Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183951
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I know I'm not from the FBI, but... | FBI ajanı olmadığımı biliyorum, ama... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
It's easy to get into a cave, but it's even easier to get lost inside. | Zuzu, mağaraya girmek kolaydır ama içeride kaybolmak daha kolaydır. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Let's forget this conversation. | Tüm bu konuşmaları unutalım. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I've never seen your son, but know what happened to him. | Oğlunu hiç görmedim ama ona neler olduğunu biliyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Alberto's letter was a trump card. | Alberto'mektubu büyük bir kozdu. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
You used it, but didn't win the game. | Kozunu kullandın ama oyunu kazanamadın. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Now you're alone, and have got nothing. | Şimdi yalnızsın, ve elinde hiç bir şeyin yok. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
This way you won't get far. | Bu şekilde çok bir şey elde edemezsin. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Do you agree? | Doğru muyum? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
You started well. | İyi başladın. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Call me lieutenant and speak low. | Bana teğmen de ve kısık sesle konuş. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
What's your strategy? | Stratejin ne? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Strategy? Yes, | Strateji mi? Evet, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
to hurt whom we want to hurt. | Bizi incitenleri incitmek mesela. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I want to know if it is worth it offering you my load. | Sana yardım etmeden önce buna değeceğini bilmek istiyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I want Justice. | Ben adalet istiyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Injustice is the worst thing there is, Ms. Angel. | Adaletsizlik olabilecek en kötü şeydir, Bayan. Angel. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Funny how two enemies can help each other, | İki düşmen birbirine yardım edecekler, komik, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
don't you think? | Sence değil mi? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
We'll always be on opposite sides. You and I. | her zaman farklı taraflardayız sen ve ben. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
But still, I can help you if your strategy is good, | Yine de eğer stratejin iyiyse ve benim öfkem de dinmezse, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
and my rage doesn't go away. | Sana yardım edebilirim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
We'll see about that in a month. | bir ay içinde göreceğiz. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
If I feel the same way I feel today, | Eğer hala bugün hissettiğim gibi hissediyor olursam, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I'll testify. | Tanıklık edeceğim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Somehow or the other, I'll let you know. | Yada başka bir şekilde sana bilgileri vereceğim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
How can you guarantee that you are... | Bana nasıl garanti verebilirsin senin... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Guarantee what? | ne garantisi? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
That I'm really an ally, and not an enemy? | Dost olup düşman olmadığımı mı? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I can't. Use your intuition. | Garanti veremem. Hislerini kullan. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I've prepared my testimony, Ms. Angel; | İfademi hazırladım, Bayan. Angel; | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
but your strategy is weak. | Ama stratejiniz zayıf. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
These people from the Amnesty won't do. | insan hakları organizasyonu size yardım etmezler. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I must use the restroom. | Banyoyu kullanmalıyım. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I left something in the car. | Arabada bir şey unuttum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Have you been following me? | Beni mi takip ediyorsun? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Me? I'm retired, Ms. Angel. | Ben mi, ben emekli oldum, Bayan. Angel. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Then how did you know about my meeting with the Amnesty? | O zaman insan hakları kurulu ile olan görüşmemi nerden biliyorsun ki? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I still have some friends. | Hala bazı dostlarım var. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Ms. Angel, you're being followed, | Bayan. Angel, takip ediliyorsunuz, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
your phones are wired. | Telefonlarınız dinleniyor. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Don't doubt it. | Bundan şüphe yok. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I can't stay here long, Ms. Angel. | Burada uzun süre kalamam, Bayan. Angel. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
But you called me. | Ama beni aradın. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Let me be straight: Amnesty They can make a lot of noise. | Dürüst olacağım: İnsan hakları örgütü; Medyada çok ses getirebilirler. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Noise? In this case, the noise of the enemy is predictable, | ses getirmek mi? Bu durumda düşmanın gürültüsü daha iyidir,en azından, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
and won't cause any harm. | Acı vermez. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
An unexpected attack from a friend would be better. | Bir dosttan gelecek saldırı daha iyi olabilirdi. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
This is good strategy! | işte Bu iyi bir strateji! | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
If you can find a strong ally, | Eğer güçlü bir müttefik bulursan, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
my testimony is yours. | İfadem senindir. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
The U.S. Secretary of state, Henry Kissinger, | Amerika dış işleri bakanı, Henry Kissinger, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
had a busy schedule on his first day in Rio de Janeiro. | Rio de Janeiro'daki ilk gününde çok yoğun bir mesaisi var. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I handed it to him. | Ona elimle teslim ettim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Will he read it? | Okuyacak mı? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Sometimes, it stays with an assessor that sends it straight to the Brazilian police. | Bazen böyle mektuplar yardımcıda kalır ve o da direkt Brezilya polisine gönderir. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Good! The man I want will know what happened. | Güzel, benim de istediğim bu. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Nonsense! | Aldırma! | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Don't pretend to be na: L: Ve, L�cia. | Paranoyaklaşma Lúcia. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I found out there are some civilians, | Baskıcı rejimi finanse eden, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
entrepreneurs and bankers financing the repression. | Bazı girişimciler ve bankacılar olduğunu öğrendim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I'm sorry to get you into my problems, L�cia. | Seni de bu işe soktuğum için üzgünüm, Lúcia. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I think you should spend some days with me in the mountains. | Bence dağlarda birlikte biraz zaman geçirmeliyiz. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Stay away from Rio, you know, Zuzu? Lt'd do you good. | Rio'dan uzak durmak, biliyor musun, Zuzu? Sana iyi gelecek. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
No, daughter. | Olmaz,kızım. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
But I'll only spend three days. | Sadece üç gün için gideceğim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
It was sent to you. | Bu size gelmişti. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
OK, daughter. Don't worry! L�cia insisted... | Tamam kızım. Endişelenme! Lúcia ısrar etti... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
OK! I'll call as soon as I come back. OK? | seni döner dönmez arayacağım tamam mı? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
"YOU'VE IMPROVED YOUR STRATEG Y. | "STRATEJİNİ GELİŞTİRDİN. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
WALK AROUND THE LAGOON AT 2 a.m." | SAAT 2 a. M.'DE GÖLÜN KENARINDA YÜRÜ" | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Zuzu? | Zuzu? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I want to talk to Zuzu Angel. | Zuzu Angel ile konuşmak istiyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I want to talk to Zuzu Angel. Is it you? | Zuzu Angel ile konuşmalıyım. Siz misiniz? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
She traveled. | Seyahate çıktı. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Marina, the truck! | Marina, kamyon! | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Are you saying your name or... | Adını söylüyor musun yoksa... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Hi, Hilde. Mom, | merhaba, Hilde. Anne, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
thank God you didn't travel with L�cia! That's crazy, mom! | Çok şükür Lúcia ile yolculuğa çıkmadın! Çok kötü,anne! | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
What happened, daughter? | Neler oldu kızım? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
A terrible accident on the road. | Yolda çok feci bir kaza olmuş. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I've just found out, mom. | Ben de yeni öğrendim anne. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
A truck crashed into L�cia's car. | Bir kamyon Lúcia'nın arabasına çarpmış. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
L�cia... She... | Lúcia... o?... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
They took L�cia to the hospital, I gave up in the last minute. | onu hastaneye götürmüşler, Ben de son anda vazgeçmiştim. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
But she passed away. | Ama o yola çıktı. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Do you want me to drop by, mom? | Uğramamı ister misin anne? | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
No! I'll call you back soon. I'm shocked. | Hayır, seni sonra ararım, şoktayım hala. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
"STATEMENT". | "BEYANAT". | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
in a mugging or any other means... | Ya da başka bir şekilde ölürsem... | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
"My name is Marco Aur�lio Carvalho, Air Force Officer. | "Benim adım Marco Aurélio Carvalho, hava kuvvetleri memuru. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I give this testimony out of my own free will. | Bu ifadeyi özgür iradem ile veriyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I was based for two years at Gale�o Air Base. | İki yıl boyunca Galeão hava üssünde bulundum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Following superior orders, | Amirlerimin emri ile, | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I investigated and took part in the arrest of the civilian Stuart Edgar Angel Jones" | Sivil Stuart Edgar Angel Jones'un tutuklanmasına ve yakalanmasına dahil oldum" | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
I've never seen your son, but know what happened to him. | Oğlunu hiç görmedim ama ona ne olduğunu biliyorum. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
"I also took part in the interrogation of the civilian Stuart Angel. | "Ayrıca Stuart Angel'ın sorgulanmasında da vardım. | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
First in a room in the Air Base, then in the patio". | Önce Hava Üssü'ndeki bir odada sonra da avluda". | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
Let's go! Go, go, go! | Devam edin,devam devam..! | Zuzu Angel-1 | 2006 | |
"I guarantee the authenticity of the testimony from the prisoner Alberto Dias. | "Bu ifadenin doğruluğunu size garanti ederim ki: | Zuzu Angel-1 | 2006 |