• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4831

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
The police are saying that he was rescued by the Vigilante. Polisler Kanunsuz tarafından kurtarıldığını söylüyor. Arrow-1 2012 info-icon
Yes, he was. Evet, öyle olmuş. Arrow-1 2012 info-icon
Has he said anything about his ordeal? Yaşadıklarından bahsetti mi? Arrow-1 2012 info-icon
Was he able to identify any of his captors? Kaçıranlardan birini tespit edebilmiş mi? Arrow-1 2012 info-icon
That's too bad. Çok yazık. Arrow-1 2012 info-icon
They'll get what's coming to them. Hak ettiklerini bulacaklar. Arrow-1 2012 info-icon
I'm just glad that my family is back together. Ailemin yeniden hep beraber olmasından çok memnunum. Arrow-1 2012 info-icon
We all are. Hepimiz mutluluk duyuyoruz. Arrow-1 2012 info-icon
Is Walter ok? Walter iyi mi? Haberlerde gördüm de. Arrow-1 2012 info-icon
Are you ok? Sen iyi misin? Elbette. Arrow-1 2012 info-icon
I promise you now is not the time. Şu an hiç zamanı değil. Arrow-1 2012 info-icon
It's you and Tommy. Sen ve Tommy oluyorsunuz. Aslında ikimiz oluyoruz. Arrow-1 2012 info-icon
I talked to Tommy yesterday, Dün Tommy'le konuştum... Arrow-1 2012 info-icon
and the reason he broke up with me ...benden ayrılmasının sebebi ikimiz hâlâ birbirimize ait olduğumuzu düşünmesiymiş. Arrow-1 2012 info-icon
What did you say? Sen ne dedin? Hiçbir şey. Arrow-1 2012 info-icon
He walked out on me. Beni öylece terk etti. Arrow-1 2012 info-icon
I just want you to be happy. Senin mutlu olmanı istiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
It's what I've always wanted. Hep de bunu istedim. Arrow-1 2012 info-icon
Then will you please go talk to Tommy for me? O zaman lütfen gidip Tommy'le benim için konuşur musun? Arrow-1 2012 info-icon
And say what? Ne diyeyim? Seninle aramızdakilerin bittiğini. Arrow-1 2012 info-icon
That you're not still in love with me. Hâlâ bana aşık olmadığını. Arrow-1 2012 info-icon
I can't do that. Söyleyemem. Neden? Arrow-1 2012 info-icon
Because it wouldn't be true. Çünkü yalan söylemiş olurum. Arrow-1 2012 info-icon
And I have enough lies in my life already. Hayatımda zaten yeteri kadar yalan var. Arrow-1 2012 info-icon
I guess you do know where I live. Evimi biliyorsun herhalde. Her zaman biliyordum zaten. Arrow-1 2012 info-icon
You were right. Sen haklıydın. Arrow-1 2012 info-icon
And I was wrong. Bense hatalıydım. Arrow-1 2012 info-icon
About Deadshot? Deadshot konusunda mı? Bütün konularda. Arrow-1 2012 info-icon
About my mother and about her involvement in the Undertaking. Annem ve onun Girişim'le olan alakası hakkında. Arrow-1 2012 info-icon
She lied to me. Bana yalan söylemiş. Arrow-1 2012 info-icon
To Thea. Thea'ya da öyle. Arrow-1 2012 info-icon
She's working with Malcolm Merlyn. Malcolm Merlyn'le çalışıyor. Arrow-1 2012 info-icon
They're planning something. Pekala... Nasıl yardımcı olabilirim? Bir şey planlıyorlar. Arrow-1 2012 info-icon
Something... Çok kötü bir şey. Arrow-1 2012 info-icon
I don't know what yet. Ne olduğunu henüz bilmiyorum. Arrow-1 2012 info-icon
But I just know one thing. Ama şunu biliyorum ki... Arrow-1 2012 info-icon
I need your help to stop them. ...onları durdurmak için yardımına ihtiyacım var. Arrow-1 2012 info-icon
Çeviri; mermaid52 & Doğukan Alpay Arrow-1 2012 info-icon
To do this, I must become someone else. Başka bir şey olmalıyım. Arrow-1 2012 info-icon
Rescuing your father and stopping Fyers Babanı kurtarıp Fyers'ı durdurmak parkta gezinti gibi olmayacak. Arrow-1 2012 info-icon
Yao Fei! Ba! Yao Fei! Baba! Arrow-1 2012 info-icon
How did you escape? Nasıl kaçtın? Arrow-1 2012 info-icon
I didn't. Kaçmadım. Arrow-1 2012 info-icon
You told me to stay away from your family and I did, Bana ailenden uzak durmamı söyledin ve ben de durdum... Arrow-1 2012 info-icon
but your family isn't staying away from me, ...ama ailen benden uzak durmadı... Arrow-1 2012 info-icon
which means something must be done about it. ...bu da bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği anlamına gelir. Arrow-1 2012 info-icon
You're going home. Eve gidiyorsun. Arrow-1 2012 info-icon
About my mother, Annem ve onun Girişimle olan ilişkisi hakkında. Arrow-1 2012 info-icon
She's working with Malcolm Merlyn, Malcolm Merlyn'le birlikte çalışıyor... Arrow-1 2012 info-icon
and they're planning something terrible. ...ve korkunç bir şey tasarlıyorlar. Arrow-1 2012 info-icon
So, I was wondering Merak ediyordum da... Arrow-1 2012 info-icon
there's a late night happy hour at Stella's. ...Stella'da gece geç vakitte indirimli içki saati var. Arrow-1 2012 info-icon
You know, the place across the street. Caddenin karşısındaki yer hani. Arrow-1 2012 info-icon
You mean the place that's always playing Yani mesaiye kaldığım saatlerde sürekli bangır bangır salsa çalan o yer mi? Arrow-1 2012 info-icon
Anyway, I was thinking that, um, Her neyse, düşünüyordum da, yani eğer istersen... Arrow-1 2012 info-icon
we could perhaps grab a drink? ...birer içki içebiliriz belki? Arrow-1 2012 info-icon
How about two? İkişer içkiye ne dersin? Arrow-1 2012 info-icon
Please. Lütfen. Bay Merlyn'in benden istediği her şeyi yaptım. İlerleyin, ilerleyin, ilerleyin! Arrow-1 2012 info-icon
He knows, Dr. Markov, Bunu biliyor Dr. Markov ve hizmetleriniz için size teşekkür ediyor. Arrow-1 2012 info-icon
Open the door! Open the door! Kapıyı açın! Kapıyı açın! Annenize baktığımda... Arrow-1 2012 info-icon
No! Open the door! Olamaz! Kapıyı açın! Arrow-1 2012 info-icon
Get down on the floor! Yere yat! Arrow-1 2012 info-icon
Arrow 1x22 Şehrin Kıyısındaki Karanlık Arrow-1 2012 info-icon
I've been watching your mother for days Günlerdir anneni izliyorum Oliver ve hiçbir hareket yok. Arrow-1 2012 info-icon
She goes to work, İşe gidiyor, eve geliyor. Arada sırada akşam yemeğine çıkıyor. Arrow-1 2012 info-icon
She seems to particularly like the salmon tartar at table salt. Sofra tuzuna yatırılmış tuna balığını özellikle seviyor anlaşılan. Arrow-1 2012 info-icon
I'm linked into her home and office phone. Ev ve büro telefonuna bağlandım. Olağandışı bir şey yok. Arrow-1 2012 info-icon
No mention of Walter's abduction or the Undertaking. Ne Walter'ın kaçırılışından ne de Girişimden bahsediyor. Arrow-1 2012 info-icon
Why wouldn't she call him? Onu neden aramasın ki? Arrow-1 2012 info-icon
We're all old friends. Hepimiz eski arkadaşız. Arrow-1 2012 info-icon
that may have dire consequences for the city. ...korkunç sonuçları olabilecek bir komplonun içindeler. Arrow-1 2012 info-icon
And I'm pretty sure they murdered my father. Ayrıca babamı öldürdüklerinden de oldukça eminim. Arrow-1 2012 info-icon
I'm not planning on using the word "ok" Bu yakınlarda "tamam" sözcüğünü tekrar kullanmayı tasarlamıyorum. Arrow-1 2012 info-icon
Listen, all we know for sure is that Malcolm Dinle, hepimiz Malcolm ve annenin... Arrow-1 2012 info-icon
and your mother are planning something for the glades. ...Glades için bir şey planladıklarından eminiz. Arrow-1 2012 info-icon
And that Walter and I were getting too close to it, Ayrıca Walter'la benim bunu öğrenmeye çok yaklaştığımızı... Arrow-1 2012 info-icon
that's why they had him kidnapped. ...onu bu yüzden kaçırtmayı planladıklarından da. Arrow-1 2012 info-icon
We have to find out what this Undertaking is. Bu Girişimin ne olduğunu bulmak zorundayız. Arrow-1 2012 info-icon
I got to ask her. Ona sormam gerekiyor. Arrow-1 2012 info-icon
Well, no. The last time the Vigilante paid your mom a visit, Şey, hayır. Geçen sefer Kanunsuz anneni ziyaret ettiğinde... Arrow-1 2012 info-icon
you got shot, and I got to play doctor with you. ...vurulmuştun ve ben de seninle doktorculuk oynamak zorunda kalmıştım. Arrow-1 2012 info-icon
Ahh! My brain thinks of the worst way to say things. Beynim bir şeyler söylemek için en kötü yolu seçiyor. Arrow-1 2012 info-icon
This time it'll just be me asking. Bu sefer soru soran kişi sadece ben olacağım. Arrow-1 2012 info-icon
Friendly mother son chat. Dostane bir anne oğul sohbeti. Arrow-1 2012 info-icon
Laurel? What are you doing here? It's not even 7:00 a.m. Laurel? Burada ne arıyorsun? Saat daha 7 bile değil. Arrow-1 2012 info-icon
That's just after closing time, right? Bu kapanış saatinden hemen sonra, değil mi? Arrow-1 2012 info-icon
How's business? İşler nasıl? Yoğun. Arrow-1 2012 info-icon
Busy. It was easier when Tommy was running things. Yoğun. İşler Tommy idare ederken daha kolaydı. Arrow-1 2012 info-icon
Tommy's a good guy. Yeah. Tommy iyi bir adam. Evet. Arrow-1 2012 info-icon
Are you? Sen öyle misin? Ne demek istiyorsun? Arrow-1 2012 info-icon
Last week, I told you Geçen hafta sana Tommy'ye dönmek istediğimi söylemiş... Arrow-1 2012 info-icon
That I needed you to go to him ...ona gidip... Arrow-1 2012 info-icon
and explain to him that you didn't still have feelings for me. ...bana karşı hala bir şeyler hissetmediğini açıklamanı istemiştim. Arrow-1 2012 info-icon
But instead, Ama aksine sen bana hala bir şeyler hissettiğini söyledin. Arrow-1 2012 info-icon
As I'm sure you can probably imagine, Senin de tahmin edebileceğin gibi... Arrow-1 2012 info-icon
I haven't been able to think of much since. ...o zamandan beri doğru dürüst uyumadım. Arrow-1 2012 info-icon
I shouldn't have said that. Öyle söylememeliydim. Niye söyledin o zaman? Arrow-1 2012 info-icon
I didn't... have an agenda. Bir...art niyetim yoktu. Arrow-1 2012 info-icon
I didn't mean to make it more difficult for you Tommy'le aranı düzeltmeni daha da güçleştirmek niyetinde değildim. Arrow-1 2012 info-icon
But what if you did? Peki ya güçleştirmişsen? Arrow-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 4826
  • 4827
  • 4828
  • 4829
  • 4830
  • 4831
  • 4832
  • 4833
  • 4834
  • 4835
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim