• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183138

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
[Girl] I can't... How do you? Yapamam...Sen nasıl? You Again-2 2010 info-icon
Where's the entrance? Is it not? Giriş nerede? Burası değil mi? Giriş nerede? O... Giriş nerede? Burası değil mi? Giriş nerede? Burası değil mi? You Again-2 2010 info-icon
Into the camera. Hello. Kameraya doğru. Merhaba. You Again-2 2010 info-icon
My name. Right. [Clears throat] İsmim. Evet. Benim adım... Tamam. İsmim. Evet. İsmim. Evet. You Again-2 2010 info-icon
My name is Marni Olivia Olsen, Benim adım Marni Olivia Olsen, Benim adım Marni Olivia Olsen. Benim adım Marni Olivia Olsen, Benim adım Marni Olivia Olsen, You Again-2 2010 info-icon
and I'm a senior here at Ridgefield High. Ridgefield lisesinde son sınıf öğrencisiyim. Ve ben burada, Ridgefield Lisesi'nde son sınıf öğrencisiyim. Ridgefield lisesinde son sınıf öğrencisiyim. Ridgefield lisesinde son sınıf öğrencisiyim. You Again-2 2010 info-icon
What's life like for a high school student in 2002? 2002 yılı öğrencileri için hayat nasıl mı? 2002'deki bir lise öğrencisi için hayat nasıl mı? 2002 yılı öğrencileri için hayat nasıl mı? 2002 yılı öğrencileri için hayat nasıl mı? You Again-2 2010 info-icon
Well, for starters, my initials spell... Peki, yeni başlayanlar için, özelliğim... Öncelikle benim adımın soyadımın baş harfleri... Peki, yeni başlayanlar için, özelliğim... Peki, yeni başlayanlar için, özelliğim... You Again-2 2010 info-icon
[girl] Moo! [Girls giggling] Moo! You Again-2 2010 info-icon
Life is hard. Hayat zor.. Hayat zor ya. Hayat zor.. Hayat zor.. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] With a little luck, you'll rise above it. Ufak bir şansla, altından kalkabilirsiniz. Biraz şansınız varsa üstesinden gelirsiniz. Ufak bir şansla, altından kalkabilirsiniz. Ufak bir şansla, altından kalkabilirsiniz. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] Unforunately, I never had much luck. Malesef, o şans bende hiç olmadı. Ne yazık ki yapamıcam.. Malesef, o şans bende hiç olmadı. Malesef, o şans bende hiç olmadı. Ne yazık ki yapamıcam.. Maalesef benim pek şansım yoktu. You Again-2 2010 info-icon
Not even a little. Ufacık bile... Ucundan azıcık bile yoktu. Ufacık bile... Ufacık bile... You Again-2 2010 info-icon
Dating all the way back to my freshman year... Okulda ki ilk yılıma dönersek... İlk seneme dönersek... Okulda ki ilk yılıma dönersek... Okulda ki ilk yılıma dönersek... You Again-2 2010 info-icon
Sorry. Saved. Üzgünüm, dolu. Kusura bakma, dolu. Üzgünüm, dolu. Üzgünüm, dolu. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] I come from a small town in Northern California, Kuzey Kalifornia'nın küçük bir kasabasından, tıpkı benim... Ben California'nın kuzeyindeki küçük bir kasabadan geliyordum. Kuzey Kalifornia'nın küçük bir kasabasından, tıpkı benim... Kuzey Kalifornia'nın küçük bir kasabasından, tıpkı benim... You Again-2 2010 info-icon
