Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1059
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I'd love to take you ladies for a spin. | ...ve sizinle bir tur atalım. | 90210-1 | 2008 | |
| Actually, is there any way that we could take it out ourselves? | Aslında, biz kendimiz bir tur atmak istiyorduk. Bu mümkün mü? | 90210-1 | 2008 | |
| That's against company policy | Maalesef, şirket politikasına aykırı. | 90210-1 | 2008 | |
| Next time you go car shopping, bring a parent. | Bir dahaki sefere, anne babanızı da yanınızda getirin. | 90210-1 | 2008 | |
| So much for the joy ride. | Ufak bir gezi için bu çok fazla. | 90210-1 | 2008 | |
| Hey. Would Thelma and Louise take no for an answer? | Thelma ve Louise, hayır'ı bir cevap olarak kabul eder miydi? | 90210-1 | 2008 | |
| I know how upset you must be. | Ne kadar rahatsız olduğunun farkındayım. | 90210-1 | 2008 | |
| And I want you to know | Suçlamalarını çok ciddiye aldığımı... | 90210-1 | 2008 | |
| That I am taking your accusations very seriously. | ...bilmeni isterim. | 90210-1 | 2008 | |
| I talked to the school board | Okulun yönetim kurulu ile konuştum, | 90210-1 | 2008 | |
| And there's going to be a hearing in a few days. | ...birkaç gün içinde bir duruşma olacak. | 90210-1 | 2008 | |
| What? I don't want a hearing. | Ne? Ben duruşma falan istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't want to press charges. | Suçlama da istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm the victim. It's my choice, right? | Kurban olan benim. Bu benim seçimim öyle değil mi? | 90210-1 | 2008 | |
| No, no, it's not. | Hayır, öyle değil. | 90210-1 | 2008 | |
| Once a student raises these concerns about a teacher, | Bir öğrenci, öğretmeni hakkında şikayette bulunduktan sonra... | 90210-1 | 2008 | |
| It becomes a public safety issue | ...bu artık kamu güvenliği sorunu haline gelir. | 90210-1 | 2008 | |
| And that's why Mr. Cannon has been put on paid leave | Duruşma gününe kadar Mr.Cannon'a... | 90210-1 | 2008 | |
| Until the hearing. | ...ücretli izin verildi. | 90210-1 | 2008 | |
| Principal Wilson... | Müdür Wilson. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm serious. I just wanto call this whole thing off. | Sadece üstü kapalı bir imada bulundu. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, I don't think he's gonna do it again. | Bunu tekrar yapacağını zannetmiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| We can't take that chance. | O riski göze alamayız. | 90210-1 | 2008 | |
| Look, I know this is difficult for you. | Bak, bunun senin için zor olduğunu biliyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| But you go in there, you tell the truth, | Ama, oraya gideceksin, doğruları anlatacaksın. | 90210-1 | 2008 | |
| And everything's going to be fine. | Ve herşey iyi olacak. | 90210-1 | 2008 | |
| It's my mom. Like, the fifth time today. | Tamam o benim annem. Eve dönmem için... | 90210-1 | 2008 | |
| She just doesn't get it. | ..bugün 5 kere aradı. | 90210-1 | 2008 | |
| I'm never going back to that house. | Asla o eve geri dönmeyeceğim. | 90210-1 | 2008 | |
| It's the last place in the world I want to be. | Bu dünyada olmayı istediğim son yer orası. | 90210-1 | 2008 | |
| Look, Naomi. | Naomi, bak. | 90210-1 | 2008 | |
| I know this Mr. Cannon thing is... Scary. | Bu Mr.Cannon olayının seni korkuttuğunu biliyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| But you don't have anything to worry about. | Ama endişelenecek birşey yok. | 90210-1 | 2008 | |
| I do have something to worry about, Liam. | Endişelendiğim birşey var Liam. | 90210-1 | 2008 | |
| There's something I have to tell you. | Sana anlatmak zorundayım. | 90210-1 | 2008 | |
| Naomi! | Naomi. | 90210-1 | 2008 | |
| We just heard. | Şimdi duyduk. | 90210-1 | 2008 | |
| Sleazebag. | Adi herif. | 90210-1 | 2008 | |
| What? What did you hear? | Ne? Ne duydunuz? | 90210-1 | 2008 | |
| I swear, if I see Mr. Cannon, | Mr.Cannon'u gördüğümde, yemin ederim... | 90210-1 | 2008 | |
| You guys better hold me back. | ...hiçbiriniz beni tutamayacaksınız. | 90210-1 | 2008 | |
| I may not look like a bruise but I can bruise if need be. | Güçlü gibi görünmeyebiririm ama, gerekirse çok güçlü olabilirim. | 90210-1 | 2008 | |
| How did you hear about what happened? | Neler oluyor? Ne duydunuz? | 90210-1 | 2008 | |
| People were talking about it in history class. | Tarih sınıfındakiler,onun hakkında konuşuyordu. | 90210-1 | 2008 | |
| What?! Naomi? | Ne? Naomi? | 90210-1 | 2008 | |
| You're doing the right thing. | Doğru olanı yapıyorsun. | 90210-1 | 2008 | |
| Cannon is a jerk. | Cannon bir pislik. | 90210-1 | 2008 | |
| I hope he never teaches again. | Umarım bir daha öğrentmenlik yapamaz. | 90210-1 | 2008 | |
| Not really. | Pek değil. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't want to talk about it. | Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, ade, come on. | Ade, hadi ama. | 90210-1 | 2008 | |
| It's me here. What's going on? | Benim. Neler oluyor? | 90210-1 | 2008 | |
| Okay, don't say anything to anybody yet, | Tamam ama şimdilik kimseye birşey söyleme. | 90210-1 | 2008 | |
| You know that record producer Laurel? | Prodüktör Laurel'ı tanıyor musun? | 90210-1 | 2008 | |
| She wants to make an album with me. | Benimle bir albüm yapmak istiyor. | 90210-1 | 2008 | |
| So a huge record producer wants | Büyük bir prodüktör bütün... | 90210-1 | 2008 | |
| To make all your dreams come true? | ...hayallerini gerçekleştirmek mi istiyor? | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, okay, now I get the whole glum thing. | Tamam, şimdi neden somurttuğunu anladım. | 90210-1 | 2008 | |
| It means ditching the band. | Bu gruptan ayrılmam demek. | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah, they'll probably be really upset. | Muhtemelen altüst olacaklar. | 90210-1 | 2008 | |
| But the thing is | Ama bu. | 90210-1 | 2008 | |
| I think any one of them would jump on this | Yani bence onlarlan biri senin yerinde olsaydı... | 90210-1 | 2008 | |
| If they were in your shoes. | ...bu teklifin üstüne atlardı. | 90210-1 | 2008 | |
| But it's not just that. | Ama sadece bu kadar değil. | 90210-1 | 2008 | |
| What is it then? | Başka ne var? | 90210-1 | 2008 | |
| Navid, come on. | Navid, hadi. | 90210-1 | 2008 | |
| You of all people should know. | Herkes biliyor. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, you didn't think | Sen oyunculuğa geri dönmeye... | 90210-1 | 2008 | |
| I was ready to get back into the acting thing. | ...hazır olmadığımı düşünüyordun. | 90210-1 | 2008 | |
| And as scary as that world is, | ve o dünyanın korkutucu olduğunu söylüyordun. | 90210-1 | 2008 | |
| The music industry is a hundred times worse. | Müzik dünyası ondan yüzlerce kat daha beter. | 90210-1 | 2008 | |
| I don't know if I can handle it. | Nasıl başedeceğimi bilemiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| You can. | Yapabilirsin. | 90210-1 | 2008 | |
| I mean, would the old Adrianna | Yani, eski Adrianna, | 90210-1 | 2008 | |
| Have taken this decision so seriously? | ...benim bu söylediklerimi ciddiye almış mıydı? | 90210-1 | 2008 | |
| Probably not. Exactly. | Muhtemelen hayır. Kesinlikle. | 90210-1 | 2008 | |
| Just the fact that you're thinking about it so hard, | Şu an bunun altından kalkabilir miyim diye düşünmen... | 90210-1 | 2008 | |
| It's proof that you changed. | ..değistiğinin kanıtı. | 90210-1 | 2008 | |
| Thanks. Yeah. | Teşekkür ederim. | 90210-1 | 2008 | |
| Do you mind not mentioning this to anybody yet? | Şimdilik bundan kimseye bahsetmeyelim olur mu? | 90210-1 | 2008 | |
| I kinda want to break it to the band myself. | Gruptan kimseyi kırmadan ayrılmak istiyorum. | 90210-1 | 2008 | |
| Sure, of course. | Tabii ki.Tamam. | 90210-1 | 2008 | |
| Yo, the blaze is gonna be way less lame with your intro music. | Yaptığının intro müzik insanın içini kıyıyor. | 90210-1 | 2008 | |
| Seriously, it sounds dope. | Ciddiyim, bir halta benzemiyor. | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, well, thank you. | Çok sağol. | 90210-1 | 2008 | |
| Deejaying is a passion of mine. | D.J'lik benim tutkum. | 90210-1 | 2008 | |
| Okay, so show me how you do this. | Bana nasıl yapıldığını göstersene. | 90210-1 | 2008 | |
| Okay. Well, uh, deejaying is | Tamam. D.J'lik çok ciddiye.. | 90210-1 | 2008 | |
| A very, very important job. | .. alınması gereken bir iştir. | 90210-1 | 2008 | |
| Is that true? | Bu dogru mu? | 90210-1 | 2008 | |
| Yeah. Now say you're doing a party, right? | Şimdi, bir partide çalıyorsun, tamam mı? | 90210-1 | 2008 | |
| And there's a couple, and they're dancing. | Orada bir çift var, ve dansediyorlar. | 90210-1 | 2008 | |
| And it's getting hotter by the minute. | Ortam giderek ısınıyor. | 90210-1 | 2008 | |
| And they could be | Ve az sonra. | 90210-1 | 2008 | |
| About to have that very, very first kiss. | Ama ben o ördekleri parçalamak isterdim, biliyor musun? Birkaç saniye içinde, ilk kez öpüşecekler. | 90210-1 | 2008 | |
| Now, if you play the wrong song... | Şimdi eğer sen yanliş bir şarkı çalarsan, | 90210-1 | 2008 | |
| You could ruin the whole moment. | ...onların bu anını mahvedersin. | 90210-1 | 2008 | |
| Oh, man, I love Bob Marley! | Bob Marley'e bayılırım. | 90210-1 | 2008 | |
| See? I knew you had taste. | Gördün mü? | 90210-1 | 2008 | |
| There's just something about his music, you know? | Onun müziğinde birşey var biliyor musun? | 90210-1 | 2008 |