Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 658
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
These two teams are in a dogfight for first. Top of the 11th now, all tied up at 2. | Bu iki takım birincilik için it dalaşında. 11. maçın sonunda, sadece 2 takım kaldı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
For those of you just tuning in, how did we get here? | Siz radyolarınızı ayarlarken burada neler mi oldu? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Well, it's been double trouble... | Tam bir felaket yaşandı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
...as Robinson knocked in Stanky with a double in the 3rd. | Robinson vurdu ve Stanky'ye 3. devrede iki sayı yaptırdı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
MAN 1: Shoot two! Shoot two! | İkiye at! İkiye at! | 42-1 | 2013 | ![]() |
BARBER: And Dixie Walker did the same with a double in the 8th. | Dixie Walker da 8. devrede iki sayı birden yaptı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Second base! Second base! | İkinci kale! İkinci kale! | 42-1 | 2013 | ![]() |
BARBER: But it wasn't enough... | Ama bu yeterli değildi. Cardinals 9. devrede iki sayı alarak beraberliği yakaladı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
This game is crucial to the Red Birds. | Bu maç Red Birds için çok önemli. | 42-1 | 2013 | ![]() |
They are five games out... | 30 Haziran'dan beri birinciliği... | 42-1 | 2013 | ![]() |
...with the Dodgers not having relinquished first place since June 30th. | ...kovalamalarına rağmen Dodgers'tan beş maç gerideler. | 42-1 | 2013 | ![]() |
They call him "Country." | Onlara "Country" diyorlar. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Slaughter's hitless in four trips. "Fireman" Casey in his second inning of relief. | Slaughter vuruş yapmadan 4. koşuda. "İtfaiyeci" Casey ikinci rahat atışını yaptı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
This game is just as tight as a new pair of shoes on a rainy day. | Yağmurlu bir günde giyilen yeni bir çift ayakkabı ne kadar sıkıysa, bu maç da öyle. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Casey goes into his windup. | Casey atış için geriliyor. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Slaughter hits a hard ground ball right at Reese, who fires it over to Jack at first. | Slaughter, topu doğrudan Jack'e gönderecek olan Reese'e doğru yerden sert bir vuruş yaptı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
BARBER: Oh, my! | Aman! | 42-1 | 2013 | ![]() |
Robinson is down. Slaughter spiked him high up on the leg and he is down. | Robinson yerde. Slaughter onun baldırına bastı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
MAN 2: Goddamn it! You knew what you were doing! You spiked my guy! | Lanet olsun! Bunu bilerek yaptın! Adamımızı yaraladın! | 42-1 | 2013 | ![]() |
Get up, Jackie. | Kalk ayağa, Jackie. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Get him up, boys, get him up. | Kaldırın onu çocuklar, kaldırın. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Stay off it. Team doc will be out. | Kıpırdatmayın. Takım doktoru geliyor. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Hugh, next guy up, you hit him right in the head. You clean his clock. | Hugh, sıradaki adam geldiğinde kafasından vuracaksın. Tam suratına! | 42-1 | 2013 | ![]() |
No. Get me up. MAN 3: No, lay down, man. You're staying. | Hayır. Kaldırın beni. Hayır, kıpırdama dostum. | 42-1 | 2013 | ![]() |
No. Get me up! | Hayır. Kaldırın beni! | 42-1 | 2013 | ![]() |
Easy, kid. | Sakin ufaklık. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Just get him out. | Onu oyun dışı bırakın. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Just get him out. | Sadece oyun dışı bırakın. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Game's too important. | Maç daha önemli. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Just get him out. | Sadece onu oyun dışı bırakın. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Go play ball. | Gidip top oynayalım. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You a tough man, Jackie. STANKY: Let's get him out. | Sıkı bir adamsın, Jackie. Hadi işini bitirelim. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Jackie, what are saying? He spiked you on purpose? | Jackie, ne diyorsun? Bacağına bilerek mi bastı? | 42-1 | 2013 | ![]() |
You saw the play. | Maçı izlediniz. | 42-1 | 2013 | ![]() |
My foot was on the inside of the bag, he was out, but he kept coming. | Ayağım levhadaydı, o ise dışarıdaydı ve üzerime geldi. | 42-1 | 2013 | ![]() |
It was on purpose? Slaughter said it was an accident. | Bilerek mi yaptı? Slaughter kazayla olduğunu söyledi. | 42-1 | 2013 | ![]() |
What are you asking me for then? | O zaman bana ne diye soruyorsun? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Are you calling Slaughter a liar? MAN: Is he a liar? | Slaughter'a yalancı mı diyorsun? Bir yalancı mı? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Am I calling him a liar? What are you gonna write? | Ona yalancı diyor muyum? Ne yazacaksın? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Get out of here! Get out! Come on, Rickey, let him finish the story! | Çıkın dışarı! Defolun! Yapma Rickey, bırak da bitirsin! | 42-1 | 2013 | ![]() |
RICKEY: Go on, let me talk to my first baseman. | Çıkın da 1. kalecimle konuşayım. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Is he a liar, Jackie? Go! | O bir yalancı mı, Jackie? Çıkın! | 42-1 | 2013 | ![]() |
All right, all right. Getting stitched up, for Pete's sake. | Tamam, tamam. Dikiş atılıyor, Aziz Pete aşkına! | 42-1 | 2013 | ![]() |
Just trying to do our job, Rickey. | İşimizi yapmaya çalışıyoruz, Rickey. | 42-1 | 2013 | ![]() |
RICKEY: Looks good, Babe. BABE: Thank you, sir. | İyi görünüyor, Babe. Sağ olun, efendim. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Sticking up for himself is something you'd expect of any man. | Göğüs germek her erkekten beklenen bir şeydir. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Some find it galling in a Negro. | Bazıları zenci olmayı gurur kırıcı bulur. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You know what I saw this morning? | Bu sabah ne gördüm, biliyor musun? | 42-1 | 2013 | ![]() |
I was passing a sandlot, little white boy was up at bat. | Kum bir yerden geçiyordum, beyaz bir çocuk vuruş yerindeydi. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You know what he was doing? | Ne yapıyordu, biliyor musun? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Sitting on a fastball? | Hızlı top vuruşu mu? | 42-1 | 2013 | ![]() |
He was pretending he was you. | Seni taklit ediyordu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Rubbing dirt on his hands. | Ellerini kumla ovalıyordu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Swinging with his arms outstretched, like you do. | Kollarını senin yaptığın gibi sallıyordu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Little white boy pretending he is a black man. | Küçük beyaz çocuk siyah adam gibi davranıyordu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Why'd you do this, Mr. Rickey? | Bunu neden yapıyorsunuz, Bay Rickey? | 42-1 | 2013 | ![]() |
We had a victory over fascism in Germany. | Faşizme karşı Almanya'da zafer kazandık. | 42-1 | 2013 | ![]() |
It's time we had a victory over racism at home. | Şimdi de ırkçılığa karşı memlekette zafer kazanma vakti. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Why'd you do it? | Bunu neden yapıyorsunuz? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Tell me. | Anlatın. | 42-1 | 2013 | ![]() |
I love this game. | Bu oyunu seviyorum. | 42-1 | 2013 | ![]() |
I love baseball. | Beyzbolu seviyorum. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Given my whole life to it. | Bütün hayatımı buna adadım. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Forty odd years ago, I was a player coach at Ohio Wesleyan University. | 40 küsur yıl önce, Ohio Wesleyan Üniversitesi'nde hem oyuncu hem de koçtum. | 42-1 | 2013 | ![]() |
We had a Negro catcher. Best hitter on the team. | Zenci bir yakalayıcımız vardı. Hem de takımdaki en iyi vurucuydu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Charlie Thomas. Fine young man. | Charlie Thomas. İyi, genç bir adam. | 42-1 | 2013 | ![]() |
I saw him laid low, broken, because of the color of his skin. | Sırf teninin renginden dolayı hakir görüldüğünü, ezildiğini gördüm. | 42-1 | 2013 | ![]() |
And I didn't do enough to help. | Ama ona yeterince yardım etmedim. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Told myself I did, but I didn't. | Kendime öyle söyledim ama etmedim. | 42-1 | 2013 | ![]() |
There was something unfair at the heart of the game I loved. | Sevdiğim oyunun kalbinde âdil olmayan bir şey vardı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
And I ignored it. | Bense görmezden geldim. | 42-1 | 2013 | ![]() |
But a time came... | Bir zaman geldi ki... | 42-1 | 2013 | ![]() |
...when I could no longer do that. | ...bunu daha fazla yapamadım. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You let me love baseball again. | Sen bana beyzbolu yeniden sevdirdin. | 42-1 | 2013 | ![]() |
JACKIE: Last long road trip of the year. | Yılın son uzun yolculuğu. | 42-1 | 2013 | ![]() |
And two long faces, huh? | Ve iki asık surat, ha? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Try not to lunge at the plate. | Levhaya hamle yapmamaya çalış. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You serious? | Ciddi misin? | 42-1 | 2013 | ![]() |
That's why they're throwing the fastballs inside. | Bu yüzden hızlı topları içeri atıyorlar. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Fight those inside fastballs off... | İçeri atılan hızlı topları hemen kesmeye çalış... | 42-1 | 2013 | ![]() |
...sooner or later they won't be able to help but throw a curve. | ...o zaman kavisli top atmaktan başka çareleri kalmayacak. | 42-1 | 2013 | ![]() |
And what'll happen then, coach? | Sonra ne olacak, koç? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Is that right? Mm hm. | Doğru muydu? | 42-1 | 2013 | ![]() |
Well, you know, if we win enough of these next games... | Biliyorsun, yeterince oyun alırsak şampiyonluğu eve getireceğiz. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You bring yourself home. | Kendini eve getir. | 42-1 | 2013 | ![]() |
That'll be plenty. | Bu da yeter. | 42-1 | 2013 | ![]() |
You're in my heart. | Kalbimdesin. | 42-1 | 2013 | ![]() |
SMITH: Since the 4th of July, the Brooklyn Dodgers have gone on a hot streak... | 4 Temmuz'dan beri, Brooklyn Dodgers tüm rakiplerine fark atarak... | 42-1 | 2013 | ![]() |
...holding off all challengers. | ...arka arkaya 10 maç kazandı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
During that time and during this season... | Bu süreçte ve sezon boyunca Jackie Robinson'ın... | 42-1 | 2013 | ![]() |
...I have watched Jackie Robinson submerge himself... | 0 ... kendisini çok daha önemli bir şeyin içine soktuğuna ve hizmet ettiğine tanık oldum. | 42-1 | 2013 | ![]() |
And I don't mean the Brooklyn Dodgers, though he's doing that too. | Brooklyn Dodgers'ı kastetmiyorum, gerçi ona da hizmet etti. | 42-1 | 2013 | ![]() |
The man flat out has guts. | Tam gaz cesareti olan adam. | 42-1 | 2013 | ![]() |
A stand up force of nature, he's complicated everything but himself. | Dik başlı mizacı, kendisinden başka her şeyi karıştırdı. | 42-1 | 2013 | ![]() |
He's changing the world and refusing to let it change him. | Dünyayı değiştiriyor ve dünyanın onu değiştirmesine direniyor. | 42-1 | 2013 | ![]() |
But baseball isn't tennis. | Fakat beyzbol tenis değildir. | 42-1 | 2013 | ![]() |
It takes a team. | Takım olmak gerekir. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Joining together was a start. | Beraber olmak başlangıçtır. | 42-1 | 2013 | ![]() |
Staying together, a big step forward. | Beraber kalmak, büyük bir adımdır. | 42-1 | 2013 | ![]() |
But working together is how you win. | Kazanmak beraber çalışmaya bağlıdır. | 42-1 | 2013 | ![]() |