and in a school as small as mine... Oh, sorry. Saved. ...gibi küçük bir okulundan geliyorum Üzgünüm, dolu. Ve benimki kadar küçük bir okulda... Kusura bakma, dolu. ...gibi küçük bir okulundan geliyorum Üzgünüm, dolu. ...gibi küçük bir okulundan geliyorum Üzgünüm, dolu. You Again-2 2010 info-icon
There's always one person that is so famous Her zaman farklı biri olur. ...her zaman diğerlerini gölgede... Her zaman farklı biri olur. Her zaman farklı biri olur. You Again-2 2010 info-icon
that they outshine all the others. Diğerlerinden daha çok göze batar. ...bırakacak kadar popüler biri vardır. Diğerlerinden daha çok göze batar. Diğerlerinden daha çok göze batar. You Again-2 2010 info-icon
In my class, I was that person. Benim sınıfımda... ...o kişi bendim. Benim sınıfımda o kişi bendim. Benim sınıfımda... ...o kişi bendim. Benim sınıfımda... ...o kişi bendim. You Again-2 2010 info-icon
Were you on the squad last year? Shh! Geçen sene takımda mıydın? Shh! Sen geçen sene takımda mıydın? Geçen sene takımda mıydın? Shh! Geçen sene takımda mıydın? Shh! You Again-2 2010 info-icon
All right, ladies, let's do this! Here we go! Pekâlâ bayanlar, Hadi başlıyalım! Pekâlâ kızlar, hadi yapalım! İşte başlıyoruz! Pekâlâ bayanlar, Hadi başlıyalım! Pekâlâ bayanlar, Hadi başlıyalım! You Again-2 2010 info-icon
[Chanting together] Five, six, seven and eight. Beş, altı, yedi ve sekiz. You Again-2 2010 info-icon
And one, cross two, three, four, Ve bir, iki, üç, dört, Ve bir, değiş iki, üç, dört... Ve bir, iki, üç, dört, Ve bir, iki, üç, dört, You Again-2 2010 info-icon
five, turn, six, seven and eight. Kick! beş, dön, altı, yedi ve sekiz. Sıçra! ...beş, dön, altı, yedi ve sekiz. Tekme! beş, dön, altı, yedi ve sekiz. Sıçra! beş, dön, altı, yedi ve sekiz. Sıçra! You Again-2 2010 info-icon
[All cheering] All right, let's go this time. Pekala biraz hızlanalım. Hadi, bu sefer herkes kendi yapıyor. Pekala biraz hızlanalım. Pekala biraz hızlanalım. You Again-2 2010 info-icon
Good luck, girls! Big smiles! Here we go! Bol şans, kızlar! Biraz daha hareketli. Başlıyoruz! İyi şanslar kızlar! Gülümseyin! İşte başlıyoruz! Bol şans, kızlar! Biraz daha hareketli. Başlıyoruz! Bol şans, kızlar! Biraz daha hareketli. Başlıyoruz! You Again-2 2010 info-icon
Five, six, seven and eight. And one... Beş, altı, yedi ve sekiz. Ve bir, iki... Beş, altı, yedi ve sekiz. Ve bir... Beş, altı, yedi ve sekiz. Ve bir, iki... Beş, altı, yedi ve sekiz. Ve bir, iki... You Again-2 2010 info-icon
[Marni] I read somewhere that who you are in high school Bir yerde okuduğum yazıya göre... Bir yerde "lisede kimseniz bu hayatınızın geri kalanında... Bir yerde okuduğum yazıya göre... Bir yerde okuduğum yazıya göre... You Again-2 2010 info-icon
determines who you'll be for the rest of your life. ...lise hayatı gelecekte kim olacağını belirlermiş. ...kim olacağınızı belirler" diye bir şey okumuştum. ...lise hayatı gelecekte kim olacağını belirlermiş. ...lise hayatı gelecekte kim olacağını belirlermiş. You Again-2 2010 info-icon
Kick! [Cheering] Sıçra! Tekme! Sıçra! Sıçra! You Again-2 2010 info-icon
I seriously hope that's not the case. Umarım gerçekten öyle değildir. Umarım öyle değildir. Umarım gerçekten öyle değildir. Umarım gerçekten öyle değildir. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] Then again, the odds aren't exactly in my favor. Üstelik, olasılıklar beni sevmez. Aslında diğer ihtimaller de pek yararıma değil hani. Üstelik, olasılıklar beni sevmez. Üstelik, olasılıklar beni sevmez. You Again-2 2010 info-icon
That's my big brother, Will. Bu benim abim, Will. Bu benim abim Will. Bu benim abim, Will. Bu benim abim, Will. You Again-2 2010 info-icon
He's the greatest. At, like, everything. Harika birisidir. Sevimli, yakışıklı kısacası herşey. O bir numaradır. Yani her şeyde. Harika birisidir. Sevimli, yakışıklı kısacası herşey. Harika birisidir. Sevimli, yakışıklı kısacası herşey. You Again-2 2010 info-icon
Let's go, Gators, let's go! Hadi Gators hadi! Bastırın Timsahlar, bastırın! Hadi Gators hadi! Hadi Gators hadi! You Again-2 2010 info-icon
Out of my way! [Grunting] Çekil önümden! Çekil yolumdan! Çekil önümden! Çekil önümden! You Again-2 2010 info-icon
[Cheerleaders chanting] Go, go, Gators! Gators! Gators! Bastırın, bastırın Timsahlar! Gators! Gators! Gators! Gators! You Again-2 2010 info-icon
Go, go, go, Gators! Go, go, go, Gators! Hadi, hadi, hadi Gators! Hadi, hadi, hadi Gators! Yürüyün, yürüyün, yürüyün be Timsahlar! Yürüyün, yürüyün, yürüyün be Timsahlar! Hadi, hadi, hadi Gators! Hadi, hadi, hadi Gators! Hadi, hadi, hadi Gators! Hadi, hadi, hadi Gators! You Again-2 2010 info-icon
Nice work, Gator! İyi iş, ezik! Aferin sana Timsah! İyi iş, ezik! İyi iş, ezik! You Again-2 2010 info-icon
P.S., you were prettier with the mask on. Bu arada maskeli halinle daha güzelsin. Not: Masken takılıyken daha güzeldin. Bu arada maskeli halinle daha güzelsin. Bu arada maskeli halinle daha güzelsin. You Again-2 2010 info-icon
Are you speaking to me yet? Hâlâ bana kızgın mısın? Benimle hâlâ konuşmuyor musun? Hâlâ bana kızgın mısın? Hâlâ bana kızgın mısın? You Again-2 2010 info-icon
I'm not in the mood right now, Marni. Şuan havamda değilim, Marni. Şu an keyfim yok Marni. Şuan havamda değilim, Marni. Şuan havamda değilim, Marni. You Again-2 2010 info-icon
I just wanted you to know that I'm really sorry. Gerçekten üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. Sadece çok üzgün olduğumu bilmeni istedim. Gerçekten üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. Gerçekten üzgün olduğumu bilmeni istiyorum. You Again-2 2010 info-icon
And those girls are right. I am a loser. You know? Ve kızlar söylediklerinde haklı. Ben bir eziğim. Bilirsin. Ve o kızlar haklı. Ben bir eziğim. Ve kızlar söylediklerinde haklı. Ben bir eziğim. Bilirsin. Ve kızlar söylediklerinde haklı. Ben bir eziğim. Bilirsin. You Again-2 2010 info-icon
Whoa, whoa. Which girls? What? No. Bir saniye. Hangi kızlar? Ne? Hayır. Hop, hop. Hangi kızlar? Ne? Yok ya. Bir saniye. Hangi kızlar? Ne? Hayır. Bir saniye. Hangi kızlar? Ne? Hayır. You Again-2 2010 info-icon
No, no, no, no. Who called you a loser, Marni? I'll talk to them right now. Hayır, hayır. Kim sana ezik dedi, Marni? Onlarla konuşacağım. Hayır, hayır, hayır, hayır. Sana kim ezik dedi Marni? Hemen onlarla konuşayım. Hayır, hayır. Kim sana ezik dedi, Marni? Onlarla konuşacağım. Hayır, hayır. Kim sana ezik dedi, Marni? Onlarla konuşacağım. You Again-2 2010 info-icon
Who called you a loser? Doesn't matter, Will. Kim sana ezik dedi? Önemi yok, Will. Kim ezik dedi? Önemi yok Will. Kim sana ezik dedi? Önemi yok, Will. Kim sana ezik dedi? Önemi yok, Will. You Again-2 2010 info-icon
You can't always protect me from it. It's true. Sürekli beni koruyamazsın. Gerçek bu. Beni sürekli koruyamazsın. Haklılar. Sürekli beni koruyamazsın. Gerçek bu. Sürekli beni koruyamazsın. Gerçek bu. You Again-2 2010 info-icon
I wish you could see how incredible you are, Marni. Keşke ne kadar inanılmaz biri olduğunu görebilsen, Marni. Keşke ne kadar inanılmaz biri olduğunun farkında varabilseydin Marni. Keşke ne kadar inanılmaz biri olduğunu görebilsen, Marni. Keşke ne kadar inanılmaz biri olduğunu görebilsen, Marni. You Again-2 2010 info-icon
You just have to believe in yourself, 'cause once you do that, Sadece kendine güvenmelisin, çünkü bir kez kendine göre güvenirsen, Tek yapman gereken kendine güvenmek, çünkü öyle yaparsan... Sadece kendine güvenmelisin, çünkü bir kez kendine göre güvenirsen, Sadece kendine güvenmelisin, çünkü bir kez kendine göre güvenirsen, You Again-2 2010 info-icon
you're gonna be able to do anything you want. istediğin herşeyi yapabilirsin. ...her istediğini yapabilirsin. istediğin herşeyi yapabilirsin. istediğin herşeyi yapabilirsin. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] And, of course, Will was right. ve Will gerçekten haklıydı. Ve tabii ki Will haklıydı. ve Will gerçekten haklıydı. ve Will gerçekten haklıydı. You Again-2 2010 info-icon
Once I changed the way I saw myself, the past was history. Önce geçmişi geride bıraktım ve kendime bir baktım. Kendime olan bakışımı değiştirdiğimde geçmişim tarih oldu. Önce geçmişi geride bıraktım ve kendime bir baktım. Önce geçmişi geride bıraktım ve kendime bir baktım. You Again-2 2010 info-icon
I ditched the braces, I got contacts Gözlüklerimi çıkarıp lens taktım. Pantolon askılarımı attım, lens aldım... Gözlüklerimi çıkarıp lens taktım. Gözlüklerimi çıkarıp lens taktım. You Again-2 2010 info-icon
and I staWed spending more than eight dollars on a haircut. ve sekiz dolardan fazlasını verip saçlarımı yaptırdım. ...ve kuaföre 8$'dan fazla para vermeye başladım. ve sekiz dolardan fazlasını verip saçlarımı yaptırdım. ve sekiz dolardan fazlasını verip saçlarımı yaptırdım. You Again-2 2010 info-icon
I've come a long way since those horrible days. Kötü günleri geri de bırakmak için çok uğraştım. O berbat günlerden bu güne uzun bir yol kat ettim. Kötü günleri geri de bırakmak için çok uğraştım. Kötü günleri geri de bırakmak için çok uğraştım. You Again-2 2010 info-icon
But if it weren't for the determination of that little girl from Ridgefield, Fakat Ridgefield'de ki o küçük kızlara olan azmim olmasaydı, Ama Ridgefield'daki o küçük kızın kararlılığı olmasaydı... Fakat Ridgefield'de ki o küçük kızlara olan azmim olmasaydı, Fakat Ridgefield'de ki o küçük kızlara olan azmim olmasaydı, You Again-2 2010 info-icon
