Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178691
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Not important �mer bro, since I am writing my thesis nowadays... | Önemli değil, Ömer abi, şu sıralarda mastır tezimi yazdığım için... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...profesors don't mind it If I don't go to school. | ...okula gitmesem de hocalar bir şey demiyor. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
And like Faruk bro said, it is important to stick together during these days. | Hem, Faruk abinin dediği gibi, böyle zamanlarda bir arada olmak önemli. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Well down dear, very good. | Aferin kızım, aferin ya! Aferin. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Are you in English literature major? | Sen İngilizce bölümünde misin, Ayşeciğim? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
No Melek sis, American language and literature. | Hayır, Melek abla, Amerikan dili ve edebiyatı. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Ok, got it. | Okay. Anlaşıldı, tamam. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Don't worry, Ceyda is taking care of it. | Merak etmeyin, Ceyda ilgileniyor. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You couldn't persuade him huh? Unfortunately. | İkna edemedin, ha? > Maalesef. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Phone. | Telefonu ver. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
But sir... It's yet... | Ama efendim henüz... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I got it. Don't worry. | Anladım. Merak etmeyin. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
3 days later. | [TELEFON ÇALAR] | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Connect it. | Bağla kızım, bağla. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
How are you? I am fine thank you. | Nasılsınız? Eksik olmayın, sağ olun. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I will take care of it eventually. | İlgileneceğiz, hayırlısıyla ilgileneceğiz efendim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor. Ms. Ceyda. | Sayın Vali'm. Ceyda Hanım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I'm bothering you with the same subject sir. | Aynı konuyla ilgili rahatsız etmiştim efendim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
When am I getting the necessary papers? | Ne zaman alabiliyorum gerekli belgeyi? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You are not getting any Ms. Ceyda. | Alamıyorsunuz Ceyda Hanım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Yes sir, just happened. You don't have such authority. | Evet efendim. Çok yeni. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I am not hungry yet bro. | < Aç değilim abi. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Sarp! | Sarp! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Ay�e. | Ayşe? Ayşe! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Ay�e... | Ayşe! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Bro bro... Hold me, I am going down. | Abi... Abi! Tut, tut ben ineceğim, tut! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Did you hear what that woman just said? I don't have the authority. | Ya kadının dediğine bak Veysel. Yetkim yokmuş! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor. | Sayın Vali'm? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor, dear governor. | Sayın Vali'm, Sayın Vali'm? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor. | Sayın Vali'm! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear governor. | Sayın Vali'm! [PATİNAJ SESİ GELİR] | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Send it quick. | Gönder gönder. Gönder çabuk. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You can be sure! Big steps are taken in big projects. | Emin olabilirsin. Büyük projelerde büyük adımlar atılır. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Sometimes it's necessary to sacrifice some people, no big deal. | Bazen birilerini gözden çıkartmak gerekebilir. Büyütülecek bir şey yok. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Call it an uncertain death. | Şüpheli ölüm diyelim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Where is �mer? | < Ömer'im nerede? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I am sorry Remzi dad. | Başımız sağ olsun Remzi Baba. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Where is �mer? | Ömer'im nerede? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dad... Where is your brother? | Baba... Abin nerede? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Come on Remzi dad sit here. | Gel hadi Remzi Baba, şuraya otur. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Where is �mer? Take me to my �mer! | Ömer nerede? Ömer'ime götürün beni! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What are you looking at Ugur? | Uğur neye bakıyorsun? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Chief. | Başkomiserim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Some of the screws that were holding this steel bulk are spilled all over the place. | Bu demir yığını tutan vidaların bir kısmı, sağa sola saçılmış. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
But the rest is in its place. But they are bent towards opposite directions. | Ama bir kısmı olduğu yerde duruyor. Fakat farklı yöne eğikler. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Give me that. | Ver bakayım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Is there something? Yes chief. | > Bir şey var mı? Var Baş komiserim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
A woman's glasses. | Bir kadın gözlüğü. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I think it's Ms. Ay�e's. Should we take it chief? | Ayşe Hanım'ın herhalde. Alalım mı Baş komiserim? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What time is it? 11:45 a. m. | Saat kaç? < 12'ye çeyrek var. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
