Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 812
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Did you ever use one of these? No. | Hiç bunlardan birini kullandınız mı? Hayır. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| This is insane. We can't do this alone. | Bu delilik. Bunu kendi başımıza yapamayız. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I'm gonna reach out to the police to see who we can trust. | Polise kadar uzanıp, güvenebileceğimiz kim var diye bir bakacağım. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| If anyone besides me or my son show up here, shoot him dead. | Ben veya oğlum dışında biri gelecek olursa vurup öldürün. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Stelu's people can trace anything here. | Stelu'nun adamları burada her şeyin izini bulabilir. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| So no phone calls, no contact with the outside. Okay? | Yani telefon etmeyin, dışarıdan biriyle konuşmayın. Tamam mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Hey, where'd you get those? What? | Hey, onları nereden buldun? Neyi? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| The sunglasses. They're mine. | Güneş gözlükleri. Onlar benim. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Want them back? What do I get? | Onları geri mi istiyorsun? Ben ne alıyorum? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| No, not the glasses. | Hayır, gözlükleri değil. Diğer eşyalarımı sakladılar mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You know, like my wallet, my phone. | Cüzdanım, telefonum, bunlar gibi işte. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Some advice. Don't do anything stupid. | Küçük bir nasihat. Aptalca bir şey yapma. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| They want you pure for some big shot. | Seni kocabaşlardan biri için el değmemiş istiyorlar. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| But remember, there's many ways to use a girl | Ancak şunu unutma, bir kızı kullanıp... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| and still keep her a virgin. | ...yine de bakire bırakmanın pek çok yolu vardır. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I'm hiding them. Their daughter's alive. The doctor faked the DNA. | Onları saklıyorum. Kızları yaşıyor. Doktor DNA'ları değiştirmiş. Arkasında Stelu var. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Stelu? State Security? That's ridiculous. Why? | Stelu mu? Devlet Güvenlik mi? Bu çok saçma. Neden? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I don't know. I need you to find out. | Bilmiyorum. Nedenini öğrenmem gerekiyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| If you are right, why the fuck have you involved me? | Eğer haklıysan beni ne demeye bulaştırıyorsun? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I have a family too! | Benim de bir ailem var! Tanıdığım tek dürüst polis sensin, tamam mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Fuck. | Has siktir! | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Those your guys? No. Stelu's. | Bunlar senin adamlar mı? Hayır, Stelu'nun. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Okay, listen. I'll be in touch with you through my son, okay? | Tamam, dinle. Seninle oğlum aracılığıyla görüşeceğim, tamam mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| State Security. | Devlet Güvenlik. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Close off the perimeter. He's on the move. Where is he? | Çevreyi kordona alın. Adam kaçıyor. Nerede o? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| No games, comrade. I was simply taking a suspect into custody. | Oyun filan yok yoldaş. Bir şüpheliyi gözaltına alıyordum sadece. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You interfered, he escaped. | Siz araya girdiniz, o kaçtı. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| And that is what I shall put in my report. | Ve raporuma yazacağım şey de bu. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Sorry. Having a bad day. | Kusura bakma. Kötü bir gün geçiriyorum. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Idiots. | Gerzekler. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Oh, baby, where are you? | Bebeğim neredesin? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I don't know. Some kind of old prison. Somewhere in the country. Listen. | Bilmiyorum. Bir tür eski hapishane. Ülkede bir yerde. Dinle. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Becky, are you okay? Are you okay? | Becky iyi misin? İyi misin? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| No. Yes. No time for that. I may only have seconds. | Hayır. Evet. Buna zaman yok. Sadece birkaç saniyem var. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I don't know where I am, but you can figure it out. | Nerede olduğumu bilmiyorum ama sen bulabilirsin. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Get my computer. | Bilgisayarımı aç. Ne? Baba lütfen dediğimi yap. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I'm calling from my own cell phone, | Kendi cebimden arıyorum... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| so you can use the "find my phone" program on my laptop. | ...yani bilgisayarımdaki "telefonumu bul" programını kullanabilirsin. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Get her computer. It's on the desktop. | Kızın bilgisayarını getir. Masaüstünde duruyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Even if I have to hang up, you should still be able to track the phone | Kapatmak zorunda olsam bile telefon çalışıyor olduğu sürece... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| as long as it's still powered up. Good. | ...takip edebilmen gerekir. Güzel. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| That is brilliant, princess. You're a genius. | Bu dahiyane prenses. Sen bir dahisin. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Are you hurt? No, not really. I'm just scared. | Bir şeyin yok ya? Hayır, pek sayılmaz. Korkuyorum sadece. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| We will, sweetheart, we will. Mom. | Bulacağım bir tanem, bulacağız. Anne. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You're gonna be fine, honey, okay? You're gonna be fine. Hurry. | Sana bir şey olmayacak tatlım, tamam mı? Her şey yoluna girecek. Çabuk. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You know, you're right, princess. Old people do suck at technology. | Biliyor musun, sen haklıydın bebeğim. Yaşlı insanlar teknolojide berbatlar. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Hurry. It's searching. | Çabuk ol. Arıyor işte. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Someone's coming. | Birileri geliyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Thank God. | Şükürler olsun. Tamam, lütfen acele edin. Ben... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| No, no, don't! | Hayır, hayır, yapma! | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| If you call, the phone will ring, and they'll find her. | Ararsan telefon çalar ve onu bulurlar. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Let me go! Let me go! | Bırak beni! Bırak beni! | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Thank you. Stelu's guy traced the kid's call. | Teşekkür ederim. Stelu'nun adamı çocuğun aramasını izledi. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| We should have the parents' address in a few minutes. | Birkaç dakika içinde ailenin adresini buluruz. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I'll bet you a night with Marina here | Burada Marina ile bir gecesine bahse girerim... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| they're coming straight to us. | ...doğruca üstümüze geliyorlardır. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| There it is. | İşte burası. Chyornaya 13. Eski bir Sovyet hapishanesi. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| It's in the middle of nowhere. It's almost at the Ukrainian border. | Issızlığın ortasında. Neredeyse Ukrayna sınırında. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| It's gonna take us all night to drive there. Should we call the police? | Oraya gitmek arabayla tüm gecemizi alacak. Polisi arasak mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Call Gaul. | Gaul’u ara. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You know that name you had me look up? | Bana baktırdığın şu adı biliyorsun? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Al Khabiri? Yeah. | Al Khabiri mi? Evet. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Turns out it's Sheik Muhammad Al Khabiri. | Meğer Şeyh Muhammed Al Khabiri'ymiş. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| He's the main financier to the northern Sudanese Army. | Kuzey Sudan Ordusunun baş mali destekçisi. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Since the new embargo, he's been shopping for a new weapons supplier. | Son ambargodan beri yeni bir silah tedarikçisi için alışveriş yapıyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| then the contract is worth a billion. Maybe more. | ... o zaman kontrat bir milyar eder. Belki daha fazla. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| So I guess Stelu wants the deal. | Bu durumda sanırım Stelu anlaşmayı istiyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Right. | Doğru. Daha satılacak pek çok Sovyet mühimmatı var. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Where does the Fayden kid come in? | Peki Fayden'ın kızı nerede işin içine girdi? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Al Khabiri's a collector. Girls? | Al Khabiri bir koleksiyoncudur. Kızlar mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Virgins. | Bakireler. Söylentilere göre sarışınlara zaafı varmış. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| So Stelu is... He's trying to sweeten the deal. | Yani Stelu... Anlaşmayı tatlılaştırmaya çalışıyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Bring them the one thing no one else can deliver. | Onlara başka kimsenin tedarik edemeyeceği tek şeyi getiriyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| So they fake the girl's death, hoping we stop looking. | Yani aramaktan vazgeçeceğimizi umarak kızın ölümünü tezgahladılar. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Right. | Doğrudur. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| So, what's the plan now? | E, şimdi plan ne? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You get to my friend, the inspector and see if... | Arkadaşıma, müfettişe git ve bak bakalım eğer... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Hold on. | Bekle biraz. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Hello? | Alo? Gaul’a ulaşmaya çalışıyorum. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Hold on. | Bekleyin. Fayden. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Fayden. Why you using the phone? | Fayden. Neden telefonu kullanıyorsun? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Becky called. | Becky aradı. Chyornaya Hapishanesinde. Ne? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Can you hear me? Becky called. | Beni duyuyor musun? Becky aradı. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Is she okay? | İyi mi peki? Şu anda oraya gidiyoruz. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| No, stop! Hello? | Hayır, dur! Alo? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Can you hear me? | Beni duyuyor musun? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I think we're on our own. | Sanırım yalnız halledeceğiz. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Yeah, Chyornaya Number 13. | Evet, Chyornaya Numara 13. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| It's an old Soviet prison, abandoned for quite some time now. | Eski bir Sovyet hapishanesi. Uzun zamandır kullanılmıyor. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| It's about 90 clicks north of here on the Volga Highway. | Yaklaşık 90 km kuzeyde, Volga Otoyolu üzerinde. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Nothing and no one around. | Çevresinde ne bir tesis ne de insan var. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| It's a perfect place for traffickers. | Kaçakçılar için mükemmel bir yer. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Yeah, and ambush, too. Come on, let's go. | Evet, pusuya düşürmek için de. Gel hadi. Gidelim. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| We have to... | Zorunluyuz... | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I have an idea. Back up. | Bir fikrim var. Beni kolla. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| I'm sorry, I'm really lost. Is there a phone? | özür dilerim. Cidden kayboldum. İçeride telefon var mı? | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Well, I'm willing to pay. | Tamam, karşılığını ödemeye hazırım. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| Here. | Alın. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| You tell me or I will snap your fucking neck. | Söyle yoksa o lanet boynunu kıracağım. | 6 Bullets-3 | 2012 | |
| 4. Building 4. | 4. 4 numaralı binada. | 6 Bullets-3 | 2012 |