Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8896
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You know I have no choice, right? | Başka çarem yok, biliyorsun değil mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Don't worry, Harry. | Merak etme, Harry. Kimsenin masanı almasına izin vermeyeceğim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Thanks, partner. | Sağ olasın ortak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey, Harry. Can I have your car? | Harry, arabanı alabilir miyim? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You know, just till you get back. | Sen dönene kadar sadece. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
So, what are you gonna do now, Harry? | Şimdi ne yapacaksın, Harry? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Go see my daughter. | Gidip kızımı göreceğim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Put this place in my rear view. | Burayı arkamda bırakacağım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Miss me already? | Şimdiden özledin mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He's clear. | O benimle. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Delacroix called it in himself. | Delacroix kendi ihbar etti. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He was waiting for us when he showed up. | Geldiğimizde bizi bekliyordu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Reporter called him, | Bir gazeteci onu arayıp Arthur'un cinayetinin... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
So, Delacroix was waiting here for him this morning. | Delacroix de bu sabah burada onu bekliyormuş. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Popped him when he came downstairs. | Aşağı inince mimlemiş. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Harry, don't. I'm cool. | Harry, sakın yapma. Ben iyiyim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You think this absolves you of anything? | Bu suçlarının herhangi birini affettirir mu sanıyorsun? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I did what you couldn't do. | Sizin yapamadığınızı yaptım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Bosch! | Bosch! | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Get out of here, Harry, now. | Git buradan, Harry. Hem de hemen. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You were suspended. The last thing I need | Açığa alındın. En son ihtiyacım olan şey... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
is you getting caught up in this cluster fuck. | ...senin de bu arapsaçına dolanman. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'm going. Good. Walk him. | Gidiyorum. Güzel. Arabasına kadar geçir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Harry, leave this one alone. | Harry, bu işi rahat bırak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
There's nothing we could've done about it. | Yapabileceğimiz bir şey yoktu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Exactly Delacroix's point. We did nothing. | Delacroix'in dediği de oydu. Hiçbir şey yapamadık. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
The rain will come along, wash all this shit away. | Yağmur gelip bütün pislikleri götürecek. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Right. All in to the big gutter and out to sea. | Doğru, hepsini önce lağıma sonra da denize dökecek. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Go easy, brother. | Kendine dikkat et, kardeşim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
It's called Lewy Body. | Buna Lewy cisimciği denir. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Degenerative progression is slow, irreversible, | Yenileme işlemi yavaş, tersinmez ve... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and there is no known cure. | ...bilinen bir tedavisi yoktur. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Dr. Harris, I'm a reporter. | Dr. Harris, ben bir muhabirim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I think there may be some information here | Belki de halkın bilmesi gereken başka şeyler de vardır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'm here to discuss your relocation. | Taşınmanla ilgili konuşmaya geldim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
This is not a request. | Bu bir rica değil. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I want you to run for governor 1 | Ön seçimde Mac Cullen'a karşı... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
against Mac Cullen in the primary. | ...adaylığını koymanı istiyorum. 1 | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Ben, primaries are four days away. Are you focusing? | Ben, ön seçimlere 4 gün kaldı. Odaklanıyor musun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I am, on you. I need to see you. | Odaklanıyorum, sana. Seni görmem lazım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
We are projecting a win for Ben Zajac. | Artık seçimin galibinin Ben Zajac olduğunu söyleyebiliriz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Kane has changed. We don't act now, | Kane değişti. Şimdi harekete geçmezsek... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
we may lose the opportunity of both our political lifetimes. | ...siyasi kariyerimiz için büyük bir fırsatı kaçırmış oluruz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Change is in the air. | Havada değişim kokusu var. Kendimizi buna uyarlamalıyız. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Do you have what it takes? | Bedelini ödemeye hazır mısın? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I want names. Who?! | İsim ver. Başka kim? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Every person who has plotted against me | Bu komploda karşımda yer alan herkes... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
will feel the force of my wrath. | ...benim gazabımı hissedecek. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
No one will be left unscathed. | Yara almamış kimse kalmayacak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
The only end that matters to you now is you. | Senin için eninde sonunda önemli olan yine sensin. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I can't abide by that. | Ben buna katlanamıyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
What would you advise I do now... | Artık senden ne yaptığını öğrendiğime göre... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
...given I know what you've done? | ...bana ne yapmamı tavsiye edersin? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You will have to choose where you stand. | Nerede duracağını seçmen gerekiyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It will be up to you to prove your commitment. | Sadakatini kanıtlaman sana bağlı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
♪ Satan, your kingdom must come down ♪ | Çeviren: Ardnz. İyi seyirler. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It's an acute acceleration of the disease | Bu hastalığın aşırı hızlanması demek. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
muscle rigidity, whole body tremors. | Kas sertleşmesi, tüm vücutta titreme. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
These are hallmarks. | Bunlar ayırıcı özellikler. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
So it wasn't a seizure? | Yani bu bir kriz değil miymiş? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
If there wasn't a lack of consciousness, no. | Eğer bilinç kaybı olmadıysa, hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It's progressing. | İlerliyor. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Faster than expected. | Tahminimden daha hızlı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I'm assuming you haven't been taking antipsychotics. | Antipsikotik ilaçlarınızı almadığınızı düşünüyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Hallucinations have been minimal. | Halüsinasyonlar çok azdı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
There's an awareness. | Bilincim sürekli açıktı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I can cope. | Başa çıkabiliyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Not inclined to make physical matters worse than they are. | Diğerleri gibi fiziksel olarak kötü etkilemiyorlar. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It was shortsighted of me to think I could manage | Öngörüsüz tarafım gözlemeden, ölçmeden de idare edebileceğimi düşündü. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Trust was an issue. | Güven de başka bir konu. Sam Miller. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I was attacked, threatened, made to move. | Saldırılmış, tehdit edilmiş, taşınmaya zorlamıştım. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
He is no longer a part of the equation, | Tüm bunları yapan kişi... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
the purveyor of those actions. | ...artık bu denklemin bir parçası değil. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I didn't realize what he was capable of. | Neler yapabileceğini fark edemedim. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You must miss them your friends, your family. | Özlüyor olmalısın. Arkadaşlarını, aileni. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Can't have been easy | İkiniz için de... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
There is a school good, private, | Bir okul var. İyi, özel bir okul. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
and specific in terms of | Ve özellikle de oğlunun ki gibi... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
your son's academic struggles. | ...akademik zorluklarla uğraşıyorlar. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Enrollment can be secured. | Kaydını kesinleştirebiliriz. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
And I understand there's an opening in neurology at Lindner. | Ve anladığım kadarıyla Lindner nörolojide açık bir pozisyon olacak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I have to get back. Work to do. | Geri dönmeliyim. Yapacak işler var. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
The tremors can be suppressed for a time, | Titremeler bir süreliğine bastırılabilir... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
but without neuroleptics | ...ancak nöroleptikler olmadan | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Awareness. Force of will. | Bilinç. İrade gücü. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
You don't want to shake? How do you feel about seeing monsters | Silkelenmek istemiyor musun? Peki ya canavarlar görmek... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
or believing you can fly? | ...ya da uçabileceğine inanmak konusunda ne düşünüyorsun? | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Your personality, your judgment, | Kişiliğin, kararların, dünyaya bakış açın... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
all those things will be compromised. | ...tüm bunların hepsi açığa çıkacak. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Purpose. I have purpose. | Amaç. Benim amacım var. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Mr. Mayor, you have to know | Sayın başkan, bilmelisiniz ki... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
your best days are behind you. | ...en iyi günleriniz geçmişte kaldı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Mr. Stone was a good man. | Bay Stone iyi bir adamdı. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It's what you leave behind. | İşte bu geride bıraktığın. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
That happened during your arrest? No. | Bu tutukluyken mi oldu? Hayır. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
I bear no responsibility, | Farkında olmadığım bu plan, bu manevra için hiçbir sorumluluk taşımıyorum. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
Blame, if it must be placed, lies with your father, | Birisi suçlanması gerekiyorsa, baban ve yalanlarını... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
a man who is willing to sacrifice that which is most precious | ...politik kurtuluşu için en değerli şeylerini bile... | Boss-1 | 2011 | ![]() |
It's the life he chose, Mom. | Seçtiği hayat bu, anne. | Boss-1 | 2011 | ![]() |
What is it exactly, his illness? | Tam olarak nedir, onun hastalığı? | Boss-1 | 2011 | ![]() |