Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2599
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Nicolas Volker. | Nicolas Volker. | Agent X-1 | 2015 | |
| My friends... | Dostlarım, buraya oldukça eşsiz bir fırsat için uzaklardan geldiniz. | Agent X-1 | 2015 | |
| a chance not to just make money, | Yalnızca para kazanma fırsatı için değil... | Agent X-1 | 2015 | |
| but to acquire the means to alter history. | ...tarihi değiştirmek için gerekli olan ekipmanları almaya da. | Agent X-1 | 2015 | |
| Please, relax, enjoy. Enjoy the Champagne. | Lütfen rahatlayın ve keyfini çıkarın. Şampanyanın, havyarın tadına bakın. | Agent X-1 | 2015 | |
| Everyone will have a chance to inspect the merchandise, | Herkes ürünü inceleme fırsatı bulacak, sonra da açık arttırmaya başlayacağız. | Agent X-1 | 2015 | |
| Dr. Bullock? | Dr. Bullock? | Agent X-1 | 2015 | |
| Dr. Bullock. | Dr. Bullock? | Agent X-1 | 2015 | |
| Ahmad. | Ahmad. | Agent X-1 | 2015 | |
| Where's Bullock? Upstairs with Volker, | Bullock nerede? Yukarıda Volker'la. Ruhunu en yüksek teklif verene satıyor. | Agent X-1 | 2015 | |
| How do we know | Dr. Bullock'un füzeleri kurmayı kabul ettiğini nereden biliyoruz peki? | Agent X-1 | 2015 | |
| Oh, I can answer that, if I... if I may. | İzin verirseniz buna bizzat cevap vermek istiyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| Because after relentless torture, | Çünkü uzun süren işkenceden sonra nihayet dayanamadım. | Agent X-1 | 2015 | |
| It was part of the plan from the beginning. | Baştan beri plan buydu. | Agent X-1 | 2015 | |
| You're gonna re arm the missiles? | Füzeleri aktif hale getireceksin değil mi? | Agent X-1 | 2015 | |
| But not for you. | Ama sana değil. | Agent X-1 | 2015 | |
| Let me borrow this. | Bunu ödünç alayım ben. | Agent X-1 | 2015 | |
| Did she come alone?! No, no, she was with a man. | Yalnız mı geldi? Hayır, bir adamla birlikteydi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Of course she was. | Nedense şaşırmadım. | Agent X-1 | 2015 | |
| And she's gonna tell me exactly who and where he is. | Bana tam olarak onun kim olduğunu ve nerede olduğunu söyleyecek. | Agent X-1 | 2015 | |
| Gentlemen, excuse me, please. | Beyler, kusura bakmayın. Rahatlayın, keyfinize bakın. | Agent X-1 | 2015 | |
| They betray me for money. | Bana para için ihanet ettiler. | Agent X-1 | 2015 | |
| Kill 'em all, like Targo? | Hepsini öldüreceksin ha? Targo gibi mi? Targo hakkında ne biliyorsun? | Agent X-1 | 2015 | |
| Oh, yeah, I remember you. | Hatırladım seni şimdi. Beni takip etmiştin. | Agent X-1 | 2015 | |
| I wake up every morning | Her gün uyanıyor ve bana bıraktığın yaraya bakıyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| I've had no problem pulling the trigger since then. | ...o zamandan beri tetiği çekmede sıkıntım yok. | Agent X-1 | 2015 | |
| You can slay the monster, | Bir canavarı öldürebilirsin, veya o canavarı serbest bırakıp daha büyüğünü öldürebilirsin. | Agent X-1 | 2015 | |
| Killing you is not my mission... | Seni öldürmek benim güvenim değil. Şimdilik. | Agent X-1 | 2015 | |
| We need guns, yeah? | Silahlara ihtiyacımız var değil mi? Evet. | Agent X-1 | 2015 | |
| The Soviets used to interrogate | Sovyetler zamanında burada politik mahkumlarını sorgularlardı. | Agent X-1 | 2015 | |
| Think of all the secrets these walls have heard. | Bu duvarların şahit olduğu sırları bir düşünsene. | Agent X-1 | 2015 | |
| Want to know my secret? | Benim sırrımı bilmek ister misin? | Agent X-1 | 2015 | |
| When I saw you aiming that gun at my face... | O silahı suratıma tuttuğunu gördükten sonra... | Agent X-1 | 2015 | |
| ...part of me was excited to see you again. | ...bir yanım seni tekrar gördüğüne çok sevindi. | Agent X-1 | 2015 | |
| It's what I always loved about you, Olga. | Senin bu yönünü hep çok sevmişimdir Olga. Beni hiç sıkmıyorsun. | Agent X-1 | 2015 | |
| I can't return the compliment. | Aynı şeyleri senin için söyleyemeyeceğim. | Agent X-1 | 2015 | |
| Always the same position. | Her zaman aynı pozisyon. | Agent X-1 | 2015 | |
| On top. | Üstte. | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, as you know... | Bildiğin gibi... | Agent X-1 | 2015 | |
| I like to be in control. | ...kontrolün bende olmasını severim. | Agent X-1 | 2015 | |
| Where's the man who accompanied you? | Sana eşlik eden adam nerede? Öldü. | Agent X-1 | 2015 | |
| I shot him when we arrived. | Buraya varır varmaz onu vurdum. | Agent X-1 | 2015 | |
| You know, this is my favorite part of your face... | Biliyor musun, senin yüzünde en sevdiğim yer bu... | Agent X-1 | 2015 | |
| your beautiful nose. | ...harika burnun. | Agent X-1 | 2015 | |
| It's the first thing I'm going to cut off | Bana bir daha yalan söylersen keseceğim ilk şey olacak. | Agent X-1 | 2015 | |
| Now where is he? | Nerede dedim? | Agent X-1 | 2015 | |
| Ahmad is missing from his cell. | Ahmad hücresinde yok. | Agent X-1 | 2015 | |
| He will murder us all. | Hepimizi öldürecek. | Agent X-1 | 2015 | |
| Watch her. | Ondan gözünü ayırma. | Agent X-1 | 2015 | |
| I'm not done with her yet. | Onunla daha işim bitmedi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Shall we begin the bidding? May we start at $100 million? | Açık arttırmaya başlayalım mı? 100 milyon dolarla başlayalım mı mesela? | Agent X-1 | 2015 | |
| Move. | Hadi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Now that Ahmad is free, | Ahmad özgür öldüğüne göre panik bir virüsmüş gibi bu hayvanlara yayılacak. | Agent X-1 | 2015 | |
| Forget the weapons and take the back stairs. | Silahları boş ver ve merdivenlerden gözünü ayırma. Volker gelişimizi asla göremeyecek. | Agent X-1 | 2015 | |
| When I was in prison, | Ben hapishanedeyken bizi bu şeytanları yapmaya zorlamışlardı. | Agent X-1 | 2015 | |
| That is, when they were not busy beating us. | Bizi dövmedikleri vakitlerde elbette. | Agent X-1 | 2015 | |
| Shot my brother Lev right here in the corner. | Kardeşim Lev'i şu köşede öldürdüler. | Agent X-1 | 2015 | |
| Blew his brains out right in front of me. | Gözümün önünde beynini dağıttılar. | Agent X-1 | 2015 | |
| You call me a monster. | Sen bana canavar diyorsun. | Agent X-1 | 2015 | |
| Well, this is where they made me. | Beni yaptıkları yer burası işte. | Agent X-1 | 2015 | |
| If you hate this place so much, | Buradan o kadar nefret ediyorsan, neden merkezin haline getirdin? | Agent X-1 | 2015 | |
| Go, go, go! | Git, git, git! | Agent X-1 | 2015 | |
| Which way, Ahmad? | Ne tarafa Ahmad? Buradan merdivenlere. Hadi, hadi! | Agent X-1 | 2015 | |
| Okay, Ahmad. Now what? | Tamam Ahmad. Şimdi ne yapacağız? | Agent X-1 | 2015 | |
