• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1005

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Just wait until my date gets here, okay? Sadece benim gelene kadar bekle, olur mu? 90210-1 2008 info-icon
Channel Marilyn; she suffered a lot in her lifetime. Channel Marilyn; kendi yaşamı boyunca çok acı çekti. 90210-1 2008 info-icon
Marilyn never loved and lost Navid. Marilyn asla sevmedi ve Navid'i kaybetmedi. 90210-1 2008 info-icon
Well, she was pretty torn up over JFK. JFK'e dönene kadar özel bir kadındı. 90210-1 2008 info-icon
JFK was no Navid, I know. Biliyorum. JFK, Navid değil. 90210-1 2008 info-icon
Actually, on second thought, you can go home, Marilyn. Açıkçası, an itibariyle evine gidebilirsin Marilyn. 90210-1 2008 info-icon
My date's arrived. Sevgilim geldi. 90210-1 2008 info-icon
Okay, wait a second. Pekala, bekle bir saniye. Bu Richard mı? 90210-1 2008 info-icon
He totally looks like he showers. Tamamen duş almış gibi gözüküyor. Hayır, bu Jamie. 90210-1 2008 info-icon
Hey, you. Selamlar. 90210-1 2008 info-icon
I'm glad you called. NAOMI: I'm glad you came. Aramana sevindim. Ben de gelmene sevindim. 90210-1 2008 info-icon
Um, my friend was just leaving. Arkadaşım da gidiyordu. 90210-1 2008 info-icon
I'm gonna walk her out. Ona dışarıya kadar eşlik edeyim. 90210-1 2008 info-icon
I'll be right back. Okay. Hemen dönerim. Peki. 90210-1 2008 info-icon
NAOMI: Okay. Tamam 90210-1 2008 info-icon
ADRIANNA: Um, okay, I am Pekala, tamamen şaşkınım. 90210-1 2008 info-icon
I broke up with Richard. Richard'tan ayrıldım. Öyle gözüküyor. Neden? 90210-1 2008 info-icon
I saw Liam with this girl, looking all romantic. Liam'ı bir kızla romantik bir şekilde bakışırken gördüm. 90210-1 2008 info-icon
And I got upset and messed up, Yıkılmış ve darmadağın olmuştum. 90210-1 2008 info-icon
and I don't want to be upset and messed up anymore. Hiçbir zaman darmadağın ve yıkılmış olmak istemem... 90210-1 2008 info-icon
And then it hit me. ...ve sonra bana vurdu. 90210-1 2008 info-icon
I'm never gonna get over him Sahte bir ilişki içerisindeysem, asla onu geri kazanamam. Biliyorsun değil mi? 90210-1 2008 info-icon
Whereas with Jamie, I really see potential. Oysa Jamie ile gerçekten büyük bir potansiyel görüyorum. 90210-1 2008 info-icon
He could be the real getting over Liam deal, Tam bir Liam'ı geri kazan olayı olabilir, bilirsin. 90210-1 2008 info-icon
I just have to give him a shot. Ben sadece ona bir ateş vermek zorundayım. 90210-1 2008 info-icon
Even if it means Her ne kadar o, koleje gitmem için bir araç olsa bile 90210-1 2008 info-icon
Well, I think you did the right thing. Pekala, sanırım sen doğru olanı yapıyordun. 90210-1 2008 info-icon
Yeah, me, too. Evet, bence de. 90210-1 2008 info-icon
Oh, you see him in shorts! Those thighs. Onu bir de şortlu görmelisin. Onları bir düşünsene. 90210-1 2008 info-icon
Countries have gone to war, I know. Ülkeler savaşa girdi, biliyorum. 90210-1 2008 info-icon
Even harder. Daha da zorlaştır. 90210-1 2008 info-icon
Really smack it. Gerçek tokat gibi. 90210-1 2008 info-icon
It's the only way you're gonna feel better. Bununla kendini daima daha iyi hissedebilirsin. 90210-1 2008 info-icon
(grunts) (chuckles): Nice. Güzel. 90210-1 2008 info-icon
Even harder. Daha zor. 90210-1 2008 info-icon
Watch out. Dikkat et 90210-1 2008 info-icon
First, I want to apologize. Öncelikle af dilemek istiyorum. 90210-1 2008 info-icon
I know I've been kind of needy lately. Biliyorum, son zamanlarda birçok şey istiyorum. 90210-1 2008 info-icon
No, look, Hayır, bak 90210-1 2008 info-icon
look, it's okay. Bak, sorun yok. 90210-1 2008 info-icon
That's not why I ended things at all. Bu yüzden her şey bitmiş değil. 90210-1 2008 info-icon
I just feel like we're in two different places in our life. Ben, sadece hayatımızın iki farklı yerde geçeceğini hissediyorum. 90210-1 2008 info-icon
Um, well, we're gonna need to find a way to get in sync. Pekala, uzak bir yere adapte olabilmemiz için bir yola ihtiyacımız var. 90210-1 2008 info-icon
I'm pregnant. ...hamileyim. 90210-1 2008 info-icon
You should go to a meeting. Toplantıya gitmelisin. 90210-1 2008 info-icon
I just want the pain to stop. Sadece bu acının dinmesini istiyorum. 90210-1 2008 info-icon
Here you go. İşte, al bakalım. 90210-1 2008 info-icon
MAN: Well, well. ADAM: 90210-1 2008 info-icon
Open sesame. Açıl susam açıl. 90210-1 2008 info-icon
Dixon? Dixon? 90210-1 2008 info-icon
Serena, we need to reestablish Alpha Base... Serena, görevi devam ettirebilmek için ... 90210-1 2008 info-icon
