• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158779

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
L thought you quit. Sigarayı bıraktığını sanıyordum. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
You could always read me like a book. Beni hep bir kitap gibi okumuşsundur. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
L've come to like this mug. Bu şapşal yüz hep hoşuma gitmiştir. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
You've been like a father to me. Bana hep bir baba gibi kucak açtın. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Most important, love your wife and child. En önemlisi de, karını ve çocuğunu sev. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Black. This is where we all end up. Siyah. Hepimizin sonu bu. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
This is my town. L need to keep my streets clean. Burası benim kentim. Ve sokakları temiz tutmam gerek. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
...when the sky turns black, why do l feel so blue? ...hava kararırken neden bu kadar hüzünleniyorum? Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
You're scaring me. Stop it. Korkutuyorsun beni. Kes şunu, Beyaz. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
He can only count to ten! O sadece 10'a kadar sayabilir! Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
L know this place. Burasını biliyorum. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Faulty parts. Bozulan parçalar, demek. Kimura, ateş ver! Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Kimura, who put you up to this? Kimura, bunu sana yaptıran kim? Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Don't be scared. Follow me. Korkma. Beni takip et. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Transcends all? Her şeyin üzerinde mi? Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
You want to see Black? Siyah'ı görmek istiyorsun, değil mi? Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
He's a hypocrite. O iki yüzlünün biri. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
I... l... Ben... Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Welcome back. Hoş geldin, Siyah. Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Over? Tamam! Tekkonkinkreet-1 2006 info-icon
Itchy, itchy, scratchy, scratchy Oh, I got one down my back y Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş, ben satarım... Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
I hate this town. Bu kentten nefret ediyorum. Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
Personally I like Spring the best. Şahsen baharı daha çok severim. Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
I thought you quit. Sigarayı bıraktığını sanıyordum. Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
This is my town. I need to keep my streets clean. Burası benim kentim. Ve sokakları temiz tutmam gerek. Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
...when the sky turns black, why do I feel so blue? ...hava kararırken neden bu kadar hüzünleniyorum? Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
I know this place. Burasını biliyorum. Tekkonkinkreet-2 2006 info-icon
TELL NO ONE KİMSEYE SÖYLEME Tell No One-1 2006 info-icon
You guys free next weekend? Haftaya vaktiniz var mı? Tell No One-1 2006 info-icon
I told you we'd wake her. Onu uyandırırız demiştim. Tell No One-1 2006 info-icon
Let me hold her! Ver, ver. Ben tutayım! Tell No One-1 2006 info-icon
You want a cuddle with Alex? Alex'den bir kucak ister misin? Tell No One-1 2006 info-icon
Give her the pacifier. Ona emziğini ver. Tell No One-1 2006 info-icon
Non peacefully, even? Yine de rahat değil. Tell No One-1 2006 info-icon
The country, what a drag... Bu ülke ne sıkıcı ya. Tell No One-1 2006 info-icon
I think he's ready! Galiba o da hazır. Tell No One-1 2006 info-icon
After 9 years of med school, a kid's the last thing he needs! Dokuz yıllık tıp okulundan sonra, ihtiyacı olan son şey bir çocuk. Tell No One-1 2006 info-icon
They annoying you? Seni rahatsız mı ettiler? Tell No One-1 2006 info-icon
You feed her exhaust fumes all day long! Tüm gün onu egzoz dumanı ile besliyorsunuz. Tell No One-1 2006 info-icon
No worries, I know what she likes. Boş versene sen, ben onun neyi sevdiğini biliyorum. Tell No One-1 2006 info-icon
Wrap the blanket round her. Üstüne bir battaniye ört. Tell No One-1 2006 info-icon
Lake Charmaine "Charmaine Gölü" Tell No One-1 2006 info-icon
Fran�ois! Fran�ois! François! François! Tell No One-1 2006 info-icon
Did you call your sister back? No. Kardeşini geri aradın mı? Hayır. Tell No One-1 2006 info-icon
Why are you being like this with her? Neden ona böyle davranıyorsun? Tell No One-1 2006 info-icon
Last night, you totally ignored her. Mesela; dün gece onu tamamen görmezden geldin. Tell No One-1 2006 info-icon
Because she won't sell the farm? It's crazy! Çiftliği satmadığı için miydi? Yok canım. Tell No One-1 2006 info-icon
It costs us a fortune. She doesn't even want to live there. Bize bir servete patlıyor. Orada yaşamak bile istemiyor. Tell No One-1 2006 info-icon
You think your dad would've wanted to sell? Baban satmak ister miydi sence? Tell No One-1 2006 info-icon
That's irrelevant. She's a rider not a manager. Ne alakası var? Kız kardeşim bir binici, yönetici değil. Tell No One-1 2006 info-icon
Who'll run the stables? I don't have time. Ahırlarla kim ilgilenecek? Benim zamanım yok. Tell No One-1 2006 info-icon
Don't get mad. I'm not. Sinirlenme hemen. Sinirlenmiyorum. Tell No One-1 2006 info-icon
You always take her side. Hep onun tarafını tutuyorsun. Tell No One-1 2006 info-icon
You're right. I'll butt out. Haklısın. Seni hemen yalnız bırakayım. Tell No One-1 2006 info-icon
Margot, it's not that. Look, I'm sorry. Margot, öyle demek istemedim. Bak, özür dilerim. Tell No One-1 2006 info-icon
I'll let the dog out. Seni rahatsız etmeyeyim. Tell No One-1 2006 info-icon
Margot? Margot? Tell No One-1 2006 info-icon
Eight years later Sekiz Yıl Sonra Tell No One-1 2006 info-icon
I think I've seen enough to contradict your family doctor. Aile doktorunuzun fikrini çürütmek için yeterince gördüm galiba. Tell No One-1 2006 info-icon
We'll take her off cortisone. It won't cure her eczema. Kortizon tedavisini keseceğiz. Bu, onun egzamasını tedavi etmez. Tell No One-1 2006 info-icon
What will help her... Ona asıl yardım edecek şey; Tell No One-1 2006 info-icon
is if you let your child enjoy her life. ...çocuğunuzun hayattan tad almasına izin vermek olacaktır. Tell No One-1 2006 info-icon
You know what I would suggest when she doesn't have school? Okula gitmediği zamanlar yapmanız gerekenleri söyleyeyim mi? Tell No One-1 2006 info-icon
Cartoons in bed, Yatağından çizgi film izlemek,... Tell No One-1 2006 info-icon
fries for lunch. Friends to visit ...yemekte kızartma yemek. Tüm öğleden sonra... Tell No One-1 2006 info-icon
all afternoon, and Barbie, chocolate and the whole shebang! ...arkadaşlarını ve Barbie'yi ziyaret. Çikolata ve tüm türevlerinden yemek. Tell No One-1 2006 info-icon
Call him, I said! Sana onu çağır dedim. Tell No One-1 2006 info-icon
And lots of TV, of course. Excuse me. Tabii ki fazla miktarda televizyon. İzin verir misiniz? Tell No One-1 2006 info-icon
Let go of me or I'll pop you! Bırakın beni, yoksa sizi mahvederim! Tell No One-1 2006 info-icon
Call him! Calm down... Çağırın onu! Sakin olun. Tell No One-1 2006 info-icon
Get lost! Who the hell are you? Defol! Sen de kimsin be? Tell No One-1 2006 info-icon
Get lost, I said! Defol dedim! Tell No One-1 2006 info-icon
Calm down. He hit me! Sakin olun! Vurdu bana! Sakin ol. O bana vurdu. Tell No One-1 2006 info-icon
Bruno, what's wrong? Bruno, sorun nedir? Tell No One-1 2006 info-icon
He fell off the couch! Kanepeden düştü. Tell No One-1 2006 info-icon
I told them to call you! Seni çağırmalarını söyledim. Tell No One-1 2006 info-icon
I called ER first! İlk olarak acil servisi aradım. Tell No One-1 2006 info-icon
He's your patient? For 3 years. Hemophiliac. Senin hastan mı? Üç yıldır. Hemofili hastası. Tell No One-1 2006 info-icon
Bruno, give them your son. Bruno, oğlunu onlara teslim et. Tell No One-1 2006 info-icon
No, why isn't it you? It's not my unit. Hayır, neden sen bakmıyorsun? Benim bölümüm değil. Tell No One-1 2006 info-icon
Fuck that! I want you. Bölümü siktir et! Ben, seni istiyorum. Tell No One-1 2006 info-icon
Nobody touches my boy! Oğluma kimse dokunamaz. Tell No One-1 2006 info-icon
Nobody touches my boy! Oğluma kimse dokunamaz! Tell No One-1 2006 info-icon
Okay, Bruno. Öyle olsun, Bruno. Tell No One-1 2006 info-icon
Your son probably has internal bleeding. Oğlunun muhtemelen bir iç kanaması var. Tell No One-1 2006 info-icon
Give him to me. I'll take him in if you want. Onu bana ver. İstiyorsan, onu hemen içeri alayım. Tell No One-1 2006 info-icon
What you staring at? Ne bakıyorsunuz ya? Tell No One-1 2006 info-icon
Two bodies unearthed in Rambouillet forest "Rambouillet Ormanı'nda iki ceset ortaya çıkarıldı" Tell No One-1 2006 info-icon
Shit, that's good! Yarabbim, bu çok güzel. Tell No One-1 2006 info-icon
Julie, show Mr. Rossignon to table 9. Julie, Bay Rossignon'a Masa 9'u göster. Tell No One-1 2006 info-icon
I love lunch with you. Sorry. Seninle yemeğe bayılıyorum. Üzgünüm. Tell No One-1 2006 info-icon
Summer's usually quiet but we're overrun by tourists. Yazın genelde sakin olur burası, ama turistlerden dolayı şu an yer bile yok. Tell No One-1 2006 info-icon
I'll have the sole and turn the air con up, it's sweltering. Dil balığı alacağım ve klimayı biraz açın. Aşırı sıcak olmuş burası. Tell No One-1 2006 info-icon
You got plans tomorrow? Yarın için bir şey düşünüyor musun? Tell No One-1 2006 info-icon
I promised Margot's mom I'd stop by. Margot'un annesine uğrayacağıma dair söz verdim. Tell No One-1 2006 info-icon
Alex, don't you think it's... Alex, sence de bu... Tell No One-1 2006 info-icon
It's been 8 years! Tam sekiz yıl oldu. Tell No One-1 2006 info-icon
I'm not saying turn the page, Tamamen arkanda bırak demiyorum,... Tell No One-1 2006 info-icon
but I don't see why you always celebrate this morbid anniversary. ...ama her sene bu ölümün yıl dönümünü neden andığını anlamıyorum. Tell No One-1 2006 info-icon
Celebrate? Anmak mı? Tell No One-1 2006 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158774
  • 158775
  • 158776
  • 158777
  • 158778
  • 158779
  • 158780
  • 158781
  • 158782
  • 158783
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim