Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159441

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
He's probably up before you are. Shut up, Andy.	O muhtemelen senden öndedir. Kes sesini, Andy.	That's What I Am-1	2011
You and Big G are real bosom buddies now, huh?	Sen ve Büyük G artık yakın arkadaşsınız, ha?	That's What I Am-1	2011
You shut up.	Sen kes sesini.	That's What I Am-1	2011
I bet you never kissed a girl in your life, have you, Nichol?	Eminim hayatında hiçbir kızla öpüşmedin, değil mi, Nichol?	That's What I Am-1	2011
Hey, Freel's back from suspension.	Hey, Freel uzaklaştırmadan dönmüş.	That's What I Am-1	2011
I ran out, though. We'll find something.	Gerçi, kaçmıştım. Bir şeyler buluruz.	That's What I Am-1	2011
How's that paper coming in Simon's class?	Simon'ın dersindeki ödevin nasıl gidiyor?	That's What I Am-1	2011
Remember you told me Mr. Simon was your favorite teacher?	Bay Simon favori öğretmenindi, değil mi?	That's What I Am-1	2011
Yeah. Still think so?	Evet. Hala öyle mi düşünüyorsun?	That's What I Am-1	2011
After he stuck you with Big G?	Büyük G'yi sana verdikten sonra da mı?	That's What I Am-1	2011
I don't know. I guess so.	Bilmiyorum. Sanırım öyle.	That's What I Am-1	2011
I don't get you, Andy. You know, my dad says Simon's a homo.	Seni anlamıyorum, Andy. Babam Simon'ın homo olduğunu söylüyor.	That's What I Am-1	2011
I had no idea what Modak meant.	Modak'ın dediği şeyi bilmiyordum.	That's What I Am-1	2011
But I sensed from his tone that this homo thing...	Ama ses tonundan anladığım kadarıyla, bu homo olayı...	That's What I Am-1	2011
... was not something Mr. Simon should include on his résumé.	...Bay Simon'ın özgeçmişinde isteyeceği bir şey değildi.	That's What I Am-1	2011
Tell me something I don't know. So you're saying you like homos?	Bilmediğim bir şey söyle. Yani, homoları sevdiğini mi söylüyorsun?	That's What I Am-1	2011
Take it easy, Andy.	Keyfine bak, Andy.	That's What I Am-1	2011
Another thing you never do is believe a guy like Bruce Modak.	Yapmamanız gereken diğer şey, Bruce Modak gibi birine inanmaktır.	That's What I Am-1	2011
I decided to investigate the allegation myself.	İddiayı kendim araştırmaya karar vermiştim.	That's What I Am-1	2011
Hey, Dyer. Yeah.	Hey, Dyer. Evet.	That's What I Am-1	2011
You knew Mr. Simon was a homo, right?	Bay Simon'ın homo olduğunu biliyordun, değil mi?	That's What I Am-1	2011
Where you been, Nichol?	Neredeydin, Nichol?	That's What I Am-1	2011
I hear Simon's a homo?	Simon'ın homo olduğunu duydum?	That's What I Am-1	2011
Nichol, seriously? What's it like to go around with your head up your butt?	Nichol, cidden? Kafan yerine kıçınla düşünmek nasıl bir şey?	That's What I Am-1	2011
Good afternoon, everyone. Good afternoon, Mr. Simon.	Tünaydın, millet. Tünaydın, Bay Simon.	That's What I Am-1	2011
I have an announcement to make.	Yapmak istediğim bir duyuru var.	That's What I Am-1	2011
The car I won in the newspaper contest has arrived.	Gazete yarışmasında kazandığım araba geldi.	That's What I Am-1	2011
And I've asked Principal Kelner if I could give each of you a ride.	Ve Müdür Kelner'a her birinizi gezdirebilir miyim diye sordum.	That's What I Am-1	2011
And she said yes.	Ve o evet dedi.	That's What I Am-1	2011
The world I dream where black and white Whatever race you be	Siyah beyaz bir dünya düşlüyorum, ırkın ne olursa olsun.	That's What I Am-1	2011
Will share the bounties of the earth And every man is free	Dünya nimetleri paylaşılsın, herkes özgür olsun.	That's What I Am-1	2011
Where wretchedness will hang its head And joy, like a pearl	Sefaletin asıldığı, inci gibi bir başarı.	That's What I Am-1	2011
Attends the needs of all mankind Of such a world, I dream	İnsanlığın ilgisiz kalmadığı, düşlüyorum böyle bir dünyayı.	That's What I Am-1	2011
So the poem's about not being prejudiced?	Bu şiir önyargılı olmamakla mı ilgili?	That's What I Am-1	2011
Well, Mr. Simon says we can pick only one word.	Bay Simon sadece tek kelime seçebileceğimizi söyledi.	That's What I Am-1	2011
It has to mean the same to us. What's wrong with prejudice?	Bu, ikimiz için de aynı şey olmalı. Önyargının nesi var?	That's What I Am-1	2011
The poem's about being prejudiced. Yeah...	Önyargı hakkında bir şiir. Evet...	That's What I Am-1	2011
...but prejudice can mean different things to people.	...ama önyargı, farklı insanlar için farklı anlamlara gelebilir.	That's What I Am-1	2011
No, it can't. Sure, it can.	Hayır, gelemez. Elbette, gelir.	That's What I Am-1	2011
It would change depending if you...	Bu değişir, eğer senin	That's What I Am-1	2011
No one's prejudiced against you, so it's different for you than others.	Sana karşı kimse önyargılı değil, yani senin için diğerlerinden farklı.	That's What I Am-1	2011
So you're saying I'd have to be a Negro to understand it?	Yani anlamam için zenci olmam gerektiğini mi söylüyorsun?	That's What I Am-1	2011
No, people are prejudiced for all kinds of reasons.	Hayır, insanlar her şeye önyargılıdırlar.	That's What I Am-1	2011
Negroes just happen to be one of the majors.	Zenciler bunların en büyüklerinden biri.	That's What I Am-1	2011
Okay, so you got a better word?	Tamam, daha iyi bir kelimen var mı? Toleransa ne dersin?	That's What I Am-1	2011
Tolerance?	Tolerans mı? Tamam. Peki, bu niye işe yarasın ki?	That's What I Am-1	2011
I looked it up.	Sözlüğe bakmıştım.	That's What I Am-1	2011
"Sympathy or indulgence...	"Farklı inançlara ya da olaylara anlayış ya da hoşgörü gösterme.	That's What I Am-1	2011
Or the act of allowing something to be different."	"Ya da bir şeyin farklı olmasına izin verme."	That's What I Am-1	2011
So the guy in the poem dreams of a world...	Yani, şiirdeki adam herkesin farklı olabileceği bir dünya mı hayal ediyor?	That's What I Am-1	2011
Yeah, that's why tolerance is such a great word.	Evet, bu yüzden tolerans böyle güzel bir kelime.	That's What I Am-1	2011
It's not even saying you have to like the other person.	Diğerlerini sevmen gerektiğini bile söylemiyor.	That's What I Am-1	2011
It's just saying leave them alone.	Sadece onları yalnız bırakman gerektiğini söylüyor.	That's What I Am-1	2011
Okay. So now we write a short story about being tolerant?	Tamam. Şimdi toleranslı olma hakkında küçük bir hikaye mi yazacağız?	That's What I Am-1	2011
I told you never to come in my room again, you little freak.	Bir daha odama girmemeni söylemiştim, seni küçük ucube.	That's What I Am-1	2011
No, no, no.	Hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır, hayır. Unutmuşum, yemin ederim.	That's What I Am-1	2011
I swear I forgot.	Yemin ederim unutmuşum.	That's What I Am-1	2011
I wanna ask a question. I'll clean your room for a week.	Sadece bir soru sormak istiyorum. Odanı bir hafta temizlerim.	That's What I Am-1	2011
Could a teacher get fired if he's a homo?	Bir öğretmen homoysa kovulur mu? Kesinlikle. Şimdi defol.	That's What I Am-1	2011
One more question. One more week, freak.	Bir soru daha. Bir hafta daha, ucube.	That's What I Am-1	2011
What exactly is a homo?	Tam olarak homo nedir?	That's What I Am-1	2011
The whole house smells like a glue factory.	Ev tutkal fabrikası gibi.	That's What I Am-1	2011
You're using too much glue again, aren't you?	Yine çok fazla tutkal kullanıyorsun, değil mi?	That's What I Am-1	2011
Well, I want it to stick.	Bunu yapıştırmak istemiştim.	That's What I Am-1	2011
It'll stick with less glue. Come here, I'll do it. You watch.	Daha az tutkalla da yapışır. Buraya gel. Ben yapayım, sen izle.	That's What I Am-1	2011
Come on, move over. Move.	Hadi, kenara kay. Kay. Neredeyse bitmişti, baba.	That's What I Am-1	2011
You did not. You did not have it. Just watch and learn.	Bitmemişti. Bitmemiş. Sadece izle ve öğren.	That's What I Am-1	2011
Where are the directions? Right here? Yeah.	Talimatlar nerede? Bunlar mı? Evet.	That's What I Am-1	2011
Have you read these?	Bunları okudun mu?	That's What I Am-1	2011
Beginning to end before you started? Yeah.	İşe koyulmadan önce baştan sona mı? Evet.	That's What I Am-1	2011
See, look at that. You were using too much glue.	Şuna bak. Çok fazla tutkal kullanıyormuşsun.	That's What I Am-1	2011
The directions say you can take off extra glue with a razor blade.	Talimatlar jiletle ekstra tutkal çıkarabileceğini söylüyor.	That's What I Am-1	2011
Or you could just do it right the first time then you don't have that trouble.	Ya da en başta bunu doğru yapıp bu sorunla uğraşmazsın.	That's What I Am-1	2011
Come on, pal. You'll end up cutting your finger off.	Hadi, evlat. Parmaklarını keseceksin.	That's What I Am-1	2011
That'd be bad, right?	Bu kötü olurdu, değil mi?	That's What I Am-1	2011
Look, you got a mess here.	Her şeyi batırmışsın.	That's What I Am-1	2011
I have some homework to finish.	Bitirmem gereken ödevim var.	That's What I Am-1	2011
If you have homework to finish, you shouldn't even be doing this.	Bitirmen gereken ödevin varsa, bunu yapmıyor olmalıydın.	That's What I Am-1	2011
You know better.	Bunu bilmen gerek.	That's What I Am-1	2011
The holiday was tapped a Lunar New Year.	Ay Yeni Yılı tatiliydi.	That's What I Am-1	2011
For the first time, the Vietcong invaded the cities in force...	İlk defa, Vietnamlı komünistler şehirleri işgal ettiler...	That's What I Am-1	2011
...including Saigon... Did you finish homework?	...Saigon da dahil... Ödevini bitirdin mi, tatlım?	That's What I Am-1	2011
Yeah. A suicide attack into the grounds...	Evet. Amerika Büyükelçiliğine...	That's What I Am-1	2011
...of the American Embassy. Mom?	...bir intihar saldırısı yapıldı. Anne?	That's What I Am-1	2011
Did kids go steady when you were in the eighth grade?	Sen sekizinci sınıftayken çocuklar birbirleriyle çıkar mıydı?	That's What I Am-1	2011
Yeah, Andy.	Evet, Andy. Eski günlerde bile.	That's What I Am-1	2011
What was it like?	Nasıldı? Hemen hemen her zaman aynıdır.	That's What I Am-1	2011
I think the only things that really change are the clothes and the music.	Bence değişen tek şey kıyafetler ve müzik.	That's What I Am-1	2011
American Marines were surrounded and under siege.	Amerikan askerleri kuşatma altındaydı.	That's What I Am-1	2011
Are you thinking about going steady? No.	Biriyle çıkmayı mı düşünüyorsun? Hayır.	That's What I Am-1	2011
No, I'm just, you know, wondering if it ever comes up.	Hayır, ben sadece... olursa diye merak etmiştim.	That's What I Am-1	2011
So was it fun or did it make you nervous?	Peki eğlenceli miydi yoksa seni sinirlendiriyor muydu?	That's What I Am-1	2011
I seem to remember it as being pretty fun.	Oldukça eğlenceli olduğunu hatırlıyorum.	That's What I Am-1	2011
I mean, and a little nerve racking.	Yani, biraz da sinir bozucuydu.	That's What I Am-1	2011
It doesn't last long, though.	Gerçi, uzun sürmemişti. En azından sekizinci sınıfta.	That's What I Am-1	2011
Yeah, I've noticed that.	Evet, bunu fark etmiştim.	That's What I Am-1	2011
I'm gonna go see if Dad's finished my model yet.	Gidip babam modeli bitirmiş mi diye bakayım.	That's What I Am-1	2011
Make sure you wear that deodorant I bought you everyday, okay?	Sana aldığım deodorantı her gün sık, tamam mı?	That's What I Am-1	2011
Why? Do I smell? Oh, no, no. I just...	Neden? Kokuyor muyum? Hayır, hayır. Sadece...	That's What I Am-1	2011
You never know when it's gonna start.	...ne zaman başlayacağını bilemezsin.	That's What I Am-1	2011