Search

English Turkish Sentence Translations Page 9529

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Is this my car? Yeah.	Arabam mı geldi? Evet.	Broadchurch-1	2013
Thanks, Dom.	Teşekkürler, Dom.	Broadchurch-1	2013
I'll see you soon.	Seninle yakında görüşürüz.	Broadchurch-1	2013
I've come to pick up some clothes, toys for the kids, that sort of stuff.	Birkaç giysi almaya, çocukların oyuncaklarını falan almaya geldim.	Broadchurch-1	2013
I'll have to accompany you around while you pick up your things.	Sen eşyalarını toplarken sana eşlik edeyim.	Broadchurch-1	2013
I'm so sorry, Ellie.	Çok üzgünüm, Ellie.	Broadchurch-1	2013
We were happy here.	Burada mutluyduk.	Broadchurch-1	2013
Hello? It's DI Hardy. Broadchurch.	Alo? Ben Dedektif Hardy. Broadchurch'ten.	Broadchurch-1	2013
You, mate, are a bastard. You gave the Sandbrook story to Olly.	Seni şerefsiz. Sandbrook hikâyesini Olly'ye vermişsin.	Broadchurch-1	2013
We've got Danny Latimer's killer.	Danny Latimer'ın katilini yakaladık.	Broadchurch-1	2013
Who is it?I'll be making a statement in three hours.	Kim? Üç saat içinde bir açıklama yapacağım.	Broadchurch-1	2013
No one else has advance warning.	Başka kimsede gelişmiş uyarı özelliği yok.	Broadchurch-1	2013
If you're down here, you'll have first access.	Eğer burada olursan, ilk sen erişirsin.	Broadchurch-1	2013
But why'd you call me?	Ama neden beni aradın?	Broadchurch-1	2013
At 5pm, I'll tell the family.	Akşam 5'te aileye söyleyeceğim.	Broadchurch-1	2013
I'll then make a short statement to the media.	Sonra kısa bir basın bildirisi yapacağım.	Broadchurch-1	2013
And then we all need to be on hand	Sonra hepimiz hazır durumda bulunmalıyız...	Broadchurch-1	2013
because this information is gonna run a crack through this community.	...çünkü bu bilgi bu toplumu çatırdatacaktır.	Broadchurch-1	2013
You all know DS Miller.	Hepiniz Dedektif Yardımcısı Miller'ı tanıyorsunuz.	Broadchurch-1	2013
She has been removed from the case	Kendisi bu dosyadan alındı...	Broadchurch-1	2013
and put on leave with full pay.	...ve tam maaşlı olarak görevine son verildi.	Broadchurch-1	2013
There is no suggestion that she knew. All right?	Onun bunu bildiğine dair hiçbir iz yok. Tamam mı?	Broadchurch-1	2013
There is no suggestion that she covered anything up.	Bu olayı örtbas ettiğine dair hiçbir iz yok.	Broadchurch-1	2013
You're her colleagues and her friends. This is unthinkable for her.	Siz onun iş arkadaşları ve dostlarısınız. Böylesi onun için düşünülemez.	Broadchurch-1	2013
She'll need you. She'll need all of us.	Size ihtiyacı olacak. Hepimize ihtiyacı olacak.	Broadchurch-1	2013
This is an adventure.	Bu bir macera.	Broadchurch-1	2013
Are you hungry? We could get chips.	Aç mısın? Cips alabiliriz.	Broadchurch-1	2013
We could sit on the bed, watch telly, eat chips out of the packet.	Yatakta oturup, televizyon izler, paket bitene kadar cips yeriz.	Broadchurch-1	2013
Tell me what's happening.	Bana ne olduğunu söyle.	Broadchurch-1	2013
Mark, do you have a minute? Course I do.	Mark, bir dakikan var mı? Elbette.	Broadchurch-1	2013
Beth? Come in. Thanks.	Beth? Evet? İçeri gel. Teşekkürler.	Broadchurch-1	2013
Just go through. Thank you.	Şuradan geç. Teşekkür ederim.	Broadchurch-1	2013
Hi, Beth. Hiya.	Merhaba Beth. Merhaba.	Broadchurch-1	2013
Um, maybe we could all take a seat.	Herkes otursa daha iyi olur sanırım.	Broadchurch-1	2013
We have charged someone with Danny's murder.	Bir kişiyi Danny'nin cinayetinden suçlu bulduk.	Broadchurch-1	2013
Oh, God. I don't want to know.	Tanrım. Bilmek istemiyorum.	Broadchurch-1	2013
Is it someone we know?	Tanıdığımız biri mi?	Broadchurch-1	2013
It's Joe Miller.	Joe Miller.	Broadchurch-1	2013
No, it can't be.	Hayır, olamaz.	Broadchurch-1	2013
They only live across the field.	Hemen karşıda oturuyorlar.	Broadchurch-1	2013
He and Danny had been...meeting in secret for the last few months.	O ve Danny, geçtiğimiz birkaç ay içinde gizlice buluşuyormuş.	Broadchurch-1	2013
We can't tell you much more,	Size çok fazla şey söyleyemeyiz...	Broadchurch-1	2013
but we do believe that we have the right person.	...ama doğru kişiyi yakaladığımıza inanıyoruz.	Broadchurch-1	2013
What about Ellie?	Peki ya Ellie?	Broadchurch-1	2013
She didn't know.	Onun haberi yoktu.	Broadchurch-1	2013
We're fairly certain. Yeah. No...	Kesinlikle eminiz, evet. Olamaz...	Broadchurch-1	2013
Tom, there's something you need to know.	Tom, bilmen gereken bir şey var.	Broadchurch-1	2013
They've um...	Onlar...	Broadchurch-1	2013
They...um...	Onlar...	Broadchurch-1	2013
We've found out who killed Danny.	Danny'yi öldüren kişiyi bulduk.	Broadchurch-1	2013
Sweetheart, it was your dad.	Tatlım, babanmış.	Broadchurch-1	2013
Yes, love.	Evet, hayatım.	Broadchurch-1	2013
I really wish I could.	Keşke açıklayabilseydim.	Broadchurch-1	2013
OK.	Tamam mı?	Broadchurch-1	2013
Tom, I have to ask you.	Tom, sana sormak zorundayım.	Broadchurch-1	2013
Why did you send those threatening emails to Danny?	Danny'ye o tehdit mesajlarını neden gönderdin?	Broadchurch-1	2013
He said he didn't want to be my friend any more.	Artık arkadaşım olmak istemediğini söyledi.	Broadchurch-1	2013
Said he found a new friend.	Yeni bir arkadaş bulduğunu söyledi.	Broadchurch-1	2013
I was angry.	Kızmıştım.	Broadchurch-1	2013
It was Dad, wasn't it?	Babammış, değil mi?	Broadchurch-1	2013
A 38 year old man from Broadchurch	Broadchurch'te 38 yaşındaki bir adam...	Broadchurch-1	2013
has today been charged with the murder of Daniel Latimer.	...bugün Danny Latimer'ın cinayetiyle suçlandı.	Broadchurch-1	2013
Danny's family have been informed and ask for privacy at this time.	Danny'nin ailesi bilgilendirildi ve bu zamanda mahremiyet talep etti.	Broadchurch-1	2013
Have you heard who it is?	Kim olduğunu duydun mu?	Broadchurch-1	2013
Yeah. Just got a call.	Evet. Şimdi aradılar.	Broadchurch-1	2013
I would ask all members of the media not to do anything	Bütün basın mensuplarından, duruşmaya kadar...	Broadchurch-1	2013
that would prejudice the suspect's... Who is it? Who did it?	...şüpheli hakkında peşin hüküm vermemesini istiyorum. Kim?	Broadchurch-1	2013
Olly.	Olly?	Broadchurch-1	2013
As the senior investigating officer, I would ask...	Kıdemli bir soruşturmacı olarak, sizden ricam...	Broadchurch-1	2013
..that the town is now left alone	Katil Joe. ...kasabayı, meydana gelen olayları...	Broadchurch-1	2013
to come to terms with what took place here.	...kabullenmesi üzere yalnız bırakmanız.	Broadchurch-1	2013
No. Just get your stuff.	Olamaz. Eşyalarını al sadece.	Broadchurch-1	2013
Get your things.	Eşyalarını al.	Broadchurch-1	2013
We're not looking for anyone else in relation to the killing.	Bu cinayetle ilgili olarak başka kimseyi aramıyoruz.	Broadchurch-1	2013
This has been a delicate, complex investigation,	Bu; hassas, karmaşık bir soruşturmaydı...	Broadchurch-1	2013
and it has left its mark on a close knit town.	...ve birbirine bağlı bir kasabada izler bıraktı.	Broadchurch-1	2013
Now is the time for Broadchurch to be left...	Şimdi Broachurch'ü gözlerden uzak bir şekide...	Broadchurch-1	2013
to grieve and heal, away from the spotlight.	...acısıyla bırakmalı ve iyileşmesini beklemeliyiz.	Broadchurch-1	2013
I never did this. You've got five minutes.	Bunu yapmadım say. Beş dakikan var.	Broadchurch-1	2013
You were our friend. You were in our house.	Arkadaşımızdın. Evimize geldin.	Broadchurch-1	2013
I know... I'm sorry.	Biliyorum. Üzgünüm.	Broadchurch-1	2013
Not man enough to kill your own boy? You had to take mine?	Kendi oğlunu öldüremediğin için mi benimkini öldürdün?	Broadchurch-1	2013
I put him on the beach so you'd know I didn't...	Onu plaja koydum ki bilin diye, benim...	Broadchurch-1	2013
I could have left him in the sea. Have you heard yourself, Joe? Hm?	Onu denizde bırakabilirdim. Söylediklerini duyuyor musun Joe?	Broadchurch-1	2013
He only came to me in the first place because you were no sort of father to him,	İlk başta bana geldi, çünkü sen ona babalık edemiyordun...	Broadchurch-1	2013
because you hit him. Don't use me as a fucking excuse!	...çünkü ona vurdun. Beni kendine bahane olarak kullanma!	Broadchurch-1	2013
It was once, only ever once, and I'll suffer for that for my whole life now.	O bir kere oldu, sadece bir kere ve bu yüzden ömrüm boyunca acı çekeceğim.	Broadchurch-1	2013
You did things to him, didn't you?	Ona bazı şeyler yaptın, değil mi?	Broadchurch-1	2013
I know that they say you didn't, but...you must have.	Yapmadığını söylüyorlar ama mutlaka yapmış olmalısın.	Broadchurch-1	2013
I... I swear. Honestly, I never did.	Yemin ederim. Doğru söylüyorum, hiç yapmadım.	Broadchurch-1	2013
Don't put this on me. I only ever cared for him.	Kabahati bana bulma. Ben sadece ona sahip çıktım.	Broadchurch-1	2013
You have to believe that.	Buna inanmalısın.	Broadchurch-1	2013
I thought I'd hate you, Joe.	Senden nefret ederim sanmıştım, Joe.	Broadchurch-1	2013
But seeing you in here...	Ama seni burada görünce anlıyorum ki...	Broadchurch-1	2013
..you're not even worth that.	...sen ona bile değmezsin.	Broadchurch-1	2013
I just pity you.	Sana sadece acıyorum.	Broadchurch-1	2013
Because you're nothing.	Çünkü sen bir hiçsin.	Broadchurch-1	2013
All right, mate? All right, mate?	Naber dostum? Nasılsın dostum?	Broadchurch-1	2013
I'm going to go for a walk.	Ben bir yürüyeceğim.	Broadchurch-1	2013
Is it the new one? It is the new one, yeah.	Bu yenisi mi? Yenisi, evet.	Broadchurch-1	2013