the woman standing in front of you wouldn't be here today, şuan karşınızda olmayabilirdim. ...önünüzdeki bu kadın bugün burada... şuan karşınızda olmayabilirdim. şuan karşınızda olmayabilirdim. You Again-2 2010 info-icon
working at one of the top PR firms in Los Angeles, Salak bir takımın maskotu iken, bir anda ...Los Angeles'in en iyi PR firmalarının birinde çalışıyor olmazdı. Salak bir takımın maskotu iken, bir anda Salak bir takımın maskotu iken, bir anda You Again-2 2010 info-icon
telling a bunch of junior publicists about the days Los Angeles'da en büyük firmalardan birinde çalışmaya başladım, Birkaç çömez reklâmcıya inekler ekibinin... Los Angeles'da en büyük firmalardan birinde çalışmaya başladım, Los Angeles'da en büyük firmalardan birinde çalışmaya başladım, You Again-2 2010 info-icon
when I was the poster child for the geek squad. halkla ilişkiler uzmanıyım. ...hedef tahtası olduğum zamanları anlatıyor olmazdım. halkla ilişkiler uzmanıyım. halkla ilişkiler uzmanıyım. You Again-2 2010 info-icon
You can't control the things that happen to you, Başınıza gelen şeyleri kontrol edemezsiniz fakat, Başınıza gelenleri kontrol edemezsiniz... Başınıza gelen şeyleri kontrol edemezsiniz fakat, Başınıza gelen şeyleri kontrol edemezsiniz fakat, You Again-2 2010 info-icon
but you can control the way you react to them. onları nasıl karşılayacağınızı kontrol edebilirsiniz. ...ama onlara nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz. onları nasıl karşılayacağınızı kontrol edebilirsiniz. onları nasıl karşılayacağınızı kontrol edebilirsiniz. You Again-2 2010 info-icon
It's all perception. Hepsi kendinizi tanımakla alakalı. Tüm mesele nasıl algıladığınızda. Hepsi kendinizi tanımakla alakalı. Hepsi kendinizi tanımakla alakalı. You Again-2 2010 info-icon
That is what public relations is all about. İşte biz buna halkla ilişkiler diyoruz. Halkla ilişkiler işte budur. İşte biz buna halkla ilişkiler diyoruz. İşte biz buna halkla ilişkiler diyoruz. You Again-2 2010 info-icon
Thank you. [Chuckling] And good luck. Teşekkürler, ve iyi şanslar. Sağ olun ve iyi şanslar. Teşekkürler, ve iyi şanslar. Teşekkürler, ve iyi şanslar. You Again-2 2010 info-icon
Nice job. Thank you. Harikaydı. Teşekkür ederim. Güzel sunumdu. Sağ ol. Harikaydı. Teşekkür ederim. Harikaydı. Teşekkür ederim. You Again-2 2010 info-icon
Great speech. Inspiring. Güzel konuşma, ilham verici. Konuşman harikaydı, ilham vericiydi. Güzel konuşma, ilham verici. Güzel konuşma, ilham verici. You Again-2 2010 info-icon
Thank you, sir, very much. Çok teşekkür ederim, efendim. Teşekkürler efendim, çok sağ olun. Çok teşekkür ederim, efendim. Çok teşekkür ederim, efendim. You Again-2 2010 info-icon
Now, I'm gonna need you to pack up your office. Şimdi, ofisini toplamanı istiyorum. Şimdi ofisinden eşyalarını alman gerekiyor. Şimdi, ofisini toplamanı istiyorum. Şimdi, ofisini toplamanı istiyorum. You Again-2 2010 info-icon
What? Did... Did you just say that I need to pack up my office? Ne? Ofisimi toplamamı mı istiyorsunuz? Ne? Siz... Siz az önce ofisimden eşyalarımı almamı mı söylediniz? Ne? Ofisimi toplamamı mı istiyorsunuz? Ne? Ofisimi toplamamı mı istiyorsunuz? You Again-2 2010 info-icon
That's right. But I only asked for two days off, Evet. Ama abimin düğünü için, Evet öyle. Ama ben sadece iki gün izin istemiştim... Evet. Ama abimin düğünü için, Evet. Ama abimin düğünü için, You Again-2 2010 info-icon
and it's for my brother's wedding. sadece iki gün izin istemiştim. ...o da abimin düğünü içindi. sadece iki gün izin istemiştim. sadece iki gün izin istemiştim. You Again-2 2010 info-icon
There's an opening in the New York office. New York bürosunda... New York'taki ofisimizde müsait bir pozisyon var. New York bürosunda... New York bürosunda... You Again-2 2010 info-icon
VP. It's yours. ...Başkan Yardımcılığına gidiyorsun. Müdürlük, iş senindir. ...Başkan Yardımcılığına gidiyorsun. ...Başkan Yardımcılığına gidiyorsun. You Again-2 2010 info-icon
It... You... Ne... Sen... O... Siz... Ne... Sen... Ne... Sen... You Again-2 2010 info-icon
[stammering] I... The VP for... Ben... Başkan Yardımcılığı... Ben... Müdürlük... Ben... Başkan Yardımcılığı... Ben... Başkan Yardımcılığı... You Again-2 2010 info-icon
Unless, of course, you have a problem with a huge promotion. Eğer senin için bir problem oluşturmuyorsa... Tabii büyük bir terfi ile sorunun varsa... Eğer senin için bir problem oluşturmuyorsa... Eğer senin için bir problem oluşturmuyorsa... You Again-2 2010 info-icon
No, I don't! I certainly do not. I don't. Hayır, oluşturmuyor! Kesinlikle problem yok. Yok canım! Ne demek, hayır. Hayır, oluşturmuyor! Kesinlikle problem yok. Hayır, oluşturmuyor! Kesinlikle problem yok. You Again-2 2010 info-icon
Thank you, sir! You've earned it. Teşekkürler, efendim! Bunu hakettin. Sağ olun efendim. Bunu hak ettin. Teşekkürler, efendim! Bunu hakettin. Teşekkürler, efendim! Bunu hakettin. You Again-2 2010 info-icon
I am excited to see everyone, too, Mom. Ben de herkesi göreceğim için heyecanlıyım, Anne Ben de herkesi göreceğim için heyecanlıyım anne. Ben de herkesi göreceğim için heyecanlıyım, Anne Ben de herkesi göreceğim için heyecanlıyım, Anne You Again-2 2010 info-icon
I can't believe how quickly this all came together. Herşeyin bu kadar çabuk olmasına inanamıyorum. Evlilik nasıl bu kadar çabuk geldi inanamıyorum. Herşeyin bu kadar çabuk olmasına inanamıyorum. Herşeyin bu kadar çabuk olmasına inanamıyorum. You Again-2 2010 info-icon
I know, and it's gonna be so beautiful. Biliyorum ve çok güzel olacak. You Again-2 2010 info-icon
Joanna's Aunt Mona is spending a fortune for this wedding. Joanna'nın teyzesi bu düğün için servet harcadı. Joanna'nın teyzesi Mona, bu düğün için bir servet veriyor. Joanna'nın teyzesi bu düğün için servet harcadı. Joanna'nın teyzesi bu düğün için servet harcadı. You Again-2 2010 info-icon
I tried to get in touch with her to say I thought it was too much, Bu kadar büyütmemesi gerektiğini söylemeye çalıştım, Çok abarttığını söylemek için ona ulaşmaya çalıştım... Bu kadar büyütmemesi gerektiğini söylemeye çalıştım, Bu kadar büyütmemesi gerektiğini söylemeye çalıştım, You Again-2 2010 info-icon
and I got back a text saying, ama "Çok mutluyum, sizi görmek için sabırsızlanıyorum" ...ve geldi bana mesaj attı. ama "Çok mutluyum, sizi görmek için sabırsızlanıyorum" ama "Çok mutluyum, sizi görmek için sabırsızlanıyorum" You Again-2 2010 info-icon
"Happy to do it, can't wait to meet you all". diyip durdu. "Yaptığım için mutluyum, hepinizle tanışmak için sabırsızlanıyorum." diyip durdu. diyip durdu. You Again-2 2010 info-icon
[Marni] I just feel bad that I haven't met Joanna yet. Joanna ile daha tanışamadığım için kendimi kötü hissediyorum. Henüz Joanna ile tanışmadığım için kendimi kötü hissediyorum. Joanna ile daha tanışamadığım için kendimi kötü hissediyorum. Joanna ile daha tanışamadığım için kendimi kötü hissediyorum. You Again-2 2010 info-icon
I know. Isn't it funny? Biliyorum. Komik değil mi? Biliyorum. Çok komik değil mi? Biliyorum. Komik değil mi? Biliyorum. Komik değil mi? You Again-2 2010 info-icon
You guys all went to high school together, you don't know each other. Aynı lisede okumuşsunuz ama birbirinizi tanımıyorsunuz. Hepiniz aynı liseye gitmişsiniz ama daha birbirinizi tanımıyorsunuz. Aynı lisede okumuşsunuz ama birbirinizi tanımıyorsunuz. Aynı lisede okumuşsunuz ama birbirinizi tanımıyorsunuz. You Again-2 2010 info-icon
Wait, we all went to high school together? Bir dakika, aynı lisede mi okumuşuz? Dur bir dakika, hepimiz aynı liseye mi gitmişiz? Bir dakika, aynı lisede mi okumuşuz? Bir dakika, aynı lisede mi okumuşuz? You Again-2 2010 info-icon
No. Well, all Will did was send me a picture, Hayır. Will bana resimlerini yollamıştı, Hayır. Yani Will bana sadece bir fotoğraf göndermişti... Hayır. Will bana resimlerini yollamıştı, Hayır. Will bana resimlerini yollamıştı, You Again-2 2010 info-icon
but she didn't look familiar. Ridgefield High was really small. fakat tanıdık gelmedi. Ridgefield gerçekten ufak bir liseydi. ...ama bana tanıdık gelmemişti. Ridgefield Lisesi çok küçüktü. fakat tanıdık gelmedi. Ridgefield gerçekten ufak bir liseydi. fakat tanıdık gelmedi. Ridgefield gerçekten ufak bir liseydi. You Again-2 2010 info-icon
I don't remember a Joanna. Joanna diye birini hatırlamıyorum. Bir Joanna olduğunu hatırlamıyorum. Joanna diye birini hatırlamıyorum. Joanna diye birini hatırlamıyorum. You Again-2 2010 info-icon
[Woman] That's because she didn't go by Joanna in high school. Hatırlayamazsın çünkü liseye Joanna adıyla gitmemiş. O lisede Joanna olarak anılmadığındandır. Hatırlayamazsın çünkü liseye Joanna adıyla gitmemiş. Hatırlayamazsın çünkü liseye Joanna adıyla gitmemiş. You Again-2 2010 info-icon
She went by a nickname. Lakabı varmış. Bir takma ismi varmış. Lakabı varmış. Lakabı varmış. You Again-2 2010 info-icon
Oh... Uh... Lakabı... You Again-2 2010 info-icon
...Deedee. ...Deedee. You Again-2 2010 info-icon
Deedee? [Woman] No, um... Deedee? Ya da... Deedee? Yok, neydi... Deedee? Ya da... Deedee? Ya da... You Again-2 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 183133
  • 183134
  • 183135
  • 183136
  • 183137
  • 183138
  • 183139
  • 183140
  • 183141
  • 183142
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim