• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2948

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Making fools of us! Bizi aptala çeviriyor! Akibiyori-1 1960 info-icon
It looks like it will be a nice day tomorrow. Yarın güzel bir gün olacakmış gibi. Akibiyori-1 1960 info-icon
I sure hope so. See you. Ben de öyle umuyorum. Görüşürüz. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thanks for coming in. Geldiğiniz için teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
Some water and a cup of coffee. Bir fincan kahve ve su. Akibiyori-1 1960 info-icon
Fancy meeting you here. Burada karşılaşmak ne hoş. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, where did you two go? Ayako, nereye gittiniz? Akibiyori-1 1960 info-icon
The movies. Sinemaya. Akibiyori-1 1960 info-icon
The movies, eh? Will you join me? Sinemaya, ha? Oturmaz mısın? Akibiyori-1 1960 info-icon
But Is he with you? Ama... Seninle mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
The thing is Got somewhere else to go? Konu şu ki... Başka bir yere mi gideceksiniz? Akibiyori-1 1960 info-icon
No, I was just going home. Hayır, ben eve gidiyordum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll be going now. Şimdi gidiyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Ayako, you're not going with him? Ayako, onunla gitmiyor musun? Akibiyori-1 1960 info-icon
No, I'm not. Hayır, gitmiyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then please sit down. Öyleyse, lütfen otur. Akibiyori-1 1960 info-icon
Thanks for waiting. Sabrınız için teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
Something to drink? No, thanks. İçecek bir şey? Hayır, teşekkürler. Akibiyori-1 1960 info-icon
So what's going on? Söyle bakalım neler oluyor? Akibiyori-1 1960 info-icon
You and Goto. Sen ve Goto. Akibiyori-1 1960 info-icon
I just met him today. A mutual friend introduced us. Daha bugün tanıştık. Bir dostumuz bizi tanıştırdı. Akibiyori-1 1960 info-icon
Didrt I introduce you? I was first. Sizi ben tanıştırmadım mı? Önce ben yaptım. Akibiyori-1 1960 info-icon
But But what? Ama... Ama ne? Akibiyori-1 1960 info-icon
A man in my office named Sugiyama is also a friend of Goto's, so he Bizim ofiste Sugiyama adında biri var, Goto'nun da arkadaşı, bu yüzden o... Akibiyori-1 1960 info-icon
Forget about Sugiyama. How do you feel? Boş ver Sugiyama'yı. Sen nasıl hissediyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
About what? About Goto. Ne hakkında? Goto hakkında. Akibiyori-1 1960 info-icon
I just met him today. Onunla daha bugün tanıştık. Akibiyori-1 1960 info-icon
You already said that. Bunu zaten söylemiştin. Akibiyori-1 1960 info-icon
I hate it when you tease me like this! Bu şekilde takılmalarınızdan hiç hoşlanmıyorum! Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm not teasing. I'm serious. Takıldığım falan yok. Ben ciddiyim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Well? Goto's a good man, isn't he? Ee? Goto iyi biri, değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
You like him, don't you? Ondan hoşlandın, değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
You don't know? Really? Bilmiyor musun? Gerçekten mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't know, eh? You're not making this easy. Bilmiyorsun, ha? İşi yokuşa sürüyorsun. Akibiyori-1 1960 info-icon
But I think we can agree he's nice, right? En azından iyi biri olduğuna hemfikir miyiz? Akibiyori-1 1960 info-icon
Say you decide you like him. Diyelim ondan hoşlandığına kanaat getirdin. Akibiyori-1 1960 info-icon
What would you do? Seems simple enough. Ne yapardın o zaman? Kestirmesi hiç zor değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
What? Neymiş o? Akibiyori-1 1960 info-icon
Marriage. Evlenirdin. Akibiyori-1 1960 info-icon
No? I see. Hayır mı? Anlıyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Anyway, hypothetically speaking, even if I did fall in love, Neyse, diyelim ki ona âşık oldum, öyle olsa bile... Akibiyori-1 1960 info-icon
there might be reasons why I couldn't marry him. ...onunla evlenmemem için bazı nedenler olabilir. Akibiyori-1 1960 info-icon
Really? What kind of reasons? Öyle mi? Ne gibi nedenler? Akibiyori-1 1960 info-icon
Financial reasons, for example? Parasal nedenler olabilir mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Possibly. What else? Olabilir. Başka? Akibiyori-1 1960 info-icon
In my case, I'm still living with Mother. Bir de ben hala annemin yanında kalıyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
If that's your reason, you'll never get married. Bunu da bir neden olarak gösterirsen asla evlenemezsin. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's fine by me. Benim için mahzuru yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
Nonsense. Women need Saçmalık. Kadınlar buna ihtiyaç duyar. Akibiyori-1 1960 info-icon
For me, love and marriage don't necessarily go hand in hand. Bana göre, aşk ve evlilik bir arada olacak diye bir şart yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
Well, that means Şey, yani bu... Akibiyori-1 1960 info-icon
You're for having affairs? Sadece aşk yaşamaktan yana mısın? Akibiyori-1 1960 info-icon
That's not what I mean! Öyle demek istemedim! Akibiyori-1 1960 info-icon
Really? I'm sorry. Sahi mi? Affedersin. Akibiyori-1 1960 info-icon
It would be ideal if love and marriage always went together, Tabii en ideali aşk ve evliliğin hep bir arada olması... Akibiyori-1 1960 info-icon
but even if not, life is still won'thwhile. ...ama öyle olmasa bile hayat yaşamaya değer. Akibiyori-1 1960 info-icon
In fact, cases where they don't aren't rare. Böyle olmadığı durumlar da pek nadir sayılmaz hani. Akibiyori-1 1960 info-icon
I suppose. Sanırım öyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
But won't you be Ionely? Peki, yalnızlık çekmez misin? Akibiyori-1 1960 info-icon
I don't think so. It's not like when you were young. Hiç sanmam. Sizin gençliğinizdeki gibi değil artık. Akibiyori-1 1960 info-icon
I enjoy being with Mother. Annemle birlikte olmayı seviyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'm quite happy like this. Böyle yeterince mutluyum. Akibiyori-1 1960 info-icon
You must really love your mother. Anneni gerçekten seviyor olmalısın. Akibiyori-1 1960 info-icon
I guess I do. Sanırım öyle. Akibiyori-1 1960 info-icon
We still quarrel a lot. Hala çok tartışıyoruz. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's proof of your love. O sevginin kanıtıdır. Akibiyori-1 1960 info-icon
Parents and children who aren't close can't even squabble. Ana baba ve çocuklar arasında yakınlık yoksa aralarında tartışma da çıkmaz. Akibiyori-1 1960 info-icon
You think so? Öyle mi sence? Akibiyori-1 1960 info-icon
She's a fine mother, O iyi bir anne... Akibiyori-1 1960 info-icon
and you're quite a good daughter. ...ve sen de oldukça iyi bir evlatsın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Young women are straightforward these days, Günümüzün kadınları açık sözlü ama... Akibiyori-1 1960 info-icon
though a few are pretty odd. ...yine de, bazıları oldukça tuhaf. Akibiyori-1 1960 info-icon
But I can see her side. Onun bakış açısını anlayabiliyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
How so? Hangi hususta? Akibiyori-1 1960 info-icon
About love and marriage being separate. Aşk ve evliliğin ayrı olması hususunda. Akibiyori-1 1960 info-icon
That makes for a cold world. Tatsız tuzsuz bir dünya olurdu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Does Ayako seem to be falling for the boy? Ayako oğlana gönlünü kaptırmış mı sence? Akibiyori-1 1960 info-icon
Looks like it to me. Bana öyle geldi. Akibiyori-1 1960 info-icon
She claimed they only met once, İlk buluşmaları olduğuna ısrar etti... Akibiyori-1 1960 info-icon
but I'll bet it was their second or third date. ...ama ikinci veya üçüncü buluşmaları olduğuna bahse girerdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Who's this Sugiyama who introduced them? Onları buluşturan şu Sugiyama da kim? Akibiyori-1 1960 info-icon
He's not in the picture. Sorun o değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
So her mother's really the main issue? Asıl sorun annesi mi oluyor? Akibiyori-1 1960 info-icon
Then it's simple! How so? Öyleyse çocuk oyuncağı! Nasıl peki? Akibiyori-1 1960 info-icon
Get the mother to remarry. Remarry? Annesini yeniden evlendirin. Yeniden evlendirmek mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
That's right. And then marry off the daughter. Evet, öyle. Ve sonra da kızı evlendirin gitsin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Kill two birds with one stone. Will that work? Bir taşla iki kuş yani. İşe yarar mı bu? Akibiyori-1 1960 info-icon
Sure! It's just a matter of tact. Elbette! İyi bir planın olsun yeter. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's so crazy it just might work. Çok uçuk bir fikir ama işe yarayabilir. Akibiyori-1 1960 info-icon
That would be perfect, if we could pull it off. Bu işi kıvırabilirsek harika olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
We'll pull it off. Evet, kıvırabiliriz. Akibiyori-1 1960 info-icon
Akiko's still a beautiful woman. She could have her pick. Akiko hala güzel bir kadın. Birini bulması zor değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then you go sound her out. See how she feels about it. O zaman konuyu ona sen çıtlatırsın. Ne düşündüğünü öğrenirsin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Of course. It was your idea! Elbette. Bu senin fikrindi! Akibiyori-1 1960 info-icon
You're the man for the job. Adamımız sensin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Come on. Give it a try. Hadi ama. Dene bir bakalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
I guess I could try. Sanırım yapabilirim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Do that. Evet, yap şunu. Akibiyori-1 1960 info-icon
But we don't a have a groom. Lakin damadımız yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
What about Hirayama? Hirayama'ya ne dersin? Akibiyori-1 1960 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2943
  • 2944
  • 2945
  • 2946
  • 2947
  • 2948
  • 2949
  • 2950
  • 2951
  • 2952
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim