Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154985
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What? Meet my maker? Pay the piper? | Ve ne? Yaradanla mı karşılaşacağım? Herşeyin hesabını mı vereceğim? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Breach the pearly gates? Start pushing up daisies here and there? | Gök krallığına mı gireceğim? Papatyalar toplamaya mı başlayacağım? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
You should be in the infirmary. | Senin revirde olman gerekirdi. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Why? We all know exactly what's gonna happen. | Neden? Neler olacağını çok iyi biliyoruz. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
In a few days, I start speaking some strange language. | Birkaç gün sonra tuhaf bir dilde konuşmaya başlayacağım. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Few days after that, I start doing things beyond my control. | Ondan sonra kontrolüm dışında hareketler yapacağım. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
And a few days after that, it's "Good night, my someone, good night." | Ve bundan birkaç gün sonra da "Elveda tatlım elveda!" | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
With your permission, I'd like to take the weekend, get a few things together. | İzninizle bu hafta sonu bazı şeyleri ayarlamak için dışarı çıkmak istiyorum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Last time, it took a couple of days before we noticed a change in behaviour. | Bundan önceki durumda belirtiler ortaya çıkmadan önce birkaç gün geçmişti. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I'll be back Monday, ready to work. | Pazartesi işe hazır bir durumda buradayım. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Permission granted. Thank you, sir. | İzin verildi. Teşekkürler efendim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Now, if you'll excuse me, my favourite television show starts in half an hour. | Şimdi, beni mazur görün, en sevdiğim TV şovu yarım saat sonra başlıyor. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
We've already done an initial review, | İlk incelemeyi bitirdik... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
and we've decided to suspend current operations | ...ve yeni bir devlet kurumu kuruluncaya kadar... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
until a new government division can be established. | ...bütün görevleri durdurma kararı aldık. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
The Stargate is a dangerous thing, | Yıldız Geçidi tehlikeli bir şey. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
but given what we know is going on out there, it's something we can't ignore. | Ama orada olanları düşünürsek, geçit asla inkar edemeyeceğimiz birşey. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
No, obviously not. | Evet, öyle. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I don't want this to sound terribly self centred... | Bunun korkunç şekilde bencilce görünmesini istemem ama... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Why you? Why me? | Neden siz? Neden ben? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
What do you think? Well, | Ne düşünüyorsunuz? Aslında... ...bahse girerim ki diğer dünya liderleri size proje kontrolü konusunda baskı uyguluyorlardır. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I'm betting other world leaders are pressuring you for control. | ...bahse girerim ki diğer dünya liderleri size proje kontrolü konusunda baskı uyguluyorlardır. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
See? I knew you were a quick study. And I can advise you there. | Gördünüz mü, çabuk anlayacağınızı biliyordum. Size bu konuda danışman olabilirim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
But I am not qualified to negotiate with aliens. | Fakat uzaylılarla konuşma konusunda bir tecrübem yok. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
No one is, Doctor not you, not me. | Kimsenin yok, Doktor. Ne sizin, ne de benim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
But someone has to do it. | Ama sonuçta biri bunu yapmalı. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
The fact is, we can't keep this thing a secret forever. | Açık olan şu ki, bu konuyu sonsuza kadar bir sır olarak saklayamayız. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
And you wanna put a friendly face on this thing when it goes public, | Herşey ortaya çıktığı zaman topluma karşı bir "güler yüz" olsun istiyorsunuz,... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
someone less threatening than a US general. | ...bir Birleşik Devletler generalinden daha az ürkütücü biri. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
People will panic. | İnsanlar panik olacaktır. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It's going to take anything and everything we have | Bunu önlemek için elimizde olan her kaynağa ihtiyacımız olacak,... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
to keep our civilisation from turning upside down. | ...işlerin tepetaklak olmaması için. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
But, make no mistake, you're not just a figurehead for the sake of publicity. | Sakın yanılmayın. Sizi sadece insanların önüne çıkaracağımız bir yüz değilsiniz. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I chose you for a damn good reason. | Sizi seçmek için önemli bir sebebim vardı. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I take it my five minutes are up. Actually, it was seven. | Zannedersem beş dakikamız doldu. Aslında yedi oldu. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Don't worry, this is just the beginning. | Sakın endişelenmeyin. Bu sadece bir başlangıç. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
What if I say no, sir? | Ya reddedersem efendim? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Never going to happen. | Bu asla olmayacak. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Come on in here. Thank you. Good seeing you again. | İçeri gel! Teşekkürler. Seni tekrar gördüğüme sevindim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
So, things aren't quite as simple as they seemed. | İşler görüldükleri kadar basit değiller. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It never seemed simple, sir. | Hiç bir zaman basit olmamıştır, efendim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Be careful who you trust, Doctor. | Kime güvendiğinize dikkat edin, Doktor. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Does that include you, sir? | Buna siz de dahil misiniz efendim? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
He may be the president, but I am the one person you want on your side. | O, Başkan olabilir fakat kendi tarafınızda olmasını isteyeceğiniz tek kişi benim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
And the one person you don't wanna cross. | Aynı zamanda atlamamanız gereken tek kişi de benim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Hi, sir. | Merhaba, efendim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Did I wake you? Sorta. | Sizi uyandırdım mı? Onun gibi birşey. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I couldn't sleep last night. Should've called. | Bu gece uyuyamadım. Aslında önce aramalıydım. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I didn't want to bother you. I... | Sizi rahatsız etmek istemedim. Ben... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I was just looking at the sky. | Sadece gökyüzünü seyrediyordum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Trying to figure out how many stars we'd actually been to. | Sadece kaç yıldıza gitmiş olduğumuzu anlamaya çalışıyordum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Actually, only a few of the stars visible from Earth have Stargates on them, so... | Aslında görünenlerin sadece bazılarında yıldız geçidi var, o nedenle... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I knew that. Hammond send you by to check up on me? | Biliyorum. Beni gözlemen için seni Hammond mı yolladı? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It's funny, really. I, uh... | Gerçekten komik, ben... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I was out driving, you know, in my car, | ...arabayı kullanırken, bilirsiniz,... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
and I, um... I drove here. | ...kendimi burada buldum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
There's coffee around here. I think. | Şurada bir yerde kahve olması gerekiyordu. En azından ben öyle düşünüyorum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Maybe not. How about a beer? | Ya da yok. Bira olur mu? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Sure. Why not? | Olabilir tabii, neden olmasın. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Want a glass? I can wash one. No, I'm fine. Thank you, sir. | Bardak ister misin? Bir tane yıkayabilirim. Hayır efendim, böyle iyi. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Sir, do you ever talk to her? | Efendim onunla görüşüyor musunuz? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Can we not talk about that? | Bu konu hakkında konuşmasak olamaz mı? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
How you feeling? Can we not talk about that, either? | Kendinizi nasıl hisediyorsunuz? Bu konu hakkında da konuşmasak olmaz mı? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
What do you wanna talk about? | Ne hakkında konuşmak istersiniz? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
You wanna be alone. This was a bad... I should go. | Yalnız kalmak istiyorsunuz. Bu kötü bir fikirdi, gidiyorum? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Finish your beer. | Biranı iç. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
And then you have to wait at least an hour before you drive. | Ondan sonra en az bir saat beklemen lazım, direksiyona oturmadan önce. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I should have done it. What? Stick your head in that thing? | Bunu benim yapmam gerekiyordu. Neyi? Kafanı onun içine sokmayı mı? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Carter, you're one of this country's natural resources, if not national treasures. | Carter sen bu ülkenin doğal kaynaklarından birisin, hatta milli değersin. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It couldn't have gone down any other way. | Bunun başka bir yöntemi yoktu ve seçeneği de yoktu. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I just... hope it's worth it. | Sadece buna değeceğini umut ediyorum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Even if we do find the Lost City, | Kayıp Şehir'i bulsak da... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
even if we get there and find what we need to defend the planet... | ...oraya gidebilsek de ve gezegeni savunacak şeyleri bulsak da... | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
That would be worth it. | Buna değecek. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
In here. | Buradayız. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Sorry. Are we interrupting anything? | Üzgünüm, rahatsız etmedim umarım? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
(both) No. What are you doing here? | Hayır. Ne işin var burada? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Uh... It's a funny story, actually. | Komik bir hikaye aslında. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
We were driving by and saw Sam's car... Funny. | Yakından geçiyorduk ve Sam'in arabasını gördük,... Komik. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Teal'c said... He didn't say anything, he looked at me and did that eyebrow thing. | Teal'c dedi ki...Aslında bir şey söylemedi sadece kaşıyla o hareketi yaptı. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
And I said to him "Hey, why don't we stop by..." | Ve ben de ona dedim: "Bir uğrayalım sadece". | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Is that doughnuts? | Bunlar çörek mi? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Indeed. Excellent. | Elbette. Harika. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
(Anubis) Rise. | Doğrul! | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
My lord, I believe the humans of the Tauri destroyed the device you sought. | Efendim Tauri'li insanlar aradığınız cihazı yok ettiler. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
You failed to stop them. They anticipated our arrival, my lord. | Onları durdurmayı başaramadınız! Bizi bekliyorlardı efendim! | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
(O'Neill) You are so wrong. | Çok yanılıyorsun. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It's the perfect analogy. | Harika bir benzetme. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Burns as Goa'uld. | Goa'uld Burns. (EN: Simpsons'tan bir karakter) | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
They are merely animated characters. | Hayır, o sadece bir çizgi filmi kahramanı. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
You are so shallow. | Çok sığsın. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Please! Teal'c is one of the deepest people I know. | Lütfen! Teal'c tanıdığım en derin insanlardan biri. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
He's so deep. Go on, tell him how deep you are. | Çok derin. Hadi söyle ona nasıl olduğunu. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
You'll be lucky if you understand this. | Onu anlayabilirsen şanlısın. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
My depth is immaterial to this. Oh, you see? | Benim derinliğimin bu konuyla ilgisi yok. Gördün mü? | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
No more beer for you. | Sana bira vermeyi kesiyorum. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
I'm sorry, sir, but I have to agree. I don't see the connection. | Üzgünüm, efendim, fakat aynı fikirdeyim, ben bir bağlantı göremedim. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
All right, that does it. You know, the entire VHS collection was going to one of you. | Pekala, bu kadar yeter. Bilirsiniz, tüm VHS koleksiyonum birinize kalacaktı. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
It's going to Siler. He gets it. | Artık Siler'a gidiyor. O alacak. | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |
Thank God. Pizza. | En sonunda! Pizza! | Stargate SG-1 Lost City: Part 1-1 | 2004 | ![]() |