Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3577
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I thought you might like to know that your brother in law | Kayınbiraderinin gözaltına alındığını bilmek istersin diye düşündüm. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Have you seen Brady? No. | Brady'yi gördün mü? Hayır. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I know. Yeah. | Biliyorum. Evet. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm so glad you're here. Thank you. | Gelmenize çok memnun oldum. Teşekkürler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It just doesn't track with what you told us. | Yani bize anlattıklarınla uyuşmuyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Dementia, sundowning... | Bunama, günbatımı sendromu... Yalan söylediğimi mi düşünüyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| So now you come to me | Gelip de cenazede beni... | American Gothic-1 | 2016 | |
| He begged me to keep his secret because he was so humiliated. | Sır olarak saklamam için yalvardı çünkü çok utanç verici bir durumdaydı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He would forget my name, where he was. | Adımı, nerede olduğunu unutuyordu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It was gut wrenching and heartbreaking. | İçler acısı, yürek burkan bir durumdu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And he did a heroic job of sparing you | Seni bunlardan uzak tutmakla çok asilce davrandı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Thank you. Please take a seat. Is she okay? | Teşekkürler, lütfen oturun. O iyi mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| We should start soon. | Kısa süre içinde başlamamız gerekiyor. Tamam, olur. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm just struggling. | Sadece dayanmaya çalışıyorum. Biliyorum, sorun yok. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Do you remember when I was five | Beş yaşındayken kabuslar görmeye başladığımı hatırlıyor musun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I thought you took care of that. | Bu işi hallettiğini sanıyordum. Ben de öyle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Excuse me, I'm so sorry. | Pardon, çok affedersiniz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| When I was a little girl, | Küçük bir kızken, uyuyabilmem için... | American Gothic-1 | 2016 | |
| He knew the drill. | Ne yapılacağını hep bilirdi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I knew the drill. | Ben de bilirdim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| But we both got comfort from the ritual... | Ama ikimiz de bu alışkanlığı rahatlatıcı bulurduk. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No. Pass. Too much. | Hayır, geç. Çok fazla. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Listen to me. | Beni dinle. Babamı kaybettiğimde yıkılmıştım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| and the longer you put it off, the harder it beats you up. | ...ne kadar ertelersen o kadar şiddetli vurur. | American Gothic-1 | 2016 | |
| All right, maybe you're right. | Tamam, haklı olabilirsin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm grateful to be his daughter. | Onun kızı olduğum için minnettarım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| There are other ways. That his legacy will live on | Başka yollar da var. Mirası, çocukları ve... | American Gothic-1 | 2016 | |
| through his children and his grandchildren. | ...torunları sayesinde yaşayacak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Grateful to the man who inspired me, challenged me, | Bana ilham veren, beni kamçılayan... | American Gothic-1 | 2016 | |
| My name is Jack Hawthorne. | Adım Jack Hawthorne. Büyükbabam hakkında konuşmak istiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's very sad that I'll never get to see him alive again. | Onu bir daha canlı göremeyecek olmam çok üzücü. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Did you like my speech? | Konuşmamı beğendiniz mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey, uh, Soph. | Baksana Soph. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Everything's gonna be fine. | Her şey yoluna girecek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, Madeline. | Ah Madeline. Seni bu koşullar altında görmek çok üzücü. | American Gothic-1 | 2016 | |
| If there's anything that we can do for you. | Yapabileceğimiz bir şey olursa... | American Gothic-1 | 2016 | |
| We can put it in their room. | Odalarına koyabiliriz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Eh, he just... loves the science of things. | Sadece bu işlerin bilimsel yönünü seviyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's how he processes the world. | Dünyayı böyle algılıyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Doesn't mean he... I saw the neighbor's cat. | Bu demek değil ki, o... Komşunun kedisini gördüm. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No one wants to think their child is troubled, | Kimse evladının sorunlu olduğunu düşünmek istemez ama... | American Gothic-1 | 2016 | |
| but you went to therapy when you were younger. | ...sen de gençken terapiye gitmiştin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yes, that's the one. | Evet, işte o. Çok teşekkürler efendim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| They thought of everything. | Her şeyi düşünmüşler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Listen, I haven't gotten the DNA yet, but I'm... | Bak, henüz DNA örneğini almadım ama... Onun için aramadım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I talked to David Morales' daughter today. | Bugün David Morales'in kızıyla konuştum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Never wore leather. | Hiç deri kemer takmazmış. Adam hayvan severmiş. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He could've even worn it to Morales' house. | Morales'in evindeyken takmış olabilir. | American Gothic-1 | 2016 | |
| So maybe we got the profile backward. | Belki de profile tersten baktık. GZK, varlıklı biri olabilir. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You see now why we have to avoid assumptions? | Neden varsayımlardan kaçınmamız gerektiğini şimdi anladın mı? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I didn't do it for you. | Senin için yapmadım. Biliyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Tessa's trying to have a baby, | Tessa bebek sahibi olmaya çalışıyor,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| What's your point, Mom? | Ne demeye çalışıyorsun anne? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, then maybe you should handle me carefully. | O zaman belki de bana daha dikkatli davranmalısın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I need you to test one of these hairs | Bu saçları, GZK kemerindeki kanla eşleşiyor mu diye... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Tell me Hawthorne Concrete didn't supply | Tünelde kullanılan betonun size ait olduğunu söyleme sakın. 1 | American Gothic-1 | 2016 | |
| This is Naomi. | Bu Naomi, yeni kampanya müdürüm. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It does feel like the killer | Katil, bize yakın biri olabilir gibi geliyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah, my father was | Evet, babam Gümüş Zil Katili'nin kurbanlarından biriydi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Deceased is Gunther Holzmann, 53. | Merhum, Gunther Holzmann. 53 yaşında. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And you think he's the Silver Bells Killer? | Gümüş Zil Katili olduğunu mu düşünüyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's obvious now why they were in the shed. | Neden kulübede oldukları belli oldu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| They were Gunther's, they weren't Dad's. | Gunther'a aitlerdi, babama değil. | American Gothic-1 | 2016 | |
| We've got to tell the police. | Polise söylememiz gerek. Hayatta olmaz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What? Why? | Ne? Neden? Tessa, ziller gitti. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I had Gunther get rid of them. | Hepsini Gunther'a attırdım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, you didn't know. I didn't know what? | İyi de bilmiyordun ki. Neyi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Of course I did, the whole world did. | Elbette biliyordum, herkes biliyordu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| At the worst... | En kötüsüyse polisin ne düşüneceğini bilmemek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| There probably won't be until the police decide | Polis, resmi açıklama yapana kadar da muhtemelen olmayacak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| There is no reason to drag us deeper into this mess 1 | Katil öldüğüne göre, kendimizi bu batağa daha fazla saplamaya gerek yok. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, not again. | Yine mi? Hayır, olamaz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Should we... | Dışarıda yemeğe mi çıksak? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Don't you miss this? | Bunu özlemiyor musun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, morning. | Günaydın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I have to get to school. | Okula gitmem gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Tess, wait, wait, wait. | Tess, dur. Bekle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look, | Bak, ailenden DNA alınmasını istemedin ve yaptığım şeye rağmen... | American Gothic-1 | 2016 | |
| instead of doing what I did. | ...bu isteğine saygı duymalıydım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know what? I can't undo it. | Yaptığımı geri alamam ama GZK'yi yakaladık sonunda. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's over now, | Bu iş bitti artık, bu yüzden... | American Gothic-1 | 2016 | |
| All I can do is apologize... | Tek yapabileceğim özür dileyip,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I really have to go. | Gerçekten gitmem gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey, Mom. | Merhaba anne. Merhaba Bayan Hawthorne. 1 | American Gothic-1 | 2016 | |
| For goodness sake, Alison, check your Google alerts. | Allah aşkına, şu Google Alert uygulamanı takip et Allison. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Do you remember the woman who was injured | Tünel çöküşünde yaralanan kadını hatırlıyor musun? Ayağını kaybetti. | American Gothic-1 | 2016 | |
| ...and so today I have filed suit | Bugün Massachusetts eyaletine, şehre... | American Gothic-1 | 2016 | |
| If a tunnel collapsed | Ben de bir tünel çökmesi sonucu ayağımı kaybetsem, herkese dava açardım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I read the NTSB report. | Ulusal Ulaştırma Emniyet Dairesi'nin raporunu okudum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| The company could go under, | Şirket batabilir ve bunun da... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Tom is now the owner of Hawthorne Concrete. | Kendisi artık Hawthorne Beton'un sahibi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Make this lawsuit go away. | Bu davanın açılmasını engelle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I own the company now, I didn't own it then. | Ben şirketin şu anki sahibiyim, o zamanki değil. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Ms. Tyler... | Bayan Tyler, başınıza gelenler korkunçtu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| There's no denying that. | Aksini söyleyemeyiz, korkunç bir kazaydı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Um, you've suffered | Fiziksel olarak sakatlanıp hareket kabiliyetinizi yitirdiniz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Now, we know in situations like this, | Bildiğimiz gibi böyle durumlarda mağdur taraf, herkese dava açar. | American Gothic-1 | 2016 | |
| That being said, we're prepared | Diyeceğimiz şu ki, size bir nevi hediye olarak... | American Gothic-1 | 2016 | |
| We agreed not to try to low ball her. | Fiyatı düşürmeyeceğimiz konusunda anlaşmıştık. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You agreed, I didn't want to give her anything! | Sen anlaşmıştın, ben ona hiçbir şey vermeyecektim. | American Gothic-1 | 2016 |