Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159341
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Like, there's this guy who invented this car that runs on water, man. | tıpkı suda giden arabayı icat eden adam gibi. Mesela şu su ile çalışan arabayı icat eden eleman. Suyla giden arabayı icat eden biri var, beyler. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
It's got a fiberglass air cooled engine, and it runs on water. | fibergIass hava motoru var,ve suda gidiyor. Fiberglastan yapılma hava soğutmalı motoru var ve su ile çalışıyor. Fiberglas hava soğutmalı bir motora sahip ve de suyla gidiyor. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
So it is a boat. | demek o bir bot. Tekne işte. Öyleyse o bir gemi. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
No, it's a car. | Hayır, o bir araba. Hayır, araba. Hayır, o bir araba. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Only, you put water in the gas tank instead of gas. | Sadece depoya benzin yerine su koyuyorsun. Sadece benzin yerine su koyuyorlar. Yalnızca deposuna benzin yerine su koyuyorsun. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
And it runs on water, man. | ve o suda gidiyor,dostum. Su ile çalışıyor oğlum. "Suyla" çalışıyor, diyorum beyler. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I never heard of this car. | Bu arabayı hiç duymadım. Bu arabayı hiç duymadım ben. Böyle bir araba hiç duymadım. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Jackie's good for gas money. | Jackie benzi parası için harika. Benzin parası için Jackie'yi kullanabiliriz. Benzin parasını Jackie'den karşılarız. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
You are such a whore. | Çok kaltak gördüm seni. Bir şekil fahişesin yani. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
When does the boat get here, whore? | Tekne ne zaman burada olur kaltak? Gemi ne zaman burada olur, fahişe? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Yeah, dad. I need to talk to you. | Evet, baba.Seninle konuşmam gerek. Evet baba? Seninle konuşmam gerekiyor. Buyur, baba. Konuşmamız gerek. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
your mother and I have been talking. | fabrikadaki part time işime döndüğümden. Annenle konuşuyorduk. ...annenle biraz sohbet ettik. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Since I've been cut back to part time at the plant... | annen ile konuşuyorduk... Fabrikada part time çalışmaya geri döndüğümden... Fabrikadaki yarı zamanlı işime döndüm neticede. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
and the hospital is so close... | . ...hastane de çok yakın olduğundan dolayı... E, hastane de buraya yakın. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I can take the Toyota to work, and your mom can take the bus. | Ben iş için Toyota'yı alırım,ve annende otobüsü. ...işe giderken Toyota'yı alacağım, annen de işe otobüsle gider. Ben işe giderken Toyota'yı alırım. Annen de otobüse biner. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Honey. | hayatım. Tatlım. Tatlım... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Honey, really, I'd rather walk. | hayatım, gerçekten, ben yürümeyi tercih ederim. Tatlım, ben yürümeyi tercih ederim cidden. Tatlım, cidden yürüsem de olur. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
When I ride the bus in my nurse's uniform, people always show me their scars. | Nezaman hemşire ünüformasıyla otobüse binsem, insanlar hep bana yaralarını gösteriyorlar. Hemşire üniformamla otobüse bindiğimde herkes bana yaralarını göstermeye başlıyor. Ne zaman hemşire kıyafetiyle otobüse binsem... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Then I'll drop you off on my way to the plant. | Ozaman ben seni fabrikaya giderken işe bırakırım. O zaman fabrikaya giderken seni de bırakırım. Fabrikaya giderken seni de bırakırım öyleyse. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
No, I don't wanna be any trouble. Then Eric can take you. | hayır, Sorun olmak istemiyorum. Ozaman Eric seni bırakır. Hayır canım, sıkıntı yaratmak istemem. O zaman seni Eric bırakır. Külfet olmak istemiyorum. Eric bırakır öyleyse. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
He's a teenager. He doesn't wanna drop... | O bir delikanlı. O bırakmak istemez Tatlım o daha bir çocuk. Beni bırakmak... Genç, delikanlı o. Beni bırakmak isteme | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
If he can't drop his own mother off at work, then I'll be damned if he's getting a car! | Eğer o annesini işe bırakamıyorsa, ozaman o arabayı alırsa lanet ederim! Kendi annesini bile işe bırakamıyorsa, başlarım ben öyle çocuğa araba vermeye! Kendi annesini işe bırakamayacaksa arabayı ne halt etmeye veriyorum! | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Okay. Excuse me. | Tamam.Afedersiniz. Peki. Affedersiniz. Peki. Affedersiniz. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Am I getting the car? We didn't say that. | Arabayı alıyormuyum? Böyle birşey demedik. Arabayı bana mı veriyorsunuz? Öyle bir şey demedik. Arabayı veriyor musunuz? Öyle bir şey söylemedik. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Things don't just drop into your lap, Eric. Not in this life. | . Böyle şeyler armut piş ağzıma düş şeklinde olmaz Eric. Burada olmaz en azından. Öyle armut pişip ağzına düşmez, Eric. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
A car is a responsibility. | Araba sorumluluk gerektirir. Araba sorumluluk demektir. Araba bir sorumluluktur. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
You'll need insurance. | Sigortaya ihtiyacın olacak. Sigorta yaptırman gerekecek. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Do you have any idea how much insurance is? | Sigortanın kaç para olduğuna dair en ufak bir fikrin varmı? Sigortanın ne kadar tuttuğundan haberin var mı senin? Sigortanın ne kadar olduğuna dair en ufak bir fikrin var mı? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
A car is a privilege. | Araba bir ayrıcalıktır. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Oil changes, road flares, fluids, that's your job. | Benzin doldurmak, trafik lambaları,akü senin işin. Yağ değiştirmesiydi, farlarıydı, benziniydi, bunların hepsine bakacaksın. Yağını değiştirmek, işaret lambaları, hep bunlar senin işin. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
A car is not a bedroom on wheels. | Araba direksiyondaki yatak odası değildir. Araba tekerlekli yatak odası değildir. Araba tekerlekli bir yatak odası değildir. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Always yield. Always! | Herzaman kazançtır. Herzaman! Her zaman randıman sağlayacaksın. Her zaman! Her zaman yol ver. Her zaman! | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Laurie's friend got pregnant in a car. Don't let that happen. | Laurie'nin arkadaşı arabada hamile kaldı. Böyle birşey olmasına izin verme. Laurie'nin arkadaşı arabada hamile kaldı. Sakın böyle bir şeye izin vereyim deme. Laurie'nin arkadaşı arabada hamile kaldı. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
If I find one beer can in that car, it's over. | Arabada bir tane bile bira şisesi bulursam, herşey biter. O arabada bir tane bile bira kutusu bulursam, bu iş biter. O arabada bir tek bira kutusu görürsem, işin biter. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
And no doughnuts, either. | kırıntıda olmasın. Çörek de yok. Çörek de aynı şekilde. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Ants. | karıncalar. Karınca yapıyor. Karıncalar yüzünden. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
So... | Eee... O zaman... Yani... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
do I get the car? | Arabayı alıyormuyum? Arabayı alıyor muyum? ...arabayı veriyor musunuz? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Bitching! Eric, not in front of your mother. | Sürtük! Eric, annen varken böyle konuşma. Koydum çocuğu! Annenin önünde olmaz Eric. Ulen be! Eric, annenin yanında böyle konuşma. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Thank you, Pop. | Teşekkürler, Baba. Sağ ol baba. Teşekkürler, baba. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Sir. | Efendim. Yani, efendim. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Yeah... | Evet... Bir şey değil... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
clean the attic. | Tavan arasını temizle. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Kelso, that's sweet. Actually, I'm riding shotgun. | KeIso,çok kibarsın. Aslında, Öne ben oturuyorum. Kelso, ne şekersin. Ben önde oturacaktım aslında. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
No, you're not. I'm not riding in the back. | Hayır, sen oturmuyorsun. Arkaya ben oturmuyorum. Hiç de bile. Arkada oturmam ben. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Why don't we let Eric decide? | Neden buna Eric karar vermiyor? Neden kararı Eric'e bırakmıyoruz? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Eric? Kelso. | Eric? KeIso. Eric? Kelso. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Get in the back. | Arkaya otur. Arkaya geç. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Taking her for a spin? Yes, sir. | Onu gezintiye çıkarıyorsun ha? Evet,Efendim. Tur mu atacaksınız? Evet efendim. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
One more thing. Very important. About the car. | Bir şey daha.Çok önemli. Araba hakkında. Bir şey var yalnız. Arabayla ilgili çok önemli bir şey. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
She's old, so no trips out of town. | O yaşlı, yani şehir dışına çıkmak yok. Epey yaşı olduğundan kasaba dışına çıkmak yok. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Ever. | Asla. Hiçbir zaman. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I guess that's that. We're not going. | Sanırım gidemiyoruz. Buraya kadarmış. Gitmiyoruz. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Eric, do you wanna go? He said no trips out of town. | Eric, gitmek istiyormusun? O şehir dışına çıkamaycağımızı söyledi. Eric, gitmek istiyor musun? Kasaba dışına çıkmak yok dedi. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
It's your car. Do you wanna go? But he's God. | Araba senin. Gitmek istiyormusun? Ama o tanrı. Bu senin araban. Gitmek istiyor musun? Ama o da Tanrı. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I think God would want us to go to Milwaukee. | Bence Tanrı bizim MiIwaukee'ye gitmemizi ister. Bence Tanrı, Milwaukee'ye gitmemizi isterdi. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Eric, you are a 17 year old man. | Eric, sen 17 yaşında bir adamsın. Eric, 17 yaşında adamsın. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I'm gonna go with whatever you say. It's your decision. | Ne dersen de yanında olucam. Bu senin kararın. Her ne dersen de, yanındayım. Karar senin. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
It is my decision. | Bu benim kararım. Karar benim evet. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
And my decision is: | ve benim kararım: Kararım ise: | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
We're going to a concert. Yeah! | Konsere gidiyoruz. Evet! Konsere gidiyoruz. İşte böyle! | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
The kids are off. I wonder where they're going. | Çocuklar çıktı. Nereye gittiklerini merak ediyorum. Çocuklar çıkıyor. Acaba nereye gidecekler. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Out of town. | Şehirdışına gittiler. Kasaba dışına. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Are you sure? | Eminmisin? Emin misin? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Of course. | Elbette. Kesinlikle. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I told them not to. | Onlara şehir dışına gitmemelerini söyledim. Onlara gitmemelerini söyledim çünkü. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
So I guess they'll be gone for a while. | Bu demek oluyorki onlar bir süre burda olmayacak. O zaman uzun süre gelmezler herhalde. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Let's go. | Hadi gidelim. Hadi o zaman. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I'm telling you, we're out of gas. | Sana benzinin bittiğini söylüyorum. Söyledim size, benzinimiz bitti. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
We're not out of gas. It's the battery. | Benzinimiz bitmedi. Sorun aküde. Benzinimiz falan bitmedi. Sorun aküde. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
It's six years old and shot to hell. I know what. I'll just call my dad. | 6 yıllık akü ve cehnnemi boylamış Ben babamı arayacam. Altı yıllıkmış ve ayvayı yemiş. Ne yapacağımızı buldum. Babamı arayacağım. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Kelso, tell her. | KeIso, söyle ona. Kelso, söyle ona. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
He can't take the car out of town. I'm not calling his dad. | Onun şehir dışına arabayı çıkarması yasaktı. Onun babasını aramiyacam. Arabayı kasabanın dışına çıkarma izni yok. Onun babasını aramayacağım ki. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Jackie, parents talk to each other about how we screw up. | Jackie, aileler birbirlerine tüm bu olanları anlatırlar . Jackie, aileler birbiriyle ne tür dallamalıklar yaptığımızı konuşur. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Why would they talk about that? They can't help it. | Neden anlatmak istesinler ki? Onlar yardım edemez. Neden bunun hakkında konuşsunlar ki? Ellerinde değil. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Look, say there's a party, see. And all of our parents are there. Together. | Farzet bir parti var ve tüm ailelerimiz orada. Hepbirlikte. Mesela bir parti olduğunu düşün. Herkesin ailesi de orada birlikte. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Hi, Red. | Merhaba, Red. Merhaba Red. Çocuklarımızın yakın arkadaş olması ne güzel değil mi? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Say, isn't it great all our kids are such good friends? | çocuklarımızın bu kadar iyi arkadaş olamaları harika değil mi? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Yes, Jackie's dad, they're quite the gang of young people. | Evet, Jackie'nin babası, onlar tam bir arkadaş grubu. Evet, Jackie'nin babası. Çok sağlam bir genç topluluğu. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Kitty, I love what you've done with the kitchen. | Kitty, mutvakta yaptıklarına bayılıyorum. Kitty, mutfağa yaptığın şeylere bayıldım. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Yes, aqua and yellow... | Evet, akua ve sarı... Evet, mavi ve sarı... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
blah, blah, blah, yak, yak, yak. | blah, blah, blah, yak, yak, yak. ...bla bla bla, vıdı vıdı vıdı. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Speaking of kids... | Birazda çocuklardan konuşalım... Çocuklardan konu açılmışken, Eric senden izinsiz Milwaukee'ye gittiğinde... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
wasn't it lucky Triple A pulled Eric's butt out of the fire... | Eric'in senin sözünü dinlemeden arabayı alıp şehir dışına çıkması | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
when he took the car to Milwaukee without your permission? | ve yolda kalması şansız bir yolculuktu değil mi? ...kıçını kurtarmak için çekicinin gelmesi ne şans, değil mi? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
What? Why, that twisted little monkey! | Ne?Bu küçük maymun neden böyle birşey yaptı! Bak şu terbiyesiz maymuna sen! | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
I'm grounding him for 10 years. | Onu 10 yıldır eğitiyorum. Onu tam 10 yıllığına cezalandırıyorum. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Kids. What are you gonna do? I say we torture them... | Çocuklar işte. Ne yapacaksın ki? Onlara bol bol öğüt verip... Çocuklar işte. Ne yapacaksınız? Bence onlara... | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
with plenty of pointless rules and advice. | kurallar koyarak işkence edelim. ...saçma sapan kurallar ve tavsiyelerle işkence edelim. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Hey, everybody! Let's hustle! | Selam, millet!Hadi dansa! Hadi millet! Dans zamanı! | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Guys. We are in the middle of nowhere... | Çocuklar. Bilinmeyen bir yerdeyiz... Çocuklar. İnin cinin top oynadığı bir yerdeyiz ve benim tuvalete gitmem gerekiyor. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
and I have to go to the ladies' room. | ve benim kızlar tuvaletine gitmem gerek. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
So where you going? | Nereye gidyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz böyle bakalım? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Rundgren concert. Cool. | Rundgren konserine. Harika. Rundgren konserine. İyiymiş. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
So what, you want a battery? 'Cause I can get you a battery. | Akü istiyormusunuz? 'çünkü size bir tane verebilirim. Yeni bir akü ister misiniz? Bir tane bulabilirim çünkü. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Are they cheap? | Peki ucuzmu? Ucuz mudur? | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
Or possibly free? | yada mümkünse bedava olabilir mi? Hatta bedava da olabilir. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
$32, minimum. | En ucuzları 32 dolar. En ucuzu 32 dolar falan. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
All right, I'll tell you what. | Pekala,Bak ne diyecem. Tamam, bak ne diyeceğim. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |
We'll trade you our battery, plus $5 for one of your batteries. | Bizim akü ve 5 dolara karşılığında akülerinden birini takas et. Bizim akü üstüne 5 dolar daha verelim, sen de bize yeni bir tane ver. | That '70s Show That '70s Pilot-1 | 1998 | ![]() |