Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3578
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Eva, I'm so sorry. 200 grand. | Eva, çok özür dilerim. 200.000 dolar, kabul et ya da etme. | American Gothic-1 | 2016 | |
| We were prepared to offer you $500,000, | Sana 500.000 dolar teklif etmemiz konusunda anlaşmıştık ama bak ne diyeceğim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Wow, look at that. | Vay canına, olaya bak. Oturma odamda küçük bir tiyatro. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Bad cop and blonde cop. | Kötü polis, sarışın polis. Dinleyin salaklar. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I lost my foot, not my brain, | Ayağımı kaybettim, aklımı değil. Şöyle yapacağız:... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'll drop the lawsuit today, | 15 milyon dolar karşılığında davamı bugün geri çekeceğim,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Or... you can just give me my foot back. | ...ya da ayağımı bana geri vereceksiniz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's 3:15. | Saat üçü çeyrek geçiyor. Evet. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I have an appointment with you. | Sizinle görüşmem var. Ne zamandan beri? | American Gothic-1 | 2016 | |
| He killed himself. | İntihar etti. Davayı çözdüm, dedektif yapın beni. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay, ma'am... | Bakın hanımefendi... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Never mind that, look, I talked to that | Neyse, oradaki bayan polise kedim Karamel'den bahsetmiştim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| She promised you'd help me. | Yardım edeceğinizin sözünü verdi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Great. Uh, great, | Aman ne güzel. Çok iyi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Where's Sophie? | Sophie nerede? Selam, dostum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Who the hell are you? | Sen kimsin be? Link. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Like from Zelda? | Zelda oyunundaki gibi mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I sell dope to that little fiend. | O küçük canavara ot satıyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look, man, I have no idea | Bak dostum, neden bahsettiğini bilmiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You got four grand? | Dört bin doların var mı? Hayır, yanımda yok. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey, hey, look, man, I really think | Dinle, dostum. Gerçekten gitmen gerektiğini düşünüyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay. | Tamam. Nasıl istersen dostum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Now you tell that little bitch | O küçük kaltağa yarın akşama kadar paramı istediğimi söyle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Can you imagine the pain? | Acısını düşünebiliyor musunuz? | American Gothic-1 | 2016 | |
| They've always been after my cats. | Hep kedilerimin peşindeydiler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Before Caramel, they almost took out poor Toblerone. | Karamel'den önce, neredeyse zavallı Tobleron'u ortadan kaldırıyorlardı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| That idiot Gunther... may he rest in peace | O aptal Gunther, kedim huzur içinde yatarken cehennemde çürüsün. | American Gothic-1 | 2016 | |
| nearly ran over him on his stupid bicycle | 99 yılının Haziran'ında, o salak bisikletiyle neredeyse onu eziyordu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Luckily, Gunther veered off and hit a curb. | Neyse ki direksiyonu kırıp kaldırıma çarptı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| The paramedics made such a fuss over him, | Sağlık ekipleri üzerine titreyip onu Fisher Hill'e götürdüler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Gunther was out of commission for a few months. | Gunther birkaç ay iş göremez haldeydi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| The Hawthornes had to hire a new gardener. | Hawthornelar, yeni bir bahçıvan almak zorunda kaldı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Killed all their hydrangeas. | Adam, ortanca otlarının hepsini öldürmüştü. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm sorry, ma'am, you'll have to wrap this up. | Affedersiniz hanımefendi ama sadede gelmeniz gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah, well, we'll have to deal with that another day. | Peki, hepsiyle başka bir gün ilgilenmek durumundayız. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, you're supposed to protect and serve? | Sizin göreviniz korumak ve hizmet etmek değil mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, you're doing neither. | İkisini de yapmıyorsunuz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You're giving me the shaft. | Beni kandırıyorsunuz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What is it? | Ne oldu? Derhal Fisher Hill'e gitmemiz gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Why? Because you might have been wrong. | Neden? Yanılmış olabilirsin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Gunther may not be our killer. | Katilimiz, Gunther olmayabilir. | American Gothic-1 | 2016 | |
| We're in trouble, aren't we? | Başımız belada, değil mi? Kesinlikle burada belli bir düzen var. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Contractor complains that the concrete isn't up to code, | Müteahhit, beton standartlara uymuyor diye şikayette bulunuyor,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| No, and that's the fourth payoff we've found. | Evet ve bu, bulduğumuz dördüncü ödeme. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Way to do us proud, Dad. | Gurur duyduk gerçekten baba. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah, I need a change of pace. | Evet, başka şeylere baksam iyi olacak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Safety inspection reports, what a breath | Güvenlik soruşturma raporları, tam kafa dağıtmalık. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know, we need to fix this. | Bu işi düzeltmemiz gerektiğini biliyorsun. | American Gothic-1 | 2016 | |
| If the business is exposed as dirty, | İşyeri yolsuzlukla suçlanırsa, şirket de kampanyam da heba olur. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's a safety inspection report, | Tam da çökmenin meydana geldiği alanda imzalanan güvenlik soruşturması raporu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Remember the good old days, | Yolsuz bir belediye başkanı olmadan önce,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| So... let's work together | Bu yüzden onu engellemek için beraber çalışalım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| We both have oppo research teams. | Birbirimizi araştırmak için ekiplerimiz var. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Why don't we train them on her, | Neden birbirimizi araştırmak yerine ekiplerimizi, o kadın için kullanmıyoruz? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, it's mutual, | Bu karşılıklı ama şu an için kafandan at. | American Gothic-1 | 2016 | |
| We'd both be screwed. | Yoksa ikimiz de batacağız. | American Gothic-1 | 2016 | |
| If I'm going down, so are you. | Ben batarsam, sen de batarsın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah, paying him and telling him | Söylemekle ona ödeme yapman aynı şey değil Soph. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Ow. Sorry. | Özür dilerim, affedersin. Gel buraya. | American Gothic-1 | 2016 | |
| How you feeling? | Nasıl hissediyorsun? Canıma okunmuş gibi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You really owe that guy four grand?! | Cidden o herife dört bin dolar mı borçlusun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look, it's my problem... I'll take care of it. | Bak, bu benim problemim. Halledeceğim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Sophie, where are you gonna get $4,000? | Sophie, dört bin doları nereden bulacaksın? | American Gothic-1 | 2016 | |
| No. | Olmaz, ben bulacağım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay? I'll get it, and I'll pay that son of a bitch, | Tamam mı? Bulup o şerefsize vereceğim... | American Gothic-1 | 2016 | |
| and then I don't want you going near him again, okay? | ...ve bir daha onun yakınında dolaşmayacaksın, olur mu? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey, Mom. | Merhaba anne. Merhaba. | American Gothic-1 | 2016 | |
| and his betrayal, | ...ve ihaneti. Bilemiyorum, çok fazla korkuyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I used to love just... | Ona bakışını izlemeye bayılırdım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Another one? I'm good. | Bir tane daha? Böyle iyi, teşekkürler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Or are you just stalking me and hoping I wouldn't notice? | Yoksa beni takip edip bunu fark etmeyeceğimi mi sanıyordun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Come on, do you want to see a doctor smoke a cigarette? | Gel hadi, bir doktorun sigara içtiğini görmek ister misin? | American Gothic-1 | 2016 | |
| So what was making you so happy? | Seni mutlu eden neydi? Bardayken. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What do you care what makes me happy? | Beni mutlu eden şey neden umurunda? Sonuçta tanımadığın biriyim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No, you're not. | Hayır, değilsin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Even though I was a little distracted. | Her ne kadar dikkatim biraz dağılmış olsa da. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I just found out that they got my father's killer. | Babamın katilinin yakalandığını yeni öğrendim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He's dead. | Katil ölmüş. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Lot of records for Mr. Holzmann. | Bay Holtzmann'ın çok fazla kaydı var. Buyurun. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Gunther Holzmann, | 18 Haziran 1999'da gözaltına alınmış... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Nine weeks. We got the wrong guy. | Dokuz hafta. Yanlış adamı yakaladık. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Was there anything else? | Başka bir şey var mıydı? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Sorry, why are there so many medical records | Affedersiniz ama Bay Holtzmann'ın neden bu kadar fazla tıbbi dosyası var? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Diagnosed three years ago. | Üç yıl önce teşhis konmuştu. Muhtemelen birkaç ayı kalmıştı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, maybe that explains why he killed himself, | Bu, intihar nedenini açıklıyor olabilir ama "Özür dilerim" notu ne içindi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know what I think? | Ne düşünüyorum, biliyor musun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I think we should look into his family, | Ailesini, mali durumunu ve hesabına nakit akışı olup olmadığını araştırmalıyız. | American Gothic-1 | 2016 | |
| All right, this is weird, | Durum garip ve zor bir ihtimal ama ya birisi Gunther'ı... | American Gothic-1 | 2016 | |
| "Somebody" being the real SBK. Yeah, exactly. | Bu da GZK oluyor. Evet, aynen. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, that means the Silver Bells Killer is still out there. | O zaman, GZK hala serbest demektir. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah, and we're looking for someone rich. | Evet, aynı zamanda zengin birisini arıyoruz demek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, you look awful. | Berbat görünüyorsun. Sağ ol, dostum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What happened? | Ne oldu? Bir kavgaya karıştım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You all right? | İyi misin peki? | American Gothic-1 | 2016 | |
| And of course she'll think it's for drugs. | Elbette uyuşturucu için olduğunu düşünecek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's drugs adjacent. | Aşağı yukarı. Sophie'nin uyuşturucu borcu için. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Of course, I can't tell her that, | Tabii ki ona bunu söyleyemem, bu yüzden nedeni konusunda yalan söyleyeceğim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| About 30, 40% chance she'll buy it. | Yüzde otuz kırk ihtimalle inanacak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Stick around... be a real nail biter. | Sen de burada ol, izlemesi heyecanlı olur. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You look awful. | Korkunç görünüyorsun. | American Gothic-1 | 2016 |