English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 2281
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Wow, he didn't blink an eye when I spoke, | İşe bak ben konuştuğumda gözünü bile kırpmadı... | Aenggeurimam-1 | 2015 |  |
| but look at his turn about when the Chairman's son speaks! | ...Başkan'ın oğlu konuştu ya 180 derece döndü birden! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The longer I look, the more interesting she gets. | Ona baktıkça gözüme daha bir ilginç geliyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey! Darn it. | Lanet olsun! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey, Jo Bang Wool, are you cuckoo? | Baksana Jo Bang Wool, çatlak mısın sen? Anladıysan diz çök. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Get lost. I have a principle that doesn't allow me to hit girls, okay? | Hadi yoluna. Sahip olduğum ilke kızlara vurmama izin vermiyor, tamam mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Knock it off. | Kesin şunu. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey, Jo Bang Wool, how do you know Oh Ah Ran? | Jo Bang Wool, Oh Ah Ran'ı nereden tanıyorsun? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hong Sang Tae liked Oh Ah Ran. | Hong Sang Tae bir zamanlar Oh Ah Ran'dan hoşlanıyordu. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Loser. | Ezik piç seni. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Do you call yourself a man? Cut if off, dork. | Kendine erkek mi diyorsun? Git işine, piç kurusu. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hey, Bang Wool tomato! Do you really want to get splattered today? | Bang Wool tomato! Bugün sahiden de canın kötek mi istiyor? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It's interesting. We should reorder our ranking among the three of us. | İlginç. Üçümüz arasındaki sıralamayı yeniden düzenlemeliyiz. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I will place the leash on the neck of the winner. | Kazananın boynuna tasma takacağım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Where are you going, Go Bok Dong? | Nereye gidiyorsun, Go Bok Dong? Cidden! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I'll take care of you later, Hong Sang Tae. | Seninle sonra ilgileneceğim, Hong Sang Tae. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| That chick... I like. | Bu yavru... hoşuma gitti. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Jo Bang Wool! | Jo Bang Wool! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I told you not to get involved, didn't I? Why do you keep butting in, WHY? | Size karışmayın demiştim, değil mi? Ne diye burnunuzu sokup duruyorsunuz, neden?! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you cause trouble from now on, it's become that I, as the homeroom teacher, have to answer for it. | Bundan sonra bir sorun çıkarırsan... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Let me ask you for a favor as well. | Ben de bir ricada bulunabilir miyim? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Please, Do Not Butt In My Business! Got it? | Lütfen, işime burnunuzu sokmayın! Anladınız mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| All four walls of the school are within my scope. You are also within it. | Okulun her bir köşesinde gözüm var. Sen de buna dâhilsin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Watch Do Jeong Woo well, okay? | Bense çok küçük ve güçsüzüm.. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you do well on this opportunity, then you'll truly be mine, but if you screw up, | Bu fırsatı iyi değerlendirirsen o vakit... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| This is Joo Ae Yeon. I'm on my way there now. | Ben Joo Ae Yeon. Şimdi oraya geliyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| There's no one there as it's class time. The librarian was sent out as well. | Ders vakti olduğundan orada kimse yok. Kütüphaneci de gönderilmişti zaten. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It's the secret document sent from the foundation. | Vakıftan gönderilen gizli bir belge. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It's rather simple for the heart of Myeong Seong, no? | Myeong Seong'un şakaya gelir yanı yok, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If even a single thing in here is exposed, there will be many who will be affected | Buradaki tek bir belge bile ifşa olursa birçoklarının başı yanacaktır. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The safe deposit box number, pass code, and the diary of key points summarized is over here. | Kasa dairesi kutu numarası, şifre, özetlenmiş kilit noktaları günlüğü burada. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Let's take a break. | Biraz ara verelim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I always think this. | Bang Wool'un annesi... bunu niçin yapıyorsunuz? Hep aklımdaydı. Bu fular sana çok yakışıyor. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Then, | O vakit ne zaman yardıma ihtiyacın olursa bana gelebilirsin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Ah, my mistake... | Benim hatam... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You told me to tell you whenever I need help, right? | Ne zaman yardıma ihtiyacım olursa sana gelebileceğimi söylemiştin, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you need help with anything, tell me whenever. | Sen de yardım için istediğin an bana gelebilirsin. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Jin Yi Kyeong, isn't it class time right now? What are you doing here? | Jin Yi Kyeong, ders saati değil mi şimdi? Burada ne yapıyorsun? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Yi Kyeong, | Yi Kyeong, asla bilmemen gereken şeyleri... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The person I cared for was the Jin Yi Kyeong who listened to me well and was nice. | Benim değer verdiğim, sözümü dinleyen ve iyi huylu Jin Yi Kyeong'du. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| A kid who whines, obsesses over things, and crosses the line without knowing her position, | Sızlanan, takıntılı ve haddini bilmeden sınırı aşan bir çocuk hiç eğlenceli değil. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I hope to not see you at school often. | Umarım okulda sık sık karşılaşmayız. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Ah Ran, | Ah Ran... Ona ne yaptığını biliyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I did something wrong too, so | Ben de yanlış bir şey yaptığımdan bana canın ne istiyorsa onu yapabilirsin ama... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If you hurt someone else like Ah Ran, | Ah Ran'ı yahut başka birini incitirsen buna da seyirci kalacak değilim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Over there, | Şurada... insanların öğrenmemesi gereken bir şey var, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I will tell everyone all of it, including that too. | Bu dâhil her şeyi anlatacağım. Jin Yi Kyeong! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Even though I can't be your woman, | Senin kadının olamasam da... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Please remember that | ...ölümcül zaafın olabileceğimi... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Even though I can't be your son, | Senin oğlun olamasam da... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| you should remember that I can become your Achilles' Heel. | ...ölümcül zaafın olabileceğimi sakın ola aklından çıkarma. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I taught too many things to such a young kid like you. | Senin gibi genç bir çocuğa fazla şey öğretmişim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| President Kang. It's me, Do Jeong Woo. | Yönetici Kang. Benim, Do Jeong Woo. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I saw it when I went down. The flower that I didn't see while going up. | Aşağı indiğimde onu gördüm. Yukarı çıkarken görmediğim çiçeği. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Jo Bang Wool! | Jo Bang Wool! Oyalanmadan evine git! Başka yerlere gitme. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What is the matter? | Mesele nedir, Öğretmen Do? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I want you to quickly take care of what I ordered you to do. | Bir an önce icabına bakmanı istiyorum. Neden beni oyalıyorsun? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I don't want to see that kid again. | O çocuğu bir daha görmek istemiyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| If it's that kid, I am still working on her, at school | Mesele o çocuksa, hâlâ üzerinde çalışıyorum, okulda | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I don't want to see that kid anywhere. | Onu hiçbir yerde görmek istemiyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Yes Hyung nim. Yes, I know where that is. | Peki Hyungnim. Evet, neresi olduğunu biliyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I will go there quickly. | Hemen oraya geleceğim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| No! Don't bother him. | Olmaz! Ona bulaşma. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Don't worry, I can do it myself. | Endişelenme. Başımın çaresine bakabilirim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Buy you a meal for getting a job? Fine, I'll buy you a meal. | İşe girdiğim için mi? Peki yemek ısmarlayacağım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What is it? Do you have something to say? | Ben mi? Cidden benim! Peki, bu ne? Ne o? Bana söylemek istediğin bir şey mi var? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It's nothing. | Yok bir şey. Mesele ne, Yi Kyeong? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Today, that will be your grave. | Bugün seni buraya gömeceğim. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Noona! I will hug you tightly! | Noona! Sana sıkıca sarılacağım! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Noona is busy, okay? | Noonan meşgul, tamam mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Oh hey, what's with your clothes? Did you just come? | Dur bakayım orada. Bu kılığın da ne böyle? Yeni mi geldin işe? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What is that? I told you to buy me a big meal once you get a job. | Bu da ne? İşe girdiğinde ziyafet çektirmeyecek miydin bana? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| We already came here anyway. Let's go to a different place! | Şuraya kadar geldik sonuçta. Başka bir yere gidelim! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Let's just go outside and have chicken and beer. | Dışarıda tavuk ve bira yesek olmaz mı? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Oppa! come in, come in! Yes. Yes. Hello. | Oppa! İçeri geçelim. Peki. Peki. Merhaba. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Do you want a drink? | İçki ister misin? Efendim? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| It seems like you're drunk. | Sarhoşsunuz galiba. Dediğiniz şeyi duymamış gibi yapacağım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Should I release your hyung quickly? | Ağabeyini çabucak salıverdireyim mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Juvenile Code Article 10. "Article 10 punishment: up to 2 years stay at a juvenile detention center." | Çocuk Yasası madde 10. Ne olduğunu biliyorsun, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Hyungnim. At maximum, only two years. | Hyungnim. En fazla iki yıl. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Even if you killed a person, you don't stay in jail for a long time. | Birini öldürsen bile uzun süre hapis yatmıyorsun. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The law is really | Kanun sahiden de çocuklara karşı müsamahalı. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Take a glass. | Uzat bardağını. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Drink it! | İç bakalım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| The cause of death for the deceased student was | Merhum öğrencinin ölüm sebebi; akciğer çevresindeki yaranın sebep olduğu şoktur. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| So the knife that was used during the crime was Jo Kang Ja's, | Suç esnasında kullanılan bıçağın Jo Kang Ja'ya ait olduğu kesinleşmiş... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| as the witness' testimony being consistent, the crime of involuntary manslaughter by Jo Kang Ja | ...tanığın ifadesi de göz önüne alınarak... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| there was no intent or malice in the crime, | ...suç eyleminde hiçbir kasıt bulunmadığından... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| and because the perpetrator is a minor and a first time offender, | ...ayrıca suçlunun reşit olmaması ve ilk defa suç işlemiş olması hasebiyle... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You killed my brother! | Sen kardeşimi öldürdün! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You killed my brother! You killed my brother! | Kardeşimi öldürdün sen! Kardeşimi öldürdün! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Have a drink. | Uzat bardağını. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Drink up! | İç bakalım. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Since there was no intent or malice and the perpetrator is a minor and a first time offender, | Suç eyleminde hiçbir kasıt bulunmadığından ayrıca suçlunun reşit olmaması ve... | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| I sentence Jo Kang Ja according to the Juvenile Code, Article 10. 1 | ...Çocuk Yasası madde 10 gereğince Jo Kang Ja'yı cezalandırıyorum. | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You killed my brother! | Kardeşimi öldürdün! 1 | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| You should die, too! DIE! You die, too! | Sen de ölmeliydin! Geber! Sen de geber! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| What is a student doing in this kind of place?! | Bir öğrencinin böyle bir yerde ne işi var? Bugünlerde bize iyiden iyiye sert davranmaya başladılar, değil mi? | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Bang Wool! | Bang Wool! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
| Bang Wool, come to your senses. Bang Wool! | Bang Wool, kendine gel. Bang Wool! | Aenggeurimam-1 | 2015 | |