| Promise me you'll send Chaikin to hell. | Chaikin'in öldüreceğine söz ver yeter. | Agent X-1 | 2015 | |
| We have unfinished business. | Onunla yarım kalmış bir işimiz var. | Agent X-1 | 2015 | |
| There's no need to panic. Ladies and gentlemen, please! | Paniğe gerek yok. Bay ve bayanlar, lütfen. | Agent X-1 | 2015 | |
| Volker, what the hell is going on here? | Volker, burada neler oluyor? Ufak bir güvenlik ihlali. | Agent X-1 | 2015 | |
| I can't hear you. Hello? Volker?! | Seni duyamıyorum. Alo? Volker? | Agent X-1 | 2015 | |
| We're even, Ahmad. | Artık ödeştik Ahmad. | Agent X-1 | 2015 | |
| You lied. | Bana yalan söyledin. | Agent X-1 | 2015 | |
| This was never about your freedom, | Bunun özgürlüğünle alakası yoktu, amaç Volker'i öldürmekti. | Agent X-1 | 2015 | |
| It's the same thing. | Aynı şey zaten. | Agent X-1 | 2015 | |
| As long as Nicolas lives... | Nicolas yaşadığı sürece... | Agent X-1 | 2015 | |
| I can never truly be free. | ...asla gerçek anlamda özgür olamayacağım. | Agent X-1 | 2015 | |
| So now what? | Şimdi ne olacak? Sen takip cihazını çıkaracaksın. | Agent X-1 | 2015 | |
| I disappear, try to start a new life. | Ortadan kaybolacağım ve yeni hayata başlamaya çalışacağım. Nicolas beni bulmaz umarım. | Agent X-1 | 2015 | |
| Unless you break your word, | Tabii sözünü tutmazsan, o zaman Nicolas beni kesinlikle öldürecektir. | Agent X-1 | 2015 | |
| Thank you. | Teşekkür ederim. Serbest bırakacağımı nereden biliyorsun? | Agent X-1 | 2015 | |
| Your eyes. | Gözlerin. | Agent X-1 | 2015 | |
| For a moment, they were soft again. | Bir anlığına yine yumuşak oldular. | Agent X-1 | 2015 | |
| This image was taken near the construction site. | Bu görüntü inşaat alanının yakınlarında çekildi. | Agent X-1 | 2015 | |
| I need you to be absolutely honest with me. | Bana karşı dürüst olmanı istiyorum. | Agent X-1 | 2015 | |
| Is this the man who rescued you? | Seni kurtaran adam bu mu? | Agent X-1 | 2015 | |
| Thank you, baby. | Teşekkür ederim bebeğim. | Agent X-1 | 2015 | |
| Only you would put your own face in the file. | Dünyada bir sen dosyaya kendi resmini koyarsın. | Agent X-1 | 2015 | |
| Yes, from a different life. | Evet, farklı bir hayattan. | Agent X-1 | 2015 | |
| An entire division of Russian Spetsnaz | Rus Spetsnaz birliğinin tamamı füzeleri yok ettiklerini söylüyorlar. | Agent X-1 | 2015 | |
| An entire division? | Tamamı mı dedin? | Agent X-1 | 2015 | |
| And what happened to Olga? | Olga'ya ne oldu? | Agent X-1 | 2015 | |
| Got away. | Elimden kaçtı. | Agent X-1 | 2015 | |
| Nasdrovia. | Şerefe. | Agent X-1 | 2015 | |
| A spokesman for the Russian Defense Ministry | Rus Savunma Bakanlığı muhabiri, Rus birliklerinin, salı günü Çeçen ayrılıkçıların... | Agent X-1 | 2015 | |
| and secured the nuclear missiles, | ...kaçırdığı füzeleri aldıklarını ve teröristleri etkisiz hale getirdiklerini söyledi. | Agent X-1 | 2015 | |
| Üç Sene Önce | Agent X-1 | 2015 | ||
| Makes you feel any better, | Kendini iyi hissettirecekse söyleyeyim, bu en zor görevin olacak. | Agent X-1 | 2015 | |
| How'd you do it? | Sen nasıl yaptın? | Agent X-1 | 2015 | |
| .22 with a silencer. | 22 kalibre susturucuyla. | Agent X-1 | 2015 | |
| I wouldn't recommend it, though. Just make a clean break. | Sana tavsiye etmem gerçi. Basit bir şekilde ayrıl yeter. | Agent X-1 | 2015 | |
| I got ya. | Hallederim. | Agent X-1 | 2015 |