Search

English Turkish Sentence Translations Page 9314

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
It's great to see you two together.	İkinizi bir arada görmek çok güzel.	Break Point-1	2014
Bye, dad. Bye, Jack.	Güle güle baba. Güle güle Jack.	Break Point-1	2014
See ya, pop.	Görüşürüz babalık.	Break Point-1	2014
I call him "pop." It's a thing.	Ona babalık diyorum. Bizim olayımız.	Break Point-1	2014
So, are you guys	Pekala siz çocuklar,	Break Point-1	2014
gonna hit it tonight?	geceyi birlikte geçirecek misiniz?	Break Point-1	2014
Really? We're ready to order.	Gerçekten mi? Sipariş verebiliriz artık.	Break Point-1	2014
He's a pretty big guy, so I'm assuming he's got some junk in the trunk.	Epey iri bir adam, içeride epey büyük bir malı olduğuna eminim.	Break Point-1	2014
As in "elephant trunk." Do you know what I'm saying?	"Fil hortumu" gibi. Demek istediğimi anlıyor musun?	Break Point-1	2014
My penis is feeding your mouth right now?	Seni penisim mi yediriyor şimdi?	Break Point-1	2014
Elephant trunk. You know what I'm saying?	Fil hortumu. Demek istediğimi anladın mı?	Break Point-1	2014
Elephant trunk.	Fil hortumu.	Break Point-1	2014
You're good at this. Yeah, thank you.	Bunda gerçekten çok iyisin. Evet teşekkürler.	Break Point-1	2014
I stopped you again.	Seni yine durdurdum.	Break Point-1	2014
I'm here with the Bryan brothers, Bob and Mike,	Bryan kardeşlerle birlikteyim, Bob ve Mike,	Break Point-1	2014
undeniably the greatest doubles team of all time.	çiftler takımının tüm zamanların tartışmasız en iyileri.	Break Point-1	2014
Gentlemen, of all the tournaments you've won,	Beyler, kazandığınız bütün o turnuvalardan,	Break Point-1	2014
do any stand out in particular?	sizin için önce çıkan hangisiydi?	Break Point-1	2014
Definitely winning the Alerian open.	Kesinlikle Alerian turnuvasını kazanmamızdı.	Break Point-1	2014
You guys share not only the trophies but a lot of other parts of your life.	Sadece ödülleri paylaşmıyorsunuz, aynı zamanda hayatlarınızı da paylaşıyorsunuz.	Break Point-1	2014
Is it true that you once shared a bank account?	Aynı banka hesabını paylaştığınız doğru mu?	Break Point-1	2014
We've shared everything. We lived together for forever.	Her şeyi paylaşıyoruz. Doğduğumuzdan beri birlikteyiz.	Break Point-1	2014
We went to high school, went to college together.	Aynı liseye gittik, aynı üniversiteye gidiyoruz.	Break Point-1	2014
We turned pro on the same date.	Aynı tarihte profesyonel olduk.	Break Point-1	2014
We got our braces on and off on the same day.	Diş tellerimiz bile aynı gün takılıp çıkartıldı.	Break Point-1	2014
So, yeah, It's wild how close we are,	Bu yüzden evet, bu kadar yakın olmamız çılgınca,	Break Point-1	2014
but It's what makes our partnership so strong.	ama partnerliğimizin bu kadar güçlü olmasının sebebi de bu.	Break Point-1	2014
In the film pacific rim, there are things called jaegers, giant robots,	Pasifik Rim filminde, Jaegers adında bir robot vardır,	Break Point-1	2014
and they have to be piloted by a tandem team,	ve onu iki kişi kumanda eder,	Break Point-1	2014
one taking the left hand, one taking the right hand.	biri sol elini diğeri ise sağ elini kumanda eder.	Break Point-1	2014
I think you guys would make great jaeger pilots.	Bence siz ikiniz çok iyi Jaegers pilotu olurdunuz.	Break Point-1	2014
Would you ever consider doing that?	Bunu hiç düşünmüş müydünüz?	Break Point-1	2014
I think we'd be a good two headed monster.	Bence gerçekten iki elli çok iyi bir yaratık olabiliriz.	Break Point-1	2014
You text me "code red" and then don't pick up your phone.	Bana "kırmızı alarm" diye mesaj atıyorsun sonra telefonunu açmıyorsun.	Break Point-1	2014
I have to ask you something.	Sana bir şey sormam gerek.	Break Point-1	2014
Okay. What?	Tamam. Ne var?	Break Point-1	2014
How long have you been a substitute teacher?	Ne zamandır vekil öğretmenlik yapıyorsun?	Break Point-1	2014
Off and on for seven years. Why? What's going on?	Yedi yıldır aralıklarla yapıyorum. Niye? Neler oluyor?	Break Point-1	2014
Seven years? Wow.	Yedi yıl mı? Vay.	Break Point-1	2014
And you're... what? You're, like, a democrat?	Yani sen, nesin? Demokrat falan mısın?	Break Point-1	2014
I'm a registered independent. What the fuck is going on, Jimmy?	Özgürlükçülere kayıtlıyım. Neler oluyor Jimmy?	Break Point-1	2014
What? You're my partner, and I don't even know,	Ne var? Sen benim partnerimsin, ve ben senin,	Break Point-1	2014
you know, what your favorite food is.	bilirsin, en sevdiğin yemeği bile bilmiyorum.	Break Point-1	2014
You know? What's your favorite food?	Bilirsin, en sevdiğin yemek ne?	Break Point-1	2014
This is your "code red" emergency?	Senin "kırmızı alarm" dediğin bu mu?	Break Point-1	2014
Okay. Let's put our cards on the table, dude.	Tamam. Kartları masaya koyalım dostum.	Break Point-1	2014
Okay? We're not close.	Tamam mı? Yakın değiliz.	Break Point-1	2014
Yeah. Okay. And we...	Evet. Tamam.	Break Point-1	2014
We need to be in tune with each other,	Birbirimizle ahenk içinde olmamız lazım.	Break Point-1	2014
If we want to have a chance in hell.	kortta birbirimizin ne düşündüğünü anlamamız lazım.	Break Point-1	2014
I mean, do you know why the Bryan brothers are the number one team in the world?	Yani, Bryan kardeşler neden dünyada bir numara biliyor musun?	Break Point-1	2014
They fucking love each other.	Çünkü birbirlerini seviyorlar.	Break Point-1	2014
I mean, like, really a lot.	Yani, gerçekten çok.	Break Point-1	2014
They're in tune. They're in sync.	Ahenk içindeler. Senkronizeler.	Break Point-1	2014
We need to be in sync. The pre quallies are right around the corner,	Bizim de senkronize olmamız lazım. Yarı finallere çok az bir zaman kaldı,	Break Point-1	2014
and If we want to win there, we have to learn shit about each other.	ve eğer kazanmak istiyorsak birbirimiz hakkında her şeyi öğrenmemiz lazım.	Break Point-1	2014
That is our plight. That's what we have to do.	Bu bizim güvencemiz. Yapmamız gereken bu.	Break Point-1	2014
So suck it up, bitch.	Kabullen sürtük.	Break Point-1	2014
So, what kind of music are you into these days?	Şu sıralar hangi müziklerden hoşlanıyorsun?	Break Point-1	2014
You still like pearl jam? Yeah, they're good.	Hala Pearl Jam dinliyor musun? Evet, baya iyiler.	Break Point-1	2014
See? I knew you better than I thought.	Gördün mü? Seni sandığından daha iyi tanıyorum.	Break Point-1	2014
â™ª Unsealed on a porch â™ª	Mühürsüz veranda da,	Break Point-1	2014
â™ª a letter said â™ª	bir mektup duruyor	Break Point-1	2014
