You clean up nice. | Tertemiz olmuşsun. Çok şık olmuşsun. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You look like shit, fender bunny. | Sen bok gibi görünüyorsun, motor tavşanı. Berbat görünüyorsun, küçük tavşan. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You got a gun for me? | Bana silah getirdin mi? Benim için silahın var mı? | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Nope, but I do. | Hayır, ama bende var. Hayır, ama benim var. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
Good to see you, kid. | Seni görmek güzel, çocuk. Seni görmek güzel, evlat. | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |
You guys gonna keep smooching, | Öpüşmeye devammı edeceksiniz, Siz sevişecek misiniz... | Bounty Killer-1 | 2013 | ![]() |