...before we can proceed with the mission. ...Alpha Base i tekrar kurmalıyız. 90210-1 2008 info-icon
WOMAN: Captain... Um... WOMAN: Kaptan... Um... 90210-1 2008 info-icon
How you feeling? Any better? Nasıl hissediyorsun? Daha iyi mi? 90210-1 2008 info-icon
I I got some good news. Güzel haberlerim var. 90210-1 2008 info-icon
I talked to your coach. Koçunla konuştum. 90210-1 2008 info-icon
I explained you've been dealing with a lot Geçtiğimiz haftalarda nelerle uğraşmak zorunda 90210-1 2008 info-icon
these past few weeks. kaldığını açıkladım. 90210-1 2008 info-icon
Threw around some pretty serious Müdürlüğümü kullanmayı denedim. 90210-1 2008 info-icon
principal rank, and guess what? Ve bil bakalım ne oldu? 90210-1 2008 info-icon
You're back on the surf team. Sörf takımına geri alındın. Ya Annie? 90210-1 2008 info-icon
Thanks, but, uh... I'm not going to go back on the team. Teşekkürler, ama, o takıma tekrar dönmeyeceğim. 90210-1 2008 info-icon
Because I missed the practices, Çünkü idmanları kaçırdım, 90210-1 2008 info-icon
so I should suffer the consequences. bunun sonuçlarına katlanmalıyım. 90210-1 2008 info-icon
There were extenuating circumstances. Geçerli sebeplerin vardı. 90210-1 2008 info-icon
Yeah, Sasha was pregnant. Evet, Sasha hamileydi. 90210-1 2008 info-icon
And instead of supporting her, I fought with her. Ve onu desteklemek yerine, onunla kavga ettim. 90210-1 2008 info-icon
Man, I've been... Ben... 90210-1 2008 info-icon
I've been trying to call her and see if she's okay. İyi olduğunu anlayabilmek için onu sürekli arıyorum ama 90210-1 2008 info-icon
She hasn't returned any of my phone calls. Hiçbirine daha cevap vermedi. 90210-1 2008 info-icon
Yeah, well, you know, that's... Evet, biliyor musun... 90210-1 2008 info-icon
that's probably 'cause she's... she's trying to move on. Belki de bunun nedeni ilerlemeye çalışmak istemesindendir. 90210-1 2008 info-icon
It's because she's devastated. Harap olduğu için. 90210-1 2008 info-icon
I know it. Biliyorum. 90210-1 2008 info-icon
And I'm supposed to just go on with my life Ve hiçbir şey olamış gibi hayatıma devam mı 90210-1 2008 info-icon
like nothing happened? etmem gerekiyor? 90210-1 2008 info-icon
Just go surfing O, acı çekerken 90210-1 2008 info-icon
while she's suffering, right? ben sörf yapayım, değil mi? 90210-1 2008 info-icon
How is that fair? Bu nasıl adil olur? 90210-1 2008 info-icon
Thanks, but no thanks, Dad. Teşekkürler, ama ben almayayım, baba. 90210-1 2008 info-icon
WOMAN: System is off line KADIN: Sistem devredışı Hey! 90210-1 2008 info-icon
and a lockdown protocol is in effect. ve kilit protokolü devrede. 90210-1 2008 info-icon
If we rebuild, the lockdown will end... Tekrar inşa edilirse, kilit kalkacak... 90210-1 2008 info-icon
Honey. Hmm? Tatlım. 90210-1 2008 info-icon
I'm really starting to worry about Dixon. Dixon için gerçekten endişelenmeye başlıyorum. 90210-1 2008 info-icon
I mean, he seems miserable. Çok mutsuz görünüyor. 90210-1 2008 info-icon
Harry, he'd be more miserable if he knew Sasha manipulated him Harry, Sasha'nın onu kandırdığını ve ona yalan söylediğini bilse 90210-1 2008 info-icon
and lied to him. Daha çok mutsuz olurdu. Biz... İsmi "Dulce de Leche" (Karamel gibi bir renk) 90210-1 2008 info-icon
He'd be heartbroken. He'd feel like a fool. Kalbi kırıldı. Kendini aptal gibi hissetti. 90210-1 2008 info-icon
Well, I do. Ben biliyorum. 90210-1 2008 info-icon
I was right about Sasha, wasn't I? Sasha hakkında haklıydım, değil mi? 90210-1 2008 info-icon
Yes, you were. Evet, öyleydin. 90210-1 2008 info-icon
Okay, so trust me. Tamam, o zaman güven bana.. 90210-1 2008 info-icon
It's only been a couple of days. Sadece birkaç gün sürer. Bu drama değil... 90210-1 2008 info-icon
He'll snap out of it, and then we can all just move on Düzelecek ve biz de bütün bunları arkamızda bırakıp 90210-1 2008 info-icon
and put this behind us. yaşantımıza devam edeceğiz. 90210-1 2008 info-icon
Rosie really wants... blueberries. Rosie yabanmersini istiyor. 90210-1 2008 info-icon
Um, Rosie really wants blueberries. peki, çünkü sen yaramaz bi kızsın. Rosie yabanmersini İstiyor. 90210-1 2008 info-icon
Red, red, white, blue. Kırmızı, kırmızı, beyaz, mavi. 90210-1 2008 info-icon
Can't take it on an empty stomach, though. Hepsini boş mideye alamazsın. 90210-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 1000
  • 1001
  • 1002
  • 1003
  • 1004
  • 1005
  • 1006
  • 1007
  • 1008
  • 1009
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim