Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2044
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Thank you, Dennis. | Sağ ol, Dennis. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Catherine! | Catherine! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Um, me be on the bus. | Otobüste olayım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ah! I don't mean on the bus. I mean in the bus. | Ulan! Üzerinde demedim. İçinde demek istedim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Not in the engine. In the passenger accommodation! | Motorun içinde değil yolcuların olduğu bölümde. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ray. You've gotta stop Miss Pringle. | Ray. Bayan Pringle'ı durdurman lazım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| There's even a website. | İnternet sitesi bile açmış. Sana tapsın istemedin mi? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Not like this. Ray, I don't have time for this. | Böyle değil ama. Şu an uğraşamam. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Wait, wait, wait. You haven't lost the powers, have you? | Dur, dur! Güçlerini kaybetmedin ya? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No, I haven't lost the powers. Ray. You have. You've lost the... | Hayır, kaybetmedim. Kaybetmişsin işte. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I haven't lost the powers. Do the thing. | Kaybetmedim. Salla elini. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ray. Ray, stop it. Ray, stop it. Ray, stop it. Ray, become a sausage. | Yapma, Ray. Yapma. Ray, sosis ol. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I haven't lost the powers, Ray, OK? This is... Where is he, Neil? | Güçlerimi kaybetmedim, anladın mı? Ray nerede, Neil? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Catherine, can we talk? No. | Konuşabilir miyiz, Catherine? Hayır. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But I love you. | Ama seni seviyorum. Dennis'i de seviyorsun belli ki. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Did you take that off there? Uh, no, this is mine. | Onu buradan mı aldınız? Hayır, bu benim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You rs? Yeah. | Sizin mi? Evet. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, you've got it all wrong about Dennis. | Her şeyi yanlış anladın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I've nothing whatsoever against Dennis. You love him, he loves you. | Dennis'le bir derdim yok. Birbirinizi seviyorsunuz işte. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm happy for both of you. Just don't bring me into it. | İkiniz adına da mutluyum. Beni karıştırma yeter. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| İt's mine! No, it isn't. | Bu benim. Hayır, değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Look, I heard what you said to each other, Neil. | Birbirinize söylediklerinizi duydum. Evet ama bilmediğin bir şey var. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Hey! He's not a man. | Dennis insan değil. Duymak istemiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I know, but I'm just saying, he's not a man. | Biliyorum ama insan değil diyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You come in here and steal our stuff? | Hırsızlık yaparsın ha? Benim sosisim dedim ya. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| İt is my sausage. Give it back. Get off. Be careful, be careful. | Hayır, benim sosisim. Geri ver. Çekil! Dikkat et! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Just let go! Oh, God! | Bırak şunu be! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Give me 80p. Fine. | 80 pens alayım. İyi be. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'll just get your change. No, it's... Never mind. It's... | Para üstünü getireyim. Yok, boş ver. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, no, cos it's £4.20. | Para üstü 4.20 ediyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Keep it. it's too much for a tip. | Kalsın. Bahşiş için çok fazla ama. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Have it your way. I should think so, too. Jesus. | Nasıl biliyorsan öyle yap. Bence de. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Feck. Sausage, become Ray. | Hay. Sosis tekrar Ray'e dönüş. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Jesus, Neil. Have you any idea how vulnerable a sausage feels? | Tanrım, Neil. Sosis olmak ne kadar kırılgan hissettiriyor biliyor musun? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I'm off! | Ben kaçtım! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Leave me alone, you nutters! Ray! Ray! | Rahat bırakın beni, manyaklar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Here you go. You must have been hungry. | Al bakalım. Çok acıkmışsın anlaşılan. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| It's clear he has no idea of doing any good whatsoever. | Ne yaptığı hakkında en ufak fikri olmadığı çok açık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Why can't we just get on with the destruction? | Neden doğrudan yıkıma geçmiyoruz? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Because there are rules, Maureen. | Çünkü kanunlar var, Maureen. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| We must follow galactic procedure. | Galaktik prosedürü izlemeliyiz. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Rules didn't stop you from eating the inhabitants of G4378, Janet! | Kanunlar G4378'de yaşayanları yemeni engellememişti ama. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| They were delicious. Very crunchy, as I recall... | Çok lezzetliydiler. Çıtır çıtır böyle. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Surprise, surprise! Oh, my God! | Sürpriz! Tanrım! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No! Wait. Wait, wait. Catherine! | Catherine dur! Bekle! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You're crazy, do you know that? | Deli misin nesin be? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Get out of my flat, Grant. | Çık evimden. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, I can't because you've locked the door now, babe. | Çıkamıyorum çünkü kapıyı kilitledin. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, then, get out the way you got in. | Geldiğin yerden çık o zaman. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, honey, come on, now. That ain't nice! | Hadi ama tatlım. Yaptığın hiç hoş değil. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Just get out, Grant. I never want to see you again! | Çık dışarı, Grant. Seni bir daha görmek istemiyorum! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Get out of my life! | Çık, git hayatımdan! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Get out! | Çık! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Come on, now, open the door. | Hadi ama aç kapıyı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Sorry. Sorry about the noise. | Gürültü için özür dilerim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| At least it wasn't barking. | En azından havlamıyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Feck off. Not you. | Hadi oradan be. Sana demedim. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Walk out the front door, OK? Honey! | Ön kapıdan çık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Then sneak in the back. Make your way up to my place. No moves. | Sonra arkadan gizlice gir. Benim eve çık. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No, no, no funny business. Come on. Let the love shine through. | Aşna fişne olmayacak Yapma ama aşkımıza yol ver. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You can just stay out of his way | Hem yoluna çıkmamış olursun hem de sana akşam yemeği yaparım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I hate doors! All right. | Kapılardan nefret ediyorum! Tamam. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| But invite Dennis. We'll behave like grown ups. | Ama Dennis'i de davet et. Yetişkinler gibi oturalım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Catherine, come back. I'm leaving! | Catherine, geri dön. Ben gidiyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| OK. I'm coming! Hold on. Wait for me, now. | Ben de geliyorum o zaman. Bekle beni. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| She's coming to dinner! | Yemeğe geliyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Whoa. Hey! It was just about to start. | Yo, hey! Program daha yeni başlamıştı. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| She's coming to dinner. | Yemeğe geliyor. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Who? Catherine. | Kim? Catherine. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, the bitch. | Ha, şu kaşar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Don't call her that, all right? I don't want you chipping in, either, OK? | Öyle deme. Ayrıca ortalığı bulandırmayacaksın, anladın mı? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Just pretend to be a dumb animal again. | Sıradan, salak hayvan taklidi yap. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Me? A dumb animal? | Ben? Salak hayvan? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| (New Yeah, we“, you know how to pretend, mm you'? | Kendin gibi ol. Rol yapmak denir buna. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, you mean like when I'm having my tummy tickled? | Göbeğim kaşındığında yaptığım gibi mi? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| You love having your tummy tickled. No, I don't. | Göbeğinin kaşınmasını seversin sen. Hayır, sevmem. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What? it's a sham, Neil. All dogs do it. | Ne? Numara o, Neil. Bütün köpekler yapar. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Why? Why do humans like tickling dogs' tummies? | Neden? İnsanlar neden köpeğin göbeğini kaşımayı sever asıl? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Because they love having their tummies tickled. | Çünkü köpekler göbeklerinin kaşınmasını sever. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Well, just pretend to be a perfectly ordinary dog, OK? | Neyse, sıradan bir köpekmişsin gibi davran yeter. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Can't l join in the conversation just a little bit? | Az da olsa muhabbete katılsam olmaz mı? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| No. That is so cruel. | Olmaz. Çok insafsızsın. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Somebody at the door! Hey! Hey! It's the bell! It's the bell! It's the bell! It's the bell! | Kapıda biri var! Zil çalıyor! Zil çalıyor! | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| I know it's the bell, Dennis. Right. No, no, sorry. | Zilin çaldığını biliyorum, Dennis. Doğru. Pardon. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Just one more peep out of you, OK, and the flea collar is going back on again. | Ağzından tek bir söz çıkarsa sana pire tasması takarım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Right, right, right. Sorry, sorry, sorry, sorry. | Tamam, tamam. Kusura bakma. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Bark. | Havla. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Woof. | Hav. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Do it properly | Düzgün yap. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Hi. Has he gone? | Merhaba. Gitmiş mi? Hayır, sanmıyorum. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ooh! Dennis, down. | Dennis, in aşağı bakayım. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Ah. Do you want your tummy tickled? | Göbeğini mi kaşıyayım istiyorsun? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Why do dogs like that so much? | Köpekler bunu neden çok sever acaba? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| So the producer promises to take me out of the general office | Prodüktör beni genel ofisten çıkarıp daha manzaralı büyük bir masa... | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| and give me a big desk with a view, but he won't. | ...vereceğine söz verdi. Ama vermeyecek. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| He's just trying to get me into bed. | Çünkü tek derdi beni yatağa atmak. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| What did you want to tell me? | Bana ne söyleyecektin? | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Oh, that's incredible. | İnanılmaz. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| That's the most wonderful thing I've ever tasted in my life. | Bu hayatımda şimdiye kadar tattığım en harika şey. | Absolutely Anything-1 | 2015 | |
| Mmm. I had no idea you were such a fantastic cook. | Bu kadar muhteşem bir aşçı olduğun hiç aklıma gelmezdi. | Absolutely Anything-1 | 2015 |