Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158781
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What? | Ne? Ne? Affedersiniz, ama sürekli bunu düşünüyorum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I keep thinking about it. Maybe it's the anniversary... | Düşünmeden edemiyorum. Belki, yıl dönümünden... | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I never asked you for details. | Sana ayrıntıları daha önce hiç sormadım. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Was she beaten? | Dövülmüş müydü? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I really need to know. | Gerçekten bilmem gerek. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
There were bruises, yes. | Bazı yaralar vardı, evet. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
On her face? | Yüzünde mi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Her body, too? I didn't see her body. | Vücudunda da var mıydı? Vücudunu görmedim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I was there as her dad not a cop, to ID her. | Orada babası olarak bulunuyordum, ceset teşhisi için giden bir polis olarak değil. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Did you identify her easily? | Onu kolayca teşhis edebildin mi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Easily? | Kolayca mı? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You said her face was bruised. | Yüzünde yaralar olduğunu söyledin. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Screw you and your questions! | Sen de, soruların da siktirin gidin! | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
If you could please identify the body? | Cesedi teşhid edebilir misiniz? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Her left eye was swollen. | Sol gözü şişmişti. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Her nose was flattened and broken. | Burnu yassılaşmış ve kırılmıştı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Her face was slashed, probably with a box cutter. | Yüzünde kesikler vardı, büyük ihtimalle kutu açacağı ile yapılmıştı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Her jaw was dislocated, tendons ripped out... | Çenesi çıkmıştı, tendonları parçalanmıştı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I'd like you to leave. | Artık gitmeni istiyorum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
They kick you out? Yeah. | Seni dışarı mı attılar? Evet. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
European Championships 1996 | "Avrupa Şampiyonası 1996" | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
To conclude this tribute, I'd like you to applaud | Bu vefa gecesini tamamlamak için, sizlerden bu akşamın... | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
the President of the Children's Trust | ...organizasyonunu yapan... | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
organizer of tonight's show in memory of his son, | ...aynı zamanda Çocuk Vakfı Başkanı'nı alkışlamanızı istirham ediyorum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
he's going to lead the riders out. | Binicilere önderlik edecek. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Please give a warm welcome to state senator... | Lütfen, eyalet senatörüne sıcak bir merhaba diyelim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Gilbert Neuville! | Gilbert Neuville! | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Four short strides. It's tight. | Dört küçük atlama. Biraz sıkı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
So at 8:15 tomorrow, you get another message, right? | Yani yarın 8:15'de bir mesaj daha alacaksın, öyle mi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Where's that? | Burası neresi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Don't know. Not in France, it's still light. | Bilmiyorum. Ama Fransa'da değil. Hâlâ aydınlık. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
How can you think it's her? You can't see shit. | Onun olduğunu ne biliyorsun ki? Hiçbir şey gözükmüyor. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Don't go there, Alex. | Oraya gideyim deme, Alex. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
It'll drive you insane. | Seni delirtecek bu. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I placed second! | İkinci geldim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Bed for me. I'm wiped out. I was just leaving. | Yatmam lazım. Çok yoruldum. Ben de gidiyordum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You want some food, sweets? | Biraz yemek ister misin, tatlım? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
It's nothing. We had a fight. | Yok bir şey. Biraz kavga ettik. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
She thinks I'm banging one of the waitresses. | Garsonlardan biriyle yattığımı düşünüyor. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Lose that and get back to the emails. | Bunu kapat ve maillere dön. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You knew the 2 guys at the lake? | Göldeki iki adamı biliyor muydun? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Show me the other. | Diğerini göster. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Same sender? | Gönderen aynı mı? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Anonymous. Who knows? | Belli değil. Kim bilir. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I do. It's the same person. | Ben biliyorum. Aynı kişi. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You tried the passwords? | Şifreyi denedin mi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
The account doesn't exist. | Böyle bir hesap yok. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
The sender will set it up at 8:15. | Gönderici tam 8:15'de aktif hâle getirecek. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I'm hooked up to both his computers. | Her iki bilgisayarına da bağlıyım. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
As soon as he's online, we'll know. | Nete girdiği zaman, haberimiz olacak. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I think I know enough already. | Sanırım, ben şimdiden yeterince biliyorum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Dr. Beck? | Dr. Beck? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Detective Meynard, Versailles police. | Dedektif Meynard, Versailles polisi. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Can you follow me? | Beni izler misiniz? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Excuse me a second. | Affedersiniz. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Where'd you go? Wash my hands. | Nereye gittin? Ellerimi yıkamaya. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Captain Eric Levkowich, Versailles PD. | Yüzbaşı Eric Levkowich, Versailles Polis Bölümü. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
What's all this about? | Tüm bunlar da neyin nesi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
It'll be easier to talk at the office. | Karakolda konuşmak daha rahat olur. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Mr. Beck... | Bay Beck... | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Who is Juliette Langlois? | Juliette Langlois kim? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Does the name Juliette Langlois mean anything to you? | Juliette Langlois ismi size bir şey çağrıştırıyor mu? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Juliette is my wife's middle name. | Juliette karımın ikinci adı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
And your middle name? | Sizin ikinci adınız ne? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
So let's imagine that I ask you if the name... | Şöyle bir düşünelim. Size şöyle bir isim sorsam... | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Arnaud Ripper means something to you. | ...Arnaud Ripper gibi. Bu size bir şey çağrıştırır, değil mi? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You'd say, "Actually, Arnaud's my middle name"? | Şöyle derdiniz: "Aslında, Arnaud benim ikinci adım." | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
My wife grew up on Rue Langlois. | Karım Langlois Caddesi'nde büyüdü. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
That's why I said it was her middle name. | Bu yüzden, ikinci adı dedim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
It reminded me of her. | Bana, onu hatırlattı. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Did your wife ever use that name? | Karınız o ismi hiç kullanır mıydı? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
"Hello, I'm Juliette Langlois, I booked a room..." | "Merhaba, ben Juliette Langlois, bir oda tutmuştum." | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Or to get an ID with that name, see? | Ya da o isimle bir kimlik almak gibi. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
No, it was a game we played when we were kids. | Hayır, bu sadece küçükken oynadığımız bir oyundu. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Did you ever beat up your wife? | Karınızı hiç dövdünüz mü? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Let me repeat the question. | Soruyu tekrar sorayım. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Slapping your wife's no crime. | İnsanın karısını tokatlaması suç değil ki. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Pretty natural even, huh? | Hatta oldukça doğal. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
No, it's not natural! | Hayır, doğal falan değil. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I never beat up my wife. Are you listening to me? | Karımı hiçbir zaman dövmedim. Beni duydunuz mu? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
You think I did that? | Benim yaptığımı mı düşünüyorsunuz? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I promised your friend H�lene | Arkadaşın Hélène'e söz verdim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I'd help you, but I need you to tell me all you can, clear? | Sana yardım ederdim, ama bana her şeyi anlatmanı istiyorum, tamam mı? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
The car accident story... Is it true? | Araba kazası hikâyesi... Doğru mu peki? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Of course, it's true. | Elbette doğru. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I was doing my internship in Bordeaux. | Bordeaux'da stajımı yapıyordum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I'm warning you. They'll check. Let them. | Benden sana uyarı: Kontrol ederler. Bırak etsinler. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
I know what I'm saying. | Ne dediğimin farkındayım. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Maybe she took the photos for the insurance. Seems logical. | Belki fotoğrafları bir çeşit sigorta olarak çekti. Mantıklı gözüküyor. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
No idea. I never saw them before. | Bilemiyorum. Onları daha önce hiç görmemiştim. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Are you forgetting anything? | Unuttuğun bir şey var mı? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
No. What happens now? | Hayır. Şimdi ne olacak? | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
8 years on, it's a bit late for a wife beating charge. This stinks. | Aradan sekiz yıl geçmiş. Karını dövmen ile ilgili suçlamalar için biraz geç. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Okay, go for it. | Tamam, aynen böyle. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Love it! | Harika oldu. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Now, let's get a little wild. | Şimdi biraz daha vahşi bir görüntü istiyorum. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
This is really good. | Bu çok güzel. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Hold the duck in front of you, like it's your thingy. | Ördeği önünde tut, sanki senin aletinmiş gibi. Ördeği şöyle önüne al ve onu şeyinmiş gibi tut. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
Your tongue out like you're gonna lick it. | Dilin dışarıda ve onu yalaycakmışsın gibi dur. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |
And again! More tongue! | Bir tane daha. Dilini daha çok çıkar. | Tell No One-1 | 2006 | ![]() |