My shitty head! If you find anything update me. | Hay kafama sıçayım! Herhangi bir şey bulursan beni haberdar et. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I will try to make it to the funeral. | Ben cenazeye yetişmeye çalışacağım. Anlaşıldı. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Turn this place upside down, every inch, and keep your mouth shut. | Didik didik edin burayı. Çeneni de kapalı tut. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Yes chief. | Baş üstüne Baş komiserim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Let's pray for the decedent's soul. | [İMAM KONUŞUR] Merhumun ruhu için El Fatiha! | Vali-1 | 2009 | ![]() |
My son. | > Oğlum. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
My brave one. | > Yiğidim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
�mer... | Ömer'im... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
This soil is yours. | Bu toprak senin toprağın. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
It's your land now. I didn't separate you from your soil. | Memleketin sayılır artık. Seni toprağından ayırmadım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
This village's river's water. | Bu... köydeki derenin suyu. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
We had washed you with your deceased mother... | Doğduğunda, rahmetli annenle yıkamıştık seni bu suda... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Accept it son. | Kabul et oğlum. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Death, where are you? Which wrong are you knocking I wonder. | Ecel, neredesin? Hangi yanlış kapıyı çalıyorsun acaba? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dad we are here. | > Baba geldik. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
The scent of my �mer, scent of my �mer. | Ömer'imin kokusu, Ömer'imin kokusu. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Scent of my �mer. | Ömer'imin kokusu. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
�mer... | Ömer... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dad. Dad don't. | Baba. Baba yapma. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I'm fed up Melek. | Bıktım Melek. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I'm fed up from losing the people I love. | Sevdiğim insanları kaybetmekten bıktım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I'm tired of burying them with my own hands. | Onları kendi ellerimle mezara koymaktan bıktım. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I know my dear. | Biliyorum, bir tanem. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I lost a lifelong friend. | Bir ömür dostumu kaybettim ben. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I can't stand it no more. | Dayanamıyorum. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
After this point, every way to go are the same. If I don't have my �mer. | Bu saatten sonra, her gitmek bir, Ömer'im olmadıktan sonra... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I will wait for my day in my house, my soil. | Evimde beklerim günümü, toprağım... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dad... There is no going like this. | Baba... Böyle gitmek olmaz. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
That day... when I was trying... | O gün...o gün uğraşırken... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
When will you be back? | Sen ne zaman dönersin? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I don't know, don't know. | Bilmem, bilmiyorum. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Dear... I'm so sorry again. | Canım... Tekrar başın sağ olsun. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You did a good job. Shut up. | İyi iş çıkardın. Kes sesini. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Yes I am. | Korktum, evet. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I was scared of you, from myself, I was. When is the flight? | Sizden korktum, kendimden korktum. Uçak kaçta? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
We'll leave soon. Was it your first? What first? | Birazdan çıkarız. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
First time that you killed someone? | İlk kez mi birini öldürdün? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Things that are offered to you, your life standard. | Sana sunulanlar, yaşam standartların. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What do I have? What was offered to me? I don't even have a life on my own. | Neyim var ki? Ne sunulmuş bana? Kendime ait bir hayatım bile yok. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You are wrong. You do have your own life and you choose what to live. | Yanılıyorsun. Kendine ait bir hayatın var ve ne yaşayacağını sen belirliyorsun. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
What do you say? Did I want to kill Sarp's bro. | Ne diyorsun sen be? Ben mi istedim Sarp'ın abisini öldürmeyi? | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Look, questions that you are not supposed to ask will have answers that won't satisfy you. | Bak, sormaman gereken soruların, seni tatmin etmeyecek cevapları olur. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
You are an employee, and you do whatever duty is given to you... | Sen bir çalışansın ve sana verilen görevi yerine getirir... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...and keep on living your daily life. Be aware of what you are in. | ...gündelik hayatına devam edersin. Neyin içinde olduğunun farkına var. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
I am but you should be aware of this. | Farkındayım da, siz de şunun farkına varın. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Since I came back to Turkey, I succeed every mission that was given to me. | Türkiye'ye döndüğümden beri, bana verilen her görevi başarıyla yerine getirdim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Collecting information from the school and from the computer of the man I sleep... | Okuldan ve her gece koynunda uyuduğum adamın bilgisayarından bilgi toplamak... | Vali-1 | 2009 | ![]() |
...with every night a murder in a business center that had security like an army. | ...ordu kadar kalabalık güvenliğin olduğu iş merkezinde suikast. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
Whatever the mission was, I did it successfully. | Görev her ne idiyse, başarıyla yerine getirdim. | Vali-1 | 2009 | ![]() |
But this last one. �mer bro. Why did I have to do it why did you make me do it. | Ama bu sonuncusu. Ömer abi. Neden ben yaptım ki, neden bana yaptırdınız? | Vali-1 | 2009 | ![]() |