â™ª it said, I wanna leave it ag... â™ª	diyor ki, tekrar bırakmak istiyor...	Break Point-1	2014
hey, do you like coldplay? I feel like you like coldplay. No, not really.	Coldplay'i sever misin? Coldplay'i seviyormuşsun gibi hissettim. Pek sayılmaz.	Break Point-1	2014
You ever shave your pubes? I do, once in a while.	Hiç kasıklarını tıraş ettin mi?	Break Point-1	2014
Plus it makes my dick look bigger.	Ayrıca penisimi de daha büyük gösteriyor.	Break Point-1	2014
â™ª Shaving pubes â™ª	Kasıkları tıraş etmek	Break Point-1	2014
â™ª makes a dick look bigger â™ª	penisi daha büyük gösterir	Break Point-1	2014
ooh, Barry! Barry!	Barry! Barry!	Break Point-1	2014
We need a plan for every serve and return.	Bütün servis atışları için plan yapmamız lazım.	Break Point-1	2014
Right. We need that plan, but...	Doğru. Plana ihtiyacımız var ama,	Break Point-1	2014
If something comes up in the moment, we also need to go off that plan.	eğer anlık bir şey olursa planı yok saymamız da lazım.	Break Point-1	2014
Yeah, but we, at the very least, have to begin with a plan.	Evet ama, en azından bir planla başlamamız lazım.	Break Point-1	2014
Yes, as long as you're willing to make those last minute detours.	Evet, son dakika değişiklikleri için gönüllü olman şartıyla.	Break Point-1	2014
Yeah, as long as the detours bring you back to the plan.	Evet, son dakika değişiklikleri sonunda plana benzediği sürece tabi.	Break Point-1	2014
Italian. My favorite food is Italian.	İtalyan. En sevdiğim yemek İtalyan yemekleri.	Break Point-1	2014
Actually, It's Southern Italian.	Aslında güney İtalya yemekleri.	Break Point-1	2014
New movie's... Showing.	Yeni film... gösterimde.	Break Point-1	2014
So you're... Going.	Yani sen... gidiyorsun.	Break Point-1	2014
Could care... Less.	Umurunda... değil.	Break Point-1	2014
About the five you're... Blowing.	Tavlayamadığın... beşi.	Break Point-1	2014
Theater gets... Dark.	Sinema...kararıyor.	Break Point-1	2014
Just to start the... Show.	Film başlamak... üzere.	Break Point-1	2014
You spot a... Fine woman.	Güzel bir kadın... fark ediyorsun.	Break Point-1	2014
Sitting in your... Row.	Senin yanına... oturuyor.	Break Point-1	2014
She's dressed in... Yellow.	Sarı renk... giyiniyor.	Break Point-1	2014
She Says... Hello.	Sana merhaba... diyor.	Break Point-1	2014
Come sit... Next to me.	Gel yanıma... otur.	Break Point-1	2014
You fine... Fellow.	Çok hoş bir... adamsın.	Break Point-1	2014
So you run over... There.	O zaman hemen yanına...doğru git.	Break Point-1	2014
Without a second to... Lose.	Tek bir saniye bile... beklemeden.	Break Point-1	2014
Then what comes next? Just bust a move, fatty!	Sırada ne var? Hamleni yap, şişko!	Break Point-1	2014
Come on, Barry!	Hadi Barry!	Break Point-1	2014
â™ª You want it, you got it â™ª	İstiyorsan, alacaksın	Break Point-1	2014
Good session today, man.	Bugünkü antrenman çok iyiydi adamım.	Break Point-1	2014
This "opening up" shit is like emotional steroids.	Bu birbirimizi tanıma işi duygusal hormon almak gibi.	Break Point-1	2014
Hey, you remember when I played with that guy, dash Stevens?	Dash Stevens'la oynadığım zamanları hatırlıyor musun?	Break Point-1	2014
Yeah. What about him?	Evet. Ne olmuş ona?	Break Point-1	2014
Nothing. Just...	Hiçbir şey, sadece...	Break Point-1	2014