Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3627
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
who was even willing to speak to me since... | benimle konuşmak isteyen ailemden ilk kişiydi... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I actually thought that maybe | Aslında düşündüm de belki | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
we could work things out | belki bir şeyler yapabiliriz | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
as a family. | bir aile gibi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hush now, my sweet. | Sus şimdi, tatlım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hush. | Sus. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You are so much more than you know. | Sandığından çok daha fazla. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm just a talk show host. | Ben bir talk show sunuyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What good is that in finding my nephew? | Yeğenimi en iyi nasıl bulabilirim? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Maybe you could use your television show to find him. | Belki onu bulmak için televizyon programını kullanabilirsin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You wouldn't mind? No. | Sakıncası yoksa? Hayır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My general. My general. | Generalim. Generalim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My handsome, handsome general. | Yakışıklım, yakışıklı generalim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We captured the Osela operative, | Osela ajanını yakaladık, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but before we could get anything out of him, the Malian army | ama biz ondan hiçbir şey alamadan, Mali ordusu | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
blew the place wide open. | Hayır mı? Tamam. oraya operasyon yaptı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I don't even know what happened to him. | Hatta ona ne olduğunu da bilmiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Wait a... wait, by... By we, do you mean that you... | Bekle bir... bekle... Bize, şunu mu demek istiyorsun... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You collaborated with Ansar Dine terrorists? | Ansar Dine'nin teröristleriyle işbirliği mi yaptın? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I had no choice but to work with them, no. | Ama onlarla çalışmaktan başka çarem yoktu, hayır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I was trying to stay alive. | Hayatta kalmaya çalışıyordum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Is there a problem. | Bir sorun mu var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I'm gonna be honest. | Dürüst olacağım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I've only been with the agency for three years. | Sadece üç yıldır bu ajansta çalışıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Nothing much happens here, and then suddenly I get a call, | Burada genelde hiçbir şey olmaz ve sonra aniden ben bir telefon alıyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and you show up with this crazy story | ve sen uçağı konusunda çılgın bir hikayeyle ortaya çıkıyorsun, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
about drones, and Oselas killing special ops forces, | ve Osela'nın özel operasyon güçlerini öldürdüğünü, peşinde olduklarını, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and chasing you to an Ansar Dine safe house to kill you? | ve Ansar Dine'nin güvenli evine seni öldürmeye geldiklerini mi söylüyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I mean, does any of it even make sense to you? | Demek istediğim, biri bile sana mantıklı geliyor mu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
But that's what happened. | Ama öyle bir şey oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, well, I'm sure you believe that. | Evet, peki, buna inandığına eminim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Can you turn that up, please? | Şunu açar mısınız, lütfen? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Her family mourns with a grateful nation. | Ailesi minnettar ulusuyla yasını tutuyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now back to you in the studio. | Şimdi stüdyoya dönüyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I need... I need to use the computer. | Hayır, Benim... bilgisayarı kullanmam gerekiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, no, you're not authorized. Fine, then you use it. | Hayır, hayır, yetkin yok. Güzel, o zaman onu sen kullan. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Just go to their website and look up my name. | Sadece onların web sitesine gir ve benim adımı ara. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
One last American hero laid to rest today in Arlington, | Arlington'da bugün son Amerikan Kahramanı, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
the final chapter to this tragedy dashing | toprağa verildi, Çavuş Odelle Ballard'ın | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
the hopes of many Americans that Sergeant Odelle Ballard | hayatta olabileceğine dair bir çok Amerikalının umutları | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
might still be alive. | trajediyle son buldu. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's... it's probably for your own protection | Muhtemelen senin iyiliğin için, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
that they haven't informed them yet. | henüz haber vermemişlerdir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They haven't informed them yet? | Henüz haber vermemişler mi? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They have my... | Onlar benim... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My dog tags, my ring! | Künyelerim, yüzüğüm! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They've manufactured evidence to make them think that I'm dead! | Onların ölü olduğumu düşünmeleri için delil imal ettiler. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Why would they... | Neden istesinler ki... | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Because I saw something that I wasn't supposed to see. | Söylememem gereken bir şey gördüm çünkü. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I need to talk to Glen. | Glen'le konuşmam lazım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I've... I've got orders. | Hayır, ben... emir aldım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Rich, my husband and my daughter | Rich, kocam ve kızım | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
think that I'm dead, that I'm never coming home! | ölü olduğumu düşünüyor, Evime asla dönemeyeceğim! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You don't think I deserve to know why? | Neden böyle düşünüyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes. Yes, you do. | Evet. Evet, biliyorsun. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
No, I have his direct. | Hayır, onunla doğrudan bağlantın var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Sir, I'm calling from the grave, apparently, | Efendim, görünüşe göre, sizi mezardan arıyorum, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
since according to the news, I'm dead. | haberlere göre, ben ölüyüm. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You said that you would tell them. | Onlara anlatacağını söylemiştin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
You lied to me, and you lied to my family. | Bana yalan söyledin, ve aileme de yalan söyledin. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It's for their protection and yours. | Seni ve onları koruyabilmek için. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Protection from who? | Kimden korumak? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
That's classified. | Bu gizli bilgidir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
It'll all become clear to you at the debrief. | Toplantıda herşey daha net ortaya çıkacak. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What do you mean, "protecting them?" | Siz "onları korumak" derken ne demek istediniz? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How is staging my funeral along with fake dog tags | Nasıl sahte künye ve sahte kalıntılarla birlikte cenaze töreni | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and fake remains protecting them? | yapılırken onlar korunmuş oluyor? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Odelle, I know things seem very peculiar here, | Odelle, Her şey çok garip görünüyor,biliyorum | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
but this is a very sensitive situation. | ama bu çok hassas bir durum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I cannot ensure your safety till you're back on U.S. soil. | Amerikan topraklarına geri dönene kadar senin güvenliğini sağlayamam. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now, I need you to continue to be a good soldier here. | Şimdi, senin iyi bir asker olmaya devam etmeni istiyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
There is a plan. | Bir plan vardır. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, a plan that you refuse to tell me. | Evet, bana söyle, seni çöpe atan bir plan. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Odelle? | Odelle? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
July 12, 1976. | 12 Temmuz 1976. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Middlebury Memorial Hospital. | Middlebury Memorial Hastanesi. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
I was there in the waiting room with your father. | Orada babanla birlikte bekleme odasındaydım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
We smoked cigars, | Sigara içerek, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and we celebrated his beautiful new daughter. | güzel kızının doğumunu kutladık. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
And right there and then, | Ve hemen o anda ve orada, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
he asked me to watch over you when he was gone, | O benden kendisi gidince sana bakmamı istedi, | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
and that is exactly what I'm doing now. | şimdi ben de aynısını yapıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Odelle, I need you to trust me. | Odelle, Bana güvenmene ihtiyacım var. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Understood? | Anladın mı? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
The extraction team is on its way. | Kurtarma ekibi yola çıktı. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
They should arrive by 1100. | Onların 1100'e ulaşması gerekir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Understood, sir. | Anlaşıldı, efendim. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Now let me talk to the CIA operative. | Şimdi CIA ajanıyla konuşmalıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
He wants to talk to you. | Seninle konuşmak istiyor. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Uh, yeah. I... I understand. | Uh, Evet. Evet, anlıyorum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Um, I've been instructed to keep you here | Um, Seni burada tutmak için ne gerekiyorsa yapma | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
by any means necessary. | talimatı aldım. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Hey, maybe your mom knows something about Black Sands. | Hey, belki annen Black Sands hakkında bir şeyler biliyordur. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yeah, it's doubtful. | Evet, bundan kuşkuluyum. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
My mom knows even less about my dad's job than I do. | Annem babamın işleri konusunu benden bile daha az bilir. | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Even my dad... Harrison Walters? | Babam bile... Harrison Walters? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Yes? Hey! Hey, come on! | Evet? Hey! Hey, hadi! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
What the hell? Harrison! | Ne oluyor? Harrison! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
Wait. Harrison! | Bekleyin. Harrison! | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |
How's it feel? | Nasıl bir duygu? | American Odyssey-1 | 2015 | ![]() |